Psikoloji

Doomscrolling: Kötü Haberleri Neden Takip Etmekten Vazgeçemiyoruz?

Şu aralar hepimiz sosyal medyada çaresizce deprem ile ilgili haberleri okuyoruz. Olan biten hakkında bilgi edinmeye, bir biçimde faydalı olmaya çalışıyoruz. Bu esnada başparmağımız sürekli olarak ekranda yukarı ve aşağı hareket ediyor. Okuduklarımız karşısında dönem dönem kalp atışımızın arttığını ve sinirlerimizin bozulduğunu hissetsek de sanki biri bizi zorluyormuş gibi bunu yapıyoruz. Şu anda bir çok insanın yaptığı bu eylemin adı Doomscrolling yani felaket kaydırması olarak geçiyor.

Hepimiz olan biten hakkında haber edinmek istiyoruz. Bu son derece normal ve insani bir durum. Ancak sorun bu tip haberleri aşırı tüketmemiz durumunda ortaya çıkıyor. Şu an da gündemimiz deprem olabilir. Ancak öyle bir dönemde yaşıyoruz ki, her gün bitmek bilmeyen sosyal, siyasal ve ekonomik krizlerle karşılaşıyoruz. Bütün bunların ruh sağlığımızı iyi yönde etkilemediği gerçeği ise şaşırtıcı değil.

Olumsuz haberlerin artışı Doomscrolling’in etkiliyor.

Neden Kötü Haberleri Bu Kadar Çok Takip Ediyoruz?

Doomscrolling eyleminin arka planındaki temel neden “belirsizliğe tahammülsüzlük” olarak bilinen insan davranışıdır. Trajik haberlerin hiç bitmeyecek gibi göründüğü kargaşa zamanlarında, günlük yaşamla ilgili belirgin bir belirsizlik duygusu vardır. Bilmediğimiz her şeye cevap bulabilirsek kendimizi daha iyi hissedeceğimizi düşünürüz. Medya da bu dürtümüzden elbette haberdardır. Bu yüzden kötü haberlerin ve sansasyonel manşetlerin yüzdesi daha fazladır. Çünkü bu yazılar kesinlikle diğer haberlerden daha fazla okunacaktır.

Ancak çalışmalar, haber izlemenin içeriğe kendinizi kaptırdığınızda, tekrar tekrar kontrol ettiğinizde bunun sorun haline geldiğini ve günlük yaşamınıza bir şekilde müdahale ettiğini gösteriyor. Uzmanlar anksiyete ve depresyon gibi zihinsel sağlık sorunlarınız varsa, kıyamet kaydırmasının da durumu daha da fazla tetikleyebileceğini öngörüyor. Uzmanlar ayrıca doomscrolling’in uyku düzenini bozabileceğini, dikkati azaltabileceğini ve aşırı yemeye neden olabileceğini de belirtiyor.

Belirsizliğin neden olduğu korkunun üstesinden gelmek için , güven verici bir açıklama bulmak umuduyla olduğunca fazla bilgi toplama ihtiyacı hissediyoruz. Bu çabada da, olumsuz manşetlerin tuzağına düşüyoruz.

Bu arada kötü haberlere odaklanma eğilimi erkeklerde biraz daha fazla gözlemleniyor. Benzer biçimde genç yetişkinlerin kendilerini bu duruma kaptırmaları olasılığı da daha fazla olarak belirtiliyor. Son olarak siyaseti yakından takip eden veya siyasete katılan kişilerin doomscrolling yapma olasılığı daha yüksektir.

Doomscrolling psikolojimizi de olumsuz şekilde etkiliyor

Konu ile ilgili bir çok araştırma mevcut. Araştırmaların birinde, sabahları üç dakika olumsuz haber izleyen katılımcıların, altı-sekiz saat sonra kötü bir gün yaşadıklarını bildirme olasılıklarının %27 daha fazla olduğu ortaya kondu.

Nispeten, çözüm odaklı haberleri izleyen grup ise, %88 oranında iyi bir gün geçirdiğini bildirdi. 2013’teki Boston Maratonu Bombalamalarından sonra yapılan bir çalışma yaklaşık 4500 Amerikalının haber tüketimini izledi. Çalışma, altı saatten fazla medyada haber tüketen kişilerin, haberleri çok fazla izlemeyenlere göre akut stres geliştirme olasılığının dokuz kat daha fazla olduğunu buldu.

Günümüzde haberlerden kaçmak neredeyse imkansız. Ayrıca bilgi, neler olup bittiğine dair bize net bir bakış açısı sağlar ve faydalı görüşler oluşturmamıza yardımcı olur. Ancak çok fazlası stres seviyemizi yükselterek, kendimizi normalden daha kötü hissetmemize neden olacaktır. Bu da sonucunda verimliliğimizi düşürecek, reflekslerimiz zayıflatacak ve sağlıklı kararlar almamızı zorlaştıracaktır.

Felaket Kaydırması Yapmak Yerine Çözüm Odaklı İçeriklere Odaklanmak Daha Anlamlıdır

Sosyal medya bağımlılık yapacak ve saatlerce gezinmemizi sağlayacak şekilde tasarlanmıştır. Bu bağımlılık yaratan tasarım olumsuzlukla birleştiğinde kıyametin tarifi haline dönüşür. Bu nedenle psikologlar, her gün olumsuz haberlerle dolu geçirdiğimiz saatleri takip etmemizi ve olumsuz haber tüketimini sınırlandırmamızı öneriyorlar. Kendinizi kıyamete doğru kayarken yakalarsanız, nasıl hissettiğinizi fark etmek için birkaç dakikanızı ayırın. Üzgün, stresli veya heyecanlı hissediyorsanız, bu sizin ara vermeniz ve çevrimdışı olmanız için bir işarettir.

Sonucunda daha iyi bir gelecek kurmak istiyorsak beden sağlığımız kadar ruh sağlığımıza da özen göstermeliyiz. Bir daha ki sefere kendinizi durmadan üzücü haberleri talip ederken yakalarsanız, bu yazıdaki bilgiyi aklınızda bir yere not edin. Bunun için kendinizi yargılamanıza gerek yok – sadece farkında olun. Sadece üzücü haberlere odaklanmak yerine çözüme dönük içerikleri odaklanın. Bu yaklaşım biçimi, hem sizin hem de toplum için en doğru olanıdır. Göz atmak isterseniz: Haber Nedir? Haberleri Bir Bilim İnsanı Gibi Nasıl Okuyabiliriz?


Kaynaklar ve İleri Okumalar:

  • Doomsurfing and doomscrolling mediate psychological distress in COVID-19 lockdown. Implications for awareness of cognitive biases; https://onlinelibrary.wiley.com/
  • Cross-national evidence of a negativity bias in psychophysiological reactions to news; https://www.pnas.org
  • Cleveland Clinic: “Everything You Need to Know About Doomscrolling and How to Avoid It,” . “How to Cope with Stress from News and Events.” Bağlantı: https://health.clevelandclinic.org

Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Merhabalar. Matematik öğretmeni olarak başladığım hayatıma 2016 yılında kurduğum matematiksel.org web sitesinde içerikler üreterek devam ediyorum. Matematiğin aydınlık yüzünü paylaşıyorum. Amacım matematiğin hayattan kopuk olmadığını kanıtlamaktı. Devamında ekip arkadaşlarımın da dahil olması ile kocaman bir aile olduk. Amacımıza da kısmen ulaştık. Yolumuz daha uzun ama kesinlikle çok keyifli.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu