Sinirbilim

Jason Padgett: Saldırı Sonucu Matematik Dehasına Dönüşen Bir Adam

Matematik ile hiç ilginiz yok iken bir anda bir matematik dehasına dönüşebilir misiniz? Size bu bir şehir efsanesi gibi gelse de aslında bu mümkün. Bunun olabileceğini kanıtlayan bir kişi ile tanışın. Kendisinin adı Jason Padgett. Kendisi günümüzde bir matematik dehası olarak kabul ediliyor. Ancak onun matematik ile ilgili takıntısı tesadüf sonrası ortaya çıkmış gibi gözüküyor.

Jason Padgett ‘in hikayesi 2002 yılında arkadaşları ile eğlenceden dönerken kimliği bilinmeyen kişiler tarafından saldırıya uğraması ile başladı. Kafasına sert bir cisim ile vurulan ve komalık olacak düzeyde dayak yiyen Jason, ciddi bir beyin sarsıntısı geçirdi. Tedavi olduktan sonra, hayatında inanılmaz değişiklikler gerçekleşti.

Jason Padgett’in Hikayesi Fraktal Geometri İle Değişti

Jason Padgett

Hastaneden çıkıp eve döndüğünde Jason Padgett dış dünyaya karşı büyük bir korku beslemeye başlamıştı. Bu nedenle, uzun süre kendini evde tecrit etti yani kimseyle görüşmeyi tercih etmedi. O, saldırı ardından girdiği depresyon ile boğuşurken aslında beyninde de ilginç değişimler gerçekleşti. Öncelikle görme yeteneğinde değişimler yaşamaya başladı.

Jason artık her şeyi kesikli bir film izler gibi ve pikseller halinde görüyordu. Bunun ne demek olduğunu anlamaya çalışalım. Aslında bir film izlerken gerçekten de birbirinden bağımsız sabit resimler görürüz. Fakat insan beyni 1 saniye içerisinde 12’den fazla resmi gördüğünde bunları hareket halindeymiş gibi algılar.

Ancak Jason uğradığı saldırı sonucu yaşadığı beyin sarsıntısının ardından bu resimleri hareketli olarak görememeye başlamıştı. Üstelik aynı sorun gerçek dünyada da devam etmişti. İlerleyen süreçte, gördüğü garip eğrileri daha iyi anlamak için internette araştırmalar yapmaya başladı. Sonunda matematikteki fraktal geometri ve Mandelbrot kümesi ile karşılaştı. Kendisini çok etkileyen bu çizimler devamında onun da kendi fraktallarını çizmesine olanak sağladı.

Fraktal çizimleri zaman içinde onun gördüğü şeyleri dış dünyaya aktarabilmesinin bir yolu oldu. Bir gün profesyonel bir matematikçinin eline bu çizimlerin geçmesiyle de aslında bir satış elemanı olan Jason Padgett’in kariyeri değişti.

Binlerce çember, fraktal, karelerin bölünmesi üzerine çizim gerçekleştirerek kendisini bu alanda neredeyse uzmanlaştırdı. Gördüğü tüm şekilleri küçük doğru parçaları ile birleştiren Jason, devamında matematikle ilgili çalışmalara da başladı. Ayrıca sayılar teorisi üzerine dersler aldı. Halen bir çok çizim gerçekleştiren Jason, matematik ve fizik üzerine çalışmalarına Amerika’da devam ediyor.

Jason Padgett’in Dünyası Neden Geometrik Şekiller ve Grafiklerden Oluşuyordu?

Kendisi de bu sorunun cevabını merak etti. Sonunda Miami Üniversitesi’nde bilişsel bir sinirbilimci olan Berit Brogaard ile iletişime geçti. Görüşmelerinin devamında Jason kendisinde sinestezi oluştuğunu anladı.

Sinestezi, duyulardan yalnızca birini uyarması gereken bilginin birkaç duyuyu birden uyardığı nörolojik bir durumdur. Bu kişilerde duyular birbirine karışır, birleşir. Duyma, dokunma, tat alma, görme, işitme iç içedir. Bu duruma aynı zamanda birleşik duyu da denir. ( Daha detaylı bilgi için bu yazımıza göz atabilirsiniz: Sinestezi Nedir?)

Nüfusun yaklaşık % 4’ünde gözlemlenen sinestezi doğuştan olabildiği gibi bir kafa travması sonrasında da gelişebiliyor. Jason Padgett durumu daha da iyi anlayabilmek için beyin taramaları yaptırdı. fMRI cihazı içindeyken ona matematiksel formüller gösterdiklerinde, beyninin belli bölümleri harekete geçiyordu. O sırada geometrik şekiller gördüğünü söylüyordu.

Sonuçlar onun, beynin bilinçli erişime sahip olmadığımız kısımlarına erişebildiğini ve görsel korteksin beynin matematiksel işlemler ile ilgili bölümü ile birlikte çalıştığını ortaya koydu. Bu onun durumunun daha da özel olduğunu ortaya koyuyordu. Uzmanlar bu saldırı sırasında aldığı darbelerin beynin kortikal dokusunu etkilediğine karar verdi. Bu durum normalde uykuda olan matematik yeteneğini açığa çıkarmıştı. 

Kazayla Gelen Deha

Jason Padgett, sonradan kazanılmış savant sendromuna sahip olan dünyadaki 40 kişiden birisi. Bu durum matematik, sanat veya müzikte müthiş yeteneklerin beyin hasarı veya hastalığı sonrasında aniden ortaya çıkması ile gerçekleşiyor.

Kazayla dahiye dönüşen Jason, tanıştığı bir fizikçinin teşvikiyle okula geri döndü, eğitimini tamamladı ve daha sonra hayat hikayesini Struck by Genius isimli kitapta kaleme aldı.

Günümüzde Jason Padgett’ın dünyası asla sıkıcı değil. Onun hayalleri bile geometriden oluşuyor. Onu inceleyen doktorlardan biri şöyle demişti. “Eğer o özel bir beyne sahip olsaydı ve sonra bir sakatlık geçirseydi, bu çok büyük bir tesadüf olurdu. Büyük olasılıkla herkesin beyninde uykuda olan bir şeyler var.” Belki de bizlerin de içinde bir yerlerde keşfedilmeyi bekleyen ve henüz uykuda olan yerler vardır.


Kaynaklar ve ileri okumalar:

  • The violent attack that turned a man into a maths genius; Yayınlanma tarihi: 8 Temmuz 2020; Bağlantı: https://www.bbc.com/
  • A Beautiful Mind: Brain Injury Turns Man Into Math Genius; yayınlanma tarihi: 5 Mayıs 2014; Bağlantı: https://www.livescience.com/

Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Merhabalar. Matematik öğretmeni olarak başladığım hayatıma 2016 yılında kurduğum matematiksel.org web sitesinde içerikler üreterek devam ediyorum. Matematiğin aydınlık yüzünü paylaşıyorum. Amacım matematiğin hayattan kopuk olmadığını kanıtlamaktı. Devamında ekip arkadaşlarımın da dahil olması ile kocaman bir aile olduk. Amacımıza da kısmen ulaştık. Yolumuz daha uzun ama kesinlikle çok keyifli.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu