Kadızade Rumi, 15. yüzyılda matematik, astronomi ve geometri alanlarında yaptığı katkılarla hem Osmanlı bilim geleneğinin şekillenmesinde hem de İslam dünyasında bilimin gelişiminde önemli bir yer edinmiştir.

Eğitimci, düşünür ve bilim insanı kimlikleriyle öne çıkan Kadızade Rumi’nin çalışmaları, yalnızca kendi dönemiyle sınırlı kalmamış, sonraki yüzyıllarda da etkisini sürdürmüştür. Semerkant Medresesi ve Rasathanesi’ndeki çalışmaları, akılcılığın güçlü bir savunucusu olduğunu ortaya koymaktadır. Günümüzde bir çok tarihçi Kadızade Rumi’yi Yunan gökbilimcisi Ptolemy’e atıfta bulunarak ikinci Ptolemy olarak tanımlar.
Kadızade Rumi Kimdir?
Asıl adı Selahaddin Musa olan Kadızade Rumi, yaklaşık 1359 yılında Osmanlı Devleti’nin bir dönem başkenti olan Bursa’da doğmuştur. Babası ve dedesi kadılık yaptığı için “Kadızade” ön adını almıştır; “Rumi” ise “Anadolu” kökenli olduğunu belirtmek için sonradan eklenmiştir. Bursa’da başlayan eğitiminde dönemin önemli bilginlerinden dersler almış ve daha genç yaşlarda bilimsel yetenekleriyle dikkat çekmiştir.
1382 yılında yazdığı “Risâle fî el-Hesab” (Aritmetik Üzerine) adlı eser, onun matematik konusundaki derin bilgilerini ortaya koymaktadır. Eğitimine devam etmek için Maveraünnehir bölgesine gitmiş ve burada matematik ve astronomi alanlarında uzmanlaşmıştır.

Orta Asya’nın önemli bilim merkezlerinde eğitim görerek kendini geliştiren Kadızade Rumi, bilim dünyasında hızla tanınmış ve bu yetkinliği sayesinde Uluğ Bey’in hocası olmuştur. Uluğ Bey’in desteğiyle Semerkant Medresesi’ne baş hoca olarak atanmış, ardından Semerkant Rasathanesi’nin müdürü olmuştur.
Semerkant Medresesi’nde matematik ve astronomi dersleri vermiş, öğrenciler yetiştirmiştir. En iyi bilinen öğrencileri Ali Kuşçu ve Fethullah Şirvânî’dir. Kadızade Rumi, yalnızca ders vermekle kalmamış, Semerkant Rasathanesi’nde yürütülen astronomi çalışmalarında da aktif bir rol almıştır. Özellikle Uluğ Bey’in Zîc’i olarak bilinen yıldız katalogunun hazırlanmasında önemli bir katkı sağlamıştır.

Kadızade Rumi’nin Bilime Katkıları Nelerdir?
Rumi’nin en ünlü eseri Risala al-Muhitiyya (Çevre Üzerine İnceleme) olarak bilinmektedir. Bu eserinde, Pi sayısını dokuz ondalık basamağa kadar hesaplamıştır. Bu doğrulukta bir hesaplama için başka bir matematikçinin 200 yıl beklenmesi gerekmiştir.

1427’de Kadızade Rumi başka bir önemli kitabı olan, Miftah al-Hisab (Aritmetiğin Anahtarı) tamamladı. Bu eser, astronomi için gerekli temel ve ileri matematik konularını ele alan bir ders kitabıdır. Ancak zamanla bu kitap, mimarlık, muhasebe ve ticaret öğrencileri tarafından da kullanılmaya başlanmıştır.
İçerdiği ondalık kesirlerle dönemi için oldukça ileri bir seviyede olan bu eser, aynı zamanda mukarnas adı verilen geometrik şekillerin ölçülmesi için formüller sunmaktadır. Mukarnas formülleri, mimarlıkta hem estetik hem de pratik amaçlarla kullanılan bir geometrik bezeme türünün hesaplamalarını kolaylaştırmıştır.

Kadızade Rumi’nin Bilimsel Anlayışı
Kadızade Rumi’nin akılcılığın güçlü bir savunucudur. Bilime müdahale edilmemesi gerektiği konusundaki kararlı tutumuyla da dikkat çeker. Semerkant Medresesi’nde ders verdiği dönemde, Uluğ Bey’in bir müderrisin görevden alınması kararına karşı çıkmış ve bu karar geri çekilene kadar ders vermeyi bırakmıştır.
Nitekim bu kararlı tutumu sonucunda Uluğ Bey geri adım atmış, müderrisi görevine iade etmişti. Bunun sonucunda da Rumi’de ders vermeye devam etmişti. Bu davranışı, bilim insanlarının bağımsızlığını savunma konusundaki cesaretini göstermektedir. Bu olay, bilimsel özerkliğin ve akılcılığın değerini vurgulayan önemli bir örnek olarak tarihe geçmiştir.
Sonuç olarak

Kadızade Rumi’nin yetiştirdiği öğrenciler, Osmanlı topraklarında bilimin kökleşmesine büyük katkılar sağlamıştır. Özellikle Ali Kuşçu, Semerkant’taki eğitiminden sonra Osmanlı’ya gelerek bilimsel çalışmalarıyla Osmanlı medreselerinde matematik ve astronominin gelişimini hızlandırmıştır. Eserleri, Osmanlı medreselerinde uzun yıllar boyunca ders kitabı olarak okutulmuştur. Bilimsel mirası, günümüzde de birçok tarihçi ve bilim insanı tarafından incelenmekte ve değer görmektedir.
Kadızade Rumi’nin ölüm tarihi net olarak bilinmemekle birlikte, 1432 yılında hayata veda ettiği tahmin edilmektedir. Semerkant, o dönemde Timurlular Devleti’nin bilim ve kültür merkezi olduğu için, burada gömülmüş olması muhtemeldir.
Kaynaklar ve ileri okumalar:
- CEYHAN, Tuba. (2024). Osmanlı Matematiğinde Kadızade-i Rumî’nin Mesâha Risâlesi. Journal of Turkish Studies. Volume 19 Issue 3. 1177-1193. 10.7827/TurkishStudies.77529.
- KADIZÂDE-i RÛMÎ; Bağlantı: https://islamansiklopedisi.org.tr/kadizade-i-rumi
- Özcan, Emine Sonnur. (2021). ASTRONOM-HÜKÜMDÂR ULUĞ BEY’İN BİLİM KENTİ SEMERKAND (tr-eng). Hacettepe Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi (HÜTAD). 35. 223-235.
Size Bir Mesajımız Var!
Matematiksel, matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel