Bazen bir kitabın sayfalarına gömüldüğünüzde, bir bilgisayar oyununa daldığınızda, spor yaparken ya da müzikle, resimle, matematikle uğraşırken zamanın nasıl geçtiğini fark etmezsiniz. Dış dünya adeta silinir. Eğer böyle anlar yaşadıysanız, psikologların “akış Hali” dediği zihinsel durumu deneyimlemiş olabilirsiniz.

1992 NBA Finalleri’nde Michael Jordan, 18 dakika içinde tam altı üçlük isabeti bulduktan sonra seyircilere döndü ve omuz silkti. O anın ardından, “nasıl yaptığımı bile bilmiyorum” dedi. Bu açıklama, performansın zirvesinde olan bir sporcunun yaşadığı akış hâlini özetliyordu.
Akış Nedir?
Akış, kişinin yaptığı işe tam anlamıyla gömüldüğü, zamanı unuttuğu ve kendini tamamen kaptırdığı özel bir bilinç durumudur. Bu ruh hâlinde insanlar en yüksek performanslarını ortaya koyar. Bu deneyim kişiden kişiye değişir ama genellikle hem keyif aldığınız hem de beceri sahibi olduğunuz bir işle uğraşırken ortaya çıkar. Akışa giren kişi dikkatini yalnızca yaptığı işe yöneltir; dış dünyayı unutur, sadece o anın içinde yaşar.

Amerikalı psikolog Mihaly Csikszentmihalyi, akış kavramını ilk kez ortaya koyan kişidir. 1960’larda sanatçılarla yaptığı gözlemler sırasında bu fikri geliştirdi. Bazı sanatçıların saatlerce çalışırken yemek yemeyi ve uyumayı bile unuttuğunu fark etti. Onları motive eden şey sonuç değil, yaratma sürecinin kendisiydi. Eserlerini tamamladıktan sonra ilgilerini kaybediyor, asıl ödülü sürece kendilerini kaptırmakta buluyorlardı.
Bu gözlemler Csikszentmihalyi’yi akış deneyimini bilimsel olarak incelemeye yöneltti. Yaptığı araştırmalar, akışın yalnızca sanatta değil; spor, bilim, tıp gibi birçok farklı alanda da ortaya çıktığını gösterdi. Ancak bilim, bu durumu tam olarak nasıl tetikleyebileceğimizi henüz net biçimde açıklayamıyordu.

Akış Hâli Nasıl Ölçülür?
Bu gizemli ruh hâlini anlamak için araştırmacılar, dijital oyunlar üzerinden katılımcıların akış düzeylerini inceledi. Her oyun sonrası katılımcılar, deneyimin ne kadar içine çekici, sürükleyici veya bağımlılık yaratıcı olduğunu değerlendirdi. Araştırmacılar da hangi tasarımların akış hissini daha fazla tetiklediğini belirlemeye çalıştı.
Sonuç netti: Akış rastgele ortaya çıkmıyordu; belli koşullar onu tetikliyordu. Araştırmacılar bu gözlemlerden yola çıkarak akışı açıklayan sade bir denklem geliştirdi: I(M;E).
Bu denklemde M, hedefe ulaşmak için yapılan eylemleri; E, bu eylemlerin sonuçlarını temsil ediyor. I ise bu iki unsur arasındaki bilgi miktarını, yani yaptığınız hamlelerin sonucu ne kadar belirlediğini gösteriyor.
Sonuç şu: Bir etkinlikte yaptığınız eylemler, sonucu belirlemede ne kadar etkiliyse, akışa girme ihtimaliniz o kadar artıyor. Belirsizliği azaltan her hareket, zihni o ana kilitliyor. Tersine, sonucu baştan belli olan ya da eylemin sonucu etkilemediği işlerde akışa girmek neredeyse imkânsız.
Örneğin, yalnızca “kazandın/kaybettin” sonucu veren bir görev zihin için yetersiz. Ama başarıyı seri hâlinde takip eden bir görev —örneğin üst üste kaç kez başarılı olabildiğiniz— daha çok belirsizlik içerdiği için zihni daha fazla meşgul ediyor.
Bu yüzden dil öğrenme uygulamaları veya egzersiz takip sistemleri “günlük seri” (streak) özelliğini kullanıyor. Kullanıcı sadece görevi tamamlamıyor, aynı zamanda bunu kaç gün üst üste yaptığını izliyor. Bu da her gün yeni bir belirsizlik yaratıyor. Eğitimde de aynı mantık işliyor. Öğretmen sadece “geçti/kaldı” demek yerine puan aralıkları sunarsa, öğrenci daha çok odaklanıyor. Her hamlesi, sonucu biraz daha belirginleştiriyor. İşte akış da bu noktada devreye giriyor: Belirsizliği ne kadar azaltırsak, o kadar motive oluyoruz.
Akış Hâlini Kendin Nasıl Yaratabilirsin?
Bu akış denklemini spora ya da fiziksel aktivitelere uygulamak zor gibi görünebilir. Ama aslında oldukça basit. Maç başladığında sonucu kimse bilmez. Her pas, her hamle, her sayı belirsizliği biraz daha azaltır. Gol ya da galibiyet ihtimali giderek netleşir. Bu süreç, tam anlamıyla akış için uygun zemini oluşturur.
Aynı şekilde, günlük hayatta da akışa girebilirsin. Bir iş seni zorluyorsa ve sürekli hayal kırıklığı yaratıyorsa, hedeflerini yeniden tanımla. Her seferinde başarılı olmak yerine, örneğin beş denemede bir başarıyı hedefle. Böylece görev hem seni zorlar hem de ulaşılabilir kalır.
Tersine, görev çok kolaysa ve seni sıkıyorsa, işin içine bir “seri” ekle. Örneğin e-posta yanıtlamak gibi basit bir işi daha heyecanlı hâle getir: “Acaba gelen kutumu kaç gün üst üste sıfırlayabilirim?” Bu seriyi sürdürdükçe kendine ödüller koy. Seri uzadıkça ödülünü artır. Beyin bu tür oyunlara bayılır çünkü her yeni hamle, sonucu biraz daha netleştirir.
Bu küçük değişiklikler, akışın kapısını aralar. Belirsizlik azaldıkça zihin daha çok odaklanır. Görev, sıradanlıktan çıkar; zihinsel bir mücadeleye dönüşür.
Elbette bu denklem her durumu açıklayamaz. Akış hâli zamanla değişir. Bu formül, o iniş çıkışları henüz tam anlamıyla tanımlayamıyor. Ayrıca akış gibi yoğun ve unutulmaz bir deneyimi yalnızca bir matematiksel ifadeyle açıklamak da kolay değil. Yine de bu çalışmalar, akışın ne zaman ve nasıl ortaya çıktığını anlamamıza yardımcı oluyor. Belki tek bir formül her şeyi kapsamaz, ama bizi doğru yöne yönlendirir.
Sonuç Olarak
Araştırmacılar şimdi bir adım daha ileri gidiyor: Akış sadece bireysel bir deneyim mi? Yoksa çiftlerde, spor takımlarında, çalışma gruplarında da kolektif bir akış yaşanabilir mi? Kim akışa giriyor, kim yönlendiriyor? Akış nasıl başlıyor, nasıl sürüyor? Tüm bu sorular hâlâ yanıt bekliyor.
Kaynaklar ve İleri Okumalar:
- Šimleša M, Guegan J, Blanchard E, Tarpin-Bernard F, Buisine S. The Flow Engine Framework: A Cognitive Model of Optimal Human Experience. Eur J Psychol. 2018 Mar 12;14(1):232-253. doi: 10.5964/ejop.v14i1.1370. PMID: 29899807; PMCID: PMC5973526.
- Bonaiuto M, Mao Y, Roberts S, Psalti A, Ariccio S, Ganucci Cancellieri U, Csikszentmihalyi M. Optimal Experience and Personal Growth: Flow and the Consolidation of Place Identity. Front Psychol. 2016 Nov 7;7:1654. doi: 10.3389/fpsyg.2016.01654. PMID: 27872600; PMCID: PMC5097910.
- Melnikoff, David & Carlson, Ryan & Stillman, Paul. (2022). A computational theory of the subjective experience of flow. Nature Communications. 13. 2252. 10.1038/s41467-022-29742-2.
- The ‘flow state’: Where creative work thrives; Yayınlanma tarihi: 5 Şubat 2019; Kaynak site: BBC. Bağlantı: The ‘flow state’: Where creative work thrives
- Want To Get in the Flow? Try This Math Equation. Kaynak site: Discover Science. Yayınlanma tarihi: 9 Mart 2023. Bağlantı: Want To Get in the Flow? Try This Math Equation
Size Bir Mesajımız Var!
Matematiksel, matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel
İşte bu!..
Olağanüstü deneyimler yaşatan ve haz duyulan tarifsiz bir süreç..
Bence yaratıcılığın kaynağı bu tarzda.
Sıradan bir beden olmaktan öylesine çıkıyorsunuz ki, sonsuzluğun keşfi gibi.. İçinde süzülür gibi.