Tarih

Beale Şifreleri: Efsane mi Yoksa Gerçek mi?

Virginia kırsalında milyonlarca dolar değerindeki altın ve gümüş hazinesi hâlâ keşfedilmeyi bekliyor. Bu serveti bulmanın tek yolu ise neredeyse iki asırdır çözülemeyen Beale Şifreleri’ni çözmek. Ancak bu hazine gerçekten var mı, yoksa tarihin en büyük aldatmacalarından biri mi? Gelin, Beale Şifreleri’nin esrarengiz hikayesini birlikte inceleyelim.

Hikayenin Kökeni: Thomas Jefferson Beale ve Hazine

1819 yılında Thomas Jefferson Beale liderliğindeki bir grup kaşif, New Mexico’nun Santa Fe yakınlarında devasa bir altın ve gümüş rezervi buldu. Ancak ekibin lideri Beale, bu serveti keşfettikleri yerde saklamak yerine doğuya taşımaya karar verdi. Vagonlarla taşınan hazine, Virginia’nın Bedford County bölgesine ulaştırıldı ve 1820’de buraya gömüldü.

Beale, hazinenin yerini açıklayan şifreli talimatları bir demir sandıkta sakladı. Bu sandığı Lynchburg’da bir meyhaneci olan Robert Morriss’e emanet etti ve 10 yıl içinde dönmezse sandığı açmasını istedi. Ancak Beale geri dönmedi..

Beale Belgeleri’nde bahsi geçen hazinenin gömülü olduğu düşünülen Bedford County,

Morriss gerçekten de sözüne sadık biriydi. Bu ekipten herhangi bir kişinin geri dönmesini için tam yirmi üç yıl bekledi. Sonunda umudunu kesince kutuyu açtı. Kutuyu açtığında üç adet şifreli metin ve bir mektup buldu. Şifreli metinler, bir ila üç basamak uzunluğunda bir dizi sayıdan oluşmaktaydı. Morriss, yıllarca şifrelerini çözmek için çalışsa da başarılı olamadı.

Beale Şifreleri Nedir?

Morriss’in şifreleri çözme çabaları sonuçsuz kalınca, belgeleri 1862 yılında James Ward adında bir aile dostuna teslim etti. Ward, şifrelerden birini (C2) çözdüğünü iddia etti ve bu şifrenin Bağımsızlık Bildirgesi’ne dayalı bir yerine koyma şifresi olduğunu açıkladı. Çözülmüş şifre, hazinenin içeriğini detaylandırıyordu. Ancak diğer iki şifre—C1 (hazine yeri) ve C3 (mirasçı listesi)—çözümsüz kaldı.

Beale Şifreleri, yayımlandığı 1885 yılından bu yana binlerce insanı cezbetti. Şifrelerden yalnızca biri, Bağımsızlık Bildirgesi kullanılarak çözüldü ve hazinenin içeriği hakkında bilgi verdi. Ancak, hazineye ulaşmayı sağlayacak asıl şifreler hâlâ çözülemedi. Bazı araştırmacılar, şifrelerin bir aldatmaca olabileceğini iddia ederken, diğerleri hâlâ bu sırların çözülmeyi beklediğine inanıyor.

Ward, çözüm arayışında geçen 20 yılın ardından, bu hikayeyi ve şifreleri “The Beale Papers” (Beale Belgeleri) adını verdiği bir broşürde yayımladı. Bu broşür, Beale hikayesinin ve şifrelerin geniş bir kitle tarafından duyulmasını sağladı ve efsanenin büyümesine katkıda bulundu.

Hazine Avcıları ve Şifre Çözme Çabaları

Beale’in hikayesi ilk kez 1880’lerde, anonim bir yazar tarafından yayımlanan bir broşürle ortaya çıktı. Bu broşür, Beale tarafından yazıldığı iddia edilen üç ayrı şifre içeriyordu. İlk şifre, hazinenin içeriğini; ikinci şifre, hazinenin yerini; üçüncüsü ise bu değerli eşyaları gömenlerin mirasçılarının isimlerini içeriyordu.

Beale Şifreleri, yayınlandıkları tarihten itibaren, macera arayan hazine avcılarını, kriptologları ve tarihçileri büyülemeye başladı. Son yüzyılda, Beale Şifreleri’ni çözme çabaları, yalnızca geleneksel yöntemlerle sınırlı kalmadı. Özellikle modern bilgisayar teknolojisinin gelişmesiyle birlikte, birçok araştırmacı, şifreleri kırmak için algoritmalar ve yapay zeka kullandı. Ancak bugüne kadar bu yöntemler de sonuçsuz kaldı.

Kriptologlar, Beale Şifreleri’nin gerçekten bir hazineye işaret edip etmediği konusunda fikir ayrılığı yaşıyor. Bazıları, şifreleri çözmenin mümkün olduğunu düşünüyor, bazıları ise bunların bir aldatmaca ya da şaka olduğunu iddia ediyor. Dahası, tarihçiler, Beale hikayesinde yer alan kişilerin gerçekliğini sorguluyor. Thomas Beale ve şifrelerde adı geçen diğer kişilerin varlığına dair kimse sağlam bir kanıt ortaya koymuş değil.

Ken Bauman, Beale Şifreleri’nin peşine düşen en dikkat çekici isimlerden biri. Eski bir dedektif olan Bauman, yaklaşık 20 yıldır şifreleri çözmek için çalışıyor. Edgar Allan Poe’nun eserlerinden esinlenerek şifrelerin gizli anlamlarını çözmeye çalışıyor ve bu teorilerini “Red Knee… Itsy, Bitsy Spider” adlı kitabında yayımladı. Ayrıca, hazinenin Philadelphia’daki Mount Pleasant malikanesinde olabileceğini iddia ediyor.

Bauman’ın iddiaları, Beale Şifreleri’ne olan ilgiyi yeniden canlandırdı. Ancak, teorilerinin doğruluğu henüz bağımsız kaynaklar tarafından doğrulanmadı.

Sonuç olarak

Beale Şifreleri, yalnızca bir hazine arayışını temsil etmiyor. İnsanların macera, tarih ve bilinmeyene duyduğu ilgiyi yansıtan bir simge haline geldi. Bazı uzmanlar, şifrelerin gerçek bir hazineye işaret ettiğine inanırken, diğerleri bunun karmaşık bir aldatmaca olduğunu düşünüyor. Yine de Beale Şifreleri, macera arayan insanları büyülemeye devam ediyor.

Aldatmaca bile olsa, Beale Şifreleri, sayısız insanı bir araya getiren büyüleyici bir hikaye olmaya devam ediyor. Bu gizem, tarihin ve maceranın sınırlarını zorlamaya hazır olanların ilgisini çekmeyi sürdürüyor.


Kaynaklar ve ileri okumalar


Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi artırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak, bilimin bütünsel yapısı itibarıyla diğer bilim dallarıyla ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı, sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak, ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca, yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım

Matematiksel

Sibel Çağlar

Temel eğitimimi Kadıköy Anadolu Lisesinde tamamladım. Devamında Marmara Üniversitesi İngilizce Matematik Öğretmenliği bölümünü bitirdim. Çeşitli özel okullarda edindiğim öğretmenlik deneyiminin ardından matematiksel.org web sitesini kurdum. O günden bugüne içerik üretmeye devam ediyorum.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir