Psikoloji

Doğum Sırası Kişiliği ve Zekayı Etkiler mi?

Aynı genleri ve aynı çevreyi paylaşmalarına rağmen kardeşlerin davranışları çoğu zaman birbirine pek benzemez. Doğum sıranızın kişiliğiniz ve hatta zekanız üzerinde bir etkisi olmuş olabilir mi?

Doğum Sırası Gerçekten Kişiliği ve Zekayı Etkiler mi?

Kardeşler arasındaki doğum sırasının kişiliğimizi şekillendirip şekillendirmediği sorusu, bilim dünyasını ve kamuoyunu yüz yılı aşkın süredir meşgul etse de kesin bir yanıt yoktur.

Bu alandaki araştırmalar tarihsel olarak tutarsız sonuçlar ortaya koymuştur. Bunun birkaç nedeni vardır, ancak temel sorun ölçmenin zorluğudur. Ayrıca kişilik testleri genellikle bireylerin kendi beyanlarına dayanır, bu da sonuçların yanlılık içerebilmesine yol açar.

Her Şey Nasıl Başladı?

20. yüzyılın başlarında Avusturyalı psikoterapist ve bireysel psikolojinin kurucusu Alfred Adler’in çalışmaları, doğum sırasının kişilik farklılıklarına katkıda bulunabileceği fikrini bilim dünyasına tanıttı. Adler’e göre bir çocuğun ailedeki konumu, düşünce biçimini ve davranışlarını şekillendiren önemli bir etkendir.

Adler’in ilk kuramlarından biri kendi kişisel deneyimlerinden kaynaklanmıştır. Çok zayıf bir çocuk olan Adler, 5 yaşındayken geçirdiği zatürre nedeniyle ölümden dönmüştür. Ölümle bu kadar erken yaşta yüz yüze gelmesi, kişiliğin, insanın fiziksel zayıflıklarının üstesinden gelmeye çalışmasıyla gelişeceğini öne sürmesine neden olmuştur.

Özellikle aile içindeki sosyal roller ve beklentiler, çocuğun sorumluluk duygusundan rekabetçiliğe kadar pek çok özelliği geliştirmesine zemin hazırlar. Adler’in doğum sırasını karakterize edişi aşağıdaki gibi özetlenir.

En Büyük Çocuk

İlk doğan çocuksanız, bir süreliğine anne ve babanız yalnızca sizinle ilgilenir. Ebeveynlerinizin ilk deneyimi olduğu için tüm dikkatleri size yönelir. En büyük çocuklar bu yoğun ilgiden yararlanır. Ancak ilerleyen yıllarda bu durum onların aleyhine dönebilir. Özellikle kardeşler doğduktan sonra ebeveynlerin beklentileri artar ve daha katı bir tutum sergileyebilirler. Ayrıca sizden küçük kardeşlerinize örnek olmanızı ve daha fazla sorumluluk üstlenmenizi beklerler.

İkinci veya Ortanca Çocuk

doğum sırası

İkinci çocuk genellikle kendini bir yarışın içindeymiş gibi hisseder. Büyük kardeşini geride bırakmak için çaba gösterir ve onun başarılı olamadığı alanlarda kendini geliştirmeye çalışır. Ne en büyük ne de en küçük olmanın getirdiği ayrıcalıklara sahiptir ve bu yüzden ailede kendine bir yer edinme çabası içine girer. Çoğu zaman sıkışmış hisseder ve sorunlu çocuk olma riski taşır. Ancak bazı ailelerde arabulucu rolünü üstlenebilir.

En Küçük Çocuk

Ailenin her zaman en küçük çocuğudur ve genellikle en çok şımartılan kişidir. Büyük kardeşlerin sahip olmadığı bazı özgürlüklere sahip olur. Anne babanın kuralları zamanla daha gevşediği için onlarla daha yakın bir ilişki kurar. Genellikle ailedeki yerinden emindir ve daha yaratıcı, asi ve dışa dönük olma eğilimi gösterir.

Tek Çocuk

Tek çocukların etrafında doğduklarından beri çoğunlukla yetişkinler olur. Bu nedenle, anaokulu, oyun alanı veya okulda diğer çocuklarla sosyalleşseler bile evde geçirdikleri sürede ebeveynlerini ve diğer yetişkinleri taklit ederek gelişirler. Sonuç olarak, “küçük yetişkinler” gibi davranma eğilimi gösterirler.

Doğum Sırası İle İlgili Söylemler Ne Kadar Doğru?

Son dönemdeki çalışmalar, doğum sırasının herkes üzerinde aynı şekilde etkili olup olmadığını araştırmayı güçleştiren birçok karıştırıcı değişken olduğunu ortaya koyuyor. Örneğin kardeş sayısı önemli bir etkendir. İki kardeşli bir ailedeki ilişkilerle yedi kardeşli bir ailedeki dinamikler farklı olur. Böyle farklı büyüklükteki ailelerde en büyük veya en küçük çocuk olmak, birbirinden çok farklı deneyimler anlamına gelir ve doğrudan karşılaştırılamaz.

Aile büyüklüğü ve bir çocuğun aile içindeki deneyimi, sosyoekonomik durum gibi başka etkenlerle de iç içe geçer. Örneğin daha yüksek sosyoekonomik düzeye sahip aileler genellikle daha az çocuğa sahiptir. Ayrıca kişinin yaşı ve cinsiyeti de hem aile içindeki rolünü hem de dış dünyadaki deneyimlerini etkiler.

Bu çerçevede araştırmacılar, doğum sırasının kişilik üzerinde tutarlı ve evrensel bir etkisi olduğu sonucuna varamamıştır. Ancak bu, doğum sırasının tamamen önemsiz olduğu anlamına gelmez. Bazı ailelerde veya kültürlerde doğum sırası kişilik gelişiminde belirleyici bir rol oynar.

Örneğin “en büyük kız çocuğu sendromu” oldukça yaygın bir kavramdır. Kadınlardan sıklıkla farklı roller üstlenmeleri ve daha fazla bakım sağlamaları beklenir. Ayrıca ilk doğan çocukların küçük kardeşlere bakması da yaygın bir beklentidir. Ancak herkes için geçerli değildir çünkü her aile farklıdır.

Bir çalışmada araştırmacılar, her biri binlerce kişiden veri içeren üç büyük anketi inceleyerek doğum sırasının kişilik özellikleri üzerinde kalıcı bir etkisi olmadığını ortaya koydu. Ancak çalışma, doğum sırasının zekâ üzerindeki etkisine ilişkin bulguları doğruladı.

Doğum Sırası Zekayı Nasıl Etkiler?

Zekâ karmaşık bir olgudur ve bu araştırmada yalnızca zekâ testlerindeki performans ile kişinin kendi bildirdiği entelektüel düzey ölçülmüştür. Araştırmacılar, ilk doğanların nesnel olarak ölçülen zekâ testlerinde daha yüksek puan aldığını ve benzer şekilde kendilerini değerlendirdiklerinde daha yüksek entelektüel özellikler bildirdiklerini belirtir. Daha önceki çalışmalar da zekâ testlerindeki performansın doğum sırası ilerledikçe hafifçe azaldığını gösteriyor.

Bu durum, erken çocukluk dönemindeki bilişsel uyarılmayla açıklanır. Ailede çocuk başına daha fazla yetişkin düştüğünde çocuk daha gelişmiş bir dil ve kelime dağarcığına maruz kalır. Ancak aile büyüdükçe ve kardeş sayısı arttıkça bu entelektüel uyarılma seviyesi azalabilir. Aslında bu fark genetik olarak daha zeki olmakla değil, daha fazla kelime bilmekten kaynaklanan yüksek sözel IQ skorlarıyla ilgilidir.

Bu zekâ desenleri her yerde aynı şekilde ortaya çıkmaz. Gelişmekte olan ülkelerdeki veriler farklı bir tablo çizer. Bazı yerlerde daha sonra doğan kardeşler daha iyi eğitim olanaklarına sahip olur. Ailenin mali durumu, büyük kardeşlerin gelir getirmesiyle rahatlar ve bu da küçük kardeşlerin eğitimine daha fazla kaynak ayrılmasına olanak tanır.

Doğum sırasının kariyer üzerindeki etkileri ise oldukça sınırlıdır. Geçmişte ilk doğanların daha akademik veya bilimsel alanlara, küçük kardeşlerin ise daha yaratıcı işlere yöneldiği düşünülüyordu. Ancak uzun dönemli gözlemler bunun tersini gösteriyor: İlk doğanlar sıklıkla daha yaratıcı kariyerler seçiyor.

Sonuç Olarak

Peki, doğum sırasının etkisi yanlış olduğu halde yok olmayan bir kavram mı? Bu görüşe katılmayanlar da var. Bilimsel açıdan bakıldığında bu alandaki literatürün verimli bir şekilde ilerlediği ve konunun hâlâ araştırmaya değer olduğu düşünülüyor.

Belki bir gün en büyük kız çocuğu olmanın ne anlama geldiğine dair daha net bir cevabımız olur. O zamana kadar küçük kardeşimizin bizden daha az zeki olduğuma inanmasına izin vermeye devam edelim.


Kaynaklar ve İleri Okumalar:

  • ‘Eldest daughter syndrome’ to the rebellious youngest sibling: Does your birth order shape your personality? Yayınlanma tarihi: 21 Haziran 2025. Kaynak site: BBC. Bağlantı: ‘Eldest daughter syndrome’ to the rebellious youngest sibling: Does your birth order shape your personality?
  • Damian, Rodica & Roberts, Brent. (2015). Settling the debate on birth order and personality. Proceedings of the National Academy of Sciences of the United States of America. 112. 10.1073/pnas.1519064112.
  • Kristensen, Petter & Bjerkedal, Tor. (2007). Explaining the Relation Between Birth Order and Intelligence. Science (New York, N.Y.). 316. 1717. 10.1126/science.1141493.
  • Gilmore JH, Knickmeyer RC, Gao W. Imaging structural and functional brain development in early childhood. Nat Rev Neurosci. 2018 Feb 16;19(3):123-137. doi: 10.1038/nrn.2018.1. PMID: 29449712; PMCID: PMC5987539.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Temel eğitimimi Kadıköy Anadolu Lisesinde tamamladım. Devamında Marmara Üniversitesi İngilizce Matematik Öğretmenliği bölümünü bitirdim. Çeşitli özel okullarda edindiğim öğretmenlik deneyiminin ardından matematiksel.org web sitesini kurdum. O günden bugüne içerik üretmeye devam ediyorum.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir