Fizikçi denildiğinde çoğumuzun aklına ilk olarak Einstein gelir. İkinci olarak da gelen isim genellikle Hawking veya Newton olur. Çok azımız Richard Feynman adını, onun fizik bilimine katkılarını biliriz. Oysa ki Feynman 20. yüzyılın en önemli fizikçilerinden ve tarihin gördüğü en büyük dehalardan biri olarak kabul edilmektedir.

“Rahatlıkla söyleyebilirim ki hiç kimse kuantum mekaniğini anlamamaktadır.” Bu söz, Richard Feynman’ın en çok alıntılanan ifadelerinden biridir. Bir fizikçinin ağzından çıkan bu tür bir cümle alışılmadıktır. Ancak Feynman’ın düşünme biçimini anlamaya başladığınızda, bu söz yerli yerine oturur.
Bilimi halka anlatan birçok kişi, konuları açıklarken gerçek dünyadan örnekler verir. Feynman ise farklı bir yol izliyordu. 1964 yılında Cornell Üniversitesi’nde verdiği bir konferansta bu ünlü sözü söylediğinde, dinleyicilerine konuyu tam olarak kavramaya çalışmamalarını önerdi. Onlara, doğanın nasıl işlediğini mümkün olan en basit şekilde anlatacağını söyledi ve “rahatlamalarını” tavsiye etti.

Aslında benzer bir yanıtı daha önce de vermişti. 1983’te BBC’den bir muhabir, kendisine mıknatısların nasıl çalıştığını sorduğunda, “Bunu size tanıdık gelen herhangi bir şeyle açıklayamam,” demişti. Bu yaklaşımı büyük olasılıkla çocukken babasıyla kuşları izlediği günlerden alıyordu. Yıllar sonra, bir kuşun adını bilmenin onu tanımak anlamına gelmediğini söyleyerek bu düşüncesini açıkça ifade etmişti.
Feynman’a göre bir kişi, bir şeyi basitçe açıklayamıyorsa onu gerçekten anlamamış demektir. Öğrencilerin ezberledikleri bilgileri doğru şekilde aktarmakta iyi olduklarını ama bunları gerçek dünyaya uygulamada zorlandıklarını fark etmişti. İşte bu yaklaşım, sıradan insanların bile anlamakta zorlandığı bir alanda Feynman’ın fiziğe katkı yapabilmesini mümkün kıldı.
Richard Feynman Hangi Çalışmaları İle Hatırlanmaktadır?

Günümüzde Richard Feynman’ın bir videosuna denk gelen pek çok kişi onu tanır. Ancak İkinci Dünya Savaşı’nda atom bombasının geliştirildiği Manhattan Projesi’ne katılımı dışında, onun bilimsel katkılarına dair bilgi genellikle sınırlıdır. Oysa Feynman’ın bu projedeki rolü, çalışmalarının sadece en somut olan kısmıdır.
Genç yaşlarda bir uzmanlık alanı seçerken, matematiğin soyut yapısı ile elektrik mühendisliğinin fazlasıyla somut dünyası arasında bir denge aradı. Bu dengeyi teorik fizikte buldu. Los Alamos laboratuvarında bomba geliştirme süreci devam ederken, Feynman bir yandan da veremle mücadele eden eşi Arline’ın hayatını kaybedişine tanıklık etti. Eşinin kaybının ardından yaşadığı yas, birkaç ay sonra Japonya’nın Hiroşima ve Nagazaki kentlerine atılan bombalarla daha da derinleşti.

Tüm bu yaşananların ardından Feynman, ileride Nobel Ödülü’nü kazanacağı karmaşık fizik problemlerine odaklandı. 1945 yılının Ekim ayında Cornell Üniversitesi’nden gelen teklifi kabul etti. Burada, parçacıkların etkileşimlerini görsel olarak ifade eden Feynman diyagramlarını geliştirdi. Bu diyagramlar, kuramsal fiziğe yaptığı en kalıcı katkılardan biri haline geldi.
Aynı zamanda, Nobel Ödülü’nü getiren kuantum elektrodinamiği üzerine temel çalışmalarını da burada yürüttü. Ancak bir süre sonra, Ithaca’nın sert kışlarından bıkarak California’daki Caltech’e geçmeye karar verdi.
Caltech’te geçirdiği yıllar boyunca, büyük bir öğretmen olarak ün kazandı. Verdiği derslerin birçoğu sonradan kitaplaştırıldı. Bu dönemde süperakışkan sıvı helyumu inceledi, Murray Gell-Mann ile birlikte zayıf etkileşimler üzerine bir model geliştirdi. 1959’da yaptığı bir konuşma, gelecekteki nanoteknoloji araştırmalarının önünü açtı. 1981 yılında, Rus matematikçi Yuri Manin’in önerisini takiben kuantum hesaplama alanının şekillenmesine öncülük etti.
Richard Feynman Yaşamın İçinden Bir Bilim İnsanı İdi

Feynman’ı normalde bilimle ilgilenmeyen pek çok kişi, Challenger uzay mekiği kazasını araştıran Rogers Komisyonu’ndaki rolüyle tanıdı. Felaketin kesin nedenini ortaya koyan ve kamuoyuna açıklayan kişi o oldu.
Eğer yalnızca teorik fizik üzerine çalışıp yayın yapsaydı, bugün adını bu kadar sık duymuyor olabilirdik. Ancak kitaplarının hâlâ çok satanlar listesinde olmasının sebebi sadece bilimsel başarıları değil, bilimi anlatma tarzıydı. Bill Gates’in bir röportajda dediği gibi: “Sahip olmadığım en iyi öğretmen, Feynman’dı.”
Feynman, sadece büyük bir öğretmen değil, aynı zamanda bir sanatçıydı. 1962 yılında, 44 yaşında sanatçı arkadaşı Jirayr Zorthian ile yaptığı sohbetlerden sonra resim yapmaya başladı. Bu kararıyla, yeni bir şey denemek için hiçbir zaman geç olmadığını da göstermiş oldu.

Feynman, hayatını sıkı bir rutine değil, meraka ve özgürlüğe adamış ender dahilerden biriydi. Enerjisini hayata açık olmasına, deneyimlerden keyif almasına ve sosyal bir yaşam sürmesine borçlu olduğunu söylerdi.
Yeni bir konuyu öğrenmeye karar verdiğinde, işe her zaman pratik bir çözümle başlardı. Mesela yeni bir defter alır, ilk sayfasına büyük harflerle “Bilmediğim Şeyler Defteri” yazardı. Bilgilerini önce burada sade bir şekilde toparlar, sonra derinlemesine çalışmaya başlardı. Ona göre mesele, konuyu başkalarından öğrenmek değil, kendi yöntemini bulmaktı. Bu yaklaşımı sayesinde hem öğrenir hem öğretirdi — ve sonunda gerçekten de başarıyı yakalardı.
Son Sözleri “Ölüm Çok Sıkıcı” Olacaktı

Richard Feynman hiçbir zaman kendini süslü kelimelere ya da karmaşık anlatımlara kaptırmadı. Konuları daima açık, sade ve genellikle mizahi bir dille anlatmaya çalıştı. Son nefesine kadar hem bilimi hem de yaşamı tutkuyla kucakladı.
Onun hayatı, bir bilim insanının merakla dolu zihninin ve sınırsız ilgi alanlarının neye dönüşebileceğinin canlı bir örneğidir. Feynman’ın hikayesi, bilim insanlarının yalnızca formüllerle değil; aynı zamanda sanatla, müzikle, mizahla ve tutkularıyla da var olduklarını hatırlatır.
Bugün onu yalnızca fizik alanındaki çığır açan katkılarıyla değil, aynı zamanda hayata duyduğu sevgi ve enerjisiyle de anıyoruz. 15 Şubat 1988’de kansere yenik düştüğünde, 69 yaşındaydı. Rivayete göre son sözleri, karakterine yaraşır şekilde, “Bu ölüm çok sıkıcı.” oldu. Ve belki de gerçekten öyleydi — çünkü onun gibi biri için yaşamak, keşfetmek ve anlatmak her zaman daha heyecan vericiydi.
Kaynaklar ve ileri okumalar:
- The Prankster Physicist: Richard Feynman. Yayınlanma tarihi: 29 Kasım 2021; Bağlantı: The Prankster Physicist: Richard Feynman
- Richard Feynman, the Physicist Who Didn’t Understand his Own Theories. Yayınlanma tarihi: 11 Mayıs 2018. Bağlantı: Richard Feynman, the Physicist Who Didn’t Understand his Own Theories
Size Bir Mesajımız Var!
Matematiksel,matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel
Tüm yazıları zevkle okuyorum.Çok teşekkürler.