Tarih

Yellow Journalism (Sarı Gazetecilik) Tarihi Nasıl Biçimlendirdi?

Yeni bir keşif ya da haber duyulduğunda haberi bir arama motorunda aratırsanız aynı haberin birbirine rakip medya şirketleri tarafından paylaşıldığına şahit olursunuz. Ancak aynı haber olsa da dikkat çekici bir başlık ve görsel kullanan haberi tıklama olasılığınız daha yüksektir. Tık tuzağı adı verilen bu durumun günümüz medyasında karşımıza çıkan modern zamanlara özgü bir sorun olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz.

1800’lerin sonlarında, daha fazla Amerikalı kentsel alanlara taşınıp gazete okumaya başladıkça, rakip gazeteler de aynı günümüzde olduğu gibi daha fazla okuyucu çekme yarışına başlamıştı. Sanayileşme ve artan okuryazarlık sayesinde, artık gazete baskısı için hem arz hem de talep vardı. 

Her gün düzenli yayınlanan ilk çizgi karakter Hogan’s Alley oldu. Renginden dolayı ‘Yellow Kid (sarı çocuk)’ olarak ünlendi.

Ancak kısa süre sonra eğitim düzeyi düşük okurların çoğunun saf gerçekler ile fazla da ilgilenmediği anlaşılacaktı. Siyasetten spora, savaştan ekonomiye konu ne olursa olsun insanlar haberden ziyade abartılı manşetlere ilgi gösteriyordu. Gazeteler arasında bu okuyucu kapma yarışı daha sonraları “Yellow journalism” yani sarı gazetecilik olarak adlandırılacaktı.

Aslında her şey Penny gazeteleri ile başlayacaktı

Yellow Journalism (Sarı Gazetecilik) Tarihi Nasıl Biçimlendirdi?
Peny Magazine 1830’da Londra’da doğmuştur. Adından anlaşıldığı gibi bir peniye satılan gazete, Almanya’da Pfening Magazine adıyla çıkarıldı. Amerika’da da New York Sun (1833) gazetesinin kurucusu Benjamin Day, gazetesinin fiyatını bir peniye indirerek, literatüre peni gazeteleri olarak giren süreci başlattı.

1820’lerde gazete okuyucusunda bir artış başladı. Büyük şehirlerde, gazeteler yeni orta sınıfa ulaşabilmek çabasındaydı. Bu sırada sadece 1 penny fiyatına satıldığı için Penny Press (Kuruşluk Gazete) diye isimlendirilen ve tirajını sansasyonel haberlerden elde eden gazeteler ortaya çıktı.

Düşük fiyat sayesinde, bu gazeteleri işçiler ve alt sınıftakiler de satın alıp okur hale gelecekti. Gazeteler ise bir zaman sonra altı sentlik gazete okuyan kitle ile bir pennylik gazete okuyan kitlenin ilgi alanlarının birbirinden çok farklı olduğunu anlayacaktı. Sonucunda birbirinden farklı ilgi alanlarına sahip kitlelere aynı haberi vermek de yanlıştı.

Yellow Journalism (Sarı Gazetecilik) Tarihi Nasıl Biçimlendirdi?
Abartılı başlıklar ve reklamlar ile dikkat çeken bir gazete

Daha pahalı gazeteler, hükümet desteğine ve sadık bir okuyucu kitlesine sahip olma eğilimindeydi. Bu durumda rakip gazetelerin okuyucularını çekmek için bu gazetelerin daha eğlenceli hale gelmesi gerekiyordu. Sonucunda daha fazla ilgi daha fazla da reklam anlamına geliyordu. Bu da o dönem için onların tek gelir kaynağıydı.

Penny gazeteleri gerçekten de başarılı oldu. Bu gazetelerin etkilerinden biri, yayıncılara getirdiği ekonomik statü olacaktı. Yayıncılar, ucuza kurdukları gazetelerini daha sonra büyük paralarla başkalarına satarak zengin oldular. Sonucunda bu durum, artık gazeteyi yatırım yapma ve kâr elde etme aracı haline getirdi.

Yellow journalism yani sarı gazetecilik nedir?

Yellow Journalism (Sarı Gazetecilik) Tarihi Nasıl Biçimlendirdi?
Joseph Pulitzer (solda) ve William Randolph Hearst (sağda) karikatürize edilmiş

ABD İç Savaşı’ndan (1861-65) sonra, Cumhuriyetçi Parti ulusal siyasete hakim oldu. Savaş bittiği için gazeteler bir kere daha popülist odaklanmaya başladı. Okuma yazma oranlarında devam eden artış, başarılı olma şanslarını da arttırdı. Ayrıca bu dönemde gelişene teknoloji neticesinde gazetelere fotoğrafların ve renkli karikatürlerin de dahil edilmesi olası hale gelmişti.

Sarı gazetecilik terimi, 1890’ların ortalarında New York World’den Joseph Pulitzer ve New York Morning Journal’dan William Randolph arasındaki tiraj savaşı sırasında ortaya çıktı. Yayıncılar daha fazla gazete satmak için illüstrasyonlar ve sansasyonel başlıklar eklediler. Bu iki gazete yayınladıkları renkli karikatürler, kadın ve spor sayfaları gibi yeniliklerle de gazetelerin biçim ve içeriklerini bir kere daha değiştirdi.

Yayıncılar daha fazla okur çekmek için her yolu deniyorlardı. Sayfalarında cinayet ve seks haberlerine, büyük puntolu başlıklara ve renkli eklere yer veriyorlardı). Ayrıca haberleri daha heyecan verici ve eğlendirici hale getirmek için olayların çarpıtılarak verilmesinde bir sakınca görmüyorlardı.

Yellow Journalism (Sarı Gazetecilik) Tarihi Nasıl Biçimlendirdi?
Bu dönemde, gazete satışlarının artmasında, kel. dişsiz ağzı ile sürekli gülümseyen ve sarı bir çuval giyen çocuğun maceralarından oluşan “Sarı Çocuk” adlı çizgi roman etkili olmuştur. Sarı gazeteciliğin Yaldızlı Çağ döneminde çeşitli siyasi görüntüleri gösteren bir resim

1896’ın başlarında Pulitzer, Richard Outcault tarafından çizilen The Yellow Kid’i yayınladı. Bu karakter son derece popüler oldu. Sonrasında da sansasyonel basın olarak nitelendirilen tür, The Yellow Kid’den esinlenilerek Yellow Journalism yani sarı gazetecilik adını aldı.

Sarı gazetecilik en çok 1898 İspanyol-Amerikan Savaşı zamanında etkili oldu

Küba’nın, İspanya’ya karşı verdiği bağımsızlık mücadelesine dolaylı olarak eklemlenen ve bir anda Amerika Birleşik Devletleri ile İspanya arasındaki savaşa dönen olaylar zincirinde; gerek Pulitzer gerekse de Hearst, Amerikan kamuoyunu şekillendirmede öncü rol oynadı.

“İspanyol Yamyamlığı”, “İnsanlık Dışı İşkence” gibi gazete başlıkları atarak İspanya’nın Kübalılara karşı yaptıkları hareketleri abartılı biçimde aktardılar. Kübalıların İspanyollara yaptıkları kötü hareketleri ise, görmezlikten gelerek gazetelerinde yer vermemeyi tercih ettiler

1898 yılı şubat ayında, Maine savaş gemisi, Havana Körfezinde iken, bir patlama meydana geldi ve gemi battı. Her iki gazete, gemiye İspanyolların torpidoyla saldırdığı yalanıyla büyük bir kampanya başlattı. ABD-İspanyol savaşı, aynı yılın Mayıs ayında koptu.

Savaş yılları her iki gazetenin tirajları adeta patladı. Elbette savaş sırf bu iki gazetenin yayınlarından dolayı çıkmadı. Ancak bu iki gazetenin yayınları, kitle medyasının işlerini ne derece değiştirebileceğinin bir göstergesi oldu.

Sonuç olarak;

Yıllar içinde bol resimli, büyük puntolu; fakat az haberin yer aldığı sayfa düzenli, magazin gazetelerinin sayısı giderek çoğaldı. Günümüzde sarı gazetecilik değişen medya ile biçim değiştirse de halen varlığına devam ediyor. Sonucunda tık tuzağı uygulaması, internet haberciliğinin kendine özgü fiziki yapısının bir sonucu olarak ortaya çıkan bir tekniktir. Bu uygulama da kökenlerini büyük ölçüde sarı gazetecilik geleneğinden alır.

Amerika’da en büyük ve saygın ödül kabul edilen ve gazetecilik, edebiyat ve müzik gibi alanlarda verilen Pulitzer Ödülünün adını Joseph Pulitzer’den alması işin trajikomik kısmı olarak karşımıza çıkıyor. Ayrıca göz atmak isterseniz. The Great Moon Hoax (Büyük Ay Aldatmacası) İnsanları Nasıl Kandırdı?


Kaynaklar ve ileri okumalar


Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Merhabalar. Matematik öğretmeni olarak başladığım hayatıma 2016 yılında kurduğum matematiksel.org web sitesinde içerikler üreterek devam ediyorum. Matematiğin aydınlık yüzünü paylaşıyorum. Amacım matematiğin hayattan kopuk olmadığını kanıtlamaktı. Devamında ekip arkadaşlarımın da dahil olması ile kocaman bir aile olduk. Amacımıza da kısmen ulaştık. Yolumuz daha uzun ama kesinlikle çok keyifli.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu