Bir adam, bir ahırın yan duvarına birkaç kez ateş eder. Daha sonra, mermi deliklerinin en yoğun olduğu bölgeyi kapsayan bir daire çizer. Bu hedefin sonradan çizilmesi, atıcının nişancılık yeteneğini kanıtlamaz. Ne yaptığını bilen kimse onu usta bir nişancı olarak değerlendirmez. Benzer bir durum farklı bağlamlarda ortaya çıktığında buna Teksas nişancı safsatası adı verilir.

İnsan algısı, gerçekte olmayan desenleri fark etme eğilimindedir. Farklılıkları görmezden gelir, benzerliklere odaklanırız. Bu da yanlış sonuçlara ulaşma riskini artırır. Bilimsel bulguların ikna edici olabilmesi için hedefin önceden belirlenmiş olması gerekir; yani mermi sıkılmadan önce hedef tahtası çizilmelidir.
Teksaslı Keskin Nişancı Yanılgısı Nedir?
Abraham Lincoln ve John F. Kennedy, Amerika Birleşik Devletleri’nin yüz yıl arayla seçilen başkanlarıydı. Her ikisi de, toplamda on beş harften oluşan üç isme sahip John Wilkes Booth ve Lee Harvey Oswald tarafından düzenlenen suikast sonucu hayatını kaybetti.
Her ikisi de Cuma günü, eşlerinin yanında otururken vurularak öldürüldü. İki suikastçı da yargılanmadı. Lincoln, Ford Tiyatrosu’nda; Kennedy ise Ford tarafından üretilmiş Lincoln marka bir otomobilin içinde vuruldu.

1898 yılında Morgan Robertson, Futility (Boşuna) adlı bir roman yazdı. Bu kitap, Titanic faciasından tam 14 yıl önce yayımlandı. Romanda, “batmaz” olarak tanıtılan Titan adlı dev bir gemi konu ediliyordu. Titan da tıpkı Titanic gibi adeta yüzen bir oteldi.
Romanda Titan, Nisan ayında Newfoundland’dan dört yüz mil uzakta bir buzdağına çarparak batıyordu. Yıllar sonra Titanic de aynı ayda, benzer bir bölgede, benzer bir kazaya uğradı. Her iki olayda da yolcuların yarısından fazlası hayatını kaybetti.

Kitapta ölenlerin sayısı, gelecekteki kazada hayatını kaybedenlerin sayısıyla neredeyse birebir örtüşüyordu.
Benzerlikler bununla da sınırlı değildi. Hem kurgusal Titan hem de gerçek Titanic, üç pervane ve iki direğe sahipti. Her ikisinin de kapasitesi yaklaşık üç bin kişiydi. İki gemi de gece yarısına yakın bir saatte buzdağına çarptı.
Titan ve Titanic arasındaki benzerliklere şaşırırken; romanda yalnızca 13 kişinin kurtulduğunu, geminin hemen battığını, Titan’ın birçok sefer yaptığını ve yelkenleri bulunduğunu görmezden geliyorsanız, siz de bu safsataya düşmüş olabilirsiniz.
Benzer şekilde, Lincoln ve Kennedy arasındaki çarpıcı paralellikler sizi etkilediğinde; Kennedy’nin Katolik, Lincoln’ün ise Baptist olarak doğduğunu göz ardı edebilirsiniz. Ayrıca Kennedy tüfekle, Lincoln ise tabancayla öldürülmüştür. Kennedy Teksas’ta, Lincoln ise Washington’da vurulmuştur.
Teksaslı Keskin Nişancı Yanılgısı Neden Kaynaklanır?

Teksaslı Keskin Nişancı Yanılgısı, diğer adıyla kümelenme yanılsaması, insan zihninin rastlantısal olaylara düzen ve anlam atfetme eğilimini açıklar. Bu kavram ilk olarak epidemiyoloji alanında tanımlanmıştır. Daha sonra psikologlar, bu tür hatalı düşünmenin pek çok alanda ortaya çıktığını göstermiştir. Bu yanılgıya, küçük sayıların yasasına duyulan inanç da eşlik eder.
Örneğin, gazetede şu başlığı gördüğünüzü düşünün: “Yeni kurulan işletmeler daha zeki elemanlar çalıştırıyor.” Bu ifade ilk bakışta etkileyici görünse de aslında istatistiksel bir tuzağa işaret eder.
Yeni kurulan işletmeler genellikle küçük ekiplerden oluşur. Bu nedenle birkaç kişinin sahip olduğu özellikler, ortalamayı olduğundan fazla etkiler. Az sayıda çalışanda ölçülen “yüksek zeka” yalnızca şansın sonucudur. Dolayısıyla küçük örneklemden elde edilen bir bulgu, daha büyük gruplara genellenemez.

Diyelim ki yılın 7. ayının 7. gününde, uzun zamandır hayalini kurduğunuz bir iş görüşmesi için Ankara’ya gidiyorsunuz. Otelde size 362 numaralı oda veriliyor. Zihniniz, farkında olmadan “3 + 6 − 2 = 7” işlemini yapıyor. Ardından bu sayının “uğurlu” olduğuna karar verebiliyorsunuz. Oysa bu tamamen rastlantısal bir eşleşmedir.
Teksaslı Keskin Nişancı mecazı da tam olarak bunu anlatır. Kişi önce rastgele atışlar yapar, ardından mermilerin etrafına hedef daireleri çizer. Böylece her atışın tam isabet olduğu izlenimini yaratır. Aynı şekilde, insanlar da verileri önceden belirlenmiş bir hipoteze göre değil, sonradan uydurdukları bir kalıba göre yorumladıklarında, gerçekle ilgisi olmayan sonuçlara ulaşırlar.
Sonuç Olarak
Bilim insanlarının, bir hipotez oluşturduktan sonra onu yeni araştırmalarla çürütmeye çalışmasının nedenlerinden biri, Teksaslı Keskin Nişancı Yanılgısı’ndan kaçınmaktır. Bir bilginin hipotezin kurulmasında kullanılması durumunda, hipotezin doğruluğu bu bilginin ötesinde, bağımsız ve yeni verilerle test edilmelidir.
Ayrıca hipotezi destekleyen verilerin tarafsız bir şekilde toplanması zorunludur. Yalnızca işinize gelen bilgileri seçmek ve işinize gelmeyenleri göz ardı etmek, Teksaslı Keskin Nişancı Yanılgısı’na düşmek anlamına gelir.
Kaynaklar ve ileri okumalar
- J.L.H. (Hans) Evers, The Texas sharpshooter fallacy, Human Reproduction. Volume 32, Issue 7, July 2017, Page 1363, https://doi.org/10.1093/humrep/dex103
- Texas Sharpshooter Fallacy. yayınlanma tarihi: 13 Temmuz 2020; Bağlantı: Texas Sharpshooter Fallacy.
- William C. Thompson, Painting the target around the matching profile: the. Texas sharpshooter fallacy in forensic DNA interpretation, Law, Probability and Risk, Volume 8,. Issue 3, September 2009. Pages 257–276, https://doi.org/10.1093/lpr/mgp013
Matematiksel