Kayıp Cüzdanınızın Size Geri Gelme Olasılığı Nedir?

Sokakta yürüdüğünüzü ve yerde bir cüzdan gördüğünüzü hayal edin. Cüzdanı açtığınız zaman içinde para olmadığını ancak bir kimlik olduğunu düşünün. Bu kayıp cüzdanı sahibine geri verir misiniz?

Şimdi ise senaryoyu biraz değiştirelim. Cüzdanın içinde 20 dolar olduğunu gördüğünüzü varsayalım. Şimdi geri verme konusunda ne düşünürdünüz? Peki ya cüzdandaki para 20 dolar değil de 200 ve hatta 2000 dolar olsaydı? Bu durumda yolda bulduğunuz bu cüzdanı, sahibi belli olan birine geri verir miydiniz?

Aslında yakın zamanda yapılan bir araştırma tam da bu sorunun cevabını araştırdı. Şu an bu yazıyı okurken içinizden, “kim olsa parayı cebe atar” gibi düşünüyor olmalısınız. Çoğumuzun insan doğası hakkında varsaydığı şey göz önüne alındığında, üst düzey ekonomistlerin yanı sıra sıradan insanların genellikle tahmin ettiği şey budur. 

Ancak 40 ülkede binlerce insanı kapsayan araştırmaya göre, çoğumuzun insan doğası hakkında varsaydığı şey yanlış. Anlayacağınız insanlık daha tam olarak ölmemiş.

Üç yıl gibi bir süreyi kapsayan bu araştırma, aslında insanların para içeren kayıp cüzdanları iade etme olasılıklarının, içermeyenlere göre daha yüksek olduğunu buldu. Ve cüzdanın içinde ne kadar çok para olursa, insanların onu iade etme olasılığı da o kadar çok oluyordu.

600 bin dolara mal olan deneyde araştırmacılar, Antarktika hariç her kıtada 355 şehre 17.303 cüzdan yerleştirdi. Cüzdanlarda farklı miktarda nakit para vardı. Ayrıca alışveriş listesi, anahtar ve elektronik posta adresleri ve hayali isimlerin yazılı olduğu kartvizitler yer alıyordu. Bu bilgiler ile cüzdanların gerçek sahiplerine ulaşmak mümkün olacaktı.

İçeriği anında görülebilen şeffaf kartvizit kılıfları olan cüzdanlar, o ülkeye özgü bir erkek ismine sahip üç kartvizit içeriyordu. Her cüzdanda ayrıca bir anahtar ve ana dilde bir alışveriş listesi vardı. Bazı cüzdanların içinde hiç para yoktu; bazılarında ise yerel para biriminde 13,45 dolar dengi para vardı.

Kayıp Cüzdanların Sahibine Ulaşma Olasılığı Nasıl Ölçüldü?

Araştırma görevlileri postanelere, otellere, karakollara, bankalara, müzelere ve benzeri yerlere girip resepsiyondaki birine yaklaşarak cüzdanı bulduklarını dile getirdiler. Ardından da girdikleri mekandan hızla uzaklaştılar. Daha sonra cüzdanı teslim ettikleri kişilerden kaçının cüzdanları sahibine ulaştırmaya çalıştığı, hangi cüzdanların geri döndüğü kayıt altına aldılar.

Şaşırtıcı bir şekilde, araştırmacılar, insanların içinde para olan bir cüzdanı iade etme olasılığının, para olmayandan daha fazla olduğunu buldular. Bu sonuç, test edilen 40 ülkenin 38’inde açıkça görüldü. Dürüstlük seviyesinde İsviçre ve Norveç liste başı olurken, Peru, Fas ve Çin en alt sıralarda yer aldı.

Türkiye’de içi boş kayıp cüzdanlardan yüzde 20’si geri döndü. İçinde nakit para olan cüzdanların ise yüzde 40’tan fazlası sahibine (araştırmacılara) ulaştı. Bu arada hemen hiç biri cüzdanı bulmuştum ama içinde para yoktu ifadesi kullanmadı.

Her ülkede paralı veya parasız bulunan cüzdanların payı.

Araştırmacılar bu duruma şaşırarak deneyi tekrarlamak istediler. Bu sefer deneyi üç ülkede (Polonya, Birleşik Krallık ve Amerika Birleşik Devletleri) tekrar yürüttüler. Ancak cüzdanların içine 94,15 dolar gibi çok daha fazla para koydular. Bu durumda fark daha da belirginleşti. Cüzdanı iade eden insanların sayısı daha da arttı. (%72)

Kayıp Cüzdanınızın geri Dönmesini İstiyorsanız Yanınızda Daha Fazla Nakit Para Taşıyın!

Aslında çoğumuza bu sonuç şaşırtıcı gelmiştir. İçinde önemli bir miktar para olan bir cüzdanı bulan kişinin iade etmeyeceğini düşünmeye eğilimliyiz. Ancak anlaşılan işin psikolojik boyutu bir çok kişi için halen paradan daha ağır basıyor.

Araştırma görevlileri aynı zaman deneyi tabi kalan her kişinin yaşı, cinsiyeti, mesleği, alışkanlıkları gibi şeyleri de analiz etti. Sonucunda da bunların hiçbirinin fazla da önemi olmadığı anlaşıldı. Yani nerede yaşarsanız yaşayın, insanlar işe yaramaz bir hırsız gibi hissetmekten evrensel olarak nefret ediyor. 

Bu arada, kayıp cüzdanları bildiren kişiler, kendilerine teşekkür eden ve parayı kendilerinde tutabileceklerini veya hayır kurumlarına bağışlayabileceklerini söyleyen bir e-posta aldı. 

Uzmanlar ayrıca, alanında öncü 279 ekonomiste kayıp cüzdanların sahibine dönme ihtimali ile ilgili düşüncelerini sordu. Ekonomistlerden yalnıza yüzde 29’u doğru tahminde bulunabildi. Bu kıyaslamayla da genel davranışlar konusunda uzmanların bile ön yargılı olduğu kanısına varıldı.

Ancak hemen insanlık hala ölmemiş demeyelim. Sonuçta bu kayıp cüzdanı bulan kişiler, cüzdanları belli kamu görevlilerine teslim etmişti. Cüzdanların sıradan insanlara teslim edilmesi durumunda sonuç değişebilir. Yine de sonuçta bu yazı bize güzel bir haberi veriyor.

Bir dahaki sefere cüzdanınızı kaybettiğinizde hemen çıldırmayın. Büyük ihtimalle ortaya çıkacaktır. Eğer içinde yüklü miktarda para varsa bu olasılık daha fazladır. ( Ancak yine de bunun bir garantisi elbette yoktur.) Ayrıca göz atmak isterseniz: Bir Mantık Hatası ve Kayıp Para Paradoksu


Kaynaklar ve ileri okumalar


Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Merhabalar. Matematik öğretmeni olarak başladığım hayatıma 2016 yılında kurduğum matematiksel.org web sitesinde içerikler üreterek devam ediyorum. Matematiğin aydınlık yüzünü paylaşıyorum. Amacım matematiğin hayattan kopuk olmadığını kanıtlamaktı. Devamında ekip arkadaşlarımın da dahil olması ile kocaman bir aile olduk. Amacımıza da kısmen ulaştık. Yolumuz daha uzun ama kesinlikle çok keyifli.

Bu Yazılarımıza da Göz Atınız

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu