Beyin Jimnastiği

CIA’in Kryptos Heykelinin Gizemi 35 Yıl Sonra Çözüme Ulaştı

Otuz beş yıl süren bir arayışın sonunda, Kryptos adlı ünlü şifrenin son bölümü çözüldü. İki yazar, Smithsonian Enstitüsü arşivlerinde gizli kalan belgeler arasında bu karmaşık kodun dördüncü cevabını ortaya çıkardı.

kryptos-heykeli
1990 yılında tasarlanan bu 3,7 metre uzunluğundaki bakır heykel, dünya çapında şifre kırıcıları yıllardır meşgul ediyor.

Kryptos heykeli, 3 Kasım 1990’ta Virginia’daki Langley’de bulunan CIA merkezinin bahçesine yerleştirildi. Heykeltıraş ve kavramsal sanatçı Jim Sanborn, yapıtın kavisli bakır yüzeyine yaklaşık iki bin harfi elle kazıdı. Bu harfler, her biri farklı bir şifreleme yöntemiyle oluşturulmuş dört ayrı metin oluşturuyordu.

İlk üç metin 1990’larda çözüldü, ancak K4 olarak bilinen dördüncü bölümün çözümü bugüne kadar gizli kaldı. Şifreleme sistemlerini Sanborn, CIA’in Kriptografi Merkezi’nin eski başkanı Edward Scheidt ile birlikte tasarladı.

Kryptos Heykeli Arkasındaki Sanatçı Jim Sanborn Kimdir?
1945 doğumlu, daha çok Jim Sanborn olarak bilinen Herbert James Sanborn, sanat tarihi ve sosyoloji alanlarında çift ana dal ile mezun olmuş Amerikalı bir sanatçıdır. Sanborn, kariyeri boyunca sanat eserleri, özellikle de heykelleri için çok sayıda ödül kazanmıştır

Yıllar süren başarısız girişimlerin ardından, Jim Sanborn sonunda K4’ün çözümünü açık artırmaya çıkarmaya hazırlanıyordu. Tahminlere göre çözüm 300.000 ila 500.000 dolar arasında bir gelir getirecekti. Ancak 3 Eylül’de gazeteciler Sanborn’a tam olarak çözülmüş metni içeren bir e-posta gönderdi.

Kryptos Heykeli Hangi Mesajları Taşıyor?

Kryptos’un ilk bölümü, Jim Sanborn’un yazdığı kısa bir şiirdir. İkinci bölüm, CIA merkezinin tam koordinatları verilerek toprağın altında gizli bir şeye gönderme yapılır. Üçüncü bölüm ise, arkeolog Howard Carter’ın günlüğünden alınan satırları içerir. Bu satırlar, Tutankhamun’un mezarına açılan kapının keşfini anlatır ve bilinçli yazım hataları içerir.

Kryptos, Çözülemeyen Şifreli Mesajlar Barındıran Bir CIA Heykeli
Aslında Kryptos, birkaç farklı bölümden oluşuyor. En ünlü kısmı, yaklaşık 1800 şifreli karakter içeren bakır parşömen. Bu bölüm, fosilleşmiş bir ağacın ve dairesel bir su havuzunun yanında yer alıyor.

İlk iki bölümü çözmek için şifre çözücüler, kriptologların “çok alfabeli yer değiştirme sistemi” olarak tanımladığı Vigenère yöntemini kullandı. Bu sistemde bir mesajı şifrelemek için birden fazla alfabe kullanılır.

16. yüzyılda kriptograf Giovan Battista Bellaso tarafından geliştirilen bu yöntem, uygulanması kolay ama çözülmesi son derece zor bir yapıya sahiptir. Neredeyse üç yüzyıl boyunca çözülememiş, bu nedenle Fransızlar tarafından “le chiffre indéchiffrable” yani “çözülemez şifre” olarak adlandırılmıştır. Günümüzde bu tür şifreler çoğunlukla bilgisayarlar aracılığıyla çözülmektedir.

Vigenere tablosu: Tabloda sütunların her biri başka alfabeleri temsil etmektedir.

Kryptos’un üçüncü bölümünü çözmek için araştırmacılar, transpozisyon şifresi yöntemini kullandı. Önce metni belirli sayıda satır ve sütuna bölüp tablo haline getirdiler. Ardından “KRYPTOS” kelimesini anahtar olarak alıp sütunların sırasını bu harflerin düzenine göre değiştirdiler. Son adımda metni tersine çevirdiler. Bu işlemler sonucunda, gizli metin anlamlı İngilizce cümlelere dönüştü.

Kryptos Heykelinin Son Bölümü Nasıl Çözüldü?

Kryptos heykeli
30 yıl boyunca her gün anlamsız görünen harflerle kaplı bir heykelin yanından geçtiğinizi hayal edin. Kryptos heykelinin yanından düzenli olarak geçen Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) çalışanları muhtemelen böyle hissediyordur.

Yazar Jarett Kobek ve gazeteci Richard Byrne, Kryptos’un dördüncü bölümü K4’ün çözümünü Smithsonian arşivlerinde buldu. Açık artırma ilanında Sanborn’un “şifreleme çizelgeleri”nin müze koleksiyonunda olduğunu fark eden Kobek, Washington’da yaşayan Byrne’den belgeleri incelemesini istedi.

Byrne belgeleri fotoğrafladı, Kobek ise kâğıtların arasında K4’ün orijinal metnini ortaya çıkaran küçük notlar bulunduğunu fark etti. Bu notlarda daha önce ipucu olarak verilen “Berlin Clock” ve “East Northeast” ifadeleri yer alıyordu.

Sanborn, çözümün doğru olduğunu kabul etti. Belgeleri arşive aktarırken kanser tedavisi gördüğü dönemde bu notları yanlışlıkla dosyaya eklediğini söyledi. Keşfin ardından Smithsonian’dan dosyaları elli yıl süreyle mühürlemesini istedi.

Bu olay yaşandığında Sanborn, satıştan elde etmeyi umduğu 372 bin sterlini, tedavi masraflarını karşılamak ve engelli bireyler için projelere destek sağlamak amacıyla kullanmayı planlıyordu.

Kobek ve Byrne, çözümü bulduktan sonra Sanborn’a e-posta göndererek durumu bildirdi. Bunun üzerine açık artırmayı düzenleyen RR Auction firması, metni yayımlamaları hâlinde yasal işlem başlatacaklarını duyurdu. İki araştırmacı, metni kamuoyuna açıklamayacaklarını ifade etti.

Bu gelişme, kriptografi topluluğunda farklı tepkiler yarattı. Bazı isimler, sonunda çözülmüş olabileceğini düşünerek memnuniyet duydu. Ancak bazıları, Kobek ve Byrne’in çözümü bulma biçimini “çirkin bir son” olarak nitelendirdi.

Sonuç Olarak

Kriptografi topluluğu bu gelişmeye farklı tepkiler verdi. Bazı araştırmacılar, yıllardır çözülemeyen gizemin son bulmasına sevindi. Diğerleri ise bu keşfi “sanatsal bir bulmacanın uygun olmayan biçimde çözülmesi” olarak değerlendirdi. Ancak tüm tartışmalara rağmen, Kryptos’un yarattığı ilgi otuz beş yıl sonra bile azalmadı.


Kaynaklar ve ileri okumalar


Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir