Doğa kanunları gereği, diğer tüm canlılar gibi insanlık da bu gezegende sonsuza dek kalmayacak. Zaten Homo sapiens dediğimiz türümüz, Dünya sahnesinde çok yeni sayılır. Sadece 250 bin yıldır buradayız. Peki, bu hâkimiyetimiz daha ne kadar sürecek? İnsanlık gerçekten yok oluşun eşiğinde mi?

Hızla artan nüfus, aşırı tüketim, çevre kirliliği ve iklim değişikliği gibi faktörlere baktığımızda, gezegen üzerindeki saltanatımızın çok uzun sürmeyeceği açıkça görülüyor. Nitekim pek çok bilim insanı da aynı görüşte. Daha da kötüsü, bazı uzmanlar insanlığın yok oluşla yüzleşmesinin uzak bir gelecekte değil, çok daha yakın bir zamanda gerçekleşeceğini düşünüyor.
Örneğin ünlü ekolojist William Rees, bu yüzyılın sonlarına doğru insanlığın bir “nüfus düzeltmesi” ile karşı karşıya kalacağını öne sürüyor. Peki, nedir bu nüfus düzeltmesi? William Rees neden bu kadar yakın bir tarihi işaret ediyor? Gerçekten de insanlık yok oluşa mı sürükleniyor? Bu yazıda, tüm bu soruların peşine düşeceğiz.
William Rees Nüfus Düzeltmesiyle Ne Kast Ediyor?
1800’lerde dünya nüfusu yaklaşık 1 milyardı. Bir yüzyıl sonra, bu sayı yalnızca 600 milyon artmıştı. Bugün ise gezegenimizde 8 milyar insan yaşıyor. Yaklaşık 200 yılda nüfusumuzu %700 artırdık. Artık Dünya’nın neredeyse her köşesinde insanlar var. Adeta her yeri işgal ettik, kaynakları sömürerek kendi yaşam alanlarımızı bile tehdit etmeye başladık. Ve tüm bu çılgın büyümenin bedelini, en çok da kendimiz ödüyoruz. Çünkü aşırı nüfus artışı ve kontrolsüz tüketim, ekosferimiz için sürdürülebilir değil.

Rees, 40 yıl boyunca British Columbia Üniversitesi’nde ders verdi. Çalışmaları, küresel çevresel eğilimler ve sürdürülebilir sosyoekonomik kalkınmaya yönelik planlama üzerine odaklandı. Akademik kariyerindeki en önemli katkılarından biri, bireyin yaşam tarzını sürdürebilmesi için gereken çevresel kaynak miktarını ifade eden “ekolojik ayak izi” kavramını geliştirmesiydi.
Bir ekolojist olarak Rees, birçok türün doğal olarak “çoğalma ve çöküş” döngülerinden geçtiğinin farkında. Kaynaklar bol ve tehditler az olduğunda türler çoğalır. Ancak aşırı tüketim ya da çevresel değişim nedeniyle kaynaklar tükendiğinde, popülasyonlar da hızla düşer.
Rees’in yeni makalesindeki acımasız derecede basit önerisi ise şu: İnsanlar da diğer tüm türlerden farklı değil. Bu nedenle, bizler de aynı şekilde nüfus patlamalarına olduğu kadar, nüfus çöküşlerine de açık bir türüz.
Rees, Dünya’nın uzun vadede destekleyebileceği insan sayısının 100 milyon ile 3 milyar arasında olduğuna dair bazı tahminlere atıfta bulunuyor. Yani, öngördüğü nüfus ve uygarlık çöküşü oldukça ciddi olacak. Hatta, bunun nasıl gerçekleşebileceğine dair kısa da olsa karanlık bir tablo çiziyor.
İnsanlık Bu Hale Nasıl Geldi?

İnsan nüfusundaki patlamanın ilk büyük tetikleyicilerinden biri Sanayi Devrimi oldu. Gelişen bilim ve teknoloji sayesinde daha sağlıklı, daha konforlu yaşamaya başladık. Artan refah seviyesi, ailelerin daha fazla çocuk büyütebilmesini mümkün kıldı. Bilim ve teknolojiyle doğayı yendiğimizi sandık.
İnsan, evrimsel geçmişinde hayatta kalmak için geliştirdiği kısa vadeli düşünme alışkanlığını bugüne taşıdı. Ancak bu refleks, modern dünyada bizi aşırı tüketim ve çevreyi hızla yok etme tuzağına sürüklüyor.
Her gün üretilen milyonlarca ton yiyeceği düşünün. Ne kadarı gerçekten ihtiyaç sahiplerine ulaşıyor? Büyük bir kısmı, tüketim çılgınlığı içinde harcanıp israfa dönüşüyor, ardından da çevre kirliliği olarak karşımıza çıkıyor. İnsanlık, doğaya karşı zafer kazandığını sanıyor. Oysa doğa yasalarını görmezden gelmenin bedeli ağır olacak.

Peki Rees’in sözünü ettiği nüfus düzeltmesinden sonra bizi ne bekliyor? Kendisi bu durumu şu sözler ile ifade ediyor.
“Gezegenin bazı bölgeleri yaşanmaz hale geldikçe, tarımın zayıflamasını, gıda kıtlıklarını ve muhtemelen uzun süreli kıtlıkları beklemeliyiz. Önümüzdeki yüzyılda deniz seviyelerinin yükselmesi birçok kıyı kentini sular altında bırakacak. Ulusal karayolu ve deniz ulaşım ağlarının çökmesiyle birlikte, diğer şehirler de gıda üretim alanlarından, enerjiden ve diğer temel kaynaklardan kopacak. Bazı büyük metropol alanları desteklenemez hale gelecek ve bu yüzyılı çıkaramayacak.”
Peki Rees’in de Dediği Gibi İnsanlık Gerçekten de Yok Oluşun Eşiğinde mi?
Elbette Rees’in görüşü kaçınılmaz bir kader değil. Aslında kulağa tanıdık gelmesinin sebebi, söylediklerinin büyük ölçüde Paul Ehrlich’in 1968 yılında yazdığı The Population Bomb kitabındaki görüşlerin güncellenmiş bir versiyonu olması. Hatta Thomas Malthus bile 1798’de benzer bir argüman ortaya atmıştı. Ancak son 225 yıldır, gerçekler bu tür felaket senaryolarının yanlış olduğunu gösterdi.
Bugün de Dünya üzerindeki koşulların insan popülasyonunun kaçınılmaz ya da yakın zamanda çökeceğini düşündürecek kadar değiştiğine dair ikna edici bir kanıt bulunmuyor. Aksine, verimlilik arttıkça ve teknoloji ilerledikçe daha az kaynak kullanarak daha fazla şey üretiyoruz.
Üstelik Birleşmiş Milletler demograflarına göre, insan nüfusu 2080’lerin ortasında yaklaşık 10,4 milyar kişiye ulaştıktan sonra duraklayacak ve ardından düşüşe geçecek. Bu yavaşlama bir felaket sonucu değil; daha yüksek yaşam standartları, doğum kontrolü, gibi nedenlerle insanların bilinçli tercihi sonucu yaşanacak. Kısacası, BM ve çoğu bilim insanı, insan nüfusunun dramatik bir çöküşle değil, bilinçli kararlarla azalacağını öngörüyor.

Sonuç Olarak;
Yine de Rees’in argümanları tamamen göz ardı edilmemeli. Kendisi uzun yıllara dayanan akademik çalışmalarıyla saygın bir ekolojist olarak öne çıkıyor. Ayrıca tarih boyunca birçok büyük medeniyetin ekolojik sınırlarını aşmaları sonucunda çöktüğünü veya büyük nüfus kayıpları yaşadığını doğru bir şekilde hatırlatıyor.
Rees, eğer dikkatli davranmazsak insanlık tarihinde benzer bir çöküşün tekrar yaşanabileceğini düşünüyor. Bizim yapmamız gereken ise onu haksız çıkarmak.
Kaynaklar ve İleri Okumalar
- Major ‘Population Correction’ Coming For Humanity, Scientist Predicts. Bağlantı: Major ‘Population Correction’ Coming For Humanity, Scientist Predicts : ScienceAlert. Yayınlanma tarihi: 18 Ağustos 2023
- Humans Are on the Verge of a ‘Population Correction’ by 2099, Scientist Warns. Bağlantı: Humanity Will See Population Correction by 2099, Scientist Warns (popularmechanics.com). Yayınlanma tarihi: 21 Ağustos 2023
- Ecologist says the human population is a bubble that will collapse this century. Is he right? ; Bağlantı: Ecologist: Humanity is due for a “population correction” – Big Think. Yayınlanma tarihi: 28 Ekim 2023
- William E. Rees ; The Human Ecology of Overshoot: Why a Major ‘Population Correction’ Is Inevitable. Bağlantı: World | Free Full-Text | The Human Ecology of Overshoot: Why a Major ‘Population Correction&rsquo. Is Inevitable (mdpi.com). doi: https://doi.org/10.3390/world4030032
Size Bir Mesajımız Var!
Matematiksel, matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel