Toplum Bilimi

Allais Paradoksu: Risk Altında Tercihlerimiz Neden Rasyonelliğe Meydan Okur?

Allias Paradoksu, insanların belirli durumlarda klasik ekonomik teorilerin öngördüğü gibi rasyonel kararlar almadığını gözler önüne sermiştir.

Allais Paradoksu: Risk Altında Tercihlerimiz Neden Rasyonelliğe Meydan Okur?

Allais Paradoksu, risk altında karar verme süreçlerinde insan tercihlerini inceleyen ve ekonomideki beklenen fayda teorisinin temel varsayımlarını sorgulayan bir olgudur. Bu paradoks, 1953 yılında Fransız ekonomist Maurice Allais tarafından ortaya atılmıştır.

İnsanların tercihlerinin genellikle bağımsızlık aksiyomunu (beklenen fayda teorisinin temel bir ilkesi) ihlal ettiğini göstererek, rasyonellik ilkesine aykırı davranışlar sergilediğini ortaya koyar.

Allais Paradoksu Nedir?

Allais Paradoksu: Risk Altında Tercihlerimiz Neden Rasyonelliğe Meydan Okur?
Maurice Allais tanınmış bir Fransız iktisatçıdır. Piyasa dengesi ve verimliliği üzerine yaptığı araştırmalarda öncü olarak bilinen Allais, 1988 yılında ekonomi alanında Nobel Ödülü’ne layık görüldü. İnsan riskli davranışı üzerine yaptığı çalışma, geniş çapta kabul gören “Allais paradoksu”na yol açtı.

Allais Paradoksu, bireylerin risk ve belirsizlik altında karar verirken, insanların genellikle garanti bir kazancı tercih ettiğini, ancak benzer bir durumda yüksek riskli bir seçeneği tercih edebileceğini ortaya koyar. Maurice Allais, bu durumu basit bir düşünce deneyiyle açıklamıştır. Bu deneyde bireylerin iki farklı karar verme durumu karşısında tercihlerini nasıl değiştirdiği gözlemlenmiştir. Aşağıdaki iki seçeneği düşünün:

  • Seçenek A: Kesin olarak 1.000.000 TL kazanacaksınız.
  • Seçenek B: %10 olasılıkla 5.000.000 TL kazanacaksınız, %89 olasılıkla 1.000.000 TL kazanacaksınız ve %1 olasılıkla hiçbir şey kazanamayacaksınız.

Çoğu insan burada Seçenek A’yı tercih eder. Çünkü garanti bir kazanç, riskli bir kazançtan daha cazip görünür. Bu sefer aşağıdaki iki seçeneği düşünün:

  • Seçenek C: %11 olasılıkla 1.000.000 TL kazanacaksınız, %89 olasılıkla hiçbir şey kazanamayacaksınız.
  • Seçenek D: %10 olasılıkla 5.000.000 TL kazanacaksınız, %90 olasılıkla hiçbir şey kazanamayacaksınız.

Bu durumda ise çoğu insan Seçenek D’yi tercih eder. Çünkü daha büyük bir kazanç ihtimali, diğer seçenekten daha çekici gelir.

Allais Paradoksu, yukarıdaki iki durumda bireylerin tercihlerini nasıl değiştirdiğini gösterir. İlk durumda garanti bir kazanç (Seçenek A), riskli bir kazanca tercih edilirken, ikinci durumda bireyler yüksek kazanç olasılığına odaklanarak daha riskli bir seçeneği (Seçenek D) tercih eder. Ancak bu tercihlerin geleneksel Beklenti Teorisi’ne göre tutarsız olduğu görülür.

Beklenti Teorisi’ne göre de bireylerin kararları şu şekilde olmalıdır:

  1. Tutarlılık: Bir kişinin tercihleri, mantıksal olarak tutarlı olmalıdır.
  2. Bağımsızlık: Karar verilen seçenekler, dış faktörlerden etkilenmemelidir.

Allais Paradoksu, insanların bu varsayımlara uymadığını, risk algılarının durumdan duruma değişebildiğini ve garanti kazançlara daha fazla önem verdiğini ortaya koyar.

Allais Paradoksu’nun Sonuçları Nelerdir?

İnsanlar garanti sonuçları riskli sonuçlara tercih etme eğilimindedir. Bu, kayıplara ve belirsizliğe karşı duyarlılıktan kaynaklanır. Örneğin, %100 kazanç ihtimali, %90 kazanç ihtimalinden çok daha cazip görünür, oysa aradaki fark sadece %10’dur. Ayrıca, insanların kayıpları kazançlardan daha yoğun hissetme eğilimidir. İlk durumda, garanti kazanç kaybetme riski olmadığından tercih edilir.

İnsanlar kararlarını mevcut durumlarına göre verir. İlk durumda, referans noktasına göre garanti bir kazanç daha çekici gelecektir. Oysa ki ikinci durumda yüksek kazanç beklentisi referans noktası olarak alınır.

Allais Paradoksu, Beklenti Teorisi’nin varsayımlarını sorgular. İnsanların rasyonel kararlar vermediği ve tutarsız tercihlerde bulunduğu gerçeğini ortaya koyar. Bu durum, klasik ekonomik modellerin gerçek hayattaki insan davranışlarını açıklamakta yetersiz kaldığını gösterir. 1979’da Allais paradoksu, Amos Tversky ve Daniel Kahneman tarafından davranışsal ekonomi çalışmalarına dahil edilecekti. Sonrasında da konu ile ilgili bir çok çalışma ortaya çıkacaktı.

Ekonomi ve psikoloji alanlarında tanınan Kahneman, en çok araştırma ortağı Amos Tversky ile birlikte muhakeme ve karar verme alanındaki çığır açan çalışmalarıyla tanınır. Birlikte, 1979’da yayınlanan beklenti teorisi üzerine makaleleri, davranışsal ekonominin temelinde önemli bir bileşen haline geldi. Kahneman aynı zamanda 2002 yılında ekonomi dalında ödül kazanan bir Nobel Ödülü sahibidir.

Sonuç olarak

Allais Paradoksu, insan davranışlarının rasyonel olmayan yönlerini anlamamıza yardımcı olan önemli bir teorik çerçeve sunar. Kesinlik etkisi, kayıplara karşı duyarlılık ve referans noktası gibi psikolojik faktörler, bireylerin risk altındaki kararlarını etkiler ve klasik ekonomik modellerin öngörülerine meydan okur.

Bu paradoks, yalnızca akademik bir tartışma konusu olmaktan öte, finans, sigorta, tüketici davranışları ve kamu politikaları gibi birçok alanda pratik uygulamalara sahiptir. İnsanların karar verme süreçlerini daha iyi anlamak, bu teoriyi anlamakla başlar.

Allais Paradoksu, davranışsal ekonominin temel taşlarından biri olarak, ekonomik teorilerin insana daha yakın bir şekilde yeniden tasarlanmasına ilham vermiştir. Bu da, gerçek dünya kararlarını daha etkili bir şekilde analiz etmemize olanak tanır.


Kaynaklar ve ileri okumalar

  • Allais Paradox. Bağlantı: https://thedecisionlab.com
  • Allais, M. (1953). The behavior of rational man in the face of risk. Critique of the postulates and axioms of the American school. Econometrica: Journal of the Econometric Society , 503-546.
  • Mongin, P. (2018). The Allais paradox. What it became, what it really was, what it now suggests to us. Economics and Philosophy, Forthcoming.
  • Who Was Maurice Allais? yayınlanma tarihi: 18 Nisan 2022; Bağlantı: https://www.investopedia.com/

Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak, bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Temel eğitimimi Kadıköy Anadolu Lisesinde tamamladım. Devamında Marmara Üniversitesi İngilizce Matematik Öğretmenliği bölümünü bitirdim. Çeşitli özel okullarda edindiğim öğretmenlik deneyiminin ardından matematiksel.org web sitesini kurdum. O günden bugüne içerik üretmeye devam ediyorum.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir