
Mavi renk ilk olarak Mısırlılarda ortaya çıkmış ve ilerleyen 6000 yıl boyunca evrimini sürdürmüştür. Bu renk, günümüzde de evrilmeye devam etmektedir. Rengin heyecan verici öyküsünü paylaşalım şimdi sizlerle
Mısır Mavisi
Mısırlılara yaptıkları pek çok buluş için teşekkür edebiliriz. Bu buluşlardan birisi de mavi rengi bize kazandırmalarıdır. M.Ö 2200 yılları civarında ilk kez üretildiği düşünülen mavinin bu tonu günümüzde Mısır mavisi olarak bilinmektedir.

Mısırlılar mavinin bu tonunu çok önemsemişlerdi. Bu nedenle seramikleri, heykelleri hatta firavunların mezarlarını bununla boyamışlardı. Bu renk Roma İmparatorluğu’nda popülerliğini korumuştu. Sonucunda da yeni renk üretim yöntemleri bulunana kadar kullanılacaktı.
Deniz Mavisi (Ultramarine)
Deniz mavisinin öyküsü 6000 yıl önce Lapis lazuli taşının Afganistan dağlarından Mısırlılar tarafından getirtilmesiyle başlar. Fakat Mısırlılar her ne kadar çabalasalar da bunu boyaya çevirmekte başarılı olamamışlardır. Her deneme donuk bir griyle sonuçlanmıştır. Bunun yerine bu taşı takı ya da baş süsü yapmakta kullanmışlardır.
Aynı zamanda gerçek mavi olarak da bilinen Lapis lazuli (laciverttaşı) ilk defa 6. Yüzyılda toz boya olarak ortaya çıkmış ve Afganistan’daki Bamiyan kentinde Budist tablolarında kullanılmıştır. 14. ve 15. yüzyılda boya özü İtalyan tüccarlar tarafından ithal edildiğinde Latince’de ultramarinus yani “denizaşırı” anlamına gelen renk, deniz mavisi olarak yeniden adlandırılmıştır. Bu rengin derinliği, kraliyet mavisi olma özelliği Ortaçağ Avrupası’nda yaşayan ressamlar tarafından çok rağbet görmüştür.
Deniz mavisi sıklıkla ve sadece David’in “Meryem ve İsa, Azizler ve Yardımseverle Birlikte” İsimli tablosunda gördüğümüz bakire Meryem’in mavi kuşağında olduğu gibi en önemli komisyonlar tarafından kullanılmıştır. İddialara göre Barok ustası “İnci Küpeli Kız” adlı tablonun ressamı Johannes Vermeer bu rengi öyle çok severmiş ki bu yüzden ailesini borç batağına sürüklemiştir.
1826’da Fransız bir kimyager “Fransız deniz mavisi” olarak bildiğimiz yapay deniz mavisini icat edene kadar bu renk inanılmaz derecede pahalıydı. Sonucunda da sanat tarihçileri deniz mavisi boyasını almaya maddi gücü yetmediği için Michelangelo’nun “Defin Töreni” adlı tablosunu yarım bıraktığını iddia ederler.
Çini mavisi (Cobalt blue)
Çini mavisinin tarihi 8. ve 9. Yüzyıla dayanmaktadır. Özellikle Çin’de seramikleri, mücevherleri boyamakta kullanılmıştır. Alüminyum oksit bazlı daha saf olan versiyonu 1802’de Fransız kimyager Louis Jacques Thénard tarafından bulundu. Sonrasında ve ticari üretim 1807’de Fransa’da başlamıştır. J. M. W. Turner, Pierre-Auguste Renoir, and Vincent Van Gogh gibi ressamlar bu yeni toz boyayı pahalı olan deniz mavisine alternatif olarak kullanmışlardır. Ayrıca çini mavisi, ressam Maxfield Parrish’in eserlerinde sıkça karşımıza çıkar. Bunun için de Parrish mavisi olarak da adlandırılmaktadır.
Gök Mavisi (Cerulean)
Aslen kobalt magnesyum stannat bileşiminden oluşan gök mavisi 1805 yılında kalay oksitin Andreas Höpfner tarafından Almanya’da fırınlanmasıyla mükemmelleştirilmiştir. Fakat coeruleum adı altında Rowney and Company tarafından 1860 yılında satılana dek bu toz boya sanatsal anlamda kullanılmamıştır. Ressam Berthe Morisot 1887, Bir Yaz Günü adlı tablosundaki kadının mavi montunu boyamak için gök mavisini lacivert ve çini mavisiyle birlikte kullanmıştır.
Çivit Mavisi (Indigo)

Mavinin resimde kullanılması maddi açıdan külfetli olsa da kumaş boyamaktan çok daha ucuza gelmekteydi. Lapis lazuli taşının nadiren bulunmasının aksine “çivit mavisi/indigo mavisi” olarak anılan bu yeni mavi boyanın dünya çapındaki üretimi indigo ağacından (Indigofera tinctoria) sağlanmaktaydı. Bu nedenle maliyeti çok daha ucuzdu. Bu durum da tekstilde yaygınlaşmasını sağladı. Bu rengin ithali, 16. yüzyılda Avrupa tekstil ticaretini oldukça canlandırmıştır.

1880 yılında yapay çivit mavisi bulunduğunda doğal çivit mavisinin yerini almıştır. Bu toz boya şimdilerde halen mavi kot pantolonları boyamakta kullanılmaktadır. Fakat son 10 yıldan fazladır bilim insanları bitkilerde çivit mavisi yapabilecek koli basili bakterisini biomühendislik yoluyla aynı kimyasal tepkimeyi yaratabileceklerini keşfettiler. Bio-çivit mavisi olarak adlandırılan bu yöntem ileride çevre dostu kot kumaşlar üretmede muhtemelen büyük rol oynayacaktır.
Lacivert (Navy blue)
Resmi olarak deniz mavisi adıyla bilinen mavinin en koyu tonu lacivert olarak da adlandırılmaktadır. Bu renk İngiliz Kraliyet Donanması üniformalarına uyarlanmış olup 1748’den itibaren memurlar ve denizciler tarafından giyilmiştir. Şimdiki deniz kuvvetleri, solmayı önlemek amacıyla üniformalarının rengini siyaha yakın olacak şekilde iyice koyulaştırmışlardır. Ayrıca 18. yüzyıldan beri çivit mavisi tarihi lacivertin temelini oluşturmuştur.
Prusya Mavisi (Prussian blue)
Berlin mavisi olarak da bilinen Prusya Mavisi, Alman boya imalatçısı Johan Jacob Diesbach tarafından tesadüfen bulunmuştur. Aslında Diesbach yeni bir kırmızı oluşturmak üzere çalışırken malzemelerinden bir tanesi olan kalya taşı hayvan kanına bulaştı. Ancak sonuç daha kırmızı değil tam terine ikilinin kimyasal etkileşime girmesi sonucunda parlak bir maviye dönüştü. Ve bu da bizim yeni bir mavi tonu daha kazanmamıza neden oldu.
Pablo Picasso, kendi “Mavi Döneminde” bu rengi sık olarak kullanmıştır. Japon ahşap-baskı sanatçısı Katsushika Hokusai ünlü eseri “ Kanagawa’nın Büyük Dalgası” (The Great Wave off Kanagawa) adlı eserinde yine Prusya mavisini kullanmıştır. Ancak Prusya mavisi sadece başyapıtları ortaya çıkarmak için kullanılmamıştır.
1842’de İngiliz astronom Sir John Herschel, Prusya mavisinin ışığa karşı olan eşsiz hassasiyetini ve muhteşem tonunu keşfedecekti. Sonrasında bu keşif, şimdilerde “ozalit” olarak bilinen mimarların planlarının ve tasarımlarının paha biçilemez kopyalarını yapmalarını sağlamıştır. Günümüzde Prusya mavisi, metal zehirlenmesine çare olan bir ilaçta kullanılmaktadır.
Uluslararası Klein Mavisi
Renklere aşık olan Fransız ressam Yves Klein, 1960’ta deniz mavisi renginin mat versiyonunu geliştirmiş, International Klein Blue (IKB) ismiyle patentini almıştır. 1957’de Milano’da sergilediği 11 adet çerçevesiz IKB monokrom eseriyle adını duyuruyor. Klein, IKB mavisine buladığı her tür nesneden oluşan eserlerini Mavi Devrim olarak adlandırıyordu.
En ilginç gösterilerinden birini de 1960’ta Paris’te düzenlediği ‘Mavi Çağda Antropometriler’ adlı sergisinin açılışında yaptı. Takım elbisesiyle meydana çıkan Klein, 20 dakika boyunca tek bir notanın çalınması ardından 20 dakika sessizlik içeren Monoton Sessizlik Senfonisi eşliğinde, “canlı fırçalar” olarak adlandırdığı ve vücutları mavi renkte boyanmış üç çıplak modeli beyaz tuvallere yönlendirerek vücut baskılarını yapmıştı.
Keşiflerin Sonuncusu: YInMn
Oregan Devlet Üniversitesinden Profesor Mas Subramanian ve öğrencisi Andrew E. Smith tarafından 2009 yılında mavinin yeni bir tonu tesadüfen bulundu. İkili, elektronik cihaz üretiminde yeni materyaller bulmak için çalışırken, bu parlak maviyi elde ettiler. Yitrium, indiyum ve manganez kimyasal bileşiminden oluştuğu içinde adı YInMn Mavisi olarak belirlendi. Sonrasında da Haziran 2006 yılından itibaren bu mavi ticari kullanıma açıldı.
Matematiksel İçin Çeviren: Gözde Uysal
Kaynak:The History of the Color Blue: From Ancient Egypt to the Latest Scientific Discoveries; https://mymodernmet.com/
Matematiksel