Psikoloji

Çocukluk İlişkileri Yetişkinlikteki Bağlanma Biçimini Nasıl Etkiliyor?

Sosyal bir tür olduğumuz için yaşamımızdaki en temel unsurlardan biri ilişkilerimizdir. İlişkileri nasıl başlattığımız, onlardan ne beklediğimiz, insanlara ne ölçüde yakınlık duyduğumuz ve bağları nasıl sonlandırdığımız gibi birçok durum, bağlanma stilimizle doğrudan bağlantılıdır.

bağlanma teorisi

İnsan, dünyaya savunmasız bir halde gelir; tamamen yetişkinlerin bakımına ve korumasına ihtiyaç duyar. Yaşamın bu ilk ilişkileri, güven duygumuzu ve başkalarıyla kurduğumuz bağların biçimini şekillendirir. Üstelik bu etkiler yalnızca çocuklukla sınırlı kalmaz. Yetişkinlikteki davranışlarımız üzerinde de uzun yıllar boyunca etkisini sürdürür.

Yeni bir araştırmaya göre, bu etkinin sanılandan daha karmaşık ve derin olduğu ortaya çıktı. Onlarca yıl süren geniş kapsamlı bir çalışma, çocukların ebeveynleriyle ve yakın arkadaşlarıyla kurduğu ilişkilerin, ileriki yaşamlarındaki bağları nasıl etkilediğini gösterdi.

Özellikle anneleriyle kurdukları erken dönem ilişkiler, katılımcıların yetişkinlikteki tüm önemli ilişkilerinde güven duygusunu belirleyen temel etken haline geldi. Araştırma, erken çocukluk arkadaşlıklarının da ileriki sosyal ilişkiler üzerinde güçlü bir rol oynadığını ortaya koydu.

Bağlanma Nedir?

john bowlby bağlanma kuramı
John Bowlby, 20. yüzyılın en önemli psikiyatrist ve psikanalistlerinden biridir. 1907’de Londra’da doğdu, 1990’da yaşamını yitirdi. Modern psikolojide “bağlanma kuramı” (attachment theory) olarak bilinen yaklaşımın kurucusudur. Bu kuram, çocuk ile birincil bakım veren (genellikle anne) arasındaki duygusal bağın, bireyin yaşam boyu kuracağı ilişkiler için temel oluşturduğunu savunur.

Erken ilişkilerin yaşamımız üzerindeki bu büyük etkisi fikri, ilk kez Sigmund Freud’un çalışmalarında öne çıkmıştı. Daha sonra Britanyalı psikiyatrist John Bowlby, Freud’un bazı temel görüşlerini geliştirerek “bağlanma kuramını” oluşturdu. Bu kuram, insanların yakın ilişkilere neden farklı biçimlerde yaklaştığını açıklar.

Araştırmacılar bugün, bağlanma biçimlerini iki temel boyutla açıklar. Her biri, çocuklukta bakım verenlerle yaşanan deneyimlerden doğar.

İlk boyut, “bağlanma kaygısı”dır. Bu, kişinin yakınındaki insanların ne kadar ulaşılabilir ve güvenilir olduğuna dair inancını gösterir. Kaygısı yüksek biri, terk edilmekten daha çok korkar ve sürekli onay arar.

Bağlanma Stilleri Nelerdir?
Yetişkinler farklı seviyelerde bağlanma kaygısı ve kaçınması yaşarlar.

İkinci boyut, “bağlanma kaçınması”dır. Bu, bir kişinin başkalarına ne kadar rahat açıldığını ve onlardan destek almaya ne kadar istekli olduğunu belirler. Kaçınma düzeyi yüksek kişiler, kimseye tam olarak güvenmez. Yardıma ihtiyaç duysalar bile duygusal destek istemekten çekinirler.

Bağlanma kaygısı ya da kaçınması yüksek ilişkiler genelde güvensizdir. Her iki düzeyin de düşük olduğu ilişkiler ise güvenli sayılır

Erken ilişkilerin bu bağlanma biçimlerini nasıl şekillendirdiğini incelemek ise zordur. İnsanlar çocukluk anılarını hatırlarken hem duygusal hem bilişsel önyargılarla hareket eder. Ayrıca bugüne kadar yapılan çalışmaların çoğu, erken dönemdeki tek bir ilişkiye, yani anneyle olan bağa odaklanmıştır.

Erken Dönem İlişkiler Yetişkinlikte Kurulan Bağları Nasıl Etkiler?

Erken dönemde farklı kişilerle kurulan ilişkilerin bağlanma biçimlerini nasıl etkilediğini anlamak için araştırmacılar, Amerika genelinde 1.364 çocuk ve aileleriyle yürütülen uzun süreli bir araştırmadan yararlandı. Çalışma, çocuklar bebekken başladı ve 15 yaşına gelene kadar sürdü.

Çocuklar konuşacak yaşa geldiklerinde, anne ve babalarıyla ve en yakın arkadaşlarıyla ilişkilerinin niteliği hakkında sorular yanıtladılar. Araştırmacılar ayrıca ebeveynleri gözlemleyerek çocuklarıyla nasıl etkileşim kurduklarını inceledi.

2018 ile 2022 yılları arasında, bu grubun 705 üyesi, yani artık 26 ile 31 yaşları arasındaki yetişkinler, yeni bir aşamaya katılmayı kabul etti. Bu kez araştırmacılar, katılımcıların anne babalarıyla, en yakın arkadaşlarıyla ve romantik partnerleriyle kurdukları ilişkiler hakkında bilgi topladı. Daha sonra, bu verilerle erken dönem ilişkilerin yetişkinlikteki bağlanma biçimleriyle nasıl bağlantılı olduğunu analiz etti.

Sonuçlar dikkat çekiciydi. Bir kişinin annesiyle kurduğu ilişki, yalnızca genel bağlanma biçimini değil, aynı zamanda arkadaşlarıyla, romantik partnerleriyle ve babalarıyla olan ilişkilerdeki yaklaşımını da güçlü biçimde etkiliyordu.

Örneğin, çocukluk ve ergenlik döneminde annesiyle daha fazla çatışma yaşayan, ona daha az yakın hisseden veya annesinin daha sert ve soğuk davrandığını deneyimleyen kişiler, yetişkinlikte ilişkilerinde kendini daha güvensiz hissediyordu.

Araştırmacılar, katılımcıların babalarıyla olan ilişkilerinin yetişkinlikteki bağlanma biçimlerini fazla etkilemediğini gördü. Bunun nedeni, çoğu katılımcının birincil bakım veren olarak annesini görmesiydi. Buna karşın, çocuklukta kurulan arkadaşlıklar, yetişkinlikteki sosyal ilişkileri öngörmede daha güçlü bir etki gösterdi.

Araştırmacılara göre çocuklukta yakın arkadaşlıklar kuran bireyler, otuzlu yaşlarda hem romantik ilişkilerinde hem dostluklarında daha güvenli hissediyor. Arkadaşlıklarını yıllar içinde derinleştiren kişiler, yetişkinlikte de bu yakınlığı sürdürüyor.

Sonuç Olarak;

Araştırma, geçmişin ilişkiler üzerindeki kalıcı etkisini gösterse de, bu etkinin değiştirilebileceğini de vurguluyor. Erken dönemde kurulan bağlar, yetişkinlikteki ilişki biçimlerini güçlü biçimde etkiliyor. Ancak bu bağlanma biçimleri zamanla değişebiliyor. Yaşam deneyimleri, yeni ilişkiler ve duygusal gelişim, kişinin güven duygusunu yeniden şekillendirebiliyor.

Sonuçlar, çocuklukta zorlayıcı ilişkiler yaşayan bireylerin bile yetişkinlikte sağlıklı, güvenli bağlar kurabileceğini gösteriyor. İnsan, geçmişten gelen kalıpları tamamen değiştiremese de, onları dönüştürme ve daha dengeli ilişkiler kurma kapasitesine sahip.


Kaynaklar ve İleri Okumalar:

  • How Childhood Relationships Affect Your Adult Attachment Style, according to Large New Study. Yayınlanma tarihi: 1 Kasım 2025. Kaynak site: Scientific Amreican. Bağlantı: How Childhood Relationships Affect Your Adult Attachment Style, according to Large New Study
  • Fraley RC, Hudson NW, Heffernan ME, Segal N. Are adult attachment styles categorical or dimensional? A taxometric analysis of general and relationship-specific attachment orientations. J Pers Soc Psychol. 2015 Aug;109(2):354-68. doi: 10.1037/pspp0000027. Epub 2015 Jan 5. PMID: 25559192.
  • Eunice Kennedy Shriver National Institute of Child Health and Human Development, NIH, DHHS. (2006). The NICHD Study of Early Child Care and Youth Development (SECCYD): Findings for. Children up to Age 4 1/2 Years (Reference Only) (05-4318). Washington, DC: U.S. Government Printing Office.

Matematiksel

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir