Toplum ve Yaşam

Helmholtz İllüzyonu: Dikey Çizgili Kıyafetler Sizi Zayıf Göstermez!

Moda ile ilgilenelim ya da ilgilenmeyelim bazı söylemler beynimize kazınmıştır. Bunlardan bir tanesi de çizgili kıyafetler hakkındadır. Bize sürekli tekrarlanan olguya göre dikey çizgili kıyafetler sizi daha ince ve daha uzun gösterir. Yatay çizgilerse daha geniş ve şişman. Peki bu söylemler ne kadar doğru dersiniz?

Şimdi, aşağıdaki resimdeki iki kareye bakın. Hangi çizgiler aslında daha uzun gözüküyor? Dikkatli bir gözlemle aslında yatay çizgili olanın daha uzun gözüktüğünü sizler de görebilirsiniz.

Helmholtz-kareleri
Çizgilerin görsel algımız üzerindeki etkisini ilk olarak von Helmholtz inceledi. Helmholtz, yatay çizgilerin kişiyi daha uzun gösterdiğini ve dikey çizgilerin ise kişiyi geniş gösterdiğini belirtmişti.

Çok yönlü bir bilim insanı olan Alman Hermann von Helmholtz (1821–94) tarafından ilk olarak söylendiği gibi yatay çizgilerle dolu bir kare daha uzun, dikey çizgilerle dolu bir kare daha geniş görünür. Günümüzde bu algı yanılgısına Helmholtz İllüzyonu adı verilmektedir.

Onun düşüncesine göre yatay çizgiler ile dolu bir kare daha dolu görünmekteydi. Ayrıca dolu bir alanın aynı boyuttaki doldurulmamış bir alandan daha uzun göründüğünü iddia etmişti. Ancak Helmholtz, bu düşüncelerini gerçek insanlar üzerinde test etmemişti.

Helmholtz illüzyonunu aslında Oppel-kundt illüzyonunu ile ilişkilidir. Aşağıdaki görselde gördüğünüz B çizgisi, A ve C arasında eşit uzaklıkta bulunmaktadır. Ancak B ile C noktaları arası başka çizgilerle dolu olduğu için, B sanki A’ya daha yakın gibi gözükecektir.

İlerleyen süreçlerde yapılan araştırmalar sonucunda da gerçekten yatay çizgili karenin gerçek boyutundan %14 daha uzun algılandığı ve dikey çizgili karenin ise gerçek boyutundan %4.06 daha geniş algılandığını bildirmiştir. Ancak gardırobunu değiştirmeye karar vermeden önce lütfen yazının devamına göz atınız.

Hermann von Helmholtz sadece nitelikli bir doktor ve teorik bir fizikçi değildi. Aynı zamanda deneysel psikoloji disiplininin kurulmasına yardımcı olmuştur. Ayrıca optik bilimine önemli katkılarda bulundu. 1851’de göz doktorlarının gözün içini incelemek için kullandıkları bir alet olan oftalmoskobu icat etti.

Helmholtz İllüzyonu Gerçekten İşe Yarıyor mu?

İlerleyen süreçte konu ile ilgili bir çok araştırma yapılacaktı. Ancak ne yazık ki bu noktada bilim insanları bir fikir birliğine varamadı. 2009’da İngiliz psikologlar Peter Thompson ve Kyriaki Mikellidou, üç boyutlu kadın modelleri kullanarak bir çalışma yaptı.

Çalışmada katılımcıların enine ve boyuna çizgili elbiseler giymiş 200 çift kadın fotoğrafını karşılaştırmaları gerekiyordu. Sonrasında da bunlardan hangilerinin daha şişman göründüğünü söyleyeceklerdi. Bu çalışma Helmholtz illüzyonunun gerçekten etkili olduğu anlaşılacaktı. Sonuçlar aynı bedendeki iki kadından enine çizgili elbise giyenin daha zayıf göründüğünü gösterdi.

2011’de yılında İngiltere’deki York Üniversitesi’nden psikologlar iki boyutta karşımıza çıkan bu illüzyonun üç boyutta da görülüp görülmediğini araştırdı. Araştırmacılar öncelikle illüzyonu 3 boyutlu bir silindir üzerinde test ettiler. Yaptıkları testlerde aynı bulguya ulaşılınca deneyi bu sefer kıyafetler üzerinde denemeye karar verdiler.

Birbirinin aynı iki adet dişi cansız mankene yatay ya da dikey çizgili kıyafetler giydirildi. Sonuçlar, her durumda dikey şeritlerle kaplı alanın yatay şeritlerle kaplı benzer bir alandan daha geniş göründüğünü göstermekte idi.

Enine Çizgili Giysiler Zaten Zayıfsanız Sizi Daha Zayıf Gösterecektir

Ancak algılara aykırı gelen bu durum hakkında ilerleye süreçte daha fazla çalışma yapıldı. Sonucunda dikey çizgilerin daha zayıf gösterdiğine dair bir kanıt bulunması gerekiyordu. Son çalışmada araştırmacılar önceki çalışmalarda bir eksiklik olduğunu fark edeceklerdi.

Sonuçta öncül çalışmalarda kullanılan modeller birbirinin aynısı idi. Oysa ki biz insanlar birbirinin aynısı değiliz. Bu nedenle kurguladıkları deneyde zayıf, ince, uzun, şişman kısacası farklı yapı tipindeki modelleri kullandılar. Vardıkları sonuç ilgi çekiciydi.

İnce modeller, yatay şeritlerle daha da ince görünüyorlardı. Yani bu bulgu Helmholtz illüzyonununu destekliyordu. Ancak aynı sonuç kilolu modeller için geçerli değildi. Aslına bakarsanız bu modellerde çizgi türünün çok da etkisi olmayacaktı. Sonuçta geleneksel bilgelik her durumda geçersizdi. Yazının devamında ayrıca göz atmanızı öneririz: Gardırobunuzu Bir Bilgisayarın Hafızasını Düzenlediği Gibi Nasıl Düzenlersiniz?


Kaynaklar ve İleri okumalar:

  • Thompson P, Mikellidou K. Applying the Helmholtz illusion to fashion: horizontal stripes won’t make you look fatter. Iperception. 2011;2(1):69-76. doi: 10.1068/i0405. Epub 2011 Apr 4. PMID: 23145226; PMCID: PMC3485773.
  • Vertical stripes have slimming effect, research shows; https://www.bbc.com/
  • What Makes You Look Fat: Vertical or Horizontal Lines?. Yayınlanma tarihi: 13 Şubat 2015; Bağlantı: https://www.psychologytoday.com
  • Ashida, Hiroshi & Kuraguchi, Kana & Miyoshi, Kiyofumi. (2013). Helmholtz Illusion Makes you Look Fit Only When you are Already Fit, But not for Everyone. i-Perception. 4. 347-351. 10.1068/i0595rep.

Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Merhabalar. Matematik öğretmeni olarak başladığım hayatıma 2016 yılında kurduğum matematiksel.org web sitesinde içerikler üreterek devam ediyorum. Matematiğin aydınlık yüzünü paylaşıyorum. Amacım matematiğin hayattan kopuk olmadığını kanıtlamaktı. Devamında ekip arkadaşlarımın da dahil olması ile kocaman bir aile olduk. Amacımıza da kısmen ulaştık. Yolumuz daha uzun ama kesinlikle çok keyifli.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu