Astronomi

Deprem Aktivitesi Ay veya Güneş ile İlişkili midir?

Ay dolunaya yaklaştığında depremlerin daha sık meydana geldiğine dair yaygın bir inanış vardır. Bu görüşe göre dolunay, en güçlü gelgit çekimini uygular; bu da Dünya’nın kabuğunda ek gerilme oluşturarak fay hatlarının kayma olasılığını artırır.

Bu konu uzun yıllardır tartışılmaktadır. Çoğu kanıt, depremlerin esas olarak Dünya’nın litosferik plakalarının hareketinden kaynaklanan deformasyon sonucu oluşan gerilme değişimlerinden kaynaklandığını göstermektedir. Bununla birlikte Ay ve Güneş’in kütle çekimi, okyanus gelgitlerine benzer şekilde katı Dünya’da da elastik deformasyona yol açar.

Ay Dünyamızı Nasıl Etkiler?

Okyanus sularının düzenli olarak yükselip alçalması gelgit olarak adlandırılır. Kıyı bölgelerinde su yavaşça sahile doğru yükselir, ardından yine yavaşça geri çekilir. Su en yüksek seviyesine ulaşıp kıyının büyük kısmını kapladığında bu durum yüksek gelgit olarak tanımlanır. Su en düşük seviyesine indiğinde ise alçak gelgit meydana gelir.

Gelgitlere etki eden kuvvetlere gelgit bileşenleri denir. Dünya’nın dönüşü bu bileşenlerden biridir. En önemli bileşen ise Ay’ın Dünya üzerindeki kütle çekim etkisidir. Güneş ve Ay’ın her ikisi de Dünya’ya kütle çekimi uygular; ancak Ay’ın etkisi daha güçlüdür çünkü Ay, Dünya’ya Güneş’ten çok daha yakındır.

Ay’ın bir çekim kuvveti vardır ve bu okyanusları (ve bizi) kendine doğru çeker. Ancak bu çekim kuvveti Dünya’nınkinden çok daha zayıftır, bu yüzden bunu pek fark etmeyiz. Ama bunun etkisini denizlerimizde gözlemleyebiliriz. Bu çekim kuvveti nedeniyle gelgitler dediğimiz durumu yaşarız.

Ay, tüm gezegen üzerinde gelgit kuvveti uygular. Bu kuvvetin Dünya’nın kara yüzeyleri üzerindeki etkisi sınırlıdır, çünkü kara kütlesi daha az esnektir. Yine de kara yüzeyleri günde 55 santimetreye kadar hareket eder. Bu hareketler, karasal gelgitler olarak adlandırılır.

Karasal gelgitler, bir nesnenin tam konumunu değiştirebilir. Bu nedenle radyo astronomisi ve küresel konumlama sistemi (GPS) hesaplamalarında önem taşır. Volkanologlar da karasal gelgitleri inceler; çünkü Dünya kabuğundaki bu hareket, bazen volkanik patlamaları tetikleyebilir.

Dolunay Depremleri Tetikler mi?

Her ay iki kez, Ay Dünya ve Güneş ile aynı hizaya gelir. Bu evreler yeni ay ve dolunay olarak bilinir. Güneş, Ay ve Dünya aynı doğrultuda olduğunda, Güneş’in gelgit kuvveti Ay’ın gelgit kuvvetiyle birleşir. Bu birleşim, en yüksek ve en düşük gelgitleri oluşturur; bu olaya med-cezir denir.

Araştırmaların çoğu, Dünya gelgitleri ile deprem oluşumu arasında doğrudan bir bağ bulunmadığını göstermektedir. Bazı çalışmalarda ise zayıf düzeyde pozitif bir ilişki tespit edilmiştir.

Ancak, böyle bir istatistiksel ilişki olsa bile bu bilgi deprem tahmini yapmaya yardımcı olmaz. Çünkü hangi fayların kırılma eşiğine yaklaştığını belirlemek mümkün değildir.

“Süper Ay” dediğimiz durum, Ay’ın Dünya’ya en yakın konumda (yerberi) olduğu zamandır. Bu konumda Ay, Dünya üzerinde biraz daha güçlü bir kütleçekim uygular. Bazı insanlar bu ekstra çekimin gelgitleri çok yükselteceğini ve hatta depremleri tetikleyebileceğini düşünür.

Ancak ölçümler gösteriyor ki, yerberi sırasında Ay’ın kütleçekim kuvvetindeki artış, diğer zamanlarla kıyaslandığında oldukça küçük kalıyor. Bu küçük fark, gelgit yüksekliğini belirgin ölçüde artırmaya yetmediği gibi, deprem olasılığını da anlamlı biçimde değiştirmiyor.

Gezegen Dizilimleri Depremleri Tetikler mi?

Eğer gezegenlerin Dünya üzerindeki kütleçekim etkisi varsa bile, bu etki Ay’ın zayıf etkisinden bile çok daha küçüktür. Tüm gezegenleri aynı hizaya getirseniz dahi, toplam kütleçekim etkileri Ay’ın yarattığı etkinin yalnızca yaklaşık yüzde ikisine ulaşır. Bu kadar düşük bir kuvvetin, Dünya kabuğunda depremi tetikleyecek seviyede bir gerilme oluşturması mümkün değildir.

gezegen dizilimleri
Gezegenlerin aya oranla gelgit etkileri  Ay bile yarattığı yer çekimi etkisiyle depremlere sebep olmuyorken, gezegen hareketlerinin olabileceğini söylemek mümkün görünmüyor. 

Birçok kişi, trafik kazaları, sağlık sorunları, uyku bozuklukları ve depresyon gibi durumlar ile Ay’ın evreleri arasında ilişki kurma eğilimindedir. İlginç olan, bu düşünce biçiminin zaman zaman konunun uzmanları tarafından da desteklenmesidir. Bunun sonucunda, ortaya konulan tüm kanıtlara rağmen insanlar hatalı düşünce biçimlerini sürdürmeye devam eder.

Korelasyon, olasılık kuramı ve istatistikte iki rassal değişken arasındaki doğrusal ilişkinin yönünü ve gücünü ifade eder. Ancak korelasyon, nedensellik anlamına gelmez. İki değişken arasında bir örüntü oluşması, birinin sebep diğerinin sonuç olduğu, yani birinin diğerine neden olduğu anlamına gelmez.

Sonuç Olarak;

Sonuç olarak, yaklaşan dolunayda veya gezegen diziliminde deprem olacağından korkmayın. Ancak deprem kuşağında bir ülkede yaşadığımızı ve ayağımızın altındaki kayaçların hareketli olduğunu unutmayın.


Kaynaklar ve ileri okumalar

  • Tanaka.   2010.  Tidal triggering of earthquakes precursory to the recent Sumatra megathrust earthquakes of 26 December 2004 (Mw 9.0), 28 March 2005 (Mw 8.6), and 12 September 2007 (Mw 8.5), Geophysical Research Letters, 37, L02301
  • Susan E. Hough; Do Large (Magnitude ≥8≥8⁠) Global Earthquakes. Occur on Preferred Days of the Calendar Year or Lunar Cycle. Seismological Research Letters 2018;; 89 (2A): 577–581. doi: https://doi.org/10.1785/0220170154
  • No, the eclipse and a planetary alignment will not cause. yayınlanma tarihi. 29 Ocak 2018; Bağlantı: No, the eclipse and a planetary alignment will not cause.

Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir