Biyoloji ve Coğrafya

Sevimli Aksolotl Dünyanın En İlginç Hayvanlarından Biridir

Aksolotl (Ambystoma mexicanum), omuriliğini, kalbini ve uzuvlarını yenileme yeteneğiyle tanınan suda yaşayan bir semenderdir. Bu amfibiler, yaşamları boyunca kolayca yeni nöronlar da üretirler.

Aksolotl
Meksika yürüyen balığı olarak da bilinen axolotl ya da aksolotl Mexico yakınlarındaki sulara özgü bir amfibidir. Amfibi kelimesi hem suda hem de karada yaşamaya kolay adapte olan hayvanlar anlamına gelir.

Bedenimiz, bizi dünyaya bağlar. İnsanlar hastalık ya da travmatik bir yaralanma sonucu bedenlerinin bir parçasını kaybettiklerinde, çoğu zaman kimliklerinin bir bölümünü de yitirmiş gibi hisseder. Hatta bu durum, sevdiklerini kaybetmiş gibi bir yas sürecine bile yol açabilir.

Bu kişisel kayıp duygusu yerindedir, yetişkin insan dokuları genellikle kendini yenileyemez. Uzuv kaybı insanlarda kalıcıdır ve geri dönüşü yoktur. Ancak bu durum bir Aksolotl için fazla da sorun değildir.

Ambystoma mexicanum olarak da bilinen bir semender türü olan bu Mona Lisa gülümsemeli arkadaşımız bu şekilde gözüküyor. Merak edenlere ek bilgi: Aksolotllar, ağızlarına sığabilecekleri hemen hemen her şeyi yerler! Ayrıca yamyam hayvanlardır. Yeterli yiyecek yoksa birbirlerini de yiyebilirler.

Aksolotl Nedir?

Bu sevimli küçük hayvan Meksika’da yaşar ve adı, Ateş ve Şimşek Aztek tanrısı Xolotl’dan gelir. Efsaneye göre, Xolotl kurban edilmekten kaçmak için kendini bir aksolotl’a dönüştürür. Ancak bu hilesi işe yaramaz ve sonunda öldürülür. Yine de aksolotl, yüzyıllardır insanları büyüleyen simgesel bir canlı olarak varlığını sürdürür.

Yetişkin axolotllar, burun ucundan kuyruk sonuna kadar yaklaşık 30 cm uzunluğundadır. En büyük bireyler ise 45 cm‘ye kadar ulaşabilir. Ağırlıkları ise ortalama 300 gram civarındadır. Tombul vücutları ve komik derecede kısa uzuvlarının yanı sıra, axolotllar tüylü solungaçlardan oluşan altı parçalı gösterişli bir “baş süsü” taşırlar. Bu solungaçlar, sevimli bebek yüzlerini çerçeveleyen dikkat çekici yapılardır. Diğer bazı genç amfibi türlerinde de görülebilen bu solungaçlar, suyun içindeki oksijeni çekip solunum yapmalarını sağlar.

Axolotllar, solungaçlarına ek olarak oldukça küçülmüş akciğerlere de sahiptir. Nadiren de olsa, su yüzeyine çıkarak küçük hava yudumları aldıkları gözlemlenebilir. Aksolotllar yaklaşık 10 ila 15 yıl yaşar. Ancak uygun koşullarda, özellikle bakımı iyi yapıldığında bu süre biraz daha uzayabilir.

Doğal ortamlarında bu hayvanlar aşağıdaki gibi gözükecektir. Yani asıl görünümleri, evcil hayvan ticaretinde görülen kırmızı solungaçlı, siyah gözlü pembemsi görünümlerinden farklıdır.

Aksolotllar doğada genelde grimsi, kahverengi yeşil bir renge sahiptir. Renkleri koyudur ancak kamuflaj gerektiğinde birkaç ton daha açık veya daha koyu olabilirler. Aksolotl’ın evcil hayvan olarak artan popülaritesi sayesinde seçici üreme ile albino, altın ve benekli türler gibi renk biçimleri öne çıkarıldı.

Aksolotl Bilim Dünyasında Neden Önemlidir?

Bu sıra dışı hayvanlar, 1863 yılında Meksika’dan Paris’e getirildiklerinden beri bilim insanlarının ilgisini çekiyor. Araştırmalar, aksolotlların tüm uzuvlarını, gözlerini, kalp dokularını, beyin parçalarını ve omurilik segmentlerini yaralandıklarında yeniden oluşturabildiklerini ortaya koydu. Üstelik bu yeniden oluşan yapılar, tam işlevselliğe sahip oluyor.

Dahası, aksolotllar başka bireylerden nakledilen uzuvları da kolaylıkla kabul ediyor. Bu olağanüstü rejenerasyon yeteneği, onları bilimsel araştırmalarda benzersiz kılıyor..

Aksolotllarda Uzuvların Rejenerasyonu

Aksolotllar neotenik canlılardır; yani diğer semender türlerinin aksine tamamen olgunlaşmazlar. Solungaçlarını korurlar ve yaşamları boyunca su altında, genç bir formda yaşarlar. Nadiren, ya da laboratuvar ortamında uyarıldıklarında, metamorfoza girerek solungaçlarının yerine akciğer geliştirirler.

Bu benzersiz özelliklere, aynı zamanda son derece karmaşık bir genom eşlik eder. Axolotl’un DNA’sı yaklaşık 32 milyar baz çifti içerir; bu, insan DNA’sındaki yaklaşık 3 milyar baz çiftine kıyasla çok daha büyüktür. Araştırmacılar bu genomu inceleyerek doku büyümesini sağlama veya hücresel yaşlanmayı geciktirme amacıyla hücrelerde yenilenmeyi indüklemeye çalışıyor.

İnsanlar için tüm bir kolu yeniden oluşturmak şu an mümkün olmasa da, axolotl genomunu incelemek, dokuların yenilenmesini sağlayacak genetik yöntemlerin ortaya çıkarılmasına yardımcı olabilir. Bu da, tıpta yenileyici tedaviler geliştirmek için önemli bir kapı aralayabilir.

Doğada Aksolotl Sayısı Ne Yazık ki Azalıyor

Aksolotl, yalnızca Meksika’daki Xochimilco Gölü’ne özgü bir türdür. Bu göl, yüksek rakımlı bir bölgede yer alır ve su sıcaklığı nadiren 20°C’nin üzerine çıkar. Bugün aksolotl nüfusu hızla azalıyor. Kirlilik ve Meksika’nın genişleyerek yaşam alanlarını daraltması bu düşüşte önemli rol oynuyor. Ayrıca bölgeye sonradan getirilen tatlı su balıkları, hem aksolotl yumurtalarını hem de onların tercih ettiği böcekleri yiyerek türü daha da zor duruma sokuyor.


Kaynaklar ve ileri okumalar:


Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

a. caner sönmez

yaşamı anlamlandırma yürüyüşünde, "hiç" olmaya giden yoldayım. bir gün tüm beyinlerin birbirine bağlanması, dolayısıyla birbirimizi doğru anlama kapasitelerimizin sonsuzluğa kavuşması hayalim. ve çocukların hepsinin birlikte gülmesi, doyması, doğru yaşaması.. “Bilimsel bilgiyi küçük bir grubun tekeline bırakmak bir toplumun düşün gücünü zayıflatır, onu tinsel yoksulluğa sürükler.” Albert Einstein “Gelmiş geçmiş tüm dikkat gerektiren uğraşlar içerisinde, sevmek uğraşı üzerinde gösterilen dikkat, en yaşamsal önemde olanıdır.” Bertrand Russell "Meselemi hiç'e bıraktım." Max Stirner

İlgili Makaleler

Bir Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir