Yeni bir kelime öğrendikten, yeni bir içeceğe denk geldikten ya da daha önce duymadığınız bir sağlık durumu hakkında bilgi edindikten sonra, bunlarla artık çok daha sık karşılaştığınızı hissedebilirsiniz. Bu durumu frekans yanılgısı, Baader-Meinhof fenomeni ya da mavi araba sendromu olarak da adlandırır.

Baader – Meinhof fenomeni nedir?
Frekans yanılgısının temelinde seçici dikkat vardır. Beyin, o anda zihinsel olarak öne çıkan bilgiyi önceliklendirir ve çevredeki diğer uyarıcıları büyük ölçüde filtreler. Yeni öğrenilen bir kelime, kavram ya da nesne bir kez fark edildiğinde, zihin benzer örnekleri otomatik olarak ayıklamaya başlar. Böylece kişi, sanki o şey her yerde karşına çıkıyormuş gibi bir izlenim edinir. Ama gerçekte değişen şey çevre değil, dikkatin yönüdür.
“Baader-Meinhof fenomeni” ifadesi ilk kez 1994 yılında Terry Mullen tarafından, St. Paul Pioneer Press gazetesine yazdığı bir mektupta kullanıldı. Mullen, Alman Baader-Meinhof adlı terör örgütü hakkında bir kez okuduktan sonra, bu isme sürekli rastlamaya başladığını anlatıyordu. Bu mektup, başka okuyucuların da benzer deneyimlerini paylaşmasına yol açtı. Sonucunda kavram giderek daha fazla tanınmaya başladı.

Kızıl Ordu Fraksiyonu, II. Dünya Savaşı sonrasında Batı Almanya’nın en etkin örgütüydü ve kendini şehir gerillası olarak tanımlıyordu.
“Frekans yanılgısı” terimi ise 2005 yılında, Stanford Üniversitesi dilbilim profesörü Arnold Zwicky’nin blog yazısıyla ortaya atıldı ve bilimsel literatürde yerini aldı. Mavi araba sendromu da tanıdık bir deneyimi ifade eder. Daha önce fark etmediğiniz bir arabayı bir kez gördüğünüzde, o model size bir anda her yerde görünmeye başlar.
Frekans yanılgısı neden olur?

Bu olgu oldukça yaygındır ve muhtemelen herkesin hayatının bir döneminde başına gelir. Basitçe söylemek gerekirse, frekans yanılgısı, yeni öğrendiğiniz ya da sizin için önem kazanan bir şeye daha fazla dikkat etmenizden kaynaklanır.
Frekans yanılgısı iki aşamada işler. Önce bir şeyin giderek daha sık karşınıza çıktığını düşünmeye başlarsınız. Ardından, bu şeyin daha önce bu kadar sık görünmediğine kendinizi ikna edersiniz. Bu ikinci aşama, onaylama yanlılığı olarak bilinir. Gerçekte, o şeyin sıklığında hiçbir artış olmamıştır — ama beyniniz, tam tersini düşünmenizi sağlar.
Frekans yanılgısıyla ilgili çok sayıda çalışma olmasa da, bu kavram “çalışan bellek odaklı dikkat yakalanması” adı verilen bir sürece oldukça benzer. Bu süreç, dikkatin nasıl yönlendirildiğini açıklar. Zihninizde belirli bir fikir ya da bilgi varsa, farkında olmadan dikkatiniz o şeyle ilgili uyarıcılara yönelir.

Frekans yanılgısı hem istemli hem de istemsiz dikkatinizle birlikte çalışır. İstemli dikkat, o anki görevinizle ilgili önemli bilgiyi seçip ona odaklanmanızı sağlar. İstemsiz dikkat ise, sizi yaptığınız işten uzaklaştıran başka bir uyarıcının dikkatinizi çekmesiyle devreye girer.
Frekans Yanılgısı Neden Önemlidir?
Çoğu insan için frekans yanılgısı sadece ilginç bir algı oyunudur. Ciddi sonuçlar doğurmaz. Ama bazı durumlarda bu etki önemli farklar yaratabilir.
Kriminaloji alanında çalışan biri, bir kez bir şüpheliye odaklandığında, yeni bilgiler geldiğinde ilk onu fark eder. Zihin artık o kişiyi aramaya başlar. Bu, soruşturmayı doğru yöne çekebilir. Ancak tehlikeli de olabilir. Dikkat sadece bir kişide toplandığında, başka önemli kanıtlar kolayca gözden kaçar.
Tıpta da benzer bir risk vardır. Yeni bir hastalık hakkında bilgi edinen bir doktor, benzer belirtiler taşıyan hastaları bu tanıya yönlendirme eğilimi gösterir. Bu sayede yeni hastalıklar daha çabuk fark edilebilir. Ama aynı zamanda, başka olasılıklar göz ardı edilebilir ve yanlış tanı konabilir.
Reklamcılar frekans yanılsamasını çok iyi tanır. Bir şeye ne kadar çok maruz kalırsanız, onu isteme olasılığınız da o kadar artar. Sosyal medyada bazı reklamların karşınıza sürekli çıkmasının nedeni tam olarak budur. Aynı ürünü defalarca görmek, onun çok popüler olduğu izlenimini yaratır ve bu da satın alma eğilimini güçlendirir.
Sonuç olarak
İster her yerde aynı arabayı fark etmek olsun, ister yeni öğrendiğiniz bir kelimeyi birdenbire her metinde görmeye başlamak, frekans yanılgısıi, beynimizin dünyayı nasıl algıladığını şekillendirme gücünü bize yeniden hatırlatır.
Kaynaklar ve ileri okumalar
- What’s the Baader-Meinhof Phenomenon? Yayınlanma tarihi: 5 Eylül 2023. Kaynak site: How Stuff Works. Bağlantı: What’s the Baader-Meinhof Phenomenon?
- What the Baader-Meinhof Phenomenon Is and Why You May See It Again… and Again. Yayınlanma tarihi: 17 kasım 2019. Kaynak site: Healthline. Bağlantı: What the Baader-Meinhof Phenomenon Is and Why You May See It Again… and Again
- Egger, Martin; Florack, Arnd (2022). Investigating the mechanisms by which selective attention affects subsequent preferences and choice. Scientific Reports. 12 (1): 19345. doi: 10.1038/s41598-022-23859-6
- Fiedler, Klaus; Armbruster, Thomas (1994). Two halfs may be more than one whole: Category-split effects on frequency illusions. Journal of Personality and Social Psychology. 66 (4): 633–645. doi:10.1037/0022-3514.66.4.633
- Gray, Peter; Bjorklund, David F. (2018). Psychology (8th ed.). Macmillan Learning. ISBN 978-1-319-15051-8
Matematiksel, matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel