Biyoloji ve Coğrafya

Arılar Yok Olursa İnsanlar da Gerçekten Yok Olur mu?

“Eğer arılar yok olursa, insanlığın sadece dört yıl ömrü kalır. Arılar olmazsa tozlaşma olmaz, bitkiler olmaz, hayvanlar olmaz, insan da olmaz.” Bu söz, çoğu zaman Albert Einstein’a atfedilir. Söz konusu ünlü arı alıntısının Einstein’a ait olduğuna dair bir kanıt yoktur. Ancak bu durum arıların yok olması ile ilgili riski hafife almamıza neden değildir.

Arılar Yok Olursa İnsanlar da Gerçekten Yok Olur mu?
Dünyada arı popülasyonunun azalması konusunda farkındalık yaratmak için 2017 yılından bu yana 20 Mayıs “Dünya Arı Günü” olarak kutlanıyor.

Arıların yok olması, bahçelerde daha az çiçek görmekten çok daha fazlasını ifade eder. Bu kayıp, ekosistemlerin ve besin zincirlerinin tamamında hissedilecek bir zincirleme etkiye yol açar; insanları da doğrudan etkiler. Küresel gıda üretiminin üçte birinden sorumlu olan arılar, bildiğimiz yaşamın sürdürülebilmesi için hayati öneme sahiptir. Peki, eğer arılar yok olursa bu hem bizim hem de çevremizdeki dünya için ne anlama gelir?

Arılar Neden Yok Oluyor?

Bilim insanları onlarca yıldır tozlayıcıların yok oluşuna karşı uyarılarda bulunuyor. Bu canlıların önemi ve yok oluşlarının durdurulması gerektiği uzun süredir vurgulanıyor. Bahçenizin artık daha sessiz olduğunu, kelebek kanatlarının daha az çırptığını ya da arı vızıltılarının azaldığını fark etmiş olabilirsiniz. Bunun nedeni, gerçekten de sayılarının azalması.

1987’den bu yana, Birleşik Doğa Koruma Komitesi (JNCC), tozlayıcı popülasyonunun yaklaşık %25 oranında düştüğünü raporluyor. İnsanlar, ihtiyaçlarına uygun bir dünya kurdukça, arılar beslenme ve yuva kurma için ihtiyaç duydukları yaşam alanlarını kaybediyor. Bu düşüşün etkilerini anlamak, arıların ne kadar önemli olduğunu ve yokluklarının dünya üzerindeki sonuçlarını kavramak açısından kritik önemdedir.

Arılar Yok Olursa İnsanlar da Gerçekten Yok Olur mu?
Hepimiz bir bal arısının yanımızdan uçup yakındaki bir çiçeğe konmasını izledik. Ama ne aradığını ve kovanı ilk kez terk ettiğinde, bir çiçeğin neye benzediğini nereden biliyor? Cevabı için bu yazıya göz atmalısınız: Arılar Sandığımızdan Akıllı: Sayıları ve Çiçek Şekillerini Kolayca Tanıyorlar

Birçok kişi için arılar sadece bal üreten canlılardır. Oysa her gün tükettiğimiz gıdalar üzerindeki etkileri, çoğu zaman fark edilmeyecek kadar iç içe ve büyüktür.

Arılar, besin zincirimizin temel bir halkasını oluşturur. Çiçekten çiçeğe uçarken polen taşıyarak bitkilerin tohum ve meyve üretebilmesini sağlarlar. Bu süreç yalnızca yüzlerce meyve ve sebze çeşidinin oluşmasına değil, aynı zamanda bu bitkilere bağımlı tüm canlıların beslenmesine katkı sunar. Üstelik bu bitkiler, dolaylı olarak besi hayvanlarını da besler. Sonuçta, günlük olarak tükettiğimiz pek çok gıda, bir şekilde arıların çalışmasına dayanır.

Gıda zincirinde kilit rol oynayan arılar, zamanlarının çoğunu tarım alanlarında geçirir. Ancak son 50 yılda bu alanlar onlar için giderek daha tehlikeli hâle geldi. Tarımda kullanılan zehirli kimyasallar, arıların hem besin kaynaklarını hem de soludukları havayı kirletiyor. Üstelik bu ortamda sanayi makineleri gibi fiziksel tehditlerle de karşı karşıyalar. Tüm bunlara rağmen hayatta kalmayı başaran arılar, çoğu zaman yuvalarının yerinde olmadığını görüyor.

Arıların Yok Oluşu Dünyayı Nasıl Değiştirir

Arıların yok oluşu, küresel tarımsal üretim için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Avrupa’da yabani çiçeklerin ve tarım ürünlerinin yaklaşık %80’i döllenme için tamamen arıların tozlaşmasına bağımlı. Tahıl ürünlerinin çoğu rüzgârla tozlaşıyor olsa da, dünya genelinde tüketilen gıdaların %90’ını oluşturan meyve ve sebzelerin büyük kısmı arılar sayesinde tozlaşıyor.

Arılar olmadan, bitkilerin döllenmesi için daha zahmetli ve verimsiz yöntemler devreye girmek zorunda kalır. Bunlar arasında elle tozlaştırma (zaman alıcı) ve dronlarla yapılan yapay tozlaşma (son derece pahalı) bulunur. Ancak hiçbir insan yöntemi, arıların doğal olarak sağladığı verim ve hassasiyetle yarışamaz. Kısacası, biz onların yaptığı işi aynı ölçekte ve hızda yapamayız.

Gıda üretiminin tehdit altında olması, doğrudan gıda güvenliğini de tehdit eder. Ürün miktarındaki azalma, gıda kıtlığına ve fiyat artışlarına yol açar. Arıların gerçekleştirdiği tozlaşmanın eksikliği, meyve ve sebze çeşitliliğini azaltır. Bu durum sadece insan beslenmesini değil, aynı zamanda hayvancılığı da etkiler. Sonuç olarak et ve süt ürünleri endüstrisi de bu süreçten zarar görür.

Arıların kaybı, pek çok bitki türünün sayısını ve çeşitliliğini tehdit eder. Çünkü bu bitkiler, tozlaşma olmadan çoğalamaz. Örneğin, sayıları giderek azalan yabani orkide türleri, yalnızca arıların tozlaşmasına bağımlıdır.

Her biyolojik çeşitlilik kaybında olduğu gibi, bu durum çevrede zincirleme bir etki yaratır. Bu döngü kısırdır: Daha az çiçekli bitki, daha az arı anlamına gelir; daha az arı ise daha az çiçek anlamına gelir. Biyolojik çeşitliliğe doğrudan etkisinin ötesinde, arılar gibi tozlayıcılar ekosistemlerin işleyişine de büyük katkı sağlar. Yalnızca gıda üretimini değil, doğal yaşam alanlarını destekler, genetik çeşitliliği artırır ve ekosistemlerin yapısını dengede tutar.

Sonuç Olarak

Tozlaşma yalnızca arılara ait bir görev değildir. Kelebekler ve böcekler de bitkilerin çoğalmasına katkı sağlar. Ancak bu canlıların katkısı, arılarınkiyle kıyaslanabilecek düzeyde değildir. Eğer arılar ortadan kalkarsa, bu diğer türlerin üzerine büyük bir yük binecektir. Ancak bu türlerin, arıların rolünü üstlenip dengeyi koruyacak şekilde uyum sağlaması mümkün olmazsa, tüm ekosistemler çökme riskiyle karşı karşıya kalır.

Kısaca söylemek gerekirse, arıların yok olması biyolojik, toplumsal ve ekonomik açıdan yıkıcı olur. Arıları kaybedersek, sadece balı değil, aynı zamanda tarımı, ekosistemleri ve gıda sistemlerini de kaybederiz. Yeryüzünde, insanlar dahil hiçbir canlı onların yaptığı işi yerine getiremez. Bu gerçeği görmezden gelme lüksümüz yok. Arıların korunması hayati önemdedir.


Kaynaklar ve ileri okumalar:

  • What Happens to Ecosystems When Bees Disappear? Yayınlanma tarihi: 3 Mart 2025. Kaynak site: Earth. Bağlantı: What Happens to Ecosystems When Bees Disappear?
  • Sánchez‐Bayo, Francisco and Kris A. G. Wyckhuys. “Worldwide decline of the entomofauna: A review of its drivers.” Biological Conservation (2019): n. pag.

Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Temel eğitimimi Kadıköy Anadolu Lisesinde tamamladım. Devamında Marmara Üniversitesi İngilizce Matematik Öğretmenliği bölümünü bitirdim. Çeşitli özel okullarda edindiğim öğretmenlik deneyiminin ardından matematiksel.org web sitesini kurdum. O günden bugüne içerik üretmeye devam ediyorum.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir