Psikoloji

Plutchik Duygu Çarkı Sayesinde Duygularınızı Anlayın!

Bir insanın kaç farklı duygu yaşayabileceğini tahmin edebilir misiniz? Cevap şaşırtıcı: Yaklaşık 34.000. Bu kadar geniş bir duygu yelpazesi varken, hislerimizin karmaşık dünyasında kaybolmadan nasıl yön bulabiliriz? Belki de çözüm, bir duygu çarkı kullanmakta yatıyor.

Plutchik Duygu Çarkı

Duygular üzerine düşündüğümüzde ya da bir duyguyu tarif etmemiz istendiğinde, bunu ifade etmenin pek de kolay olmadığını fark ederiz. Oysa duyguları doğru şekilde sınıflandırmak, duygu analizinin temel adımıdır. Bu yüzden son yıllarda, duyguları anlamak ve düzenlemek üzerine yapılan çalışmalar büyük ilgi görmüştür.

Bu alandaki önemli katkılardan biri de 1980 yılında Albert Einstein Tıp Koleji ve Güney Florida Üniversitesi’nden psikolog Robert Plutchik’e aittir. Plutchik, duyguların birbirleriyle ilişkili olduğunu öne sürmüş ve bu ilişkileri görsel olarak ortaya koymak için duygu çarkını tasarlamıştır.

Plutchik Duygu Çarkı Nedir? Duygularımızı Anlamada Nasıl Kullanılır?

Çarka göre duygular arasında belirli bağlantılar vardır. Bu sayede temel, karşıt ve birleşik duygular tanımlanır. Temel duyguların, atalarımızın karşılaştığı ekolojik zorluklara yanıt olarak evrimleştiği düşünülmektedir. Yani bu duygular doğuştan gelir, evrenseldir, otomatik olarak ortaya çıkar ve hayatta kalmayı destekleyen davranışları tetikler.

Plutchik Duygu Çarkı Nedir?

Plutchik’e göre, hem insanların hem de hayvanların çeşitli uyum davranışlarını harekete geçiren duygular sekiz temel kategoriye ayrılır. Bu temel duygular: korku, şaşkınlık, üzüntü, tiksinti, öfke, beklenti, neşe ve güvendir.

Plutchik Duygu Çarkı Nedir? Duygularımızı Anlamada Nasıl Kullanılır?
Görseldeki çarkın her bir yaprağında, her bir duygunun 3 ayrı seviyesini de görmeniz mümkündür. 

Çarkın çevresinde de bu sekiz duyguyu görebilirsiniz. Plutchik’in teorisine göre, her bir temel duygu farklı yollarla çevremize uyum sağlamamıza yardımcı olur. Örneğin, korku duygusu hayvanların tehditlerden kaçarak kendilerini korumalarını sağlar. Öfke ise tehditlere karşı saldırgan bir tutum geliştirip tehlikeyi ortadan kaldırmaya yönlendirir.

Plutchik’in Duygu Çarkında, birbirine yakın gösterilen duygular, karşıt ya da uzak duygulara göre daha benzer kabul edilir. Ayrıca her temel duygu, şiddet derecesine göre farklı seviyelerde gösterilmiştir.

Çarktaki her yaprağın en dış kısmı, bir duygunun en hafif halini temsil eder. Örneğin endişe, korkunun daha ılıman bir versiyonudur. Yaprağın ortasına geldiğinizde temel duygulara ulaşırsınız. En iç kısımsa, o duygunun en yoğun yaşandığı hali ifade eder.

Bu aracın en güçlü yönü, karmaşık kavramları sadeleştirme yeteneğidir. Plutchik yalnızca sekiz temel duygu kategorisi tanımlamıştı. Ancak her bir kategorideki duyguların şiddet seviyeleri değiştiği için, deneyimlediğimiz duygu çeşitliliği de büyük ölçüde artar.

Duygular çoğu zaman karmaşıktır. Bir hissin, iki veya daha fazla farklı duygunun birleşimi olabileceğini fark etmek önemli bir beceridir. Plutchik’in duygu çarkı, farklı duyguları ve bunlara bağlı davranışların çoğunu açıklamayı mümkün kılar. Aşağıda temel duyguların karışımıyla oluşan yeni duyguların örneklerini görebilirsiniz.

Duyguları Tanımlamak Neden Zordur?

Son olarak, Plutchik’in duygu çarkının evrensel olarak kabul edilmediğini de belirtmek gerekir. Bazı bilim insanları, bu modelin yalnızca İngilizce konuşan bireylerin duygusal deneyimlerini yansıttığını ileri sürmüştür. Antropologlar ise farklı kültürlerin duygulara ilişkin görüşlerinde ve sınıflandırma biçimlerinde büyük farklılıklar bulunduğuna dikkat çekmektedir.

İnsanların bir şeyleri ifade etmek için sınırlı bir kelime dağarcığı vardır. Ancak beynin duyguları yönetmek için çok sayıda farklı yöntemi ve sinir yolu bulunur.

Duygulara dair bu yaklaşımın temel sorunu, duyguların birkaç evrensel kalıba sığmayacak kadar çeşitlilik göstermesidir. Örneğin, öfkeye verilen tepkiler kültürden kültüre, hatta kişiden kişiye değişebilir. Aynı durum “mutluluk”, “heyecan” ve “hayal kırıklığı” gibi duygular için de geçerlidir.

Araştırmalar, mutlu olduğumuz zamanların yalnızca yüzde 12’sinde gülümsediğimizi gösteriyor. Benzer şekilde, öfkelendiğimiz anların sadece yüzde 28’inde kaşlarımızı çatıyoruz. Bebekler üzerinde yapılan bir çalışma da, korku ve öfke anlarında yüz ifadelerinin neredeyse ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu ortaya koyuyor.

Birinin güldüğünü gördüğünüzde, onun mutlu veya eğlenmiş olduğunu düşünürsünüz. Ancak Namibya’nın Himba kabilesinde ise gülmek, sadece gülmek demektir. Bunu mutluluk gibi zihinsel aktivitelerle ilişkilendirmezler.

Hiçbir duygu vücutta sabit bir parmak izi bırakmaz. Duygular normlardan çok, değişkenlik üzerine kuruludur. Üstelik farklı kültürlerde farklı duygular vardır. Birçok kültürde, başka dillere tam olarak çevrilemeyen özgün duygulara rastlanır.

Örneğin, Japonca’da amae, bir başkasının size karşılıksız şefkat göstermesine güvenme duygusunu ifade eder. Almanca’da sehnsucht, yoğun bir özlem, ulaşılması güç bir hayale duyulan derin bir hasret duygusudur. Sadece bir şeyi istemekten öte, ona duyulan duygusal bir bağlılık içerir. Portekizce’de saudade, kaybedilmiş ya da uzakta olan birine veya geçmiş bir zamana karşı duyulan hem tatlı hem de hüzünlü özlemi anlatır. İçinde hem sevgi hem de kayıp hissi barındırır.

Sonuç olarak

Duygular evrensel gibi görünse de, onların ifadesi, algılanışı ve sınıflandırılması kültürden kültüre büyük farklılıklar gösterir. Plutchik’in Duygu Çarkı gibi modeller, duygularımızı anlamak için güçlü araçlar sunar. Ancak hiçbir model insan deneyiminin tüm karmaşıklığını ve çeşitliliğini tam anlamıyla yakalayamaz.


Kaynaklar ve ileri okumalar:

  • Semeraro A, Vilella S, Ruffo G. PyPlutchik: Visualising and comparing emotion-annotated corpora. PLoS One. 2021 Sep 1;16(9):e0256503. doi: 10.1371/journal.pone.0256503. PMID: 34469455; PMCID: PMC8409663.
  • What Are Basic Emotions?; yayınlanma tarihi: 27 Nisan 2020; bağlantı: https://www.psychologytoday.com
  • Atlı, Y. & İlhan, N. (2021). Duygu Analizi İçin Yeni Bir Sözlük; NAYALex Duygu Sözlüğü. Avrupa Bilim ve Teknoloji Dergisi, (27), 1050-1060; Bağlantı: https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/1893586

Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi artırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak, bilimin bütünsel yapısı itibarıyla diğer bilim dallarıyla ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı, sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak, ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca, yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım

Matematiksel

Sibel Çağlar

Temel eğitimimi Kadıköy Anadolu Lisesinde tamamladım. Devamında Marmara Üniversitesi İngilizce Matematik Öğretmenliği bölümünü bitirdim. Çeşitli özel okullarda edindiğim öğretmenlik deneyiminin ardından matematiksel.org web sitesini kurdum. O günden bugüne içerik üretmeye devam ediyorum.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir