Kendimizi Geliştirelim

Doğru Soruları Sormak İyi Ya da Hiçbir Şey Cevaplarının Ötesine Geçmenizi Sağlar!

Çocuklar, etraflarındaki yetişkinlerin günlük yaşamlarıyla samimi bir şekilde ilgilenip ilgilenmediğini anlamak ister. Yalnızca formalite gereği sorulan sorular onlara sıcak gelmez. Bu yüzden doğru sorular yöneltmek, hem güvene dayalı ilişkiler kurmanın hem de güçlü bir iletişim geliştirmenin temelini oluşturur.

Her öğleden sonra pek çok evde benzer bir diyalog yaşanır:

— “Bugün okul nasıldı?”
— “İyiydi.”
— “Ne öğrendin?”
— “Hiçbir şey.”

Sınıflarda da durum çok farklı değildir. Öğretmenler, öğrencilerden bir yanıt almakta zorlanır. Soru sorduklarında genellikle sessizlikle ya da boş bakışlarla karşılaşırlar. Çoğu öğretmen bu durumu aşmak için öğrencilere düşünmeleri için zaman tanır. Ancak bekleme süresi ne kadar uzatılırsa uzatılsın, verilen cevaplar çoğunlukla kısa, belirsiz ya da gönülsüz olur. Dahası, pek çok öğrenci sınıf arkadaşlarının önünde soru sormaktan ya da fikir belirtmekten çekinecektir.

Bu çekingenlik yalnızca anlık bir iletişim sorunu değildir. Küçük yaşlarda soru sormaktan ya da düşüncelerini ifade etmekten kaçınan çocuklar, bu davranış kalıplarını yetişkinlikte de sürdürür. Ve ne yazık ki, soru sormaktan korkan ya da bilmediğini itiraf edemeyen yetişkinler, farkında olmadan cehaletini korur. Bu durum, hem kişinin kendi gelişimini sınırlar hem de toplumun genel bilgi seviyesine zarar verir.

Doğru Sorular Nasıl Sorulur?

Okulların açılmasına az bir süre kala, çocuklara konuşma ve meraklarını geliştirecek fırsatlar yaratmak kritik önem taşır. Basit gibi görünen bazı yaklaşımlar, çocukların “evet” ya da “hayır” gibi kısa yanıtlarla geçiştirmesini önlemenin etkili yollarını sunar. Bu sayede çocuklar, düşüncelerini ifade etmeye daha istekli hale gelir ve iletişim daha derinlikli bir hâl alır.

1. Sorularınızda yaratıcı olun

Bu iletişim kopukluğunun bir nedeni de, çocuklara kolayca tek kelimeyle cevap verebilecekleri sorular yöneltmemizdir. Oysa çocuklar, hayatlarındaki yetişkinlerin gerçekten onlarla ilgilenip ilgilenmediğini fark eder. Her gün tekrarlanan, ezbere dönüşmüş sorular, bu ilgiyi sorgulamalarına neden olur. Bunun yerine, daha yaratıcı ve açık uçlu sorularla yaklaşmak, onların düşünmeye, paylaşmaya ve bağlantı kurmaya daha istekli olmalarını sağlar.

“Bugün yaptığın en ilginç şey neydi?”
“Zamanı geri alıp okulda farklı yapabileceğin bir şey olsaydı, bu ne olurdu?”
“Yarın sınıfın öğretmeni sen olsaydın, ne öğretirdin?”

2. Meraklarını önemseyin

Yetişkinlerin samimi bir ilgi gösteren sorular sorması ne kadar önemliyse, çocukların sordukları sorularla ilgilenmek de en az o kadar değerlidir. Küçük çocuklar o kadar sık “neden” diye sorar. Yetişkinler de kendilerini klasik bir yanıt verirken bulabilir: “Çünkü öyle dedim!”

Oysa bu tür bir cevap, yalnızca soruyu değil, çocuğun merakını ve keşfetme isteğini de bastırır. Bunun yerine, bu merakı kabul edip üzerine konuşmayı deneyin: “Güzel soru. Ben şöyle düşünüyorum …” ya da “Hadi bunun neden önemli olduğunu konuşalım …”

Aynı zamanda, farklı soru sorma yollarını da modelleyebilirsiniz: “Ben de bunu merak etmiştim. Sence nedeni şu olabilir mi …?”

3. Düşüncelerinizi sesli dile getirin

Yetişkinler düşüncelerini yüksek sesle ifade ettiğinde, çocuklara zihinlerinin nasıl çalıştığını ve sorunların nasıl çözüldüğünü gösterirler. “Bugün okulunun önünde bayrakların yarıya indirildiğini fark ettim. Bunun nedenini birine sorabilir misin?”

Bu yaklaşım, çocukları kendi iç seslerini dinlemeye ve ortaya çıkan sorulara güvenmeye teşvik eder. Bu sorular ne kadar basit ya da “saçma” görünürse görünsün, değer taşır.

4. Arayıcı olun

Bir sorunun cevabını bilmediğinizi kabul etmek her zaman kolay değildir; çünkü çocuklar genellikle ebeveynlerinin her şeyi bildiğini düşünür. Ancak sadece “Bilmiyorum” demek yeterli değildir. Asıl önemli olan, cevabı nasıl bulabileceğini göstermektir. Bu bazen bir kullanım kılavuzunda, yemek tarifinde ya da bir besin etiketinde olabilir.

Bir kitapta anlaşılmayan bir bölüme rastladığınızda, çocuğunuza sözlükçe, içindekiler veya dizin gibi araçları nasıl kullanacağını gösterebilirsiniz.

Bazı soruların ise tek bir yanıtı yoktur. Bu durumda internet araması yapmanın gerekebileceğini ve çıkan ilk cevabı hemen kabul etmenin doğru olmayacağını anlatabilirsiniz. Çocuklara her şeyi bilmenin mümkün olmadığını göstermek, onlara daha fazla soru sorma konusunda cesaret verir.

5. “Söylediğini şöyle duydum …”

Çocuklar merak ettikleri ya da kafalarını karıştıran şeyleri ifade etmekte zorlanabilir. Bu nedenle aktif dinleme, onlara model olunması gereken kritik bir davranıştır. Ne söylediklerini anlamadığınızda, “Anlamıyorum” demek yerine, duyduğunuzu tekrar edip “Bunu mu demek istedin?” diye sorabilirsiniz.

Sorunuza uzun ve dağınık bir yanıt verseler, hatta konudan sapsalar bile, dikkatle dinlediğinizi göstermek için yanıtın öne çıkan kısmını vurgulayabilirsiniz: “Cevabında en çok dikkatimi çeken şey … oldu.”

Son Olarak

Çocuklar size soru sorduğunda aynı anda başka şeylerle ilgilenme isteğine karşı koyun. Telefonu bir kenara bırakıp göz teması kurun ve takip soruları sorun. Bunu yaptığınızda çocuklar gelecekte de soru sormaya daha istekli olacaktır.

Carl Sagan’ın sözleriyle: “Karşı karşıya olduğumuz karmaşık ve ince sorunların, ancak karmaşık ve ince çözümleri olabilir. Bunun için karmaşık ve ince düşünceler üretebilen insanlara ihtiyacımız var. Pek çok çocuğun bu kapasiteye sahip olduğuna inanıyorum; yeter ki teşvik edilsinler.”

Çocukları kendi meraklarını keşfetmeye yönlendirmek, aynı zamanda onların ihtiyaçlarına, sınırlılıklarına ve korkularına saygı duymak, dünyaya dair büyük ya da küçük sorular sorup cevaplama becerilerini derinden etkileyebilir. En azından onlara deneme cesaretini kazandırır.


Kaynaklar ve ileri okumalar:

  • Neirotti RA. The importance of asking questions and doing things for a reason. Braz J Cardiovasc Surg. 2021 Feb 1;36(1):I-II. doi: 10.21470/1678-9741-2021-0950. PMID: 33594859; PMCID: PMC7918389.
  • Hill, Joan. (2012). Questioning Techniques: A Study of Instructional Practice. Peabody Journal of Education. 91. 10.1080/0161956X.2016.1227190.
  • Getting beyond answers like ‘fine’ and ‘nothing’: 5 simple ways to spark real talk with kids. Yayınlanma tarihi: 12 Ağustoos 2025. Kaynak site: Conversation. Bağlantı:

Matematiksel

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir