Günlük Hayatın Felsefesi

Gyges’in Yüzüğü: Biri Sizi Görmezken Ne Yaparsınız?

Tarih boyunca kuşkucular, ahlaki davranışın genellikle kişinin çıkarlarına ters düştüğünü savunmuştur. Bu düşünceyi en ünlü biçimde işleyen felsefi örneklerden biri, Platon’un Devlet’inde yer alan Gyges’in Yüzüğü öyküsüdür.

Gygesin-Yuzugu

Diyelim ki bir hafta sonu sabahı, yakınlardaki ormanlık bir alanda yürüyüşe çıkmaya karar verdiniz. Yürüyüş sırasında yerde oldukça ilginç bir yüzük buldunuz. Bir süre sonra, bu yüzüğün sizi görünmez yapabildiğini fark ettiniz.

Artık görünmezlik gücüne sahipsiniz. İstediğiniz yere gidebilir, dilediğiniz her şeyi yapabilirsiniz. Peki, bu yüzükle ne yapardınız? Görünmezlik gücünü nasıl kullanırdınız? Bu güç, karakterinizi nasıl etkilerdi?

Aslında hepimizin içinde saklı küçük bir tiran vardır. Ancak çevremizdeki insanların varlığı bizi çoğu zaman doğru davranmaya sevk eder. Başka bir deyişle, dürüst yaşama eğilimimiz genellikle başkalarının yargılarına bağlıdır.

Gyges'in Yüzüğü Hikayesinden Hangi Dersleri Çıkarabiliriz?

Bu mesele, Platon’un en bilinen eseri Devlet’te (M.Ö. 375) ortaya atılmış ve erdemin doğuştan mı geldiği yoksa çevresel mi olduğu sorusunu tartışmak amacıyla ele alınmıştır.

Söz konusu düşünce deneyi, Platon’un öğretmeni Sokrates ile Platon’un iki kardeşi Glaucon ve Adeimantus arasında geçen bir diyalogda yer alır. Glaucon, adaletin aslında kişisel çıkar güdüsüyle şekillenen bir kavram olduğunu savunmak için Gyges’in yüzüğü hikayesini anlatır.

Gyges’in Yüzüğü Nedir?

Efsaneye göre Gyges, Lidyalıların atalarındandır ve kralın hizmetinde bir çobandır. Bir gün büyük bir fırtına kopar, Gyges’in sürüsünü otlattığı yerde yer yarılır. Merakla yarığa iner ve içi pencerelerle dolu, tunçtan oyulmuş bir at heykeli görür. İçerisinde, insandan daha iri bir ceset vardır. Ceset çıplaktır, yalnızca parmağında altın bir yüzük taşır.

Gyges yüzüğü alır ve parmağına takar. Daha sonra tesadüfen yüzüğün taş kısmını çevirdiğinde görünmez olduğunu fark eder. Gyges yüzüğü tekrar çevirdiğinde de yeniden görünür hale gelir.

Gyges'in Yüzüğü: Biri Sizi Görmezken Ne Yaparsınız?
Sihirli yüzüğü bulan Gyges, Ferrara, 16. yüzyıl

Bu gücün gerçek olup olmadığını anlamak için yüzüğü tekrar tekrar dener; her seferinde aynı sonuç ortaya çıkar: yüzüğün taşını içe çevirdiğinde kaybolur, dışa çevirdiğinde yeniden görünür. Bu keşiften sonra kralın sarayına haber götürecek elçilerden biri olmayı başarır. Saraya girdiğinde kraliçeyi baştan çıkarır, onun yardımıyla kralı öldürür ve tahtı ele geçirir.

Gyges’in Yaptığı Şey Yanlış mıdır?

Bu görünmezlik sağlayan sihirli yüzük, Platon’un diyalogunda konuşan Glaukon’un bakış açısından felsefi bir anlam taşır. Glaukon, bu düşünce deneyini ortaya atarak şu görüşü desteklemek ister: Adalet, kendi başına bir erdem değildir; insanların saygı ve ahlaki onay görmesini sağlayan toplumsal bir araçtır.

Birçok kişi bu hikaye ile J.R.R. Tolkien’ın hikayesi Yüzüklerin Efendisi arasındaki benzerliği fark edecektir. Ama bu fantastik hikayede olanın aksine, Gyges’in yüzüğü, takan kişiye herhangi bir güç temin etmez. Yüzük Gyges’i yozlaştırmıyordur; sadece başından beri nasıl bir insan olduğunu ortaya çıkarır: o aslında kendini yalnızca ceza korkusuyla dizginleyen biridir.

Sözde “adil” davranış aslında yalnızca cezadan kaçınmak ve toplumun tepkisini önlemek için yapılan bencilce bir davranıştır. Hiç kimse, yakalanmayacağından emin olsa, adil davranmak için gerçek bir neden bulmaz.

Sokrates ise bu soruyu tersine çevirerek, böyle bir durumda bile adaletsiz davranmanın insanın ruhuna zarar vereceğini savunur. Ona göre, görünmezlik yüzüğüyle suç işleyip ceza almamak mümkün olsa bile, bunu yapmak kişinin karakterini, kişiliğini ve ruhsal bütünlüğünü yıpratır.

Devlet, Sokrates’in sağlıklı ve mutlu bir toplum hayatı için düşündüğü devlet modelini anlatan Platon’un bir eseridir. Günümüzdeki devlet felsefesi üzerinde temel kaynaklardan biri olması açısından önemlidir. 

Sokrates’in bu düşünce deneyinden çıkardığı sonuç, yüzüğü kötüye kullanan kişinin dışsal olarak kazanç elde etse bile aslında içsel olarak zarar gördüğüdür. Yani gerçek kötülük, cezalandırılmaktan değil, ruhun yozlaşmasından doğar.

Gyges’in Yüzüğü Hikayesinden Hangi Dersleri Çıkarabiliriz?

Bugün görünmez olmak için sihirli bir yüzüğe ihtiyacımız yok. Sosyal medya, sunduğu anonimlik imkânıyla bize bu görünmezliği fazlasıyla sağlıyor. Peki, bu gücü nasıl kullanıyoruz? Kimsenin bizi görmediği anlarda nasıl davranıyoruz?

Ya da, kimsenin fark etmeyeceğinden emin olduğumuzda yere çöp atıyor muyuz? Ya da etrafta polis yokken kırmızı ışıkta geçiyor muyuz?

Gyges’in hikâyesi tam da bu sorularla yüzleşmemizi sağlar. Ahlaki duruşumuzun gerçekten içsel bir ilkeye mi, yoksa dışsal baskılara mı dayandığını sorgulatır. Sonunda bu soru kişisel bir dönüm noktasına dönüşür: Eğer o görünmezlik yüzüğünü bulan çoban siz olsaydınız, ne yapardınız?


Kaynaklar ve ileri okumalar

  • Morris, Christopher W., and Rachel Singpurwalla. “Ring of Gyges.” International Encyclopedia of Ethics (2013): n. pag. Web.
  • Akhtar, Saima & Noorani, Ibrahim. (2018). THE RING OF GYGES AND THE MODERN WORLD : INVINCIBILITY THROUGH INVISIBILITY IN ORGANIZATIONAL STRUCTURES – A QUALITATIVE AND HERMENEUTICAL INTERPRETATION.
  • Ring of Gyges. Kaynak site: Wikipedia. Bağlantı: Ring of Gyges

Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir