Kendimizi Geliştirelim

Ödül Vermek Etkili Bir İkna Tekniği midir?

Ebeveynler, çocuğun istenilen hedefe ulaşmasına yardımcı olacağını düşündükleri için ödül verirler. Peki ödül vermek gerçekten de işe yarar mı?

ödül vermek

Bir anne, çocuğu sağlıklı yemekleri yemeyi reddettiğinde; bir patron, çalışanlarının verimini artırmak istediğinde; bir öğretmen, öğrencilerini çok daha fazlasını başarabileceklerine inandırmaya çalıştığında; bir sanatçı, ürününü halkın tüm kesimlerine sunabilmeyi dilediğinde kendisine şunu sorar: “Yeterince ikna edici davrandım mı?”.

Belki bu ikna edicilik için anne bir paket çikolatayı çocuğuna vermeyi, patron her elemanın maaşında %5’lik bir zammı, öğretmen yüksek bir sözlü notunu, gün oturmalarında pastasının beğenilmesini isteyen Aynur Teyze, yarım ağızla: “Canım bugün saçların pek bir güzel olmuş!” demeyi, sınıf başkanı olmak isteyen Ali, arkadaşlarına “Bugünkü kantin masrafınız benden!” diye bağırmayı deneyecektir.

Ödül yaklaşımı sınıflarında da kullanılır. Çocuklara ödevlerini erken bitirirlerse veya kendilerine söyleneni yaparlarsa çıkartmalar, pullar, notlar ve serbest zaman gibi teşvikler sunulur.

Ödül Vermek Neden İşe Yaramaz?

Çocuklar, doğru şeyi yapmak için sıklıkla cesaretlendirilmeye ihtiyaç duyarlar. Ebeveynlerin temel görevlerinden biri, çocukların nasıl davranacaklarını, zor zamanlarda başa çıkma mekanizmaları bulmalarını ve potansiyellerine ulaşmalarını öğrenmelerine yardımcı olmaktır.

Oysa ki sonuç açıktır. Çocuklara hoşlandıkları bir aktivite yaptırdıktan sonra onları ödüllendirirseniz ödül, aldıkları keyfi azaltmakta ve çocukların şevkini kırmaktadır. Ödül aracılığı ile çocukların anlık davranışlarında değişiklik gözlense bile bu yöntemle uzun vadede herhangi bir şeyi değiştirmek olası değildir. Ödülü bu şekilde kullanarak, “başarıyı” bir çocuğun veya öğrencinin gösterdiği çabadan ziyade belirli bir sonuç ile ilişkilendirmiş oluruz.

İnsanlar bir işi yapmak için teşvik edici bir neden ya da bir sonuç beklentisi ararlar. Bu durum, işi yapmak için gerekli olan motivasyonu bireye verir. Bireyler iki türlü motivasyon geliştirir: içsel motivasyon ve dışsal motivasyon.

Aşırı gerekçelendirme etkisi, para veya ödüller gibi beklenen bir dış teşvik, bir kişinin bir görevi yerine getirme konusundaki içsel motivasyonunu azalttığında ortaya çıkar. 

Dışsal motivasyon, kişinin bir işi yapmak için alacağı ödüle, içsel motivasyon ise bu işten edineceği derslere ve zevke odaklanır. Esasında kalıcı bir durum için kişinin içsel motivesi gereklidir.

Ödül Vermek Etkili Bir Motivasyon Aracı Değil İse O Zaman Ne Yapmalı?

Gençleri hayat boyu öğrenen, kendi kendini motive eden ve duygularını yöneten bireyler olarak yetiştirmek istiyorsak, eğitim ve psikoloji araştırmaları bize başarıya yaklaşmanın daha sağlıklı yollarının olduğunu gösteriyor.

Öncelikle başarıdan değil çabadan bahsedin. Bu, sonuca değil sürece odaklandığınız anlamına gelir. Örneğin, çocuk önemli bir sınava giriyorlarsa, belirli bir nottan ziyade, bu noktaya gelmek için yıl boyunca ne kadar yol kat ettiklerine odaklanın.

Çocuğu içsel olarak neyin motive ettiğini bulmaya çalışın. Tutkularını destekleyerek, güçlü yönlere odaklanın. Onun bağlanma, ait olma ve fiziksel olarak kendini zorlama ihtiyacını destekleyin. En önemlisi sevginizi ve ilginizi koşulsuz tutun.

Çocuklarınızın büyük bir şey başarmasıyla gurur duyabilirsiniz. Ancak onlara olan sevginiz ve ilginiz değişmemelidir. Aynı şey elbette tersi durumlar için de geçerlidir. Sonuçta yetişkin olan sizsiniz. Bu nedenle çocuğunuzun öz saygısını ve özgüvenini zedeleyecek sözlerden kaçının.

Çocuğunuza arada bir mutlaka bir ödül verin. Özel günleri kutlayın. Ancak, belirli şeyleri yapması veya başarması için teşvik olarak sürekli ödül teklif etmenim işe yaramayacağını anlayın.

Sonuç olarak

Sevgili patron. Çalışanlarının daha verimli çalışmaları için zor bir işten önce “Bu işi alacağınıza inanıyorum, elinizden geleni yapın! İşte, maaşlarınıza %20 zam!” demek yerine onlara her zamanki gibi güvendiğini söyleyebilirsin. Belki de işi başardıktan sonra küçük bir akşam yemeği düzenleyebilirsin.

Sevgili matematik öğretmeni. Sınıfta tahtaya yazdığın o zor sorudan sonra: “Bu soruyu doğru yapanın sözlüsü 100!” vaadinde bulunma. Bunun yerine bir sticker ya da aferin ile yetinebilirsin.

Ve sevgili Aynur Teyze. Pastanı beğenmesi için aslında saçlarını hiç beğenmediğin Naciye Teyze ve arkadaşlarına iltifat etmek yerine durduk yere “Keşke herkes eleştirirken sizin kadar nazik olsa, bir dilim daha koyuyorum!” diyebilirsin. Kalıcı davranış şekli oluşturmak büyük ödül ve laflardan çok daha azını gerektirir.


Kaynaklar ve ileri okumalar

  • Levy A, DeLeon IG, Martinez CK, et al. A quantitative review of overjustification effects in persons with intellectual and developmental disabilities. J Appl Behav Anal. 2017;50(2):206‐221. doi:10.1002/jaba.359
  • Morris LS, Grehl MM, Rutter SB, Mehta M, Westwater ML. On what motivates us: a detailed review of intrinsic v. extrinsic motivation. Psychol Med. 2022;52(10):1801-1816. doi:10.17/S0033291722001611
  • Should you reward kids for success? Or is there a better way to talk about achievement?. Yayınlanma tarihi: 3 Eylül 2024. Kaynak site: Conversation. Bağlantı: Should you reward kids for success? Or is there a better way to talk about achievement?

Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Gamze Dönmez

Okumayı pek çok eyleme tercih eden, araştırmayı, öğrenmeyi, öğretmeyi ve yeniden öğrenmeyi önemseyen, amatör olarak öykü yazarlığı yapan, Türkçeyi çok seven bir ilköğretim matematik öğretmeniyim. Öğrenme psikolojisi, gelişim psikolojisi, olasılık, geometri ve mantık çokça dikkatimi çeken alanlardan. Merak uyandırıp geri çekilmenin merak gidermekten daha değerli olduğunu düşünüyorum. Bilimin, bilmenin ve bilenin gücüne inanıyorum. Paylaşmak güzeldir!

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir