Whataboutism, bir suçlama veya eleştiriye doğrudan yanıt vermek yerine dikkati başka bir konuya çekme taktiğidir. Kısaca, “Ama ya X?” diyerek konuyu değiştirme yöntemidir. Bu yaklaşım, suçlamayla yüzleşmek yerine karşı saldırıya geçmeyi sağlar

Bu tür bir savunma, tartışan çiftlerin ya da kardeşleri olan ebeveynlerin çok iyi bildiği bir durumdur ve günlük hayatta sıkça görülür. Örneğin biri, “Dün gece nerede olduğunu bana yalan söyledin!” diye suçladığında, karşı taraf doğrudan cevap vermek yerine şöyle der: “Peki ya sen? Sen de bana hep yalan söylüyorsun!”
Benzer şekilde, odasının dağınıklığı nedeniyle azar işiten bir çocuk, “Ama kardeşimin odası? Onunki daha kötü,” diyerek konuyu başka yere çeker.
Whataboutism Nedir?
Whataboutism, dikkat dağıtma, konuyu saptırma ve bulanıklaştırma taktiğidir. Resmi olarak bir mantık safsatası sayılır çünkü tartışmayı gerçeğe ulaşmak yerine kişisel saldırılara çevirir. Ele alınan konuyu doğrudan yanıtlamaz, onun yerine başka bir konuyu gündeme getirir. Bu tür bir taktik, mantıkta “red herring” (kırmızı ringa) olarak da isimlendirilir.

Bir whataboutism genellikle duygusal ve kişisel bir saldırı şeklindedir. Amaç, dikkatleri asıl sorundan uzaklaştırmak ve konuşmayı daha güvenli, farklı bir alana çekmektir. Böylece asıl ve çoğu zaman rahatsız edici soru göz ardı edilir.
Örneğin birini sadakatsizlikle suçladığınızda, karşı taraf sizin geçmişteki yanlışlarınızı gündeme getirerek tartışmayı kendisi değil sizin hatalarınız üzerine çeker. Böylece sadakatin ahlaki boyutu gündeme gelmez.
Whataboutism Teriminin Kökeni Nedir?
“Whataboutism” terimi ilk kez 1978 yılında The Guardian gazetesine gönderilen bir okur mektubunda kullanıldı. Lionel Bloch isimli okuyucu, “Doğu, Batı ve savaşan diğerlerinin durumu” başlıklı yazıyı “yıllardır okuduğum en iyi ‘whataboutism’ örneği” olarak tanımladı.
Ancak terimin kökeni daha da eskiye dayanır. 30 Ocak 1974’te Irish Times gazetesinde yayımlanan bir okur mektubunda Sean O’Conaill, bu taktiğin kullanılmasını “the Whatabouts” olarak isimlendirmişti. Ardından İrlandalı gazeteci John Healy, aynı gazetede bu yaklaşımı “Whataboutery” olarak adlandırdı.
Aslında 2.500 yıl önce Antik Yunan’da sofistler de bunu öğretiyordu. Sofistler, hitabet ve tartışma sanatını anlatan eğitmenler ve yazarlardı. Ancak aynı zamanda, dönemin propagandacılarıydı. Gerçeği bulmaktan çok, her türlü fikri savunabilme becerisiyle övünürlerdi. Bunun için ellerindeki tüm araçları, whataboutism gibi yöntemleri de kullanırlardı.
Platon ise, sofistlerin en sert eleştirmeniydi. Ona göre bir tartışmanın amacı gerçeğe ulaşmak olmalıydı.
Bu görüşünü en açık şekilde ortaya koyduğu eserlerinden biri Gorgias diyalogudur. Bu metinde Sokrates ile Callicles insanın iyi ve kötü yönleri üzerine tartışır. İlginçtir ki whataboutism’e dair bilinen en eski örneklerden biri ve ona verilen en iyi yanıt da bu diyaloğun içinde yer alır.
- Sokrates: Başta verdiğin sözü bozuyorsun, Callicles. Söylediklerin düşündüklerinle çelişiyorsa, gerçeği birlikte arama konusunda benim için değerini yitirirsin.
- Callicles: Sen de her zaman düşündüğünü söylemiyorsun, Sokrates.
- Sokrates: Eğer bu doğruysa, bu sadece beni de senin kadar kötü yapar..
Whataboutism Neden Bu Kadar Yaygın Kullanılır?
Felsefede ise argüman, gerçeğe ulaşmayı amaçlayan akılcı bir tartışmadır. Ancak günlük hayatta çoğu insan tartışmayı böyle görmez. Tartışma, genellikle kazanılması gereken bir mücadele olarak algılanır. Amaç, karşı tarafı mümkün olduğunca taviz vermeye zorlamak ve kendisi hiçbir taviz vermemektir.
Bu bakış açısıyla değerlendirildiğinde, whataboutism oldukça etkili bir strateji haline gelir. “En iyi savunma saldırıdır” mantığına dayanır. Karşı saldırıya geçerek muhatabı savunmaya zorlar ve asıl meseleden uzaklaştırır.
Psikologlar, bu yaklaşımın siyasi tartışmalarda sık görülmesini partizan önyargılara bağlar. Karşınızdaki kişi farklı bir siyasi görüşteyse, onun söylediklerini tartışılması gereken bir önerme olarak değil, hemen karşılık verilmesi gereken bir saldırı olarak görmeye daha eğilimli olursunuz.
İyi ve Kötü Whataboutism
Filozoflar, mantıkçılar ve tartışmacılar genelde whataboutism’i sevmez çünkü bu taktik ad hominem saldırılarına çok benzer. Ad hominem, bir argümanı çürütmek yerine o argümanı ortaya koyan kişiyi veya kaynağını hedef alır.
Örneğin bir gazete “Ülkemiz çevre koruma konusunda liderdir” dediğinde, ad hominem bir yanıt “Tabii öyle söylersiniz, devlet destekli bir gazetesiniz” olur. Whataboutism örneğinde ise konuyu çevre kirliliğinden uzaklaştırıp “Ama siz de yıllardır başka ülkelerin ormanlarını yok ediyorsunuz” demek, asıl meseleyi saptıran kişisel bir saldırıdır.
Ancak whataboutism her zaman bir mantık hatası olmak zorunda değildir. Doğru şekilde kullanıldığında meşru bir tartışma yöntemi haline gelebilir. İşte üç örnek:
1. Tutarsızlığı Ortaya Koymak
Birisi “Şehirde bisiklet yollarına para harcamak gereksiz” diyorsa ve diğeri “Ama otoyollar için milyarlar harcanmasına ses çıkarmıyorsun” diye yanıt veriyorsa, bu geçerli bir karşı argümandır. Bu soru, kamu yatırımlarına yaklaşımda bir tutarsızlık olduğunu ortaya koyar. Elbette bu fark açıklanabilir veya savunulabilir, ama bu zaten sağlıklı bir tartışmanın parçasıdır.
2. Ortak Etkenleri Vurgulamak
Hukuk sistemindeki adaletsizlikleri tartışırken bir taraf sadece düşük gelirli mahallelerdeki suç oranlarını vurguluyorsa, diğer taraf “Peki ya beyaz yaka suçlar? Onlar neden daha az ceza alıyor?” diye sorabilir. Bu tür bir whataboutism, iki sorunun altında yatan ortak faktörleri — örneğin sınıfsal önyargıları veya adalet sistemindeki eşitsizlikleri — gündeme getirir. Böylece tartışmayı daha derin bir zemine taşır.
3. Tutumları Netleştirmek
Bir kişi iş arkadaşını ekip toplantısında başkalarının sözünü kesmekle eleştiriyorsa ve diğeri “Ama sen de geçen hafta aynısını yaptın” diye yanıt veriyorsa, bu tür bir whataboutism kişinin kendi davranışını sorgulamasına yol açabilir. Belki eleştirisini yeniden formüle eder: “Toplantılarda söz kesmek yanlış, ama bazen konuşmalar çok uzayınca bunu yapabiliyoruz.” Böylece daha tutarlı ve gerçekçi bir tutum geliştirebilir.
Sonuç Olarak
Whataboutism’in yeri ve zamanı vardır. Her zaman iyi bir argüman ya da yapıcı bir yöntem olmaz. Ancak doğru kullanıldığında, tutarsızlıkları ortaya çıkarır ve tartışmayı daha anlamlı, adil bir zemine taşır.
Kaynaklar ve ileri okumalar.
- Payne, Laura. “whataboutism”. Encyclopedia Britannica, 22 May. 2024, https://www.britannica.com/topic/whataboutism. Accessed 10 July 2025.
- “But you did it first!”: A defense of the whataboutism. Yayınlanma tarihi: 26 Eylük 2022. Kaynak site: Big Think. Bağlantı: “But you did it first!”: A defense of the whataboutism
- Dykstra, Alan. (2020). The Rhetoric of “Whataboutism” in American Journalism and Political Identity. Res Rhetorica. 7. 10.29107/rr2020.2.1.
Size Bir Mesajımız Var!
Matematiksel, matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel