Son on yılda Çin bilimkurgu yazını, küresel ölçekte giderek daha fazla ilgi görmeye başladı. Bu yükselişte, Liu Cixin’in 2006 yılında yayımlanan Üç Cisim Problemi adlı romanının önemli bir rolü var. Yakın zamanda diziye uyarlanan bu eser, Trisolaran adlı uzaylı bir uygarlık ile Dünya arasındaki ilk teması konu alıyor. Serinin devam kitabı olan Karanlık Orman ise, bu iki medeniyetin kaderini şekillendiren süreci derinlemesine ele alıyor.

Ünlü Fermi Paradoksu, yarım yüzyılı aşkın süredir gökbilimcilerin ilgisini çekmeye devam ediyor. Basitçe ifade edersek, soru şudur. Evren yaklaşık 14 milyar yaşındaysa, bu kadar uzun bir zaman diliminde başka uygarlıklar neden ortaya çıkmadı? Neredeler? Neden hâlâ bize “merhaba” demediler?
Bu soruya pek çok yanıt önerildi. Ancak bunlar arasında belki de en ürkütücü olanı Karanlık Orman Teorisi’dir.
Karanlık Orman Teorisi Nedir?
Karanlık Orman Teorisi, evrende başka zeki yaşam formlarının var olabileceğini ancak hepsinin bilinçli şekilde sessiz kaldığını öne sürer. Bu sessizliğin temelinde, her uygarlığın diğerlerinin niyetini asla tam olarak bilemeyeceği varsayımı yatar.
Bu bilinmezlik, evreni tıpkı karanlık bir ormana dönüştürür. Böyle bir ortamda her medeniyet, bir avcı gibi hareket eder—dikkatli, temkinli ve görünmez kalmaya kararlı. Çünkü kimse dost mu, düşman mı olduğunu anlayamaz; dolayısıyla en güvenli strateji, ses çıkarmadan gizlenmektir.
Bu teoriye göre insanlık evrende yalnız değildir, ama fazla açık ve dikkatsizdir. Radyo sinyalleriyle uzaya mesajlar göndererek varlığını ilan eden insan uygarlığı, konumunu ifşa etmekte sakınca görmemiştir. Oysa diğer uygarlıklar, görünür olmanın potansiyel sonuçlarını fark etmiş ve tehlikeden kaçınmak adına sessizliklerini korumuş olabilir. “Görünmeyen yaşar” ilkesi, bu stratejinin temelini oluşturur.

Karanlık Orman Teorisi, Fermi Paradoksu’na oldukça çarpıcı bir açıklama sunar. Belki de evren bu yüzden sessizdir—çünkü herkes hayatta kalabilmek için susuyordur. Cixin Liu’nun Karanlık Orman adlı romanında bu düşünce şöyle temellendirilir:
“Evren karanlık bir ormandır. Her medeniyet, ağaçların arasında dolanan silahlı bir avcı gibidir; tıpkı bir hayalet gibi, yolunu engelleyen dalları kenara iterek sessizce yürümeye çalışır. Nefesini bile dikkatle alır verir, çünkü etrafta onun gibi başka avcılar vardır.
Eğer karşısına başka bir varlık çıkarsa—bir melek ya da şeytan, bir bebek ya da yaşlı bir adam—yapabileceği tek şey vardır: ateş etmek ve yok etmek. Bu ormanda cehennem, diğer medeniyetlerdir. Kendini gösteren her canlı, hemen ortadan kaldırılması gereken bir tehdide dönüşür. Kozmik medeniyetin resmi budur. Bu, Fermi Paradoksu’na bir açıklamadır.”
Fermi Paradoksu Nedir?
Fermi Paradoksu, fizikçi Enrico Fermi tarafından 1950 yılında bir öğle yemeği sohbeti sırasında gündeme getirildi. Bu paradoksun birçok yönü bulunsa da, temelinde şu basit ama çarpıcı düşünce yer alır.
Güneş Sistemi yalnızca 4,6 milyar yaşındayken, evrenin yaşı 13,8 milyar yıldır. Bu süre, başka gezegenlerde yaşamın ortaya çıkması ve teknolojik olarak gelişmiş uygarlıklara dönüşmesi için fazlasıyla yeterlidir.

Böyle uygarlıklar yıldızlararası yolculuklara çıkabilir, sayısız dünyada koloniler veya yeni toplumlar kurabilirlerdi. Ancak bugüne dek bu tür uygarlıklara dair hiçbir iz bulamadık. Öyleyse, herkes nerede?
Uzay acaba o kadar geniş mi ki, uzaylı uygarlıklar henüz Dünya’ya ulaşamadı? Yoksa hepsi, yıldızlararası aşamaya gelmeden önce kendilerini mi yok ediyor? Belki de evrenin bu köşesindeki tek ileri düzey uygarlık biziz. Ya da yaşamın evrimi, düşündüğümüzden çok daha nadir bir olgu mu?

Karanlık Orman Teorisine Karşı Görüşler
Karanlık Orman Teorisi, uzaydaki sessizliğe dair karanlık bir açıklama sunar: Uygarlıklar, birbirlerinden korktukları için kendilerini saklar. Ancak bu hipotezin birçok zayıf noktası vardır ve bazı tartışmalı varsayımlar üzerine kuruludur — özellikle de düşmanca davranışın evrensel kabul edildiği varsayımı gibi.
Bu yaklaşımın en temel sorunlarından biri, gelişmiş bir uygarlığın kendisini tamamen gizlemesinin neredeyse imkânsız olmasıdır. İnsanlık, henüz uzayda sistemli bir şekilde zeki yaşam aramaya başlamadan önce bile, radyo dalgaları aracılığıyla bilgi yaymaya başlamıştı.
Bu sinyaller çoğunlukla günlük iletişim kaynaklı olsa da, galaksimizdeki gelişmiş bir uygarlık için kolaylıkla tespit edilir düzeydedir. Yeni bir müttefik ya da potansiyel bir tehdit arayan herhangi bir toplum, Dünya’nın bu “gürültüsünü” fark edecektir.
Bu durum, Karanlık Orman hipotezinin temel varsayımını zayıflatır: Eğer gelişmiş uygarlıklar gerçekten kendilerini saklamaya çalışıyorsa, teknolojik faaliyetlerini tamamen izole etmeleri gerekirdi — ki bu, pratiğe döküldüğünde neredeyse imkânsızdır.

Ayrıca Karanlık Orman benzetmesi, evrenin fiziksel gerçekliğiyle örtüşmez. Karanlık bir ormanda tehditler yakındır; ancak uzayda mesafeler neredeyse akıl almaz boyutlardadır. Düşmanca bir uygarlık mevcut olsa bile, başka bir uygarlığa saldırmak için olağanüstü miktarda enerji, zaman ve teknoloji gerekir.
Dünya, evrensel ölçekte bakıldığında genç, gürültücü ve kırılgan bir teknolojik toplumdur. Eğer başka zeki uygarlıklar varsa, bu durum onların tamamının saldırgan olamayacağını da gösterir. Tüm uygarlıkların, insanlara özgü olan “bilinmeyene karşı en kötüsünü varsayma” içgüdüsünü paylaşacağını düşünmek de büyük bir varsayımdır.
Sonuç Olarak
Fermi Paradoksu’na dair pek çok açıklama içinde, Karanlık Orman Teorisi bu nedenle ikna ediciliği en düşük olanlardan biri olarak değerlendirilir.
Kaynaklar ve ileri okumalar:
- Jebari, Karim & Asker, Andrea. (2024). Saved by the Dark Forest: How a Multitude of Extraterrestrial Civilizations Can Prevent a Hobbesian Trap. The Monist. 107. 176-189. 10.1093/monist/onae006.
- The Unsettling Explanation Of The Dark Forest Hypothesis: Why Aliens Haven’t Made Contact. Yyaınlanma tarihi: 16 Temmuz 2023. Kaynak site: IFF Science. Bağlantı: The Unsettling Explanation Of The Dark Forest Hypothesis: Why Aliens Haven’t Made Contact
- Su, Helena. (2021). Game Theory and the Three-Body Problem. World Journal of Social Science Research. 8. p17. 10.22158/wjssr.v8n1p17.
Size Bir Mesajımız Var!
Matematiksel,matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel