Biyoloji ve Coğrafya

Vücudunuz Gerçekten Her Yedi Yılda Bir Kendini Yeniliyor mu?

Değişim kaçınılmazdır. Ancak bu bahsettiğimiz değişim davranışsal değişim değildir. Bahsi geçen şey vücudumuzun daha da net söylemek gerekirse hücrelerimizin değişimidir. Örneğin bugün vücudunuz yaklaşık 300 milyar hücre üretecek. Bu sayı, Sa­manyolu Galaksisinde yer alan yıldızlardan fazladır.

Bizler biyolojik varlıklarız. Bu nedenle doğumdan yaşlılığa kadar bedenlerimiz sürekli değişir. Bu değişime hücrelerimiz de eşlik eder. Bunda şaşılacak bir şey yoktur. Ancak hücre yenilenmesi hakkında bazı yanlış anlaşılmalar vardır.

Farklı hücre türleri vücudumuzun farklı organlarını oluşturur. Bu hücreler de sürekli olarak kendini yeniler. Ancak vücudumuzun her hücreyi tamamen değiştirdiği ve 7 yılda bir tamamen yenilendiği ile ilgili yaygın bir söz duymuş olabilirsiniz.

Eğer durum buysa, 7 yıl önceki kişi ile aynı kişi misiniz? Peki ya gelecekteki siz yine siz mi olacaksınız? Bu elbette işin felsefi boyutu. Şimdi bilimsel kısmına bakalım.

Bir insanı meydana getiren her bir hücre minyatür bir dünyadır ve büyük bir şehir kadar karmaşıktır. Başlangıçtaki tek hücrenin çoğalmasıy­la sonunda vücudun 50 ile 76 trilyon arası hücre ortaya çıkmıştır. Ve her organizma gibi bu hücrelerinde bir yaşam döngüleri vardır.

Bu nedenle eski hücreler ölür ve yerlerine yeni hücreler gelir. Hemen hemen tüm hücrelerin yenilenmesine rağmen, hücrelerin yaşam döngüleri farklı organlara, tiplere ve işlevlere göre değişir. 

Bir Hücrenin Ömrü Ne Kadardır?

Kişisel gelişimi takıntı haline getirenlerin sık kullandığı söylemlerden biridir. “Her yedi yılda bir bedenlerimiz, her hücremiz değişir. Her yedi yılda bir ortadan kayboluyoruz.”. Söz güzel olsa da maalesef bilimsel olarak doğru değildir.

Vücut, değişen hızlarda kendini yeniler. Belirli bölgelerdeki hücrelerin ne kadar dayanacağı, ne kadar iş yapmaları istendiğine bağlıdır. Yağ hücrelerinin her yıl %10’u yenilenirken, kalp kası hücreleri 25. yaşımızdan itibaren %1 oranında yenilenir. Sonrasında da bu oran her sene giderek daha da azalır.

100 yaşına kadar yaşasanız bile, doğduğunuzda kalbinizde olan kalp kası hücrelerinizin yarısından fazlası hiç yenilenmemiş bir şekilde görevlerine devam eder. Mide duvarındaki hüc­reler hidroklorik asit­le çevrilidir. Bunun sonucu olarak daha sık yenilenmeleri gerekir. Bu nedenle her üç-dört günde bir midemiz yeni bir astar üretir.

Kan hücreleri biraz daha uzun ömürlüdür. Kırmızı kan hücreleri yaklaşık dört ay yaşarken, beyaz kan hücreleri ortalama olarak bir yıldan fazla yaşar. Deri hücreleri ise yaklaşık iki veya üç hafta yaşar. Karaciğer 150 ila 500 günde bir yenilenir ve kendisine zarar verebilecek çoğu toksine karşı bu sayede bağışıklığını korur.

Ayrıca bizi asla terk etmeyen bazı hücreler de vardır. Gözün korneası bir gün gibi kısa bir sürede kendini yenileyebilirken, lens ve diğer alanlar değişmez. 

Benzer şekilde, beynin hafızayı, düşünceyi, dili, dikkati ve bilinci yöneten dış tabakası olan serebral korteksteki nöronlar da doğumdan ölüme kadar bizimle kalır. Yenilenmedikleri için bu hücrelerin zamanla kaybı demans gibi hastalıklara neden olabilir.

Gelişmekte olan bir vücutta hücreler sürekli bir akış halindedir. Farklı hücre türleri vücudumuzun farklı organlarını oluşturur. Bu hücreler de sürekli olarak kendini yeniler. Hemen hemen tüm hücrelerin yenilenmesine rağmen, hücrelerin yaşam döngüleri farklı organlara, tiplere ve işlevlere göre değişir.  Anca k7 yıl (ya da hikayenin bazı versiyonlarına göre 10 yıl) süresinin hiçbir özel anlamı bulunmamaktadır.

Yedi Yılda Bir Yenilenme Efsanesinin Kaynağı Nedir?

Kısacası vücudumuzun her 7 yılda bir tamamen değiştiği iddiası yanlıştır. 7 sayısının herhangi bir önemi yoktur. İddianın kaynağı kesin olarak bilinmemekle birlikte arka planda bir yanlış anlama söz konusu gibi gözüküyor.

Yukarıda aktardığımız gibi hücrelerimiz oldukça hızlı bir şekilde yenilenmektedir. Bu da aslında insan vücudundaki çoğu hücreyi insanın yaşından çok daha genç hale getirir.

Jonas Frisen, bir insan vücudundaki çeşitli hücrelerin yaşlarını belirlemeye çalışan çığır açan bir çalışma yapmıştı. Bireysel hücre tiplerinin radyokarbon analizine izin veren bir yöntem kullanan Frisen ve meslektaşları, bağırsak hücrelerinin, iskelet kası hücrelerinin ve iki beyin bölgesinin yaşını ölçmeyi başarmışlardı.

Araştırmacı 2005 yılında çalışmasının sonuçlarını yayınladı. Makalesinde, insan vücudundaki bir hücrenin ortalama yaşının 7 ila 10 yaş arasında olduğu tahmininde bulundu. Bu ifadeler, bazılarının insan vücudundaki her hücrenin her 7 ila 10 yılda bir değiştirildiği sonucuna varmasına yol açtı.

Argümandaki temel kusur, bir vücuttaki tüm hücrelerin ortalamasının, bazı hücrelerin çok uzun süre dayandığı ve diğer hücrelerin bir kişinin tüm yaşamı boyunca yenilenmediği gerçeğini maskelemesidir. Bu nedenle doğru cevap şu biçimde olmalıdır.

Bir insan vücudundaki hücreler sayısız, çok işlevli ve birbirinden tamamen farklıdır. Farklı türde insan hücreleri kendilerini farklı oranlarda değiştirir. Bu da insan vücudunun birçok farklı yaştaki hücrelerden oluştuğu anlamına gelir. Ayrıca merak ederseniz: Vücudumuzdaki Bakteri Sayısı Ürkütücü! Yarıdan Fazlamız İnsan Değil!


Kaynaklar ve ileri okumalar:


Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Merhabalar. Matematik öğretmeni olarak başladığım hayatıma 2016 yılında kurduğum matematiksel.org web sitesinde içerikler üreterek devam ediyorum. Matematiğin aydınlık yüzünü paylaşıyorum. Amacım matematiğin hayattan kopuk olmadığını kanıtlamaktı. Devamında ekip arkadaşlarımın da dahil olması ile kocaman bir aile olduk. Amacımıza da kısmen ulaştık. Yolumuz daha uzun ama kesinlikle çok keyifli.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu