Astronomi

Galileo Galilei Hakkında Muhtemelen Bilmediğiniz 7 Şaşırtıcı Gerçek

Kâinat hakkındaki çığır açıcı buluşlarından Katolik Kilisesi’nin baskılarına kadar, Galileo Galilei modern bilimin en yenilikçi ve özgür düşünceli öncülerinden biri olarak öne çıkar.

galileo

Galileo di Vincenzo Bonaiuti de’ Galilei, kısaca Galileo, astronom, fizikçi ve matematikçiydi. Yaptığı deneylerle bilimi kökten değiştirdi ve modern fiziğin temellerini attı.

15 Şubat 1564’te Pisa’da doğan Galileo, teleskobu geliştirmek için yaptığı yenilikler sayesinde gökyüzünü benzeri görülmemiş bir ayrıntıyla gözlemleyebildi. Bu sayede, Dünya’nın Güneş’in etrafında döndüğünü öne süren Nicolaus Copernicus’un heliosentrik modelini doğruladı.

Galileo’nun hareket ve yerçekimi üzerine yaptığı deneyler, daha sonra Isaac Newton’un üç hareket yasasının temelini oluşturdu. Doğayı anlamada deney ve gözlemin önemini vurgulayarak bilimsel yöntemin gelişimine büyük katkı sağladı. Ancak bu sorgulayıcı yaklaşımı onu Katolik Kilisesi’yle karşı karşıya getirdi.

Bilgiye olan sarsılmaz tutkusu ve yerleşik inançlara meydan okuma cesareti sayesinde Galileo, bilim tarihinin en etkili isimlerinden biri olarak akıllarda kaldı. Bu yazıda onun hakkında bazı ayrıntılara göz atalım.

1-Galileo Kilise İle Her Zaman Sorun Yaşamadı

Galileo, genç yaşta Floransa yakınlarındaki bir manastırda öğrenim görmeye başladı ve bir süre rahip olmayı düşündü. Ancak babası bu fikre karşı çıktı ve onu okuldan aldı. On altı yaşında, babasının isteğiyle Pisa Üniversitesi’ne tıp okumak üzere kaydoldu. Fakat Galileo kısa sürede matematiğe ilgi duydu ve tüm dikkatini bu alana yöneltti.

1585’te diplomasını almadan üniversiteden ayrıldı. Kendi kendine çalışarak matematik bilgilerini geliştirdi, özel dersler vererek geçimini sağladı. Dört yıl sonra, 1589’da, Pisa Üniversitesi’ne bu kez matematik hocası olarak geri döndü.

2- Galileo Pisa Kulesi Deneyini Gerçekleştirmedi

Galileo Pisa Kulesi
Hep anlatılan bir öykü Galileo’nun, eğri Pisa Kulesi’nin tepesinden farklı büyüklükte iki taşı aşağı bırakıp yere aynı anda düştüklerini gözlemleyerek farklı ağırlıktaki nesnelerin aynı hızla düştüğünü gösterdiğini anlatır.

Tarihin en zarif deneylerinden biri şöyle anlatılmaktadır. Genç Galileo Galilei, farklı kütlelere sahip iki küreyi Pisa Kulesi’nin tepesinden aşağı bırakır. Aşağıda, aralarında profesörlerin, bilginlerin ve öğrencilerin bulunduğu kalabalık, bu olağanüstü deneyi hayranlıkla izler. Ancak tarihçiler, bu sahnenin muhtemelen hiçbir zaman gerçekten yaşanmadığını düşünmektedir.

Kesin olarak bilinen tek şey şudur: Eğer bu deney gerçekten yapıldıysa, 1589 ile 1592 yılları arasında, Galileo’nun Pisa Üniversitesi’nde matematik profesörü olarak görev yaptığı dönemde gerçekleşmiş olmalıdır. Ancak Galileo’nun kendi yazılarında bu deneye dair hiçbir kayıt yoktur.

Bu olaya ilişkin tek kaynak, ölümünden on iki yıl sonra, 1654’te, eski asistanı Vincenzio Viviani’nin (1622–1703) kaleme aldığı kısa bir biyografide yer alan birkaç satırdır. Viviani, Galileo’nun yaşamının son üç yılında onun yanında çalışmıştı.

3- Teleskopu Galileo İcat Etmedi

Galileo Galilei Hakkında 10 İlginç Bilgi

Bu buluş Hollandalı gözlük ustası Hans Lippershey’e aitdir. Ancak Galileo, teleskobu sistematik biçimde gökyüzünü incelemek için kullanan ilk kişiydi.

Lippershey, 1608’de teleskop için patent başvurusu yaptı. Fakat Hollanda hükümeti, bu aracın kolayca kopyalanabileceğini düşündü. Kısa süre sonra başka bir ustanın da benzer bir başvuruda bulunması nedeniyle patente onay verilmedi.

1609’da Galileo, bu yeni cihazdan haberdar oldu ve kendi teleskobunu yaptı. Tasarımı büyük ölçüde geliştirdi. Aynı yılın sonbaharında teleskobunu Ay’a çevirdiğinde yüzeyin pürüzsüz değil, kraterler ve dağlarla kaplı olduğunu keşfetti.

Galileo görüşlerini, gezegen sistemimizin merkezini Dünya’nın ve Güneş’in oluşturduğu durumların tartışıldığı bir “diyalog” şeklinde yayımladı. Fakat bu hile de onu Kilise’nin gazabından kurtaramadı.

Galileo kısa süre içinde teleskobuyla başka gözlemler de yaptı. Jüpiter’in dört uydusunu ve Venüs’ün tüm evrelerden geçtiğini gözlemledi. Bu, Venüs’ün Güneş’in etrafında döndüğünü gösteriyordu. Bu buluşlar ona büyük ün kazandırdı. 1610’da Toskana büyük dükünün baş matematikçisi ve filozofu unvanını aldı. Ayrıca Pisa Üniversitesi’nde baş matematikçi olarak çalışmaya başladı.

En önemlisi, bu gözlemler Galileo’yu Polonyalı astronom Nicolaus Copernicus’un 1543’te ortaya koyduğu güneş merkezli evren modelini desteklemeye yöneltti. Bu model, Güneş’in merkezde, Dünya ve diğer gezegenlerin ise onun etrafında döndüğünü ileri sürdü.

Galileo Galilei Hakkında 10 İlginç Bilgi
Galileo’yu bir bilim insanı olarak düşünüyoruz, ancak ilgi alanları ve yetenekleri birçok disiplini birbirine bağlıyordu. Galileo, birçok uğraşısının yanı sıra çizimde bir perspektif ustasıydı. Bu da şüphesiz teleskopuyla ortaya çıkan görüntüleri yorumlamasına yardımcı olan bir beceriydi. Galileo Galilei tarafından yapılan Ay çizimleri

4- Galileo’ya, Roma Engizisyonu Ömür Boyu Hapis Cezası Verdi.

Kopernik’in Güneş merkezli evren modeli, 2. yüzyılda gökbilimci Batlamyus’un ortaya attığı, Dünya’yı evrenin merkezi kabul eden görüşe meydan okudu. 1616’da Katolik Kilisesi, bu teorinin bazı İncil ayetleriyle çeliştiğini öne sürerek Kopernik’in düşüncelerini sapkınlık olarak ilan etti.

Galileo, Kilise’nin izniyle Kopernik’in fikirlerini araştırmayı sürdürdü. Ancak bunları savunmaması ve doğru olarak sunmaması şartı vardı. Galileo 1632’de yayımladığı İki Büyük Dünya Sistemi Üzerine Diyalog adlı kitabında, Ptolemaios’un ve Kopernik’in görüşlerini tartışan üç karakterin sohbetini anlattı. Fakat kitap, Güneş merkezli modeli destekliyormuş gibi algılanacaktı.

Bunun üzerine Galileo, ertesi yıl Roma’daki Engizisyon Mahkemesi’nde yargılandı. Suçlu bulundu, fikirlerinden kamuoyu önünde vazgeçmeye zorlandı ve ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.

Galileo Galilei Hakkında 10 İlginç Bilgi
Arcetri’deki Villa il Gioiello’nun avlusu.

Galileo, ömür boyu hapis cezasına çarptırılsa da bu karar kısa süre içinde ev hapsine çevrildi. Yaşamının son yıllarını Floransa yakınlarındaki Arcetri kasabasında, “Villa Il Gioiello” (Mücevher Köşkü) adını verdiği evinde geçirdi.

Dostlarıyla görüşmesi ve kitap yayımlaması yasaklanmıştı. Buna rağmen Avrupa’nın dört bir yanından düşünürler onu ziyaret etti. Galileo, bu dönemde Discourses and Mathematical Demonstrations Concerning Two New Sciences (İki Yeni Bilim Üzerine Söylevler ve Matematiksel Açıklamalar) adlı eserinin el yazmasını gizlice yurt dışına çıkarmayı başardı. Aynı yıl tamamen kör oldu. Galileo, 8 Ocak 1642’de, 77 yaşında hayatını kaybetti.

5- Galileo Galilei Öldükten Sonra da Rahat Etmedi.

Galileo’nun ölümünden sonra cenazesi Floransa’daki Santa Croce Kilisesi’nin bir yan şapelinde defnedildi. Yaklaşık bir yüzyıl sonra, 1737’de, naaşı Santa Croce Bazilikası’nda kendisine ayrılan onursal mezar yerine taşınırken, üç parmağı, bir omuru ve bir dişi cesedinden alındı.

Bu parçaların 1900’lerin başlarında kaybolduğu sanılıyordu. Ancak 2009 yılında iki parmak ve diş, bir müzayedede ortaya çıktı ve özel bir koleksiyoncu tarafından satın alındı. Uzmanlar, tarihî belgeler aracılığıyla bu kalıntıların gerçekten Galileo’ya ait olduğunu doğruladı.

Galileo Galilei Hakkında 10 İlginç Bilgi
Galileo’nun parmağı

Galileo’nun sağ elinin orta parmağı olan üçüncü parmak ise İtalya’daki çeşitli müzelerde sergileniyor. Çalınan omur kemiği ise Padua Üniversitesi’nin koleksiyonuna girdi.

6- NASA Onu Unutmadı

1989 yılında NASA, Galileo’nun adını taşıyan bir uzay aracını Atlantis uzay mekiğinin kargo bölümünden fırlattı. 1995’te Jüpiter’e ulaşan Galileo uzay aracı, bu gezegeni ve uydularını uzun süre inceleyen ilk araç oldu.

Görev sırasında, Jüpiter’in üç uydusu yüzeylerinin altında tuzlu su bulunduğuna dair kanıtlar elde edildi. Ayrıca bir diğer uydu olan Io’daki yoğun volkanik etkinlik hakkında da önemli veriler toplandı. (Gerçek Galileo bu dört uydunun keşfini 1610’da teleskopla yapmıştı.)

Görev 2003 yılında sona erdi. NASA, uzay aracının Europa’ya çarpıp olası yaşam formlarını kirletme riskini önlemek için Galileo’yu Güneş Sistemi’nin en büyük gezegeni olan Jüpiter’e kasıtlı olarak düşürdü.

7. Vatikan, Galileo’nun haklı olduğunu 1992 yılında kabul etti.

1979’da Papa II. Jean Paul, Katolik Kilisesi’nin Galileo’yu mahkûm etme kararını yeniden inceletmek üzere bir soruşturma başlattı. On üç yıl süren bu süreç sonunda, yani Galileo’nun Engizisyon tarafından yargılanmasından tam 359 yıl sonra, Papa soruşturmayı resmen kapattı ve Kilise adına özür diledi. Ayrıca, mahkeme sürecinde yargıçların hatalar yaptığını kabul etti.


Kaynaklar ve ileri okumalar:

Matematiksel 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir