
Buz Adam Ötzi, 1991 yılında İtalyan Alpleri’nde yüksek bir buzuldan çıkarıldığında uluslararası bir sansasyon yaratan 5300 yıllık bir mumyadır. Ötzi’nin keşfi, 20. yüzyılın en büyük arkeolojik buluntularından biri olarak kabul ediliyor.
5.000 yıldan fazla güneş, rüzgar ve dondurucu soğuklar tarafından doğal olarak mumyalanan Buz adam Ötzi’nin bedeni günümüzde İtalya’nın Bolzano kentindeki Güney Tirol Arkeoloji Müzesi’nde saklanmakta. Vücudu sabit bir sıcaklıkta tutuluyor, yılda bir kaç kez de kalıntılarına nemini koruması için steril su püskürtülüyor. Yılda ortalama 300.000 ziyaretçi, buzlu odasının manzarasını sunan kalın bir cam pencereden antik Buz Adam’u hayranlıkla seyrediyor.
Öte yandan bulunuşundan bugüne bilim insanları Ötzi ile ilgili bir çok araştırma gerçekleştirdi. Şu ana kadar da hakkında pek çok şey öğrendik. Gelin bu yazıda kendisini biraz daha yakından tanıyalım.
Buz Adam Ötzi’yi Kim, Nerede Buldu?
1991 Eylül’ünün güneşli bir gününde, Ötztal Alpleri’nin ıssız bir bölgesinde, İtalya-Avusturya sınırının yakınlarında iki Alman yürüyüş sporcusu 20. yüzyılın en inanılmaz keşiflerinden birini yapacaktı. Yürüyüşleri esnasında çığ altında kalmış bir dağcının cesedi olduklarını sandıkları, kara gömülmüş cansız bir bedenle karşılaştılar. Ardından hemen yetkililere haber verdiler.
Helmut ve Erika Simon’ın keşfinin ertesi günü Avusturya polisi bölgeye geldi. Aslında biraz da özensiz bir şekilde cesedi donup kaldığı yerden çıkarmaya başladı. Kurtarma çalışması beklenenden uzun sürdü, ancak Ötzi keşfinden beş gün sonra buzdan kurtulacaktı.

Ceset Innsbruck Üniversitesi’nde yapılan ayrıntılı incelemede cesedin kesinlikle bölgede ölmüş bir dağcıya ait olmadığı ortaya çıktı. Radyokarbon tarihleme yöntemi, bu cesedin MÖ 3300 (Geç Neolitik Çağ) sıralarında ölmüş bir adama ait olduğunu bizlere gösterdi. Yani bu adam aslında günümüze ulaşan en eski insan vücuduydu.
Ötzi başlangıçta Avusturya’daki Innsbruck Tıp Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü’nde bulunmaktaydı. Ancak araştırmacılar mumyanın Alpler’in İtalya tarafında, Avusturya sınırından 30 metre uzakta bulunduğunu öğrendiğinde, İtalyan hükümeti kalıntılar üzerinde hak iddia etti. Avusturya kabul etti ve altı yıl sonra Ötzi, Güney Tirol Arkeoloji Müzesi’ne transfer edildi.
Buz, vücudu doğal bir mumyalama süreciyle korumuştu. Bulunduğu yerden dolayı kendisine Ötzi dendi. Keşfinden bu yana, Ötzi’nin hayatının nasıl olduğu, nasıl öldüğü ve yaşadığı zaman hakkında daha fazla bilgi edinmemize yardımcı olan kapsamlı bilimsel analizlerden geçti.
Buz Adam Ötzi Hakkında Neler Biliyoruz?
1.57 boyunda ve öldüğünde 40-50 yaşları arasında olduğu anlaşılacaktı. Buz adamın O tipi kanı vardı. Ayrıca laktoz intoleransı vardı ve 12. kaburga çiftinin oluşmasını engelleyen nadir bir genetik anomaliye sahipti. Ötzi, yaşamı boyunca birkaç kaburgasını ve burnunu kırmıştı. Ayrıca, akciğerleri sıvı ile kaplıydı. Bu da muhtemelen hayatı boyunca ateşin etrafında çok fazla zaman geçirdiğini gösteriyordu.

Ancak ölüm nedeni açıklanamadı. Midesi incelendiğinde, ölmeden sekiz saat önce yemiş olduğu bir parça mayasız ekmek, birkaç bitki kökü ve kırmızı geyik etinden oluşan yemeğin kalıntıları görüldü. Yumurtalıklarındaki hiç bozulmamış spermler incelendiğinde, Ötzi’nin ilkbaharın sonlarında ya da yazın başında ölmüş olduğu ortaya çıktı. Saçında rastlanan yüksek miktarda bakır ve arsenik, Ötzi’nin bakır eritme işinde çalıştığını düşündürdü. Belki de kendi silahlarını ve araç gereçlerini yaptığını göstermektedir.
DNA analizleri ayrıca Ötzi’nin karmaşık genomunu da çözdü. Bulgular, onun kıta Avrupası’nın mevcut popülasyonlarıyla ilgili olmadığını, ancak Sardunya ve Korsika adalarının sakinleriyle genetik bir yakınlığı olduğunu gösteriyor.
Ötzi Antik Dönemde Yaşayan İnsanlar Hakkında Bize Çok Şey Öğretti

Ötzi’nin vücudunda 61 adet dövme vardı. Modern dövmelerin aksine, bunlar iğne ile yapılmamıştı. Bunun yerine cildinde ince kesikler yapılmış ve ortaya çıkan yara kömürle doldurulmuştu. Bu dövmeler çoğunlukla omurga, bel bölgesi, dizler ve ayak bileği etrafında yer alıyordu. Buz Adam’ın iskeleti incelendiğinde, eklem iltihabı geçirdiği ortaya çıktı. Bunun sonucunda da kimileri bu dövmelerin akupunktur noktalarında bulunduğunu ve Ötzi’nin tedavi amaçlı bu dövmeleri yaptırdığını iddia etti.

Öldüğünde Ötzi’nin ayağında, tabanı ayı derisinden, üst kısmı geyik postu ve ağaç kabuğundan yapılmış, iç kısmında ayağı sıcak tutması için yumuşak ot bulunan bir ayakkabı vardı. Ayrıca, muhtemelen battaniye olarak da kullandığı, çimen dokuma bir mantosu, deri bir giysisi ve kürk şapkası vardı. Bunların tamamı Buz Adam’ın yaşamını ve ölümünü anlamak için eşsiz verilerdir.
Ötzi Nasıl Ölmüştü?

Buz Adam’ın neden Ötztal Alpleri’nde tek başına dolaştığı tam olarak bilinmiyor. Yaygın kabul gören kuram, sürüsünü otlatmak için yaylaya çıkmış bir çoban olduğu yönündedir. Bu tahmine göre, Ötzi dağda başına gelen olumsuz koşullar sonucu yaşamını yitirmişti. Ancak sonraki analizler muhtemelen öldürüldüğünü ortaya çıkardı.
Ayrıca ceset üzerinde yapılan incelemede omuz kısmının yakınlarında ok şeklinde bir yabancı madde tespit edilecekti. Buz Adam’ın elinde, bileklerinde ve göğsünde başka yaralar ve kesikler de vardı. Bunlar aktif savunma yarasıydı. Bu da muhtemelen bıçağı almaya çalıştığı anlamına geliyordu. Sol omzunun atardamarına isabet eden bir okla tekrar saldırıya uğradığında yarası hâlâ iyileşiyordu.
Bulunduğu yıl olan 1991’den beri Ötzi öyle popüler oldu ki, bugün kendi “Tutankhamun’un Laneti” hikayesini yaratmıştır. Bunun nedeni Buz Adam ile ilgilenen araştırmacılar arasında sık ölümler görülmesiydi. Ancak buz adam ile ilgili çok sayıda araştırma yapıldı ve bu araştırmalara da çok sayıda araştırmacı katıldı. Bu nedenle tüm bu araştırmacılar arasından 6 kişinin ölmesinde olağandışı bir şey yoktur. Ötzi, keşfinden otuz yıl sonra dünyayı büyülemeye devam ediyor.
Sonucunda bu mumya, modern çağımızdan çok uzak bir dünyadan bir adamın hayatına dair detayları anlamamızı sağlıyor. Teknolojik gelişmeler, Ötzi’nin daha fazla sırrını ortaya çıkarmanın anahtarı olacaktır. Gelecekteki araştırmalar, bağışıklık sistemi hakkında bilgiler edinmemizi sağlayacaktır. Kendisinin geçmişimizi anlamamız açısından bize söyleyeceği daha çok şey olabilir.
Kaynaklar ve ileri okumalar
- Ötzi the Iceman: The famous frozen mummy, Yayınlanma tarihi: 14 Aralık 2021; Bağlantı: https://www.livescience.com/otzi-the-iceman
- Ötzi the Iceman: What we know 30 years after his discovery; Yayınlanma tarihi: 15 Eylül 2021; Bağlantı: https://www.nationalgeographic.com/
Dip Not:
Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel