Biyoloji ve Coğrafya

Papağanlar Nasıl Konuşur Ve Söylediklerini Gerçekten Anlarlar mı?

Papağanlar nasıl konuşuyor? Evde bir papağanınız varsa ona konuşmayı öğretmeniz mümkün mü? Cevap tam olarak düşündüğümüz gibi olmasa da evet.

Papağanlar Nasıl Konuşur?

Doğada yaşayan papağanlar, sürü arkadaşlarıyla iletişim kurmak için çeşitli ötüşler, ıslıklar ve tiz çığlıklar çıkarır. Bu son derece sosyal kuşlar, yiyecek bulmak ve tehlikeleri haber vermek gibi temel ihtiyaçları için karmaşık iletişim sistemlerine güvenir. Araştırmalar, papağanların birbirlerine özel çağrılar kullanarak hitap ettiğini—tıpkı insanların birbirini ismiyle çağırması gibi—öneriyor.

Ancak insanlar arasında yaşayan papağanlar, doğal ortamlarındaki gibi kendi türlerinden “papağan dili” öğrenemez. Bunun yerine, son derece gelişmiş beyin yapıları sayesinde insan konuşmasını taklit ederler. Peki, papağanlar konuşurken gerçekten ne dediklerini mi biliyorlar, yoksa yalnızca çok iyi birer taklitçi mi?

Papağanlar Nasıl Konuşur?

Bu sorunun yanıtı, papağanın bireysel yeteneklerine ve nasıl eğitildiğine bağlı. Ancak araştırmalar, bazı papağanların insan dilini şaşırtıcı derecede anlayabildiğini ve kelimeleri doğru bağlamda kullanabildiğini gösteriyor.

Boston Üniversitesi’nden psikolog Irene Pepperberg, yıllarını papağanları insan dilini kullanmaları için eğitmeye adamış bir araştırmacı. En tanınmış çalışması, Afrika gri papağanı Alex’le yaptığı eğitimdir. Alex, farklı nesneleri, renkleri ve eylemleri tanımlayan 100’den fazla kelime öğrenmişti. Altıya kadar sayabiliyor ve sıfır kavramına dair temel bir anlayışa sahipti. Bir nesneyi eline verdiğinizde, rengini, şeklini ve yapıldığı malzemeyi tanımlayabiliyor; “büyük/küçük”, “aynı/farklı” gibi kavramlarla nesneleri karşılaştırabiliyordu.

Papağanlar Nasıl Konuşur?
Çoğu papağan sadece sahiplerini taklit eder. Gerçekten ne dediklerini bilmezler. Ancak istisnalarda mevcut. Bunlardan biri, 1976 – 2007 yılları arasında yaşayan ve doğumundan sadece 1 sene sonra Arizona Üniversitesi, Harvard Üniversitesi ve Brandeis Üniversitesi tarafından üzerinde davranış, dil ve zeka araştırmaları başlatılan Alex isimli papağandır. 

Bu başarı tesadüfi değildi. Alex, kelimelerin belirli nesne ve kavramlarla ilişkili olduğunu anlayacak şekilde, sistemli bir yöntemle eğitilmişti. Ancak uzmanlara göre ev ortamında yaşayan ve özel eğitim almayan papağanlar bile insan dilinin bazı özelliklerini öğrenecektir.

Afrika gri papağanı Alex ile yapılan çalışmalar başlamadan önce, kuşlar genellikle zeki hayvanlar olarak görülmüyordu. “Kuş beyni” ifadesi, uzun süre aşağılayıcı bir anlam taşıdı. Ancak Alex’in gösterdiği yetenekler bu algıyı köklü biçimde sarstı. Nesneleri tanıma, sayma, renk ve şekil ayırt etme gibi becerileriyle, kuş zekâsının düşündüğümüzden çok daha ileri düzeyde olabileceğini ortaya koydu. Bu durum, bazı kuşların bilişsel düzeyde yunuslar ve primatlarla benzer kapasiteye sahip olabileceğini açıkça gösterdi.

Papağanlar Neden Sahiplerini Taklit Ediyor?

Papağanlar sosyal canlılardır; bu da bulundukları gruba uyum sağlama eğiliminde oldukları anlamına gelir. Doğada, çevreleri diğer kuşlarla doludur ve genellikle kuşlara özgü sesler çıkararak iletişim kurarlar. Ancak insanlarla yaşadıklarında durum değişir. Etraflarında başka kuşlar olmadığı için, insanları yeni sürüleri olarak görürler ve onlara uyum sağlamak için insan seslerini taklit ederler.

Papağanlar, kelimeleri gerçek nesnelerle eşleştirmeyi öğrenir. Örneğin, bir papağana tekrar tekrar “fıstık” denip gerçekten bir fıstık verildiğinde, bu kelimenin belirli bir nesneye karşılık geldiğini fark eder. Bunu test etmenin basit bir yolu vardır: Papağan “fıstık” istediğinde ona farklı bir yiyecek verirsiniz. Eğer verilen yiyeceği reddedip tekrar “fıstık” derse, o kelimenin neyi temsil ettiğini anlamış demektir.

Bu tür öğrenme genellikle somut nesnelerle sınırlıdır. Ancak papağanlar, içinde bulundukları bağlama dikkat ederek bazı soyut ifadeleri de doğru yer ve zamanda kullanır. Örneğin, odaya biri girdiğinde “merhaba” diyen insanları gözlemleyen bir papağan, zamanla aynı kelimeyi selamlaşmak için kullanmaya başlar. Bu kelimenin derin anlamını bilmese de, aldığı tepki sayesinde davranışı pekişir. İlgi ve etkileşim, öğrenmeyi destekler.

Bazı durumlarda papağanlar, kelimeleri yalnızca tekrar etmekle kalmaz, onları anlamlı bağlamlarla ilişkilendirir. Örneğin “özür dilerim” gibi bir ifadeyi, karşısındakinin sinirini yatıştırmak için kullanabilir. Daha önce benzer bir durumda bu kelimenin işe yaradığını gözlemlemişse, aynı etkiyi tekrar yaratmak için bu sözü kullanır. Bu, davranışın arkasında gerçek bir pişmanlık olmasa bile, bağlamı doğru okuduğunu gösterir.

Benzer şekilde, “seni seviyorum” ifadesi papağan için soyut bir sevgi anlayışını temsil etmez. Bu cümle, onun için ilgi, fiziksel temas ve olumlu etkileşimle eşleşmiştir. Bu yüzden tekrarlar. Çünkü işe yaradığını öğrenmiştir. Neyi kastettiğini tam olarak bilmese de, sözün ne işe yaradığını çok iyi bilir.

Sonuç Olarak

Papağanlar Neden Sahiplerini Taklit Ediyor?
Papağanlar, ötücü kuşlar olmasalar da, bakıcılarından öğrendikleri karmaşık insan seslendirmelerini etkili bir şekilde taklit ederler.Genelde hayvanları kendimizden daha az zeki olarak görürüz. Buna rağmen, bizim kurduğumuz sistemleri öğrenmelerini isteriz. Oysa biz, onların doğal iletişim sistemlerini anlamak için onlarca yıl uğraştık ve hâlâ sınırlı ilerleme kaydedebildik. Bu nedenle papağanları sadece konuşma yetenekleriyle değil, karmaşık iletişim kapasiteleriyle değerlendirmek gerekir.

Her papağanın insan konuşmasını anlama düzeyi farklıdır. Bazıları hiç konuşmaz. Özellikle yanında ötüşebileceği başka bir papağan varsa, kendi türüyle iletişim kurmayı tercih eder.

Uzmanlara göre, papağanlardan yalnızca insan dilini öğrenmelerini beklemek doğru değildir. Asıl önemli olan, bu hayvanların doğuştan sahip olduğu iletişim becerilerini anlamaktır. Yapılan araştırmalar, bu becerilerin henüz yalnızca küçük bir bölümünü ortaya koyabilmiştir.


Kaynaklar ve ileri okumalar


Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Temel eğitimimi Kadıköy Anadolu Lisesinde tamamladım. Devamında Marmara Üniversitesi İngilizce Matematik Öğretmenliği bölümünü bitirdim. Çeşitli özel okullarda edindiğim öğretmenlik deneyiminin ardından matematiksel.org web sitesini kurdum. O günden bugüne içerik üretmeye devam ediyorum.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir