Psikoloji

Sıkılınca Neden Rastgele Karalamalar Yaparız?

Son zamanlarda kendinizi gergin ya da huzursuz hissediyorsanız, belki de bir kalem ve kâğıt alma vaktiniz gelmiştir. Araştırmalar, boyama ya da kolaj yapmak gibi yaratıcı etkinliklerin yanı sıra, karalamaların da rahatlamaya yardımcı olabileceğini gösteriyor.

karalama yapmak
Karalama her zaman düz ya da düzenli olmak zorunda değildir. Bazen silindirik, eğik, yuvarlak ya da noktalı olabilir. Aslında bir karalamanın belli bir şekilde “olması” gerekmez. Zaten güzelliği de buradadır.

Sürekli değişim ve belirsizlikle karşı karşıya kalındığında, en iyimser insanlar bile olumlu kalmakta zorlanabilir. Ancak geleceğe dair kaygıyla başa çıkmanın sanatsal bir yolu var: Karalayarak rahatlamak.

The Healing Power Of Doodling: Mindfulness Therapy To Deal With Stress, Fear & Life Challenges kitabının yazarı Carol Edmonston şöyle diyor: “Kulağa biraz garip gelse de, karalama yapmak zihnin hızla dolaşan düşüncelerini sakinleştirip onu daha dingin, huzurlu bir duruma geri getirebilir. Tıpkı meditasyon gibi.”

Karalama Yapmak Nedir?

Karalama, bir şey dinlerken ya da düşünürken gelişigüzel yapılan çizim ya da şekiller olarak tanımlanır. Belirli bir amaca hizmet etmez. Tam da bu nedenle rahatlatıcıdır. Yetişkinler için boyama kitapları gibi diğer sanat terapisi yöntemleri stres azaltmada etkili olur. Ancak karalama, çizgilerin içinde kalma zorunluluğu olmadan kişiye sade ve özgür bir ifade alanı sunar.

karalama, clinton
Hilary Clinton’un BM’deki bir Güvenlik Konseyi toplantısında küresel güvenlik ve Orta Doğu ile ilgili konuşmaları dinlerken, önündeki kağıda çizdiği karalamalar kameralara bu biçimde yansımıştı.

Carol Edmonston bu konuda şöyle der: “Karalama, kişinin içindeki yaratıcılığı ortaya çıkarabileceği kendiliğinden bir sanat biçimidir. Aynı zamanda basit bir oyalanma değil, bedenin iyileşme gücüne ulaşmanın ve ruhu toparlamanın bir yoludur.”

Karalamalarla ilgili en kapsamlı çalışmalardan biri, İngiltere’deki Plymouth Üniversitesi’nden Jackie Andrade tarafından yapıldı. Katılımcılara sıkıcı bir telefon mesajı dinletildi. Bu sırada bazılarına, belirli geometrik şekiller çizerek karalama yapmalarına izin verildi. Sonuçlar çarpıcıydı: Karalama yapanlar, konuşmadaki bilgileri çok daha iyi hatırladı.

Uzmanlara göre bunun nedeni, uzun konuşmalar sırasında zihnin dikkatini kaybetmeye başlaması. Beyin, monotonluğu kıracak bir uyarıcı arıyor. Eğer çevremizde dikkat çekici bir şey yoksa, bu ihtiyacı çoğu zaman bir kâğıda bir şeyler çizerek karşılıyoruz. Bu sayede hem ortamın gerektirdiği görevi yerine getiriyor hem de zihinsel dağılmayı engellemeye çalışıyoruz.

Sıkılınca Yaptığımız Karalamalar Yaratıcılığınıza Katkı Sağlayacaktır
Karalama yapmak plansız ve özgür bir eylemdir; özel bir yetenek gerektirmez. Ancak dikkatli ve bilinçli yapıldığında, zihni sakinleştiren etkili bir farkındalık çalışmasına dönüşebilir. Bunun için sadece biraz zaman ayırmak ve anda kalmaya odaklanmak yeterlidir.

Karalama Yapmak Yeni Fikirler Üretmenize Yardımcı Olur.

Karalamalar, duyduklarınızı hatırlamanıza da yardımcı olur. Karalama yapmayan kişilerde dalıp gitme oranı daha yüksektir. Bu durum, dinlediklerini fark etmeme ve anlamama şeklinde kendini gösterebilir.

Karalama yapmak, yalnızca beynin uykuya geçmesini engellemekle kalmaz; aynı zamanda başlı başına yaratıcı bir eylemdir. Bazen belirli fikirler, yalnızca kalem hareket hâlindeyken zihne gelir.

Polonyalı matematikçi Stanisław Ulam, 1963 yılında sıkıcı bir konferansta otururken kâğıdına sayılardan oluşan kare bir spiral çizmeye başladı. Dalgınlıkla asal sayıları daire içine aldı. Ardından bir desen fark etti: Asal sayılar spiral boyunca köşegenlere denk geliyordu. Ulam, yalnızca karalayarak asal sayılar içinde gizli bir matematiksel düzen keşfetmişti.

Sıkılınca Yaptığımız Karalamalar Yaratıcılığınıza Katkı Sağlayacaktır
Dostoyevsky’nin karalamalarından onun problemlere bakış açısını anlayabiliyoruz.

Karalama, var olan fikirleri geliştirmeye de yardımcı olur. Bu yüzden pek çok yazar karalamaya önem verir. Örneğin Alexander Puşkin, şiirlerinde geçen yüzleri ve insanları, el yazmalarının kenarlarına çizerek belki de zihninde daha net canlandırıyordu. Fyodor Dostoyevski de benzer bir alışkanlığa sahipti. Aşağıda onun notlarından birine ait bir örnek görebilirsiniz.

Karalama aynı zamanda keşfetme bilincini artırır. Kalemi kâğıda değdirdiğimiz anda, beyin aktif hâle gelir. Bu, yaratıcılığı engelleyen bazı duygulardan ve düşüncelerden uzaklaşmayı sağlar. Aşağıda yer alan karalamalar, J. K. Rowling’e aittir.

Rowling-karalama
Bazı duyguları kelimelerle ifade etmek zordur. Ama o duygulara karşılık gelen çizimler bu süreci kolaylaştıracaktır.

Sonuç Olarak

Kısacası, bir yerde dikkatinizin dağıldığını ya da konudan koptuğunuzu fark ettiğinizde, elinize kalem alın ve bir köşeye karalama yapmaya başlayın. Leonardo Da Vinci olmasanız da, karalamalar sorunlara sade bir yolla yaklaşmanıza yardımcı olabilir. Ayrıca göz atmak isterseniz: Dağınık Bir Masa Deha İşareti mi? Dağınıklık ve Yaratıcılık İlişkisi


Kaynaklar ve ileri okumalar:

  • Andrade, Jackie. (2010). What Does Doodling do?. Applied Cognitive Psychology. 24. 100 – 106. 10.1002/acp.1561.
  • Doodle Your Way To Better Mental Health. Yayınlanma tarihi: 20 Temmuz 2023. bağlantı: https://www.forbes.com/health/healthy-aging/doodling/
  • Huang, Tianxin. (2023). What Does Doodling do in Chinese tasks: measuring the difference between Chinese and English with expected outcomes. Journal of Education, Humanities and Social Sciences. 8. 1253-1258. 10.54097/ehss.v8i.4459.

Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Temel eğitimimi Kadıköy Anadolu Lisesinde tamamladım. Devamında Marmara Üniversitesi İngilizce Matematik Öğretmenliği bölümünü bitirdim. Çeşitli özel okullarda edindiğim öğretmenlik deneyiminin ardından matematiksel.org web sitesini kurdum. O günden bugüne içerik üretmeye devam ediyorum.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir