Modern burç yorumlarının popülerleşmesi ve gazetelerde yer almasının ardında ilginç bir tarihsel olay yatıyor. Bu olay, Kraliçe II. Elizabeth’in küçük kız kardeşi Prenses Margaret’in doğumuyla başlıyor.

Astroloji ile astronomi arasındaki ayrım, bilimsel yöntemin gelişmesiyle netleşti. 17. yüzyılın sonlarına doğru, bilimsel yöntemle yapılan gözlemler ve matematiksel hesaplamalar, astronomiyi astrolojiden ayırmaya başladı. Bu dönemde, astronomi bilimsel bir disiplin olarak yükselirken, astroloji batı dünyasında giderek gözden düştü
Astrolojinin bilimsel statüsünü kaybetmesi ve gözden düşmesinin ardından, 20. yüzyılda yeniden popülerlik kazanmaya başlaması ilginç bir şekilde medyanın etkisiyle oldu.
Astroloji Ve Burç Yorumları Hayatımıza Bir Kere Daha Nasıl Girdi?

R. H. Naylor olarak bilinen Richard Harold Naylor, bir İngiliz astrologdu. 1930 yılında, Kraliçe II. Elizabeth’in küçük kız kardeşi Prenses Margaret’in doğumunu analiz eden bir makale yazdı. Yazısında, Margaret’in büyüme çağında talihsiz olaylar yaşayacağını ve yedi yaşındayken kraliyet ailesi için önemli olayların gerçekleşeceğini öngörmüştü.
Bu öngörülerden biri, Margaret yedi yaşına basmadan önce gerçek oldu: Amcası Kral VIII. Edward tahtı bıraktı ve babası Kral VI. George tahta çıktı. Bu olay, ablası Elizabeth’i tahtın varisi haline getirdi.

Naylor’un öngörüleri gerçekleşince, kamuoyunun dikkatleri bir anda ona çevrildi. Makalesi büyük bir başarı kazandı ve Naylor, dünyada gerçekleşen olaylara dair öngörülerini yazmaya başladı. Çok geçmeden bir hava gemisi kazasını da tahmin etti. Bu başarılı öngörüler, ona gazetede “Yıldızlarınız” adlı bir köşe ayrılmasını sağladı.
Başlangıçta Naylor, köşesinde doğum tarihine göre haftalık tahminler yapıyordu. O dönem astrolojik tahminler, bir kişinin doğum anındaki gök cisimlerinin konumlarına dayanan ayrıntılı analizlere dayanıyordu ve kişiye özeldi. Ancak bu yöntem, gazete sahiplerinin daha geniş bir kitleye hitap etme hedefiyle örtüşmüyordu.

Gazete yöneticileri, okuyucuların yılda bir kez değil, düzenli olarak köşe ile etkileşimde bulunmasını sağlamak için yeni bir yöntem geliştirdiler. Bu yöntem, zodyak burçlarını temel aldı. Naylor’un yazıları artık okuyucuların doğum tarihlerine göre 12 burç kategorisine ayrıldı. Böylece astroloji köşeleri, kişisel tahminlerden çıkarak günlük burç yorumlarına dönüştü.
Kısa süre sonra bu fikir diğer gazeteler tarafından da kabul gördü. O günden sonra da hemen hemen her gazetede bir günlük burç köşesi yayınlanmaya başladı. Bu dönemde astrolojiye ivme kazandıran bir akım da kurucusu Carl Jung olan psikanalizdi. Jung’un kişilik arketipleri fikri kısa sürede popüler hale geldi. Fikirleri günümüzde de işe alım sürecinde karşımıza sıkça çıkan Myers-Briggs kişilik testine ilham verdi.
İnsanlar Neden Burç Yorumlarını Okuyorlar?
1970’lerden itibaren astroloji, New Age akımlarının etkisiyle popülerlik kazandı. Hareketin, sevgi ve hoşgörü söylemi, bilimsel terimlere atıf yapması ve bireyleri düzenli ibadete zorlamayan yapısı, sekülerleşen toplumlar ve bireyler için cazip bir alternatif haline geldi. Günah ve ceza kavramlarından uzak bir yaklaşımla, bireylerin hayatlarına anlam katma arayışlarına hitap etti.

Astrolojinin modern yükselişindeki önemli figürlerden biri, Linda Goodman adıyla tanınan Mary Alice Kemery oldu. Goodman, New York Times’ın en çok satanlar listesine giren ilk astroloji kitabını yazdı. Bu kitap, 15 dile çevrildi ve toplamda 30 milyon kopya satarak büyük bir başarı kazandı. Kitap, okuyucularına güneş burçlarının hayatlarını değiştirebileceğini müjdeliyor ve astrolojiyi yeniden ilgi odağı haline getiriyordu.
Astrolojinin modern dünyada bu denli popüler hale gelmesinin nedenleri oldukça ilgi çekicidir. İnsanlar, genellikle hayatlarının kontrolünü kaybettiklerini hissettiklerinde astrolojiye yönelirler. Araştırmalar, kişisel yaşamlarında zorluklar yaşayan bireylerin astrolojiden rehberlik ve umut arama eğiliminde olduklarını ortaya koymaktadır.
Astroloji toplulukları, sadece bireysel anlamda değil, aynı zamanda sosyal bir destek kaynağı olarak da işlev görür. Zor zamanlarda insanlar, astroloji ile ilgilenen diğer kişilerle bağ kurarak, bir topluluğun parçası olmanın rahatlatıcı etkisinden faydalanabilirler.
Burçlardaki tanımlar genellikle oldukça jeneriktir; bir bireyin özelliklerini tanımlayan ifadeler, komşunuz veya bir akrabanız için de geçerli olabilir. Ancak insanlar, kendileri hakkında okudukları olumlu şeylere güçlü bir şekilde inanma eğilimindedir. Bu durum, psikolojide Barnum-Forer Etkisi olarak bilinir. Bu etkiye göre, bireyler kendileriyle ilgili belirsiz, genel ve olumlu tanımlamalara kişisel anlam yüklerler.
Astroloji İle İlgili Bilimsel Bir Çalışma Var mı?
Astroloji, uzun zamandır bilimsel bir disiplin olarak kabul edilmediğinden, bilim insanları bu alanda doğrudan araştırmalar yapmayı bırakmıştır. Bunun yerine, astrolojiye olan inancın neden bu kadar güçlü olduğunu anlamaya yönelik çalışmalar yapılmaktadır. Bu çalışmalardan biri, 1985 yılında fizikçi Shawn Carlson tarafından gerçekleştirilen ünlü bir deneydir.

Shawn Carlson’un çalışması, astrolojinin iddialarını bilimsel olarak test etmeyi amaçladı. Deneyde, 28 deneyimli astrologdan, 100 kişinin psikolojik profili ile bu kişilerin yıldız haritalarını eşleştirmeleri istendi. Ayrıca bu kişilerden yıldız haritaları oluşturmak için gereken bilgiler de alındı. Bu çalışma, çift kör yöntemle tasarlanmıştı; yani astrologlar, denekler hakkında başka hiçbir bilgiye erişim sağlayamadılar.
Deneyin sonucunda, astrologların eşleştirme başarısı, rastgele tahmin düzeyiyle aynıydı. Astrologlar, kişilerin profillerini doğru eşleştirme oranında yaklaşık %33 başarı gösterdiler. Bu oran, üç seçenekten birini tahmin etme durumunda beklenebilecek rastgele bir başarı düzeyidir. Bu sonuç, astrolojinin iddialarının bilimsel doğruluk açısından geçersiz olduğunu bir kez daha ortaya koydu.
Sonuç olarak
Shawn Carlson’un deneyi, astrolojinin iddialarını bilimsel açıdan test ederek, bu disiplinin bilimsel geçerliliği olmadığını açıkça göstermiştir. Ancak insanların astrolojiye olan ilgisi, bilimsel doğruluktan çok psikolojik ve sosyal ihtiyaçlarla ilgilidir. Bu durum, astrolojinin neden hâlâ bu kadar popüler olduğunu anlamamıza yardımcı olur ve bu konuda daha fazla araştırma yapılmasının önemini vurgular.
Kaynaklar ve ileri okumalar:
- Why Are People So Into Astrology Right Now? yayınlanma tarihi: 25 Ağustos 2021. Bağlantı: Why Are People So Into Astrology Right Now?
- How Are Horoscopes Still a Thing? Yayınlanma tarihi. 5 Ocak 2016. Bağlantı: How Are Horoscopes Still a Thing?
- How Princess Margaret Inspired the Modern Horoscope. Yayınlanma tarihi:1 Ağustos 2021. Bağlantı: How Princess Margaret Inspired the Modern Horoscope
- Farnell, Kim. “The Man behind the Horoscope Column: R H Naylor.” Astrology Quarterly (2020): n. pag. Print.
Size Bir Mesajımız Var!
Matematiksel, matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel
Çok güzel anlatılmış. :)