Hormonlar ve Duygular Arasındaki Bağlantı Nedir?

Biz insanlar duygularımızı ifade etmekte dönem dönem zorlansak da beynimiz ve vücudumuz bu işi bizden çok daha başarılı bir biçimde gerçekleştirir. Hormonlarımız ve endokrin sistem kritik diğer bedensel işlevlerin yanısıra nasıl hissettiklerimizden yani duygularımızdan sorumludur.

Basitçe aktarmak gerekirse insan vücudu sinir sistemi ile birlikte iletişim için endokrin sistemi kullanır. Nöronlar arasında veya bir nöron ile başka bir hücre arasında iletişimi sağlayan haberciler nörotransmiterlerdir. Hormonlar ise endokrin sistem için haberciler olarak çalışırlar.

Hormonal akış sinir ağına bağlıdır. Nöronlar, vücut fonksiyonları hakkındaki bilgileri hipofiz bezine iletir. Hipofiz bezi de hormon üretimini artırmak veya azaltmak için endokrin bezlerini tetikler. Bu sistem çevresel uyaranlara göre çalışır ve tepkilerimizi, duygusal durumumuzu etkiler.

Hormonlar kan dolaşımında dolaşır ve bu nedenle beyindeki nörotransmiterlerin işleyişini etkileyebilir. Örneğin fazla stres altındayken konsantre olamamamızın nedeni budur. Bilişsel performansınız hormonların etkisiyle değişir. Hatta bazı hormonlar beyin hücrelerinizin protein ve DNA yapısını bile etkileyebilir.

Hormonlarımızı Kontrol Ederek Duygularımızı Kontrol Edebilir miyiz?

4 mutluluk hormonu

Duygular ve hormonlar karmaşık bir şekilde birbirine bağlıdır. Hormonlarınızı kontrol ederek duygularınızı tam olarak kontrol etme ihtimaliniz düşük olsa da, dopamin ve serotonin gibi size mutlu olma hissi veren hormonların üretimini, pozitif ve sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürerek etkilemek mümkündür.

Serotonin Hormonu

Bu hormon ruh halinizi düzenlemede önemli bir rol oynar ve mutluluk hissinizden sorumludur. Ayrıca uyku döngünüzü ve iştahınız da dahil olmak üzere vücudunuzdaki diğer süreçleri düzenlemeye yardımcı olur. Yeterli düzeyde serotonine sahip olduğunuzda, duygusal olarak kararlı ve sakin hissedersiniz.

Düşük serotonin seviyelerinin de depresyon duygularına katkıda bulunduğu düşünülmektedir. Triptofan içeren gıdalar tüketerek bu hormonun üretimini artırabiliriz. Bu aminoasit serotoninin üretiminde başlatıcı görev görür ve triptofan genellikle ayçekirdeği, nohut, yumurta, bitter çikolata gibi yiyeceklerde bulunur.

Dopamin Hormonu

Adını sık duyduğumuz bu hormon da duygu durumunuzu kontrol etmede rol oynar. Ayrıca hafıza ve motor beceriler için de önemlidir. Bu molekül davranışlarımızı belirler ve bu nörokimyasal içeriğin az ya da çok üretilmesi bizi pek çok açıdan etkiler.

Örneğin; şizofreni çok fazla miktarda dopamin salınmasına neden olur. Uzmanlar dopaminin yüzde ellisinin bağırsaklarda üretildiğini belirtmektedir. Doğru şekilde üretilebildiğinden emin olmanın yollarından biri bağırsak mikrobiyomunu gözlemlemektir.

Genellikle “iyi hissettiren beyin kimyasalı” olarak adlandırılan dopamin hormonu, beyinlerimiz tarafından üretilir. Bu hormon, tatmin ve neşe hissetmede rol oynar. Planlama ve düşünme yeteneğimiz için hayati önem taşır. Haz aldığımız her şey beynimizde dopamin salgısını artırır.

Adrenalin Hormonu

Adrenalin veya epinefrin, vücudunuzun “dövüş ya da kaç” tepkisinden sorumlu olan hormondur. Tehlikeli veya stresli bir durumda hızlı tepki vermenize yardımcı olur. Adrenal bezleriniz ve bazı nöronlar, beyniniz tehlike algıladığında adrenalin salgılar. Stresli bir durumdaki kalp çarpıntısı ve terleyen avuç içleri, sisteminizden akan adrenalinin bir sonucudur. Egzersiz ve sağlıklı beslenme, bu hormonla ilişkili kaygı ve gerginliği hafifletmeye yardımcı olabilir.

Oksitosin Hormonu

Duygular ve hormonlar söz konusu olduğunda en çok bilinenlerden biri de oksitosindir. Bu hormonu sevgi, tutku, cinsellik, değer görme ihtiyacı, annelik hissi gibi alanlarla ilişkilendiririz. Fakat empati, cömertlik, fedakarlık gibi sosyal davranışlarla da ilişkilidir. Çoğu insan bu hormona insanlık molekülü adını verir ve gerçekten de en büyüleyici biyolojik öğelerden biridir.

Bu hormonu salgılamanın en kolay yolu aşık olmak olsa da bunu başaramadığımız zamanlarda bir hayvanı sevmek ya da sadece sarılmak bile yeterli olabilir. İlgi, kucaklanma, diğerlerini dinleme, meditasyon ve egzersiz gibi gayet basit günlük aktiviteler esnasında vücudumuz oksitosin hormonu salgılar.

Endorfin Hormonu

Bu hormonun işlevi ağrıyı dindirmek, çekilen acının etkisini azaltmak, beynin uygun olarak algıladığı davranışlarda bulunduğumuzda iyi olma hissini yaşatmaktır. Bu hormon doğal ödül devresine bağlıdır. Yani yemek, içmek, spor yapmak, ilişki kurmak, cinsel ilişkiye girmek gibi biyolojik olarak önemli durumlarda beyin endorfin salgılar.

Dolayısıyla da bu hormonun salınım miktarını arttırmak için beynin olumlu olarak yorumlayacağı aktiviteler ile etkileşimde bulunmak önemlidir.

Duygularımız ve hormon seviyeleri arasındaki ilişkiyi gösteren bir diagram. Kaynak: https://blog.daftmobile.com/

Duygular farklı insanlar tarafından farklı derecelerde hissedilse de bedenin içinde devam eden süreçler temelde aynı. Ufak çabalarla bu sürece destek vermek elimizde. Bu nedenle eğer bir parça dondurma yemek sizi mutlu eden hormonları salgılamanıza destek olacak ise buna engel olmanıza gerek yok. Ruh ve beden sağlığımızın tam dengede olduğu günlere erişebilmek dileğimizle.



İleri okumalar:


Dip Not:

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım

Matematiksel

Sibel Çağlar

Merhabalar. Matematik öğretmeni olarak başladığım hayatıma 2016 yılında kurduğum matematiksel.org web sitesinde içerikler üreterek devam ediyorum. Matematiğin aydınlık yüzünü paylaşıyorum. Amacım matematiğin hayattan kopuk olmadığını kanıtlamaktı. Devamında ekip arkadaşlarımın da dahil olması ile kocaman bir aile olduk. Amacımıza da kısmen ulaştık. Yolumuz daha uzun ama kesinlikle çok keyifli.

Bu Yazılarımıza da Göz Atınız

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu