Psikoloji

Sıkılınca Neden Rastgele Karalamalar Yaparız?

Kimilerimiz derste, toplantıda ya da telefon ile konuşurken, önündeki kağıda bir şeyler karalamadan duramaz. Eğer siz de bu kişilerden birisi iseniz karalama yapmaya devam edin. Yapılan araştırmalar karalamayı dikkat dağınıklığına engel olmak için yaptığımızı ve bunun iyi bir alışkanlık olduğunu gösteriyor.

karalama yapmak

Karalamalarla ilgili en büyük çalışmalardan biri İngiltere’deki Plymouth Üniversitesi’nden Jackie Andrade tarafından yapıldı. Çalışmada katılımcılara sıkıcı bir telefon mesajı dinletildi. Bu esnada bir kısmının belli geometrik formlar kullanarak karalama yapmasına izin verilecekti. Sonuçta karalama yapanların konuşmada geçen bilgileri sonradan hatırlamada çok daha iyi olduğu anlaşıldı.

Bunun nedenini uzmanlar insanların zihinlerinin uzun bir konuşma sırasında dağılmaya başladığını ve bu monotonluğu kırmak için ilginç bir şey aradıklarını belirtiyor. Bulunduğumuz ortam beynimiz için ilgi çekici bir şeyle uğraşmaya imkân vermiyorsa çareyi genellikle kâğıda bir şeyler karalamakta buluyoruz. Böylelikle hem ortamın gereğini yerine getirmeye devam ediyor hem de dikkat dağınıklığı ile savaşıyoruz.

karalama, clinton
Hilary Clinton’un BM’deki bir Güvenlik Konseyi toplantısında küresel güvenlik ve Orta Doğu ile ilgili konuşmaları dinlerken, önündeki kağıda çizdiği karalamalar kameralara bu biçimde yansımıştı.

Karalama Yapmak Yeni Fikirler Üretmenize Yardımcı Olur.

Bu karalamalar daha sonra söylenenleri hatırlamanıza da yardımcı olacaktır. Karalama yapmayanlarda dalıp gitme oranı daha yüksektir. Bu insanlarda dinlediklerini duymama ve anlamama gibi durumlar daha sık gözlemlenmektedir. Beyninizin uykuya dalmamasını engellemenin ötesinde karalama yapma eylemi kendi içinde zaten yaratıcılık taşır. Belirli fikirler aklınıza karalamalar sayesinde gelecaktir.

Polonyalı matematikçi Stanisław Ulam 1963’te sıkıcı bir konferansta otururken kağıdına sayılardan oluşan kare şeklinde bir sayı spirali çizmeye başlamıştı. Sonra dalgın bir şekilde tüm asal sayıları daire içine aldı. Devamında da bir desen fark etti. Asal sayılar sarmalın köşegenleri boyunca yer almaktaydı. Ulam, yanlışlıkla, sadece karalamalar yaparak, asal sayılar içinde gizli bir matematiksel model keşfetmişti.

Karalamalar ayrıca sahip olduğunuz fikirleri iyileştirmenize de yardımcı olur. Bu nedenle yazarlar karalama yapmayı oldukça sever. Örneğin Alexander Puşkin, şiirlerindeki yüzleri ve insanları el yazmalarının kenarlarına çizerek, muhtemelen onların hayalinde canlanmasını sağlardı. Aynı durum Fyodor Dostoyevski için de geçerlidir. Aşağıda onun notlarından bir tanesini görebilirsiniz.

Sıkılınca Yaptığımız Karalamalar Yaratıcılığınıza Katkı Sağlayacaktır
Dostoyevsky’nin karalamalarından onun problemlere bakış açısını anlayabiliyoruz.

Karalama yapmak aynı zamanda keşfetme bilincini de yükseltir. Kalemle kağıdı buluşturduğumuz noktada beynimiz aktif bir şekilde çalışmaya başlar. Yaratıcılığı körelten bazı duygulardan ve düşüncelerden uzaklaşmanıza yardımcı olur. Aşağıdaki karalamalar da J. K. Rowling tarafından yapılmıştır.

Karalama Yapmak Olumsuz Duygulardan Uzaklaşmanızı Sağlar

Rowling-karalama

Son zamanlarda kendinizi biraz gergin veya sinirli hissediyorsanız, belki de elinize kalem ve kağıt alma zamanı gelmiştir. Araştırmalar, boyama veya kolaj yapma gibi diğer yaratıcı etkinlikler gibi, karalamaların da rahatlamanıza yardımcı olabileceğini gösteriyor. Aynı zamanda bazı duyguları kelimelerle ifade etmek zordur. Ancak duygularınızı anlatan çizimler bu durumda işinizi kolaylaştıracaktır. Ayrıca birçok araştırmacı, istemsizce yaptığımız karalamalar sayesinde bilinç altımızda neler olup bittiği hakkında fikir edinebileceğimizi dile getiriyor.

Sıkılınca Yaptığımız Karalamalar Yaratıcılığınıza Katkı Sağlayacaktır
Karalama yaptığımızda çizdiğimiz kutuların verimliliğin simgesi olduğu düşünülürken, çiçekler nazik ve kırılgan bir yapıyı gösteriyor.

Sonuç olarak, ne zaman bulunduğunuz yerden, konudan kopmaya başladığınızı düşünürseniz elinize kalem alın ve bir yerlere karalama yapmaya başlayın. Bir sonraki Leonardo DaVinci olmasanız bile, karalamalar sizin kolay yolda bazı sorunları çözmenize yardımcı olacak gibi gözüküyor. Ayrıca göz atmak isterseniz: Dağınık Bir Masa Deha İşareti mi? Dağınıklık ve Yaratıcılık İlişkisi


Kaynaklar ve ileri okumalar:


Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Merhabalar. Matematik öğretmeni olarak başladığım hayatıma 2016 yılında kurduğum matematiksel.org web sitesinde içerikler üreterek devam ediyorum. Matematiğin aydınlık yüzünü paylaşıyorum. Amacım matematiğin hayattan kopuk olmadığını kanıtlamaktı. Devamında ekip arkadaşlarımın da dahil olması ile kocaman bir aile olduk. Amacımıza da kısmen ulaştık. Yolumuz daha uzun ama kesinlikle çok keyifli.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu