Fizik

Açık Denizlerin Sessiz Tehdidi: Rogue Dalgaları Nasıl Oluşur?

Sakin ve durgun bir denizde ilerlerken bir anda ortaya çıkan, dev dalgalar genellikle filmlerde ya da denizcilik efsanelerinde karşımıza çıkar. “Rogue dalgalar”, “haydut dalgalar” gibi farklı adlarla anılan bu dev su kütleleri, denizciler için hâlâ açıklanamayan ve korku uyandıran bir doğa olayıdır.

haydut dalga
Dev dalgalar uzun süre yalnızca denizcilerin bilgisi olarak yaşadılar. Varlıklarına dair somut kanıtlar ancak son birkaç on yılda ortaya çıktı.

1826 yılında Fransız bilim insanı ve deniz subayı Yüzbaşı Jules Dumont d’Urville, Hint Okyanusu’nu geçerken şiddetli bir fırtınaya yakalandı. D’Urville, bu fırtına sırasında yaklaşık 30 metreye—yani 10 katlı bir binanın yüksekliğine—ulaşan devasa dalgalarla mücadele ettiğini yazdı.

Ancak karaya döndüğünde anlattıkları inandırıcı bulunmadı. 19. yüzyılda bildirilen benzer birkaç vaka da “denizcilerin abartılı hikâyeleri” olarak değerlendirildi. Ne var ki 20. yüzyıla gelindiğinde, bu tür dalgaları bizzat yaşayanların sayısı giderek arttı.

Dev Dalgalar: Efsanelerden Bilimsel Araştırmalara Rogue Dalgaları Nedir?
Jules Dumont D’Urville’in gemileri Usturlap ve Zelee. Çizim, 1840’ta Louis Le Breton

Nisan 1966’da Michelangelo adlı İtalyan yolcu gemisi, Atlantik’te 25 metrelik dev bir dalgayla karşılaştı. Gemi ağır hasar aldı, üç yolcu hayatını kaybetti; buna rağmen limana ulaşmayı başardı. Bu olay, rogue dalgaların gerçekten var olduğuna dair ilk somut örneklerden biri olarak kayıtlara geçti.

Yine de bu dev dalgaların varlığına yönelik bilimsel şüpheler, 1995 yılına kadar tamamen ortadan kalkmadı. Ta ki Norveç açıklarındaki Kuzey Denizi’nde bulunan Draupner petrol platformuna şiddetli bir dalga çarpana kadar.

Dev Dalgalar: Efsanelerden Bilimsel Araştırmalara Rogue Dalgaları Nedir?
Dev dalgalar, etrafındaki dalgalara kıyasla çok daha uzun bir yapıya sahip oluyor. Bu da bu dalgaları daha ölümcül hale getirebiliyor.

25,5 metre yüksekliğindeki bu dev dalga, platformdaki sensörler tarafından anbean kaydedildi. Draupner Dalgası, modern ölçüm cihazlarıyla belgelenmiş ilk dev dalga olmasıyla da önem taşıyordu.

Dev dalgalar neden olur?

Normal koşullarda deniz üzerindeki dalgalar, rüzgârın su yüzeyine uyguladığı basınçla oluşur. Bu durum, fincanınızdaki kahvenin üzerine üflediğinizde yüzeyde küçük halkalar oluşmasına benzer. Açık denizde ise rüzgâr yeterince uzun süre ve geniş bir alanda estiğinde, bu küçük dalgalanmalar zamanla büyük dalgalara dönüşür.

İlk ve en ünlü ölçüm, 1 Ocak 1995’te Kuzey Denizi’nde kaydedilen 25,6 metrelik bir canavar olan Draupner dalgasına aitti.

Açık denizlerde aniden ortaya çıkan bu dev dalgalar ise, genellikle yalnızdır ve çevresindeki diğer dalgalardan çok daha büyüktür. Oldukça kısa ömürlüdürler; çoğu zaman bir dakikadan kısa sürede ortaya çıkıp kaybolurlar.

Katsushika Hokusainin Kanagawa‘nın Büyük Dalgası, okyanusun gücünü iki boyuta taşıyor.

Rogue dalgaların neden aniden ortaya çıktığı ve çevresindekilerden çok daha büyük olduğu hâlâ tam olarak bilinmiyor. Öne sürülen teorilerden biri, karmaşık matematiksel modellerle açıklanan “modülasyonel kararsızlık” adı verilen bir olguya dayanıyor. Dalgalar dar bir kanalda sıkıştığında, modülasyonel kararsızlık teorisi bu hareketleri iyi açıklar. Ancak gerçek okyanus koşullarında bu teori her zaman geçerli değildir.

Durumu şöyle düşünebilirsiniz: Bir futbol maçından çıkan kalabalığın uzun, dar bir koridordan geçmesi gerekirse, herkes tek yöne gitmek zorunda kalır. Bu durumda zamanla bir yığılma oluşur. Bu kaotik birikme, dar alanda oluşan rogue dalgalara benzer. Eğer çıkış geniş ve açık bir alana açılıyorsa, kalabalık serbestçe dağılır.

Benzer şekilde, laboratuvar ortamında dar bir kanalda rogue dalgalar oluşturmak mümkündür. Bu durumda da modülasyonel kararsızlık teorisi geçerli olur. Ancak açık denizde böyle bir sıkışma olmadığı için dalgalar genellikle bu kurallara uymaz ve aynı şekilde oluşmaz.

Açık Denizde Dev Dalgalar Nasıl Oluşur?

Deniz durumu kayıtları, dalgaların yüksekliğini ölçerek bazı dalgaların deniz seviyesinin çok üzerine ne zaman çıktığını gösterir. Bu veriler, olağan dışı dalga oluşumlarını tespit etmek için önemli bir kaynaktır.

Yakın zamanda gerçekleştirilen bir çalışmada araştırmacılar, Kuzey Denizi’ndeki Ekofisk petrol platformunda 18 yıl boyunca yapılan yüksek frekanslı lazer ölçümlerini analiz etti. Sonuç şaşırtıcıydı: Rogue dalgalar rastlantısal ya da gizemli olaylar değil. Aksine, denizin doğal yasaları çerçevesinde oluşuyorlar. Göründükleri kadar esrarengiz değiller; hatta bir yönüyle oldukça basitler.

Ayrıca elde edilen gerçek dünya verileri, modülasyonel kararsızlık teorisiyle örtüşmüyordu. Üstelik bu veriler, bambaşka bir hikâye anlatıyordu. Bulgular, dev dalgaların çoğunlukla “yapıcı girişim” adı verilen bir süreçle oluştuğunu ortaya koydu.

Yapıcı girişim, iki ya da daha fazla dalga aynı anda üst üste geldiğinde ortaya çıkar. Bu birleşme, deniz dalgalarının doğal asimetrisiyle daha da belirgin hâle gelir — çünkü dalgaların tepeleri genellikle sivri ve diktir, çukurları ise daha düz ve yayvandır.

Birçok küçük dalga, aynı anda hizalanıp sivri tepeleri üst üste binmeye başladığında, birleşerek kısa süreliğine çevresindekilerden çok daha yüksek, tek ve dev bir dalga hâline gelir. Bu dev dalgalar çoğu zaman bir dakikadan kısa sürede yükselip kaybolur ve oluşumları yarı-belirli bir düzene uyar.

Sol: 24 Kasım 2023’te Kuzey Denizi’nde Ekofisk platformunda kaydedilen şiddetli bir fırtınaya ait stereo video görüntüsü.
Sağ: Kaydedilen rogue dalgaya ait dalga grubu imzası.

Bu düzen bir örüntü sunsa da içinde belirli bir rastlantısallık barındırır. Kuramsal olarak, ideal bir okyanusta bu rastlantısallık neredeyse tamamen ortadan kalkar. Bu durumda rogue dalgalar teorik olarak sonsuz yüksekliğe ulaşır.. Ancak bu doğada neredeyse imkânsızdır; çünkü milyonlarca dalganın aynı anda, aynı noktada birleşmesi milyarda bir ihtimaldir.

Sonuç Olarak

Rogue dalgaların oluşum mekanizmasını anlamak, mühendisler ve tasarımcılar için hayati önem taşır. Bu bilgi, daha dayanıklı gemiler ve açık deniz yapıları inşa etmeyi mümkün kılar. Aynı zamanda, denizcilikteki potansiyel tehlikelerin daha doğru öngörülmesini sağlar. Böylece ani dev dalgalar karşısında hazırlıksız yakalanma riski azalır, can ve mal kayıplarının önüne geçilebilir.


Kaynaklar ve ileri okumalar:

  • Rogue waves: from a sailor’s nightmare to scientific acceptance. Yayınlanma tarihi: 6 Mart 2022; Bağlantı: Rogue waves: from a sailor’s nightmare to scientific acceptance/
  • Alberello, A., Bennetts, L.G., Onorato, M. et al. Three-dimensional imaging of waves and floes in the marginal ice zone during a cyclone. Nat Commun 13, 4590 (2022). https://doi.org/10.1038/s41467-022-32036-2
  • Toffoli, Alessandro & Alberello, Alberto & Clarke, Hans & Nelli, Filippo & Benetazzo. Alvise & Bergamasco, Filippo & Ntamba Ntamba, Butteur & Vichi, Marcello & Onorato, Miguel. (2024). Observations of Rogue Seas in the Southern Ocean. Physical Review Letters. 132. 10.1103/PhysRevLett.132.154101.
  • Knobler S, Malila MP, Tayfun MA, Liberzon D, Fedele F. Effects of bound-wave asymmetry on North Sea rogue waves. Sci Rep. 2025 Jul 1;15(1):20609. doi: 10.1038/s41598-025-07156-6. PMID: 40595008; PMCID: PMC12216022.

Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir