Kimya

Periyodik Tablonun Siyaseti: İtibarı Kim Neden Aldı?

Tarihi boyunca pek çok bilim insanının katkılarıyla şekillenen periyodik tablo, günümüzde kimyanın temel taşı haline gelmiştir. Ancak bu tablo, yalnızca bir bilimsel araç değil, aynı zamanda kahramanlık övgüsü, siyasi etkiler ve rekabetçi bir sürecin ürünüdür.

periyodik tablo
Periyodik tabloda bulunan elementlerin her biri belirli parametreler göz önüne alınarak bugün bulundukları yerlerde bulunmaktadır. Bununla birlikte periyodik tablonun düzeni, başlangıcından bu yana zamanla değişti

Periyodik tabloda, benzer kimyasal özelliklere sahip elementler sütunlar halinde üst üste istiflenir. Her sütunda bir satırdan diğerine doğru gidildikçe elementlerin atomları büyür ve ağırlaşır. Elementlerin özelliklerindeki bu tür periyodik değişimler, Dmitri Mendeleev (1834-1907) ve diğer bilim insanlarının gözlemlediği ve şeydir.

Yine de, periyodik tablo bu temel açıklamanın kulağa geldiği kadar nesnel değildir. Modern periyodik tablonun ortaya çıkışında politik ve bilimsel kesişmelere sıklıkla rastlanır. Periyodik tablodaki bazı elementlerin isimleri, ulusal ya da coğrafi kimliklerden etkilenmiştir. Örneğin:

  • Nihonyum Japonya’yı, germanyum Almanya’yı, polonyum ise Polonya’yı temsil eder.
  • Fransiyum ve galyum Fransa’dan adını almıştır.
  • İsveç’in küçük bir köyü olan Ytterby, dört elemente (erbium, terbium, ytterbium ve yttrium) ismini vermiştir.
  • Ayrıca berkelium, darmstadtium ve moskovyum gibi elementler, üç farklı şehre atfedilmiştir.

Bu adlandırmalar, bazen ciddi anlaşmazlıkların ardından karara bağlanmıştır. Periyodik tablonun yalnızca bilimsel değil, aynı zamanda siyasi bir alan olduğunu anlamak için bu isimlendirme örnekleri yeterlidir.

Periyodik tablo dendiğinde akla ilk gelen isim, genellikle Dmitri Mendeleev’dir. Hatta element 101’e onun onuruna mendelevyum (Md) adı verilmiştir. Ancak, Mendeleev periyodik tablonun mucidi değildir.

Rus kimyager ve mucit Dmitri Mendeleev (1834-1907), günümüzde periyodik tablonun “babası” olarak kabul edilmektedir. Mendeleev, 1860’larda Rusya’daki St. Petersburg Üniversitesi’nde bir kimya profesörü olarak çalışıyordu. 1869’un Mart ayında Mendeleyev o zamanlarda bilinen 63 elementi alarak atom kütlelerine göre bir tabloya yerleştirdi.

Mendeleev Periyodik Tablonun Tek Mucidi Değildir

Mendeleev, 1869 yılında yayımladığı bir makalede, bilinen elementleri mantıklı ve sistematik bir şekilde düzenledi. Bu tabloya dayanarak, o dönem bilinmeyen bazı elementlerin varlığını ve özelliklerini öngördü. Bu makaleyi 1870’lerin başında ilkini geliştiren diğerleri izledi.

Kendisi, makaleleri ve tablosu çok fazla ilgi topladı ve elementler hakkındaki kolektif anlayışımızdaki ilerlemeyi hızlandırdı. Ancak Mendeleyev başarısını, kendisini teşvik eden ve ilham veren, Amedeo Avogadro (1776-1856), Johann Wolfgang Döbereiner (1780-1849) ve  Stanislao Cannizzaro (1826-1910) gibi çağdaşlarına borçluydu.

Dmitry_Mendeleyev
Mendeleyev’in periyodik tablosu, Kimya’nın Prensipleri (Osnovy khimii) başlıklı kitabından, Science History Institute, Public Domain.

Örneğin, Eylül 1860’ta Almanya’nın Karlsruhe kentinde düzenlenen bir kimya kongresinde, Cannizzaro’nun elementlerin atom ağırlıkları üzerine hazırladığı bir makale katılımcılara dağıtıldı. Mendeleyev de bu toplantıdaydı ve Cannizzaro’nun çalışmaları, tablosunu düzenlemesine yardımcı oldu.

Mendeleyev’in periyodik tablosu Karlsruhe toplantısından (1869) yaklaşık dokuz yıl sonra ortaya çıktı. Çalışması çok dikkat çekmiş olsa da bu süreçte, benzer girişimlerde bulunan başka bilim insanları da vardı.

Örneğin, John Newlands ve Alexandre-Émile de Chancourtois gibi bilim insanları, 1860’larda elementlerin periyodik düzenlemeleri üzerine çalışmalar yapmışlardı. J. Lothar Meyer, Cannizzaro’nun çalışmalarından etkilenerek 1860’larda Mendeleev’e benzer bir tablo hazırladı.

Ancak Meyer’in çalışmaları, Mendeleev’in makalesinden bir yıl sonra (1870) yayımlandı ve bu durum iki bilim insanı arasında bir öncelik tartışmasına yol açtı. Royal Society of London, 1892 yılında Mendeleev ve Meyer’e, elementlerin atom ağırlıkları arasındaki periyodik ilişkilerin keşfi için prestijli Davy Madalyası verdi. Bu ödül, periyodik tablonun oluşturulmasında her iki bilim insanının da önemli katkıları olduğunu kabul ediyordu.

J. Lothar Meyer de periyodik tablonun geliştirilmesine katkıda bulunmuştur.

Mendeleev’in tablosu, dönemine göre çok etkileyici olsa da eksiklikler barındırıyordu. Örneğin, 1890’larda keşfedilen soygazlar (örneğin helyum, neon) tabloya dahil edilmemişti. Ayrıca, bazı elementlerin yanlış yerleştirildiği de görülüyordu.

Siyasi Müdahaleler ve Onursal Övgüler

Periyodik tablonun ortaya çıkışı, bilimsel olduğu kadar siyasi bir süreçti. Örneğin Nobelyum (No), Alfred Nobel’in adını taşır. Nobel, periyodik tabloya doğrudan bir katkıda bulunmamış olsa da, Nobel Ödüllerini finanse edecek kadar zengin bir miras bıraktığı için ismi tabloya kazınmıştır.

Nobel periyodik tablolarında bir yer edindi, ancak ne Mendeleyev, ne Meyer ne de başka biri periyodik tabloyu geliştirmek için Nobel Ödülü alamamıştır.

Politika, kahraman hayranlığı ve itibar için yarış, bilimsel uygulamaya genellikle arzu edilenden daha yakındır. Hepsinin birleştiği yer, insanlığın şu ana kadar bildiği kimyasal elementlerin o büyük listesindedir. Sonuç olarak, periyodik tablo, bilimin hem kolektif hem de bireysel çabaların birleşimiyle nasıl şekillendiğini gösteren eşsiz bir örnektir.


Kaynaklar ve ileri okumalar

  • The politics of the periodic table – who gets the credit and why. yayınlanma tarihi: 6 Şubat 2019. Kaynak site: Conversation. Bağlantı: The politics of the periodic table – who gets the credit and why
  • Gordin, Michael. (2012). The Textbook Case of a Priority Dispute: D. I. Mendeleev, Lothar Meyer, and the Periodic System. 10.1057/9780230338029_4.
  • Scerri, Eric. (2015). The discovery of the periodic table as a case of simultaneous discovery. Philosophical transactions. Series A, Mathematical, physical, and engineering sciences. 373. 10.1098/rsta.2014.0172.

Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Nesibe Manav

Öğrendikçe büyüyoruz, hayallerimiz ve dünyamız güzelleşiyor. Öğrenmek, hayatı anlamak için pek çok pencere açıyor. Matematiğin öğrettiği şeylerden biri de ne kadar bilirsen o kadar az şey bildiğini farketmen. Öğrenmeyi seviyorum ve öğrendiklerini paylaşmak beni mutlu ediyor. O yüzden paylaşalım ki bilgimiz artsın.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir