Biyoloji

Neden Her Mevsim Aslında İki Kere Başlamak Zorundadır?

Her üç ayda bir, bir mevsim iki kez başlar. Bazılarına göre ilkbahar 1 Mart’ta gelir; bazılarına göre ise birkaç hafta sonra, ilkbahar ekinoksuyla başlar. Benzer şekilde, yaz mevsimi kimileri için 1 Haziran’da başlarken, kimileri için yaz gündönümünde başlar. Peki mevsimler gerçekte ne zaman başlar ve biter?

meteorolojik-ve-astronomik-mevsimler

Bu sorunun yanıtı, ne amaçla sorduğunuza bağlıdır. Mevsimler iki şekilde tanımlanır: astronomik ve meteorolojik olarak. Astronomik mevsimler, Dünya’nın Güneş etrafındaki konumuna göre belirlenir. Meteorolojik mevsimler ise yıllık sıcaklık döngülerine dayanır.

Her iki sistem de yılı ilkbahar, yaz, sonbahar ve kış olarak dört mevsime ayırır; ancak başlangıç ve bitiş tarihlerinde küçük farklar bulunur. Bu farkları anlamak, mevsim takvimine daha net bir bakış sağlar.

Eğer Dünya yörünge düzlemine dik bir eksen etrafında dönüyor olsaydı, yeryüzünün herhangi bir bölgesi Güneş ışınlarını yıl boyunca hep aynı açı ile alırdı. Ancak Dünya’nın kendi etrafında döndüğü eksen ile Dünya’nın yörünge düzlemi arasında 23 derece, 27 dakikalık bir açı vardır. Bu yüzden Dünya Güneş’in etrafında dolanırken yeryüzünün belirli bir bölgesine düşen Güneş ışınlarının geliş açısı devamlı değişir. Güneş ışınlarının daha dik açılarla geldiği dönemlerde yaz, daha eğik açılarla geldiği dönemlerdeyse kış yaşanır.

Astronomik mevsimler nedir?

Astronomik mevsimler, binlerce yıldır insanların zamanı düzenlemek için başvurduğu doğal döngülere dayanır. Atalarımız, zamanı Dünya’nın Güneş etrafındaki hareketine göre belirlemiş ve bu yaklaşım günümüze kadar ulaşmıştır. Dünya’nın Güneş çevresindeki yörüngesi, iki ekinoks ve iki gündönümünden oluşan astronomik takvimin temelini oluşturur.

Ekinoks, gece ve gündüz sürelerinin eşitlendiği anı ifade eder. Her yıl iki kez, ilkbahar ve sonbaharda gerçekleşir. Bu olay, Güneş ışınlarının Ekvator çizgisine dik (90 derece) açıyla ulaştığı anda meydana gelir.

meteorolojik-ve-astronomik-mevsimler
Astronomik mevsimler bu döngüyü temel alır.

Gündönümü ise, Dünya’nın eksen eğikliğinin Güneş’e göre en uç konumuna ulaştığı zamanlardır. Yaz gündönümü (20–21 Haziran), Güneş’in gökyüzündeki en yüksek konuma çıktığı ve yaz mevsiminin başladığı tarihtir. Kış gündönümü (21–22 Aralık) ise, Güneş’in en düşük konumda olduğu ve kış mevsiminin başladığı zamanı gösterir.

Astronomik mevsimlerin avantajları olsa da bazı zorluklar da beraberinde gelir. Dünya’nın yörüngesi tam olarak 365 gün sürmediği için, gündönümleri ve ekinoksların tarihleri yıldan yıla küçük değişiklikler gösterir. Örneğin, yaz gündönümü bazen 21 Haziran’a denk gelirken, başka yıllarda 20 Haziran’a kayabilir. Ayrıca, artık yıllar (366 gün) bu tarihlerin takvimde daha da kaymasına neden olur.

eksen eğikliği
Kutuplardan biri Güneş’e daha fazla baktığında, gezegenin yarısı diğer yarısından daha fazla güneş ışığı alır. O yarımkürede yaz mevsimi yaşanır. Bu kutup Güneş’ten uzaklaştığında Dünya’nın yarısı daha az güneş ışığı alır ve orada kış gelir.

Meteorolojik mevsimler nedir?

En az 18. yüzyıldan bu yana bilim insanları, tarımsal büyüme dönemlerini ve diğer hava olaylarını daha isabetli şekilde öngörebilmenin yollarını aramaktadır. Zamanla bu çabalar, yıllık sıcaklık döngüleri ve resmî takvimle daha uyumlu olan meteorolojik mevsim kavramının ortaya çıkmasına neden olmuştur.

Meteorolojik mevsimler, astronomik mevsimlere kıyasla çok daha basittir. Takvim yılını, her biri tam üç ay süren dört mevsime ayırırlar ve bu sistem, yıllık sıcaklık döngüsüne dayanır. Kış, yılın en soğuk üç ayında gerçekleşir: Aralık, Ocak ve Şubat. Yaz ise en sıcak üç ayı kapsar: Haziran, Temmuz ve Ağustos. İlkbahar ve sonbahar, mevsimler arasındaki geçiş dönemleridir.

Kuzey Yarımküre’de bu, ilkbaharın 1 Mart’ta, yazın 1 Haziran’da, sonbaharın 1 Eylül’de ve kışın 1 Aralık’ta başladığı anlamına gelir. Güney Yarımküre’de ise mevsimler tersine döner.

meteorolojik-ve-astronomik-mevsimler
Astronomik mevsimler Dünya’nın güneşe göre konumuna, meteorolojik mevsimler ise yıllık sıcaklık döngüsüne dayalıdır. Ayrıca biri mevsimsel değişimleri Dünya’nın güneşe göre konumuna göre ölçerken, diğeri yıllık sıcaklık döngülerini kullanır.

Meteorolojik mevsimlerin tutarlı yapısı, meteorologların karmaşık istatistiksel hesaplamaları yapmalarını, mevsimleri karşılaştırmalarını ve hava durumu tahminlerinde bulunmalarını mümkün kılar.

Hangi Mevsim Tanımı Daha Uygun?

Meteoroloji uzmanları ve hava durumu meraklıları genellikle her iki mevsim sistemini de takip eder. Ancak sabit başlangıç ve bitiş tarihlerine sahip olması nedeniyle, meteorolojik mevsimleri tercih ederler. Yine de birçok kişi, geleneksel bir anlam taşıdığı için astronomik mevsimleri de kutlamayı sürdürür.

Kuzey Yarımküre’de yaşayanların büyük kısmı karasal bölgelerde yer aldığı için, meteorolojik mevsimler sıcaklıklarla daha fazla örtüşür. Güney Yarımküre’de ise, okyanusların hava ve iklim üzerindeki etkisi daha baskındır. Bu nedenle de, astronomik mevsimler sıcaklıkları daha doğru yansıtır.

Sonuç Olarak

Peki her mevsimin ilk günü tam olarak ne zamandır? Cevap ne yalnızca ayın birinci günü, ne de yalnızca Güneş’in konumudur—ikisini birden içerir.


Kaynaklar ve ileri okumalar:

  • Every season actually begins twice—here’s why. Yayınlanma tarihi: 31 Mart 2023. Kaynak site: National geographic. Bağlantı: Every season actually begins twice—here’s why
  • Meteorological Versus Astronomical Seasons. Kaynak site: Noaa. Bağlantı: Meteorological Versus Astronomical Seasons
  • Trenberth, Kevin E. “What Are The Seasons?” Bulletin Of The American Meteorological Society, vol. 64, no. 11, 1983, pp. 1276-1282., doi:10.1175/1520-0477(1983)064<1276:wats>2.0.co;2
  • Wang, Jiamin et al. “Changing Lengths Of The Four Seasons By Global Warming.” Geophysical Research Letters, vol. 48, no. 6, 2021, doi:10.1029/2020gl091753

Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir