Toplum Bilimi

Yarar Yerine Zarar Veren Bir Tutum: Helikopter Ebeveynlik Nedir?

Öncelikle size bir kaç soralım. Güvenli bir ortamda bile çocuğunuzun tek başına oyun oynamasına izin verirken tereddüt ediyor musunuz? Beş yaşındaki çocuğunuzun çizdiği resimde gökyüzünün ne renk olacağına kim karar veriyor? On üç yaşındaki çocuğunuzun giyeceği kıyafeti kim seçiyor? Çocuğunuz bir ödevden şikayet ettiğinde, onun yerine ödevi siz mi yapıyorsunuz? Bu sorulara “evet” yanıtını veriyorsanız, helikopter ebeveyn olma eğiliminde olabilirsiniz.

helikopter aile

Aşırı ebeveynlik, çocukların gerçek ihtiyaçlarının çok ötesine geçen, gelişimsel açıdan uygun olmayan yöntemler kullanmayı içerir. Bu tutum, ebeveynlerin çocuklarını aşırı derecede korumasıyla karakterizedir. “Helikopter ebeveynlik” olarak adlandırılmasının nedeni, bu ebeveynlerin çocuklarının etrafında adeta dolaşarak hiçbir şeyin ters gitmemesini sağlamaya çalışmalarıdır.

Ebeveynlik Yaklaşımlarının Tarihsel Değişimi

Çocuk yetiştirmenin “doğru” bir yolu olduğu düşüncesi yeni değildir. 1920’ler ve 1930’larda Frederic ve Mary Truby King ile John B. Watson gibi uzmanlar, bebek ölümlerini azaltmak amacıyla beslenme, temiz hava ve disipline dayalı, katı ve otoriter yöntemler önerdiler. Aşırı anne sevgisinin zararları konusunda uyarıda bulunarak, ebeveynlerin bağ kurmaktan çok uzman tavsiyelerine uymalarını ve gelişim basamaklarına odaklanmalarını tavsiye ettiler.

İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra bu yaklaşımda önemli bir değişim yaşandı. Benjamin Spock, çocukların katı programlar ve sınırlı sevgiyle değil, anlayış ve ilgiyle yetiştirilmesi gerektiğini savundu. Mary Ainsworth ve John Bowlby gibi uzmanlar da çocukların duygusal ihtiyaçlarına ve fiziksel ebeveyn sevgisinin önemine dikkat çekti.

Bu çocuk merkezli yaklaşım 1970’lerden itibaren daha da yaygınlaştı. İngiliz psikolog Penelope Leach ve Bill ile Martha Sears gibi bağlanma ebeveynliği savunucuları, ebeveynlerin çocuklarına daha yakın, duyarlı ve şefkatli davranmaları gerektiğini vurguladı.

20. yüzyılın sonuna gelindiğinde çocuk yetiştirme konusunda verilen tavsiyeler hem sayıca arttı hem de büyük bir çeşitlilik gösterdi. Artık tek bir uzman grubunun baskın görüşü yoktu. Bu durum, değişen aile yapılarını, farklı aile modellerini, ücretli işte çalışan daha fazla anneyi ve çocuk bakımına daha çok katılan babaları yansıtıyor olabilir.

Ayrıca, tavsiyeler çoğu zaman birbiriyle çelişiyordu. Bir yanda Gina Ford’un “mutlu bir bebek” yetiştirmek için katı bir rutine dayalı yaklaşımı vardı. Bunun sonucunda, günümüzde kabul gören birçok farklı ebeveynlik tarzı ortaya çıktı. Bunlardan bazıları aşağıdaki gibiydi.

  • Kaplan ebeveynler, çocuklarını kendi belirledikleri başarı ölçütlerine göre yönlendirmek ve zorlamakla tanınır.
  • Helikopter ebeveynler, çocuğun hayatının her yönünü kontrol altına almaya çalışır.
  • Kar küreyici (snowplough) ebeveynler, çocuklarının önündeki engelleri kaldırarak yaşamlarını kolaylaştırır.
  • Serbest dolaşım (free-range) ebeveynler, çocuklarına geniş bir özgürlük alanı tanır.
  • Yumuşak ebeveynler, rahat bir yaklaşım benimser ama çocuğun ihtiyaçlarına ve karakterine uygun sınırlar koyar.

Helikopter Ebeveyn Davranışları Nelerdir?

Psikolog Foster Cline ve eğitim danışmanı Jim Fay, “helikopter ebeveynlik” terimini 1990 yılında yayımladıkları Parenting with Love and Logic adlı kitapta ortaya attı. Helikopter ebeveynleri, sevgiyle çocukları kendi hatalarından korumayı birbirine karıştıran kişiler olarak tanımladılar. Helikopter ebeveynlik için kullanılan bir diğer isim ise “aşırı ebeveynlik”tir.

Bu ebeveynler, çocuklarının geleceği konusunda kaygı duyar. Çocuklarının dünyayı kendi başlarına yönetebileceğine güvenmez. Yanlarında durarak onları başarısızlığa karşı koruyabileceklerini düşünür. Bu yaklaşım otoriter ve izin verici stillerin bir karışımını taşır. Helikopter ebeveynliğin tipik davranışları şunlardır:

  • Çocuk yürümeye başlar başlamaz onu adım adım takip eder.
  • Davranışlarına, söylediklerine ve oyunlarına müdahale eder, tek başına zaman geçirmesine izin vermez.
  • Okul yıllarında öğretmen seçimi için özel arayışlara girer.
  • Çocuğun okul yaşantısı ve karşılaştığı sorunlarla, öğretmeni rahatsız edecek ölçüde ilgilenir.
  • Okul yılları boyunca çocuğu okula bırakır, okuldan alır ve öğle aralarında gidip yemeğini yedirir.
  • Okul yolunda çantasını taşır, ayrıntılı bir ders çalışma planı yapar ve oyun saatlerini belirler.
  • Çocuğa danışmadan sürekli özel kurslara gönderir.
  • Her sohbeti çocuklarından bahsederek yönlendirir.
Bu ebeveyn tutumu üniversite ve evlilik öncesi, sonrasında da devam edebilmektedir.

Helikopter Ebeveynlik Olumsuz Sonuçlar Doğuracaktır

Bu tür bir ebeveyn tutumunun en önemli sonucu, çocuğun özgüveninin azalmasıdır. Araştırmalar, bu ailelerin çocuklarında kaygı ve depresyon oranlarının diğer çocuklara göre daha yüksek olduğunu göstermektedir.

Öz yeterlilik inancının zayıflığı, sosyal fobi, öfke nöbetleri, narsistik kişilik gelişimi, bencil davranışlar, karar vermede ve seçim yapmada güçlük, bağlanma sorunları ve psikolojik olarak dayanıksızlık gibi sorunlar da ortaya çıkabilir.

Bu aileler, çocuklarının duygularını yaşamalarına bile müdahale eder. Sonuç olarak çocuklar duygularını yönetmeyi öğrenemez, uyum sağlama ve mücadele etme becerileri gelişmez. Bu da en küçük sorunlarda bile büyük yıkımlar yaşamalarına yol açar.

Yetişkinlik döneminde ise hayatlarını kontrol etmekte zorluk çekmeleri, zamanı yönetememeleri, işleri sürekli ertelemeleri ve düşük girişimcilik düzeyine sahip olmaları gibi sorunlar gözlemlenebilir.

Küçük İmparator Sendromu Nedir?

Çin, hızlı nüfus artışıyla başa çıkmak için 1979’da tek çocuk politikasını yürürlüğe koydu. Bu politikanın uygulanmaya başlamasından sonra doğan çocukların, önceki kuşaklara göre daha az güvenilir, riskten daha fazla kaçınan ve daha karamsar oldukları gözlemlendi. Bu özellikler, “küçük imparator sendromu” olarak tanımlanan bir durumu ortaya çıkardı.

Bu sendromu yaşayan çocuklar, hangi ortamda olurlarsa olsunlar yalnızca kendi isteklerinin yerine getirilmesini ister. Durumun koşulları ya da diğer bireylerin ihtiyaçları onlar için önem taşımaz; kendi arzuları her şeyin önündedir.

Duygularını deneyimleme, kontrol etme ve düzenleme becerileri gelişmemiştir. Kendilerini başkalarının yerine koyma konusunda yetersizdirler. Hayal kırıklığına ya da isteklerinin gerçekleşmemesine karşı toleransları düşüktür. Sabırsızdırlar ve beklemeye tahammül edemezler. Bu sendromun ortaya çıkmasındaki önemli nedenlerden biri ise helikopter ebeveynlik yaklaşımıdır.

Sonuç Olarak;

Unutmayalım, çocuklar ebeveynlerinden bağımsız bireylerdir. Onların da söylemek istedikleri ve yapmak istedikleri vardır. Bunlara değer verelim. Düşmelerine, ağlamalarına, başarısız olmalarına, arkadaşlarıyla sorun yaşamalarına, yokluğu ve kaybetmeyi tanımalarına izin verelim. Ancak bu şekilde duygularını yönetmeyi, sorun çözmeyi ve hayata karşı mücadele etmeyi öğrenirler. Böylece daha güçlü bireyler haline gelirler.


Kaynaklar ve ileri okumalar:

  • Türkiye’de Helikopter Ebeveynlik Eğilimi ve Helikopter Ebeveynlerin Demografik Özellikleri. Sosyal Politika Çalışmaları Dergisi, sayı 46.
  • Vigdal JS, Brønnick KK. A Systematic Review of “Helicopter Parenting” and Its Relationship With Anxiety and Depression. Front Psychol. 2022 May 25;13:872981. doi: 10.3389/fpsyg.2022.872981. PMID: 35693486; PMCID: PMC9176408.
  • Ülker İ, Aydin MA, Karabulutlu C, Aydogdu NG, Polat S, Camli A, Yildiz M. Helicopter parenting and psychological well-being: impact on adolescents’ nutrition attitudes. BMC Psychol. 2025 Mar 4;13(1):199. doi: 10.1186/s40359-025-02509-2. PMID: 40038839; PMCID: PMC11881474.
  • China’s One-Child Policy Creates ‘Little Emperors’; yayınlanma tarihi: 10 Ocak 2013; Bağlantı: https://www.livescience.com

Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

İlknur Çetinkaya

Nelson Mandela'nın sözleri ile ‘’Bir toplum, kendini en belirgin biçimde çocuklarına nasıl davrandığıyla ortaya koyar. Başarımız, her toplumun en kırılgan fertleri ve aynı zamanda en büyük zenginliği olan çocuklarımızın mutluluğu ve sağlığıyla ölçülmelidir’’. Çocuklarımızın yaşamdan, öğrenmekten keyif aldığı, öğrenmenin sınıfların dört duvarı arasına hapsedilmediği, çocuklarımızın özgür hissettiği, oyun oynayabildiği, çocukluklarını yaşayabildikleri, başarılarının sınavla ölçülmediği, her birinin başarıyı yetenekleri ve ilgi alanlarında tattığı, yüzlerinden gülümsemenin eksik olmadığı güzel yarınlara

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir