Biyoloji ve Coğrafya

Su Ayısı (Tardigrad): Güneş Var Oldukça Yaşayacak Ölümsüz Canlılar

Su ayıları veya yosun domuz yavruları olarak tanıdığımız bilimsel adıyla tardigradlar, ilginç görüntüleri olan mikroskobik su hayvanlarıdır. Her birinin ucunda dört ila sekiz pençe veya parmak bulunan sekiz bacakları vardır. Bir Tardigrat görünüm açısından sevimli olsa da bu sizi yanıltmasın. Bu canlılar neredeyse yok edilemezler ve hatta uzayda bile hayatta kalırlar.

İlk Tardigrad 1773 yılında Alman zoolog Johann August Ephraim Goeze tarafından keşfedildi. Bundan üç yıl sonra ise İtalyan vaiz ve bilim insanı Lazzaro Spallanzani su ayılarının üstün yetenekleri olduğunu fark etti. Spallanzani yağmur suyu çökeltisini sulandırıp mikroskopta incelediğinde biçimleri bir ayıyı andıran yüzlerce küçük canlının suda yüzdüğünü gördü. Bu canlıların yavaş hareketlerinden esinlenerek onlara “yavaş yürüyen” anlamında “il Tardigrado” adını verdi. Dilimize tardigrad olarak geçen bu sözcük zaman içinde su ayılarının yaygın bilimsel ismi haline geldi.

Hamburg Üniversitesi ile Hamburg Zooloji Müzesi’nden araştırmacılar 2014’te farklı fotoğraf katmanlarını bir araya getirerek bu hayvanın iç yapısını ortaya çıkaran bu ayrıntılı görüntüyü elde ettiler. Araştırmacılar bu görüntüyle 2013’te Nikon tarafından düzenlenen Fotomikrografi Yarışması’nda ödül aldı. Kaynak: https://ocean.si.edu/

Araştırmacılar 2017’de bir çalışmada olası kozmik felaketlerin Dünya üzerindeki yaşam üzerindeki olası etkileri ile bir analiz yaptı. Asteroid çarpmaları, gama ışını patlamaları ve süpernova biçimindeki yıldız patlamaları olmak üzere üç potansiyel astrofizik olayını incelediler. Sonucunda su ayılarının Güneş var oldukça, yani yaklaşık 5 milyar yıl daha yaşamaya devam edeceğini söylediler.

Son yıllarda su ayıları konusunda yapılan çok sayıda araştırmaya ve önemli keşiflere rağmen bu minik süper kahramanların çok çeşitli uç koşulları nasıl yaşamayı başardığına ilişkin bilgiler hala başlangıç düzeyinde. Kendileri hakkında bildiklerimize kısaca göz atalım.

Tardigrad Ne Büyüklüktedir ve Nerelerde Yaşarlar?

Su ayılarının aktif kalabilmesi için vücutlarının etrafında ince bir su tabakasının bulunması gerekir. Bu nedenle karada yaşayan su ayıları genellikle nemli bölgelerde yaşar.

Adından da anlaşılacağı gibi, su ayıları, okyanusta, tatlı su göllerinde ve nehirlerinde ve karasal yosunları ve likenleri kaplayan su filminde yani sıvı suyun olduğu hemen hemen her yerde yaşar. Bilim insanları kaynayan kaplıcalarda hayatta kalan ve Himalaya dağlarının tepesinde buz katmanları altında gömülü olan bu minik yaratıkları buldular.

Su ayılarının geçmişi hayli geriye uzanıyor. Yaşı en az 500 milyon yıl öncesine tarihlenen fosiller bile var. Bu da dünyadaki beş toplu tür yok oluşunu atlatan az sayıdaki canlı grubundan biri oldukları anlamına geliyor. Bugün su ayılarının mutlak sıfır olarak adlandırılan sıcaklığın (-273°C) çok az üstündeki -272,8°C’ye diğer uçta 148.9 C’den daha yüksek sıcaklıklara dayanabileceği bilinmektedir.

Fotoğraflar da oldukça büyük gözükmelerine rağmen su ayıları 0,05 ila 1,2 milimetre uzunluğundadır. Şu an kadar dünyanın çeşitli yerlerine yayılmış, 1300’ün üzerinde su ayısı türü bulundu. Çoğu tür karayosunlarının, likenlerin ve alglerin özsularını emerek besleniyor. Ancak bazı türler omnivordur. Yani hem bitkileri hem de başka hayvanları yiyerek hayatta kalırlar. Hatta bazılarının birbirlerini de yediği bilinmektedir.

Tardigradlar Neden Ölümsüzdür?

2007 yılında binlerce su ayısı bir uydunun dış yüzeyine, radyasyona maruz kalacak biçimde, yerleştirildi. Sonrasında da uzaya gönderildi. Uydu dünyaya döndükten sonra bilim insanları su ayılarının çoğunun hayatta kaldığını gördü. Hatta dişilerden bazıları yumurtlamış, yumurtalardan sağlıklı yavrular çıkmıştı. Bu su ayılarının bir kısmı Dünya’ya döndükten sonra yeniden suya bırakıldı. Hayata dönme oranları Dünya’yı hiç terk etmemiş su ayılarınınkine oldukça yakındı.

Bilim insanları bu hayvanları yok etmek için hemen her şey denediler ve denemeye de devam ediyorlar. Ancak araştırmacılar Tardigradların sadece ekstrem sıcaklıklara değil, çok yüksek fiziksel basınçlara da dayandığını kanıtladı.

Su ayıları, zararlı UV radyasyonunu emer ve sonra onu zararsız mavi ışık olarak yayarlar.

Yazının bu noktasından itibaren bu muhteşem canlıların ekstrem durumlarda nasıl hayatta kaldığını merak etmeniz doğaldır. Bu konu ile ilgilenen araştırmacılar ilk olarak su ayılarının atası kabul edebileceğimiz Arthrotardigrada türünü inceledi. Sadece okyanuslarda yaşayan bu canlının uç koşullarda hayatta kalamadığını fark etti. Aslında hayatta kalma yeteneği geliştirenlerin karada yaşayanlar olduğu görüldü. Bunun nedenini açıklamak da aslında oldukça kolay. Eğer suya bağlı yaşamak zorunda olan bir canlıysanız kara sizin için her zaman çok da cömert olmayacaktır.

Bir Tardigrad Stratejisi: Kriptobiyoz

Su ayılarının zorlu koşullarda yaşamak için bir stratejileri var. Kriptobiyoz adı verilen neredeyse ölüm benzeri bir duruma girerler. Bu sayede metabolizmalarını aşırı derecede yavaşlatırlar ve bu esnada da, suyun %95’inden fazlasını vücutlarından dışarı atarlar. Yukarıda da göreceğiniz gibi başlarını ve bacaklarını geri çekerler ve kıvrılırlar. Bilim insanları tardigradlardaki farklı kriptobiyoz biçimlerinin dört çevresel tetikleyiciden kaynaklanabileceğini belirlediler: kuruma, donma, oksijen eksikliği ve aşırı tuz.

Tardigradlar bu durumda yıllarca bekleyebilirler. 2016 yılında bilim insanları, 30 yıldan fazla bir süredir kriptobiyozda olan tardigradları canlandırmayı başarmıştı. Bu arada son olarak bir noktayı hatırlatalım. Tardigradlar öldürülmeye karşı dayanıklıdır ancak ölümsüz değildir. Bir tardigrad yaklaşık olarak 3 ila 30 ay arasında yaşar.



Kaynaklar ve ileri okumalar:


Dip Not:

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım

Matematiksel

Sibel Çağlar

Merhabalar. Matematik öğretmeni olarak başladığım hayatıma 2016 yılında kurduğum matematiksel.org web sitesinde içerikler üreterek devam ediyorum. Matematiğin aydınlık yüzünü paylaşıyorum. Amacım matematiğin hayattan kopuk olmadığını kanıtlamaktı. Devamında ekip arkadaşlarımın da dahil olması ile kocaman bir aile olduk. Amacımıza da kısmen ulaştık. Yolumuz daha uzun ama kesinlikle çok keyifli.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu