Sinirbilim

Anılarınıza Güvenmeyin Çünkü Hepimizin Sahte Anıları Var!

Belleğimizin güçlü olduğunu düşünebiliriz, ancak beynimiz düşündüğümüz kadar kusursuz çalışmaz. Aslında, hepimiz farkında olmadan sahte anılar oluştururuz.

Anılarınıza Güvenmeyin Çünkü Hepimizin Sahte Anıları Var!
Herkesin her zaman sahte anıları vardır. Dünyanın en iyi hafızasına sahip olduklarını düşüneneler bile bu durumdan muaf değildir.

Zihnimizin geçmişi kusursuz biçimde kaydetmediğini biliyoruz. Bazı ayrıntıları unuturuz, bazılarını yanlış hatırlarız ve bunu fark ettiğimizde çoğu zaman hayal kırıklığı yaşarız. Dikkatimiz kolayca dağılır ve bu da önemli olayları kaçırmamıza yol açar.

Ancak daha rahatsız edici bir olasılık var. Belleğimiz hiç yaşanmamış olaylar için bile ikna edici anılar üretir. Yani gerçekte olmayan bir deneyimi yaşamışız gibi hissedebilir, bunu yıllar sonra bile büyük bir kesinlikle savunabiliriz.

Sahte Anılar Nedir?

Belleğin nasıl çalıştığını anlamak için “kulaktan kulağa oyunu”nu düşünmek iyi bir başlangıçtır. Oyunda biri yanındakine sessizce bir cümle fısıldar; o kişi mesajı sıradakine aktarır ve bu böyle devam eder. Her aktarımda mesajın bir bölümü yanlış duyulur, yanlış anlaşılır. Bazı ayrıntılar eklenir, bazıları çıkarılır. Sonuçta en sondaki mesaj, ilk söylenenle pek az benzerlik taşır.

Anılarınıza Güvenmeyin Çünkü Hepimizin Sahte Anıları Var!
Kolaylıkla geçmişe ait bir anıyı veya bir detayı yanlış anımsarız. Bunun sonucunda da sahte bir anı oluşturabiliriz.

Anılarımız da benzer bir süreçten geçer. Her hatırlayışımızda küçük hatalar, eksilmeler ya da süslemeler ortaya çıkar. Bunu etkileyen pek çok şey vardır.

Olayın nasıl olması gerektiğini düşündüğümüz, olmasını istediğimiz, başkasından duyduklarımız ya da karşımızdakinin bizimle ilgili ne düşünmesini istediğimiz. Bu küçük kaymalar, anının sonraki hatırlanışlarını da şekillendirir. Bir başka deyişle, hatırladığımız her şey geçmişe ait sabit bir kayıt değil, her çağırdığımızda yeniden düzenlenen bir anlatıdır.

Bir anıyı başkasına aktarırken, karşımızdakine göre hikâyeyi bilinçli ya da fark etmeden değiştiririz. Bazen “gerçekleri tam aktarmak” öncelik olur. Bazen de tek amacımız karşıdakini güldürmektir. Dinleyenin siyasi görüşü, tutumu ya da beklentisi bile anlatım biçimimizi etkiler.

Araştırmalar, hikâyeyi farklı kişilere farklı biçimde anlatmanın yalnızca mesajı değiştirmediğini gösteriyor. Bazen anının kendisi de bu yeni versiyona uyacak şekilde yeniden şekillenir. Bu duruma “dinleyiciye göre ayarlama etkisi” (audience-tuning effect) adı verilir.

Sahte Anılar Neden Olur?

Bu durumun kolayca ortaya çıkabildiği iddiası, özellikle hukuk dünyasında tartışma yaratıyor. Bir kişinin anlattıklarının güvenilirliğini sorgulamak için zaman zaman “yanlış anıların kolayca oluştuğu” savı öne sürülüyor.

Bir görüşe göre geçmişi hatırlamak için belleği harekete geçirmek, anıları kısa bir süreliğine esnek hâle getirir. Bir başka deyişle, bir anıyı zihinden çekmek; dondurucudan çıkarılan bir dondurmayı bir süre güneşte bırakmaya benzer.

Dondurma tekrar dondurucuya döndüğünde şekli biraz bozulmuş olacaktır. Anı da böyledir: Hatırladığımız anda başka bilgilerle karşılaşırsak ya da biri bize bir ayrıntı eklerse, anı yerine dönerken bu etkiyi üzerinde taşır.

İlginç bir biçimde çok sayıda insanın aynı şeyin doğruluğunu iddia etmesi bile, bir anının gerçek bir anı olduğunu garanti etmez. Sahte anılar Mandela Etkisi adı verilen başka bir şeye de neden olur. Mandela etkisi, büyük bir insan kitlesinin bir olayın gerçekleşmediği halde meydana geldiğine inandığı bir durumu ifade eder.

“Mandela Etkisi” terimnii ilk olarak 2009 yılında Fiona Broome ortaya attı. Kendisi katıldığı bir konferansta, Nelson Mandela’nın 1980’lerde Güney Afrika’daki bir hapishanede ölümünün onu nasıl etkilediğini anlattı. Ancak Nelson Mandela 1980’lerde bir hapishanede ölmedi. Mandela 1990’da hapishaneden çıktı ve 1994’te Güney Afrika’nın başkanı oldu. 2013 yılında doğal biçimde vefat etti.

Sonuç olarak

Sahte anıların varlığı, hafızamızın yalnızca geçmişi kaydetmekle kalmadığını, aynı zamanda geleceğe yönelik senaryolar oluşturmak için de kullandığımız bir araç olduğunu gösterir.

Konu ile ilgili bulgular, anılarımızın nasıl oluştuğunu ve saklandığını anlamamıza yardımcı oluyor. Ayrıca bize şunu düşündürüyor: Sevdiğimiz, değer verdiğimiz anılar ilk hatırladığımız hâlinden ne kadar uzaklaştı? Sonuçta hatırlamak bir tür hikâye anlatmaktır. Ve belleğimiz, kendimize en son anlattığımız hikâye kadar güvenilirdir.


Kaynaklar ve ileri okumalar:

  • Loftus, Elizabeth F. et al. “Who remembers best? Individual differences in memory for events that occurred in a science museum.” Applied Cognitive Psychology 6 (1992): 93-107.
  • We all have false memories. Here’s how yours are made. Yayınlanma tarihi: 26 Temmuz 2023. Kaynak Site BBC. Bağlantı: We all have false memories. Here’s how yours are made
  • Patihis L, Frenda SJ, Loftus EF. False memory tasks do not reliably predict other false memories. Psychology of Consciousness: Theory, Research, and Practice. 2018;5(2):140-160. doi:10.1037/cns0000147
  • Mendez MF, Fras IA. The false memory syndrome: experimental studies and comparison to confabulations. Med Hypotheses. 2011 Apr;76(4):492-6. doi: 10.1016/j.mehy.2010.11.033. Epub 2010 Dec 21. PMID: 21177042; PMCID: PMC3143501.

Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.