Tarih

Tarihin En Büyük Deniz Faciası Olan Wilhelm Gustloff Gemisinin Batışını Neden Bir Çok Kişi Bilmiyor?

Günümüzde “Tarihin en büyük deniz faciası nedir?” sorusunu sorsak, büyük bir kesim Titanik Faciası yanıtını verecektir. Bir kesim ise 1915 yılında Alman denizaltısı tarafından batırılan Lusitania gemisini de anımsayabilir. Titanik battığında 1514 kişi Lusitania battığında 1198 kişi yaşamını yitirmişti. Oysa ki MV Wilhelm Gustloff 30 Ocak 1945’te batırıldığında tahmini 10.000 yolcusunun çoğu hayatını kaybetti. Bu olay adını tarihe en büyük deniz faciası olarak yazdırdı.

Ocak 1945’te Sovyetler Birliği Almanya’nın doğu cephesinde ilerlediğinde, İkinci Dünya Savaşı’ndaki avantajın Müttefiklerde olduğu açıktı. Berlin halkı korku içindeydi. Sovyetlerden kaçmak isteyen Alman siviller, eski lüks okyanus gemisi Wilhelm Gustloff’un demirlediği liman kenti Gotenhafen’de (şimdi Gdynia, Polonya) geldi. Bir gemi ile bölgeden uzaklaşmak onların tek kurtuluşu gibi görünüyordu. Ancak bilmedikleri şey binecekleri geminin, bir Sovyet donanma gemisi tarafından pusuya düşürülüp batırılacak olmasıydı.

Tarihin En Büyük Deniz Faciası Olan Wilhelm Gustloff Gemisinin Batışı
1937’de inşa edilen Wilhelm Gustloff gemisi 1938’de Hamburg limanından ayrılırken.

Hannibal Operasyonu Nedir?

Ocak’tan Mayıs 1945’e kadar, Kızıl Ordu doğudan ilerlerken, askeri ve sivil Almanlar, Baltık Denizi’ndeki Almanların elindeki limanlardan tahliye ediliyordu. Bunların arasında Danzig Körfezi’nde eğitim gören aday denizaltı mürettebatı, Doğu Cephesinden yaralı askerler, subayların aileleri ve şanslı siviller vardı. Kod adı Hannibal Operasyonu olan tahliye, daha sonra Adolf Hitler’in yerine başa geçecek olan Amiral Karl Dönitz’in kontrolü altındaydı. Bu amaçla bir çok gemiye el konulmuştu. Bu gemilerden birisi de  MV Wilhelm Gustloff’du

Gemi, Alman İşçi Cephesi’nin amiral gemisi idi. Bu devasa gemi 499 kabine ve toplam 1.465 yolcu kapasitesine sahipti. Gemi, İspanya İç Savaşı sırasında bir süre nakliye gemisi olarak kullanılmış ve daha sonra bir hastane gemisine dönüştürülmüştü. İlerleyen süreçte de bir kışla gemisi olarak kullanılmaya başlanmıştı. Geminin Hannibal Operasyonundaki temel rolü yaralı askerler ve denizaltı mürettebatıyla birlikte, yaşları 17 ile 25 arasında değişen ve cephede çeşitli görevler yapan 300 kadar kadını tahliye etmekti.

Tarihin En Büyük Deniz Faciası Olan Wilhelm Gustloff Gemisinin Batışı
Gemiye son anda binmeyen bir yolcunun bileti

MV Wilhelm Gustloff Gemisinde Kaç kişi Vardı?

30 Ocak günü saat 13.00’de rüzgarlı ve soğuk bir günde, Gustloff yola çıktı. Gemide 6.050 kişi ancak 5060 kişilik cankurtaran yeleği ve bot vardı. Ancak gemi yola çıktıktan kısa süre sonra durmak zorunda kalacaktı. Bunun nedeni gemiye alınmaları için yalvaran mülteciler ile dolu küçük teknelerden oluşan bir filonun önlerini kesmesiydi.

Sonucunda genellikle kadınlar ve çocuklardan oluşan bu kişilerin de gemiye binmelerine izin verildi. Bu kargaşa esnasında kimse tam olarak kaç kişinin gemiye bindiğini saymamıştı. Bu nedenle tarihçiler tam sayı konusunda emin değil. Ancak bu sayının 4000 civarında olduğu tahmin ediliyor. Sonunda gemi, refakatçi olarak hizmet verecek iki torpido botu eşliğinde Gdynia limanından yola çıktı. Ancak eskort gemiler kısa süre sonra çıkan bir arıza sonucunda ayrılacaktı. Artık gemi tehlikeli Baltık Deniz’inde yalnızdı.

Wilhelm Gustloff Gemisi Neden Battı?

Gemi yola çıktıktan sonra bir süre için rota konusunda tartışmalar başladı. Bir denizaltı subayı olan Wilhelm Zahn, geminin derin sularda kalması ve zikzaklar çizerek mümkün olduğu kadar çok hız yapması gerektiğini savundu. Ancak bu fikir, geminin yüksek hızını uzun süre koruyamayacağını ve zikzak yapamayacak kadar büyük olduğunu söyleyen sivil kaptan Friedrich Petersen tarafından kabul görmedi.

Tarihin En Büyük Deniz Faciası Olan Wilhelm Gustloff Gemisinin Batışı

Ayrıca Zahn, karanlıkta çarpışmayı önlemek için geminin yeşil ve kırmızı seyir ışıklarının yakılmasını tavsiye etti. Bu esnada Alman istihbaratı, Gustloff’a bölgede bilinen hiçbir Sovyet denizaltısı veya yüzey gemisi olmadığını bildirmişti. Denizaltı faaliyeti olmadığına dair bu rapor yanlıştı. Yanan ışıklar da, Wilhelm Gustloff’un karanlıkta kolayca fark edilmesini sağlayacaktı. Gemi çok kalabalıktı, hava soğuk olduğu için herkes içerdeydi ve havalandırma yetersizdi. Bu durumun bir sonucu olarak da yolcular can yeleklerini çıkarmaya başlamışlardı. Tüm bunlar sonu hazırladı.

Gemi Polonya açıklarında seyrederken, Sovyet denizaltısı S-13 bölgede geziniyordu. Komutanı Kaptan Alexander Marinesko, hedef bulma umuduyla Danzig Körfezi’ne girmeye hazırlanıyordu. Ancak denizaltı körfeze doğru ilerlerken Marinesko, Gustloff’un yanan ışıklarını fark edecekti. Üç torpido atıldı ve üçü de isabet etti.

Wilhelm Gustloff Faciasında Kaç Kişi Öldü?

Gemidekiler önce geminin bir mayına çarptığını düşündüler, ancak kısa süre sonra durum anlaşılacaktı. Motorlar devre dışı kalmıştı. Kamaralara sahip olacak kadar şanslı olanlar eğimli güverteye hızla çıkabildiler. Gemiye kısa sürede su doldu ve ilk etapta hareket kabiliyeti olmayan gemideki yaralılar ve birçok hamile kadın aşağıda mahsur kaldı.

Güverteye ulaşanlar cankurtaran botlarına binmeye çalışsa da, botları yerinde tutan mataforaların çoğu buzla kaplıydı. Deneyimsiz mürettebat onları çözmek ve suya indirmek için mücadele etmek zorundaydı. Telsiz sistemleri arızalandığı için kimseden yardım isteme şansları da yoktu.

Sonucunda bir saatlik bir can pazarından sonra, MV Wilhelm Gustloff gemisi battı. Geminin iki kaptanı da dahil olmak üzere toplam 1.063 kişi bu kazadan kurtuldu. Geriye kalanlar da hayatını kaybetti. Gemideki gerçek yolcu sayısı gibi kaç kişinin öldüğünü de tam olarak bilmiyoruz. Ancak bu sayının 7.000 ila 9.400 kişi arasında olduğu tahmin ediliyor.

Tarihin En Büyük Deniz Faciası Neden Fazla Bilinmiyor?

Tarihin En Büyük Deniz Faciası Olan Wilhelm Gustloff Gemisinin Batışı
Günümüzde gemiden geriye kalanlar

Trajedinin büyüklüğüne rağmen Wilhelm Gustloff faicası savaşın bitiş aylarına denk gelmesiyle az ilgi gördü. Zaten bir savaş zamanıydı ve hâlihazırda çok sayıda ölüm vardı. Ayrıca ne Almanya ne de Sovyetler Birliği bu çok sayıda vatandaşın ölümünü geniş çapta yayımlamak istemedi.

Wilhelm Gustloff tarihte can kaybının en büyük olduğu gemi faicası olsa da Hannibal Operasyonu sırasında Baltık’ta batan tek gemi değildi. Gustloff’u batıran aynı Sovyet komutanı Marinesko haftalar sonra General von Steuben gemisini de batırdı. İlkbaharda batan Goya gemisi ile Baltık facialarına 7.000 kişi daha ekledi. 4.500 toplama kampı mahkumunun olduğu Cap Arcona gemisi de İngiliz kuvvetleri tarafından batırılacaktı.

Geminin batmasından bu yana geçen yıllar boyunca tarihçiler, Gustloff’un meşru bir savaş hedefi olup olmadığı ve batmasının bir savaş suçu olarak sınıflandırılması gerekip gerekmediği konusunda tartışıyorlar. Gemideki yaralı askerlere rağmen, gemi yasal olarak bir hastane gemisi değildi. Gemide uçaksavar silahları vardı ve aynı zamanda önemli sayıda askeri personel taşıyordu. Ayrıca hastane gemisi olarak da işaretlenmemişti. Tüm bunlar da onu içinde taşıdığı onlarca sivile rağmen meşru bir hedef yapıyordu.

Ancak yine de MV Wilhelm Gustloff gemisi kayıplarla dolu bir savaştaki bir başka trajedidir. Günümüzde bir çoğumuz Titanik gemisini anımsarken tarihin en ölümcül deniz faciasını göz ardı ederiz. Hatta bazılarımız bu insanların zaten ölmeyi hak ettiklerini düşünürüz. Zaten bu olayın uzun süre boyunca duyurulmama nedeni de, bu kamuoyu baskısı olmuştu. Oysa ki bu gemide ölenler çocuklar, kadınlar, yaralılar, gönülsüz askerler ve sivillerdi.

Bir çoğumuzun ara sıra yaptığı kurbanları suçlama eğilimimiz adil dünya yanılgısı olarak açıklanır. ( Detaylar: Adil Dünya Hipotezi: İnsanların Hak Ettiklerini Aldıklarına İnanırız) Yazımızın sonunda göz atmanızı öneririz.

Kaynaklar ve ileri okumalar


Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Deniz Kartal

Uludağ Üniversitesi Elektronik Mühendisliği Mezunu, Uzun yıllar IT sektöründe çalıştı, GSM sektöründe teknoloji danışmanlığı, ulusal gazetelerde teknik yöneticilik yaptı. Dunyalilar.org kurucu editörlerinden biridir. Seyahat etmeyi, araştırmayı, yazmayı ve okumayı sever.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu