Sinirbilim

Bilincin Kaynağı Nedir? Bu Sorunun Cevabını Bulmuş Olabiliriz!

Hepimiz, “ben kimim?” sorusunu zaman zaman düşünürüz. Bu, insanın varoluşuyla ilgili en temel sorulardan biridir. Bilinç, yani kendi varlığımızın ve düşüncelerimizin farkında olma hali, bu sorunun merkezinde yer alır. Ancak işin bilimsel tarafına baktığımızda, beynimizi açıp “işte burada bilinç var” diyebileceğimiz özel bir bölge bulunmadığını görüyoruz. Bu durumda bilinç nedir?

entropi ve bilinç ilişkisi

İnsanlık, bilinç kavramının farkına vardığından beri onunla uğraşıyor. Bilincimizin olduğunu biliyoruz, fakat onu kesin bir şekilde tanımlamakta zorlanıyoruz. “İşte bu bilinçtir” demek pek kolay değil. Yine de bilinç, genel anlamda insanlarda farkındalık, duygu, algı ve bilginin merkezi olarak işleyen bir yeti olarak kabul ediliyor.

Buraya kadar bir çerçeve çizmiş olduk. Bilinci bir şekilde tanımladık ve varlığını kabul ettik. Şimdi daha temel bir soruya geliyoruz: Neden bilincimiz var? Sizce bilincin kaynağı nedir?

Bilincin Kaynağı Nedir?

dualizm-nedir-
David Chalmers (solda) ve Christof Koch, 25 yıl önce girdikleri iddia için tekrar bir araya geldiğinde çekildikleri bir fotoğraf. Chalmers, zihin felsefesi ve dil felsefesi üzerinde uzmanlaşmış Avusturyalı filozof ve bilişsel bilimcidir. Koch ise Alman asıllı Amerikalı nörofizyolog ve hesaplamalı nörobilimcidir. (Kaynak: Nature)

Yaklaşık 25 yıl önce, bir filozof ile bir nörofizyolog arasında bir iddia ortaya atıldı. Nörofizyolog, bilince yol açan beyin mekanizmalarının 2023 yılına kadar keşfedileceğine inanıyordu. Filozof ise bunun mümkün olmayacağını savunuyordu.

Süre dolduğunda kazanan filozof oldu. Çünkü 2023 yılına dek bilinç ile ilgili mekanizma çözülememişti. Ancak yen, bir araştırmaya göre bu konuda önemli bir gelişme yaşanmış olabilir. Ancak önce, “bilinç nedir? sorusuna çözüm üreten alternatif bir fikirden bahsedelim. .

Bilincimizin Kaynağı Entropi mi?

Termodinamik, ısı, iş, sıcaklık ve enerji arasındaki ilişkileri inceleyen bir bilim dalıdır. Klasik termodinamikte yalnızca birkaç temel yasa vardır. Bunlardan en önemlileri birinci ve ikinci yasalardır. İkinci yasa, ısı enerjisinin transferi veya dönüşümünü içeren termodinamik süreçlerin geri döndürülemez olduğunu belirtir. Çünkü her süreç, entropide artışa yol açar.

entropi ve bilinç ilişkisi
Termodinamiğin ikinci yasasına göre evrendeki entropi ya sabit kalmalıdır ya da artmalıdır.

Bilinç ve entropi arasındaki ilişkiyi inceleyen bir çalışma, 2016 yılında 9 katılımcıyla yapılan bir deneye dayanıyor. Fransa ve Kanada’dan bilim insanları, bilincimizin entropinin bir sonucu olarak ortaya çıkmış olabileceğini öne sürdü.

Bilim insanları, bilinçli durumlar sırasında nöronların senkronizasyonunda belirli bir model bulunup bulunmadığını anlamak istedi. Bunun için istatistiksel mekanik yöntemlerini kullandılar. Çalışmanın sonuçları oldukça netti.

Katılımcılar bilinçli olduklarında, beyinlerindeki entropi en yüksek düzeydeydi. Normal uyanıklık halleri, beyin ağlarının mümkün olan en fazla konfigürasyonda etkileşim kurduğu durumları gösteriyordu. Bu da en yüksek entropi değerine karşılık geliyordu. Bu nedenle araştırmacılar, beynimizdeki bağlantıların artan entropiyi yansıttığını ve bunun bilinçli olmamıza katkıda bulunabileceğini savundu.

2016 yılında yapılan bu çalışma her ne kadar dikkat çekici olsa da bazı önemli eksiklikler barındırıyordu. İlk olarak, deneydeki katılımcı sayısı oldukça azdı. Bir diğer eksiklik ise çalışmanın yarı uyku hali, meditasyon gibi değişmiş bilinç durumlarını veya halüsinojen etkisi altındaki bilinç hallerini incelememiş olmasıdır. Yine de bu çalışma, bilinç sorununa yaklaşım açısından önemli bir adımdı.

Bilinç Problemine Olası Bir Cevap

Beyin, sürekli olarak görüntüler, sesler ve diğer uyaranlarla kuşatılmış durumdadır. Ancak insanlar, çevrelerindeki dünyanın yalnızca çok küçük bir kısmının farkında olur. Örneğin bir parça çikolatanın tadı ya da birinin sesini işitmek gibi. Araştırmacılar, beynin dış katmanı olan serebral korteksin, belirli düşüncelerin farkına varılmasında rol oynadığını uzun süredir biliyorlardı.

Beynin daha derin yapılarının bu sürece katılımı ise çok daha zor anlaşılmıştır. Çünkü bu bölgelere ancak invaziv cerrahi yöntemlerle erişilebiliyor. Hayvanlar üzerinde bu bölgeleri incelemek için deneyler tasarlamak da ayrı bir zorluk oluşturuyor.

Yakın zamanda bir çalışmada, Beijing Normal Üniversitesi’nden sinirbilimci Mingsha Zhang, beynin merkezinde yer alan talamus üzerine odaklandı. Talamus, duyusal bilgilerin işlenmesi ve çalışma belleğiyle ilişkilidir ve bilinçli algıda önemli bir rol oynadığı düşünülmektedir.

Çalışmaya katılan bireyler, daha önce şiddetli ve kronik baş ağrıları tedavisi için beyinlerinin derinliklerine ince elektrotlar yerleştirilmiş kişilerdi. Bu sayede Zhang ve ekibi, katılımcıların beyin sinyallerini doğrudan ölçerek bilinçli farkındalık durumlarını analiz etti.

Talamus, beynin merkezine yakın bir bölgede bulunan, yumurta şeklinde bir yapıdır. Ana görevi, vücut dışından gelen duyusal bilgileri (görme, işitme, dokunma gibi) alıp bunları beyin korteksine iletmektir. Başka bir deyişle, talamus bir tür “aktarım ve düzenleme merkezi” gibi çalışır. Hangi bilginin kortekse, yani bilinçli farkındalığımıza ulaşacağı konusunda bir tür filtre görevi görür.

Katılımcılardan, bir ekran üzerinde anlık olarak beliren bir simgeyi fark edip etmediklerine göre göz hareketlerini belirli bir şekilde yönlendirmeleri istendi. Araştırmacılar, bu görev sırasında talamus ve korteks dahil olmak üzere beynin birçok bölgesinden sinirsel aktiviteleri kaydetti.

Katılımcıların bir simgeyi fark ettikleri anlarda talamus ve prefrontal kortekste kaydedilen sinirsel aktiviteler, fark etmedikleri anlara kıyasla belirgin şekilde farklıydı. Simgeyi fark ettiklerinde, talamustaki aktivitenin korteksteki aktiviteden önce ve daha güçlü şekilde ortaya çıktığı gözlemlendi. Ayrıca bu iki bölgedeki aktivitelerin birbiriyle koordineli olduğu görüldü.

Sonuç Olarak

Araştırmacılar, bu çalışmanın talamusun bilinçteki rolünü inceleyen en kapsamlı araştırmalardan biri olduğunu belirtiyor. Ancak, yapılan görevin gerçekten bilinçli deneyime ait sinirsel aktiviteleri mi yoksa yalnızca bilinçsiz dikkat süreçlerini mi ölçtüğü konusunda hâlâ soru işaretleri var.

Bilinçli deneyimin tam olarak nasıl ortaya çıktığı henüz açıklığa kavuşmuş değil. Gelecek araştırmaların, insanlarda ve hayvan modellerinde daha geniş veri setleriyle bu mekanizmaları daha ayrıntılı şekilde aydınlatması bekleniyor. Bu nedenle şimdilik, bilincin gizemi üzerine yapılan iddianın kazananı değişmiş görünmüyor.


Kaynaklar ve İleri Okumalar

  • New Theory Suggests That Consciousness Is a Byproduct of Entropy. Bağlantı: New Theory Suggests That Consciousness Is a Byproduct of Entropy – Big Think. Yayınlanma tarihi: 3 Şubat 2017
  • Human Consciousness Linked to Entropy as a Byproduct. Study Reveals How It Emerges From Disorder in the Brain . Bağlantı: Human Consciousness Linked to Entropy as a Byproduct. Study Reveals How It Emerges From Disorder in the Brain | Science Times. Yayınlanma tarihi: 19 Ekim 2023
  • Mallapaty S. How does the brain control consciousness? This deep-brain structure. Nature. 2025 Apr 3. doi: 10.1038/d41586-025-01021-2. Epub ahead of print. PMID: 40181194.
  • R. Guevarra Erra et al. Statistical mechanics of consciousness. Maximization of information content of network is associated with conscious awareness ; Bağlantı: Phys. Rev. E 94, 052402 (2016) – Statistical mechanics of consciousness. Maximization of information content of network is associated with conscious awareness (aps.org) ; doi: https://doi.org/10.1103/PhysRevE.94.052402

Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Melike Üzücek

Ankara Fen Lisesi'nden mezun oldum. Araştırma yapmayı ve sorgulamayı seven biriyim. Matematik ve biyoloji başta olmak üzere felsefe, astronomi, modern fizik ile ilgileniyorum.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir