Aralık 2014, Albert Einstein hayranlarının uzun zaman boyunca beklediği bir zamandı. Çünkü o tarihte kendisinin kişisel notları, mektupları, günlükleri ve kartpostallarından oluşan yaklaşık 5000 belge, çevrimiçi olarak erişilebilir hale geldi. Bu belgelerin arasında dikkat çekici olanlardan birisi ise Einstein’ın fizikçi Marie Curie’ye yazdığı bir mektuptu. Bu mektup, zorluklar karşısında büyük zihinler arasında kurulan dayanışmanın etkileyici bir örneğini bizlere sundu.

Nobel tarihinin iki ayrı bilim dalında ödül alabilen tek bilim insanı olan Marie Curie’nin adını çoğumuz yakından tanırız. Ancak onu sadece azmi ve bilimsel başarılarıyla kamuoyunun ilgisini çeken biri olarak düşünüyorsanız, yanılırsınız.
Aslında Curie, özel hayatıyla da bir dönem Fransız basınını uzun süre meşgul etti. Fransız Akademisi’nde boşalan bir üyeliğe aday gösterildiğinde, onun bu göreve uygun olmadığını düşünen çevreler çoğunluktaydı. Bu nedenle, Curie’nin özel yaşamını kurcalamaya başladılar — ve ellerinde kullanabilecekleri güçlü bir koz vardı.

Koltuk için Curie’nin en büyük rakibi, kablosuz telgraf alanındaki çalışmalarıyla tanınan Edouard Branly idi. 1909’da İtalyan bilim insanı Gugliemo Marconi bu alanda Nobel Fizik Ödülü’nü kazandığında, birçok Fransız vatansever Branly’nin dışarıda bırakılmasından rahatsız olmuştu.
Curie’ye karşı yürütülen kampanyaların merkezinde onun tam anlamıyla Fransız sayılmadığı ve bu yüzden Fransız Akademisi’nde yer almayı hak etmediği düşüncesi vardı. Hatta bazı çevreler, onu Fransa’yı terk etmeye ve Polonya’ya dönmeye çağıracak kadar ileri gitmişti. Bu suçlamalar amacına ulaştı ve Branly, yapılan oylamada yalnızca iki oy farkla seçimi kazandı. Kasım 1911’de ise, eşi benzeri görülmemiş bir şiddetle ikinci bir karalama kampanyası başladı
Marie Curie Basını Özel Hayatıyla da Meşgul Etmişti
1903 yılında Marie Curie (7 Kasım 1867 – 4 Temmuz 1934), Nobel Ödülü kazanan ilk kadın olarak tarihe geçti. Eşi Pierre Curie ile birlikte, radyoaktivite üzerine yaptıkları çığır açıcı çalışmalar sayesinde bu onuru paylaştılar. Ancak 1906’da trajik bir olay yaşandı. Pierre, ıslak bir yolda kayarak at arabasının altında kalarak hayatını kaybetti.
Derin bir yas içinde olmasına rağmen Curie çalışmalarına devam etti. 1910 yılında, Pierre’in eski öğrencisi olan genç fizik profesörü Paul Langevin ile bir yakınlık kurdu. Langevin, şiddet dolu bir evlilikte sıkışmıştı ve Curie ile bir ilişkiye başladı. Ancak Langevin’in ayrı yaşadığı eşi bu ilişkiyi öğrenince, çiftin özel yazışmalarını çaldırarak basına sızdırdı.

Bu ilişki, magazin basını için bulunmaz bir malzeme hâline geldi. Curie’ye yönelik saldırılar, kadınların bilim dünyasında çoğu zaman dışlandığı bir dönemde gerçekleşti. Bilimsel çalışmaları yerine, Curie aşk hayatını dillerine dolayan gazeteler Marie Curie’nin ilişkisini dramatik başlıklar ile sayfalara malzeme etmeye başladılar..
Tüm bu kargaşanın ortasında Marie Curie, Brüksel’deki Solvay Konferansı’na katıldı. Einstein, Max Planck ve Ernest Rutherford gibi isimlerin yer aldığı bu toplantı, kuantum mekaniğinin geleceğini şekillendirecek tartışmalara sahne oldu. Bilimsel açıdan büyük bir başarıydı, ancak Curie’nin kişisel hayatı hâlâ yoğun baskı altındaydı.

Fransa’ya döndüğünde onu daha da yoğun bir medya fırtınası bekliyordu. Kamuoyu, onun tarihi başarılarını gölgede bırakacak kadar acımasızlaşmıştı. Olay sadece Fransa’da değil, Avrupa’nın farklı bölgelerinde de yankı buldu. Ve sonunda Albert Einstein’ın da dikkatini çekti.
Albert Einstein’dan Marie Curie’ye Destek
İşte tam da bu anda, Marie Curie’ye Albert Einstein’dan bir destek geldi. Albert Einstein, Solvay Konferansı sırasında Curie’ye büyük bir hayranlık duymaya başlamıştı. Ayrıca medyanın ona yönelik acımasız saldırılarından dehşete düşmüştü.
İçten bir mektubunda, Curie’ye eleştirileri önemsememesini ve işine odaklanmasını tavsiye etti. Einstein’ın sözleri, yalnızca bir meslektaşın değil, aynı zamanda onun bilime ve insanlığa katkılarını derinden takdir eden bir bilim insanının sesi olarak yankı buldu.
“Size söyleyecek akıllıca bir şeyim olmadan yazdığım için bana gülmeyin,” diye başlıyordu Einstein mektubuna. Curie’nin itibarını zedelemek için sabırsızlanan “ayaktakımına” karşı duyduğu öfkeyi dile getiriyor; onun zekâsını, dürüstlüğünü ve direncini övüyordu. Basında yazılan “zırvalara” kulak asmamasını öğütleyen Einstein, mektubunu Curie’ye ve ona destek olanlara içten dileklerini ileterek bitiriyordu.

Marie Curie ve Einstein Bu Mektuptan Sonra İki İyi Dost Oldu
Bu sözler, skandala rağmen çalışmalarını sürdüren Marie Curie için büyük bir teselli oldu. Nitekim Curie, sonunda ikinci Nobel Ödülü’nü kazanarak tarih yazmaya devam etti. Aralık 1911’de Marie Curie, ikinci Nobel Ödülü’nü almak üzere Stockholm’e gitti. Bu kez kimya alanında, radyum ve polonyum elementlerini keşfi nedeniyle onurlandırıldı. Bu ödülle birlikte, iki farklı bilim dalında Nobel kazanan ilk kişi oldu.
İsveç Akademisi’nin, daha fazla tartışmaya yol açmamak için törene katılmamasını önermesine rağmen Curie’nin Stockholm’e gitme kararı, onun bilimsel başarılarını toplumun yargılarının önüne koyma kararlılığını açıkça gösteriyordu.

Einstein ve Curie arasındaki bağ, yıllar içinde daha da güçlendi. Çocuklarıyla birlikte tatillere çıktılar, bilimsel projelerde iş birliği yaptılar. Curie, politik gerginliklerin yaşandığı bir dönemde Einstein’a yönelik Almanya karşıtı tepkilere karşı durdu. Ayrıca onun Paris’te ders verebilmesi için destek verdi.
Einstein’ın Curie’ye duyduğu hayranlık sadece bilimsel dehasına yönelik değildi. 1935’te düzenlenen bir anma töreninde, onun “insani büyüklüğünü” vurguladı; irade gücü, sadeliği ve nesnelliğiyle Avrupa’nın entelektüel geleceğine ilham verdiğini söyledi. Bu sözler, Curie’nin yalnızca bilim tarihinde değil, insanlık tarihinde de silinmez bir iz bıraktığının ifadesiydi.
Sonuç Olarak
Marie Curie’nin mirası, bilimsel mükemmeliyetin ve kişisel direncin bir simgesi olarak yaşamaya devam ediyor. Einstein’ın mektubu ise, kamusal baskılar altında bile ortaya çıkabilen empati ve dostluğun güçlü bir örneği olarak hâlâ ilham veriyor. Günümüzde Marie Curie bilim tarihinin en sevilen simalardan biri olarak hatırlanıyor. Ancak, onu saldırı yağmuruna tutan gazetecileri hatırlayan ve onaylayan pek kimse bulunmuyor.
Kaynaklar ve ileri okumalar:
- In 1911, Einstein wrote a letter to Marie Curie, telling her to ignore the haters. Yayınlanma tarihi: 2 Aralık 2024. Kaynak site: ZME Science. Bağlantı: In 1911, Einstein wrote a letter to Marie Curie, telling her to ignore the haters
- Albert Einstein Told Marie Curie To Ignore The Haters; Kaynak site: Iff Science. Yayınlanma tarihi: 9 Aralık 2017. Bağlantı: Albert Einstein Told Marie Curie To Ignore The Haters
Size Bir Mesajımız Var!
Matematiksel, matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel