Günlük Hayatımızda Matematik

Dewey Onlu Sınıflama Sistemi Ve ISBN Arasında Gizli Matematik

Bazı insanlar kütüphaneleri kafa karıştırıcı yerler olarak bulur. Bir kütüphane ne kadar büyükse o kadar göz doldurucu ancak aradığımız bilgiyi bulmamız söz konusu olduğunda da o kadar korkutucu görünür. Ancak tahmin ettiğiniz gibi kütüphaneler kitapçılar gibi düzenlenmemiştir. Aslında kitap ve kütüphane sınıflandırmaları son derece matematiksel yapılar üzerine kurulu sistemlerdir. Bu yazıda Dewey onlu sınıflama sistemi hakkında bilgi edinelim. Ardından ISBN nedir? sorusunun cevabını verelim.

Kitapçılar, kitapları kategorilere ayırmak için Din, Tarih, Bilim vb. gibi sıradan bir dil kullanır. Sistem, bir konuya göz atmak isteyen veya belirli bir başlık arayan ve bu başlığın hangi kategoriye ait olduğunu bilen kişiler için yeterince iyi çalışır. Ancak bilim kategorisini ele alalım. Bu kategorinin içine bir çok alt kategori de girer. Bu nedenle bu sınıflandırma sisteminin bir kütüphanede işe yaraması mümkün olmaz.

Bilinen ilk kütüphane kataloğu MÖ 2000 yılına kadar uzanmaktadır. Sümer şehri Nippur’da bulundu. Bu üzerinde Gılgamış Destanı da dahil olmak üzere 62 edebi eseri listeleyen bir kil tablet idi. 

MÖ 3. yüzyılda İskenderiye’de derlenen ilk kataloglardan biri de Callimachus tarafından derlenen kayıp bir bibliyografik eserdir. Bu eser Pinakes adı ile bilinmektedir. Katalogda yer alan maddeler ana sınıflara ayrılıp, bunlar da yazar tarafından alt sınıflara bölünmüştür. Sonrasında da bu sistem uzun süre uygulanmaya devam etmiştir.

Günümüzde çoğu dünyanın en büyük kütüphaneleriyle ilişkilendirilen çok sayıda kütüphane sınıflandırma sistemi mevcuttur. Ancak içlerinde en çok kullanılanı Dewey Onlu Sınıflandırma Sistemi’dir.

Dewey Onlu Sınıflama Sistemi – Dewey Decimal Classification (DDC) Nedir?

Sistem 1876’da, ABD’de Melvil Dewey tarafından geliştirilmiştir. O günden bu yana da sık sık güncellenmiştir. Dewey Onlu Sınıflama Sistemi temelde hiyerarşik ve saymalı bir sistemdir. Bu sistem konuları alt sınıflarına başarı ile ayırmaktadır. Bu sistemde her bilim dalına bir numara verilmiştir. Kitaplar o sisteme göre raflarda yer alırlar. Örneğin konumuz tarih olsun. Sistem öncelikle tarihi 10 temel sınıfa ayırır. Daha sonra bu sınıflar da kendi içinde on bölüme ayrılacaktır. On ana sınıf aşağıdaki gibidir.

000Genel Eserler, Bilgisayar Bilimleri, Bilgi
100Felsefe ve Psikoloji
200Din
300Sosyal Bilimler
400Dil ve Dilbilim
500Doğa Bilimleri ve Matematik
600Teknoloji
700Güzel Sanatlar, Eğlence, Spor
800Edebiyat
900Tarih, Coğrafya

Örneğin Yakındoğu ve Türk Tarihi eserlerine ayrılan numara ise 956’dır. Bu rakamdan sonra alt birimleri gösteren rakamlar eklenmiştir. Örneğin, 956.01 İslam’dan Önceki Türk Tarihi kitapları; 956.07 Osmanlı Tarihi; 956.08 ise Cumhuriyet Tarihi kitapları için kullanılan numaralardır. Araştırmacılar bu numaraları takip ederek istedikleri esere ulaşabilir.

ISBN Nedir?

1969’da kullanıma giren ISBN, bugün artık baskısı piyasada mev­cut olsun olmasın, bir kitabı tüm zamanlar için tanımla­yan, makineyle okunabilir bir şifre olarak standartlaş­mıştır.

ISBN numaraları (veya Uluslararası Standart Kitap Numarası), kitapları ve “kitap benzeri” ürünleri benzersiz şekilde tanımlayan 13 basamaklı bir sayıdır. Numara, bir başlığın veya bir başlığın basımının belirli bir yayıncıdan ayırt edilmesi için kullanılır. Örneğin, aynı kitabın bir e-kitap ve ciltsiz sürümünün her birinin farklı ISBN’leri olacaktır. Bir kitabın kapağını değiştirmek, metin aynı olduğu için yeni bir baskıya neden olmaz. Tüm kitapların ISBN numarası yoktur. Kitap özel olarak basılmışsa ve kitapçı veya kütüphane dağıtımı için tasarlanmamışsa, ISBN numarasına ihtiyacı yoktur.

ISBN numaraları ilk olarak 1967’de Birleşik Krallık’ta, sistemi 1966’da oluşturulan 9 basamaklı Standart Kitap Numarasına (SBN) dayanan David Whitaker tarafından türetildi. 10 basamaklı biçim daha sonra Uluslararası Standardizasyon Örgütü (ISO) tarafından geliştirildi.

İronik bir şekilde, İngiltere 1974’e kadar 9 basamaklı SBN kodunu kullanmaya devam etti. Eski SBN’lere sıfır sayısı ön ek olarak eklenerek ISBN’lere dönüştürüldü. Yayınlanmaya devam eden pek çok kitapla birlikte SBN’ler zaman içinde tükenmeye başladı. Bu nedenle, 1 Ocak 2007’den itibaren ISBN’lerin 13 basamaklı olmasına karar verildi.

ISBN Açılımı Nedir?

Bir barkodun üzerinde yer alan ISBN kodu: Ön ek, coğrafi konum tanımlayıcı, yayıncı tanımlayıcı, başlık tanımlayıcı ve kontrol basamağı

ISBN, her biri bir tire ile ayrılmış, değişken uzunlukta beş kısma bölünmüştür: Başta yer alan 978 sayısı, ISBN numarasının bir kitabı ifade ettiğini belirtir. Sonrasındaki iki sayı yayıncının ulusal veya coğrafi konumunu tanımlamaktadır. Sonraki bölüm yayıncıyı ayırt edici bir biçimde tanımlar. Dördüncü bölüm başlık tanımlayıcı kısımdır. Son olarak da ISBN’yi doğrulayan bir kontrol basamağı yer alır.

Matematik meraklıları için, ISBN-13 numarasının kontrol basamağı aşağıdaki prosedürle hesaplanır:

  • Önceki 12 hanenin her birini 1 veya 3 ile çarpın (1’den başlayarak dönüşümlü olarak), yani tek sıradaki basamakları 1 ile çift sıradaki basamakları 3 ile çarpacaksınız.
  • Tüm sayıları toplayın.
  • Sonucu 10’a bölün ve kalanı hesaplayın (mod 10)

Şimdi bir deneme yapalım. Sevdiğim kitaplardan birinin ISBN numarası: 978-605-038-083-5 biçiminde. Buradaki 5 bizim kontrol basamağımız. Yukarıda bahsi geçen hesaplamayı yaparsak 9 x 1 + 7 x 3 + 8 x 1 + 6 x 3 + 0 x 1 + 5 x 3 + 0 x 1 + 3 x 3 + 8 x 1 + 0 X 3 + 8 x 3 + 3 X 1 = 115 sonucunu elde ederiz.

Bu sayıyı da 10’a böldüğümüz zaman kalanımız 5 olur. Bir kitabın ISBN numarasını öğrenmek için sorgulama yaparken, ISBN’yi yazarken bir hata yaparsanız, hesaplama sonucu 10’a bölünemeyen bir sayı elde edilir. Bu durumda bu kitap bulunamayacaktır. Boşuna matematik her yerde demiyoruz. Bir başka örnek için göz atabilirsiniz: İstatistikçiler 2. Dünya Savaşında Alman Tank Sayısını Nasıl Hesapladı?


Kaynaklar ve İleri Okumalar:

Matematiksel

Sibel Çağlar

Merhabalar. Matematik öğretmeni olarak başladığım hayatıma 2016 yılında kurduğum matematiksel.org web sitesinde içerikler üreterek devam ediyorum. Matematiğin aydınlık yüzünü paylaşıyorum. Amacım matematiğin hayattan kopuk olmadığını kanıtlamaktı. Devamında ekip arkadaşlarımın da dahil olması ile kocaman bir aile olduk. Amacımıza da kısmen ulaştık. Yolumuz daha uzun ama kesinlikle çok keyifli.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu