Psikoloji

Hipnoz Nedir? Hipnoz Durumunda Beynimize Ne Olur?

“Gözlerimin içine bak ve şimdi saate odaklan.” Bu sözü dönem dönem film repliklerinde duymuşsunuzdur. Bu sahneler izlerken bize eğlenceli gelse de bitiminde akla bazı soru işaretlerini getirmiş olmalı. Google arama sayfasına bir göz attığınızda bir çok kişinin hipnoz hakkında bilgi öğrenmeye çalıştığına şahit olacaksınız. En başta elbette “Hipnoz nedir ve nasıl çalışır sorusu?” geliyor.

Bu yazımızda sorulara bilimsel çerçevede bir cevap bulmaya çalışalım. Ancak öncelikle şunu öğrenelim. Hipnoz kesinlikle modern bir teknik değildir. Hipnozla ilgili ilk referanslar eski Mısır ve Yunanistan’a kadar uzanır. 

Hipnoz Nedir? Hipnoz Durumunda Beynimize Ne Olur?
Yunan uyku tanrıçası Hypnos

Aslında “hypnos” kelimesi “uyku” anlamına gelir ve aynı adı taşıyan bir Yunan tanrısını kaynaklıdır. Modern anlamda ise telkin edilebilirlik, gevşeme ve artan hayal gücü ile karakterize edilen bir trans durumunu ifade eder.

Hipnoz Nedir Ve Gerçek midir?

Hipnozun öncüsü bize hipnotik bir durumu ifade eden “mesmerizm” kelimesini öğreten 18. yüzyılın sonların­ da Viyana’da ve Paris’te çalışan Avusturyalı bir doktor olan Franz Anton Mesmer (1734 1815) idi. Mesmer’in “hayvan manyetizması” adını verdiği bir fikri vardı. Bu fikir, organizmalar ve nesneler arasında aktarılabilen bu tür doğal enerji kaynaklarının olduğuydu.

Kendisi kişilerin beli davranışlarının özellikle histerinin bedende bulunan evrensel manyetik bir sıvının belli bir dağılı­mından kaynaklandığına inanıyordu. Ayrıca bir kişinin, diğerinin davranışında değişiklik meydana getirmek için başka bir kişinin sıvısını etkileyebileceğini düşünüyordu.

Hipnoz Nedir? Hipnoz Durumunda Beynimize Ne Olur?
Franz Anton Mesmer çalışırken

Hipotezini test etmek için, Mesmer hastalarını bir dizi tuhaf deneye tabi tuttu. Bunlardan birinde, hastalar düşük voltajlı akım içeren demir çubuklar tutarken onları seyreltilmiş sülfürik asitle dolu bir fıçıya oturtuyordu.

Mesmer, odaya girer, küvetten çeşitli çubuklar alır ve hastaların etkilenen parçalarına dokunurdu. Çubukların hayvansal manyetizmayı transfer ettiğine ve evrensel manyetik sıvının dağılımına uyum sağladığına böylece histerik bozukluğu ortadan kaldırdığına inanı­lırdı.

Hipnoz Nedir? Hipnoz Durumunda Beynimize Ne Olur?
Hayvani manyetizmanın açığa çıkarılmasını gösteren 1845 tarihli bu tasvir Confessions of a Magnetizer adlı yapıtın kapağını süslemektedir.

Mesmer inançlarında yalnız değildi. Aslında önemli pozisyonlardaki pek çok hekim onun öğretilerini takip ediyordu. Bunun neticasinde “mesmerizm” on sekizinci yüzyıl boyunca Avrupa’da popüler bir kavram olmuştu. Hipnoz, ilk olarak “mesmerizm” olarak popülerlik kazandığı için 1800’lerden itibaren bilim insanları ve doktorlar arasında bir tartışma konusu olacaktı. 

Mesmerizm Fikrinden Modern Hipnoz Anlayışımıza Nasıl Geçtik?

Tarih boyunca hipnoz ile ilgili bilgimizi ilerleten birçok başka öncü kişi oldu. En dikkate değerlerinden biri, bekleme odasında bir hastanın bir lambaya baktıktan sonra transa geçtiğini keşfettiğinde hipnoz fikriyle ilgilenmeye başlayan İskoçyalı göz doktoru olan James Braid’dir. 

Kendisi yapay uyurgezerlik halinin insanın göz sinirlerinin yorulmasıyla daha kolay gerçekleştiğini fark etti. Zaman içinde konu ile ilgili daha fazla test yaparak, bir hastayı bir şeye odaklamanın hipnozun en önemli bileşenlerinden biri olduğunu belirledi. 

Aslına bakarsanız bu duruma hipnoz adını da ilk o verdi. Daha sonra modern hipnozun keşfi olarak bildiğimiz şey üzerine bir kitap yayınlayacaktı.

Hipnoz Nedir? Hipnoz Durumunda Beynimize Ne Olur?
Hipnoz ile ilgili görsellerde hastaların genellikle bir saate bakarak hipnotize olduklarını görürüz. Bu fikrin arkasındaki isim göz doktoru James Braid’dir. 

1800’lerin ortalarında Hindistan’da, Calcutta’da çalışan İngiliz cerrah James Esdaile, bu tür bir trans hipnotik durumunun ağrı giderme uygulamalarında son derece yararlı olduğunu tespit etti. Tek anestezisi olarak hipnotizma kullanarak yüzlerce büyük ameliyat gerçekleştirdi. Bu, anestetik ajanların keşfinden önceydi ve uyguladığı yöntem hastalarının acısını dindirmede büyük başarı sağladı.

Tıbbi kuruluşları bulgularına ikna etmek için İngiltere’ye döndüğünde süreç beklediği gibi gelişmeyecekti. Sonucunda o dönemde morfin gibi yeni kimyasal anestezikler de keşfedilmişti. Otoriterler tercihlerini ilaçlardan yana kullanacaklardı. Hipnozun tıbbi amaçlar için kullanımının durduğu yer burasıdır.

Hipnoz İle Kişinin Kendini Telkin Etmesi Mümkün müdür?

Milton Erickson öncelikli olarak bir klinik psikologdur. Yeni teoriler geliştirmekle fazla ilgilenmedi. Bunun yerine, insanlara yardım edebilecek etkili pratikler geliştirmeye odaklandı.

Bu sorunun cevabını 1900’lerde Fransız nörolojist  Emile Coué evet olarak verdi. Kendisi, hipnotizmanın öncülüğünü yaptığı geleneksel yaklaşımlardan uzaklaşarak kendi kendine telkin kullanımıyla çalışmalarına başladı. Hipnozu bir tedavi tekniği olmaktan ziyade, histeri için bir tanı kriteri olarak değerlendirdi. Sonucunda o zamandan beri çeşitli danışmanlık programları ve terapi teknikleriyle hipnoz birleşti.

Modern zamanlarda, klinik hipnoz konusunda en tanınmış otoritelerden biri, çalışmalarının çoğunu 1950-1980 yılları arasında yapan, tanınmış bir psikoterapist olan Milton Erikson’dur. Kendisi insan psikolojisinden büyülenmişti ve klinik uygulamalarında hipnozu kullanmak için sayısız yenilikçi yol geliştirdi. Bu nedenle, Milton Erickson günümüzde hipnoterapi olarak adlandırılan modern hipnozun babası olarak kabul edilmektedir. 

Hipnoz Nasıl Çalışır? Herkes Aynı Biçimde Etkilenir mi?

Zaman içinde hipnoz hem tıp hem de psikoterapi mesleklerinde saygınlık kazandı. Beyin görüntüleme çalışmaları sayesinde de ilerleyen süreçte beynimizde hipnoz halinde değişen üç alan olduğunu keşfettik.

Hipnoz esnasında lk olarak, dorsal ön singulat aktivitede bir azalma gerçekleşiyor. Burası beynin hata tespiti, dürtü kontrolü, motivasyon, empati aktivitelerini kontrol eden bölümüdür. Bunun yanında kan basıncı ve kalp atış hızı gibi fizyolojik işlevlerden de sorumludur.

Daha sonra, dorsolateral prefrontal korteks ile insula arasındaki bağlantıda bir artış oluyor. Dorsolateral prefrontal korteks, çalışma belleği ve kendini kontrol etme gibi yürütücü işlevlerle ilişkilidir. İnsula ise ağrı algısı, sosyal ilişkiler, duygular ve otonomik kontrolde önemli bir rol oynar.

Son olarak, dorsolateral prefrontal korteks ile medial prefrontal korteks arasında azaltılmış bağlantılar görülüyor. Bu azalmanın birinin eylemleri ile eylemlerinin farkındalığı arasındaki kopukluk ile ilişkili olduğu düşünülüyor.

Sonucunda hipnoz herkesi eşit biçimde etkilemez

Sonuç olarak başlangıcı şaibeli olsa da günümüzde hipnoz esnasında beynimizde gerçekten de bir takım değişiklikler olduğunu görebiliyoruz. Bu da hipnoz gerçek mi sorusunu temelinde ortadan kaldırıyor.

Ancak beyin görüntüleme çalışmaları bir başka gerçeği daha açığa çıkarıyor. Hipnoz herkesi eşit derecede etkilememektedir. Hipnoza daha az duyarlı olan bireyler de yukarıda aktardığımız beynin çeşitli bölümleri arasında çok az işlevsel bağlantı gerçekleşmiştir.

Bu nedenle bu tarz bir terapinin gerçekten işe yaraması için sizin istekli ve işbirlikçi olmasının yanı sıra doğru beyin yapısına sahip olmanız gerekir. Bu da elbette her zaman elde edilmesi en kolay kombinasyon değildir! Ayrıca göz atmak isterseniz: Neden ve Nasıl Halüsinasyon Görüyoruz? İşte Halüsinasyon Görmenin Arkasındaki Matematik!


Kaynaklar ve ileri okumalar

  • Can Hypnosis Be Used To Plant An Idea In Someone’s Mind? Yayınlanma tarihi: 18 Kasım 2022; Bağlantı: https://www.scienceabc.com/
  • Kihlstrom JF. Neuro-hypnotism: prospects for hypnosis and neuroscience. Cortex. 2013 Feb;49(2):365-74. doi: 10.1016/j.cortex.2012.05.016. Epub 2012 Jun 5. PMID: 22748566; PMCID: PMC3528837.
  • How does hypnosis really impact the brain? Yayınlanma tarihi: 9 Haziarn 2020; Bağlantı: https://bigthink.com/

Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Merhabalar. Matematik öğretmeni olarak başladığım hayatıma 2016 yılında kurduğum matematiksel.org web sitesinde içerikler üreterek devam ediyorum. Matematiğin aydınlık yüzünü paylaşıyorum. Amacım matematiğin hayattan kopuk olmadığını kanıtlamaktı. Devamında ekip arkadaşlarımın da dahil olması ile kocaman bir aile olduk. Amacımıza da kısmen ulaştık. Yolumuz daha uzun ama kesinlikle çok keyifli.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu