
Dünyamızın yüzeyi hakkında bir çok fikrimiz olsa da yüzeyin altı hakkında sınırlı bilgiye sahibiz. Ancak ayaklarımızın altında olan biteni de bir biçimde bilmek zorundayız. Bunu yapmanın tek yolu ise, Dünya yüzeyinde bir delik kazmaktır. Sonucunda bu delik araştırmacıların Dünya’nın iç kısımlarına dair yeni bilgileri elde etmelerini sağlayacaktır.
Ancak bu çok da kolay bir iş değildir. Dünyanın kabuğu, tüm gezegene kıyasla nispeten incedir. Ayrıca kabuğun kalınlığı sabit değildir. Ortalama kalınlık 30 km civarındadır. Ancak geniş sıradağların altında kalınlığın 100 km civarında, okyanusların altında ise 5 km civarında olduğu bilinmektedir.

Kalınlık daha az olduğu için, mantoya ulaşmak istiyorsanız en iyi seçeneğiniz denizde sondaj yapmak olacaktır. Bu nedenle de günümüzde deniz tabanının jeolojisi ve jeofiziğinin yanı sıra yer altının jeokimyası ve biyolojisini incelemek için bilimsel okyanus sondaj gezileri yürütülmektedir. (Konu ile ilgili olarak bu yazıya da göz atabilirsiniz. Okyanusların Neden Sadece %5’ini Keşfettik? Daha Fazlası Neden Keşfedilemiyor?)
Dünyanın En Derin Çukuru: Kola Süper Derin Sondajı
Tüm bu zorluklara rağmen, tarih boyunca yer kabuğunu kazmak ve kimsenin ulaşamadığı derinliklere ulaşmak için birçok girişim oldu. Bilindiği gibi, ABD ile Sovyetler Birliği arasındaki Uzay Yarışı, Soğuk Savaş sırasında insanları uzaya ilk gönderen ve uzayı daha fazla keşfeden ülke olma mücadelesiydi.
Ama mücadele aslında sadece bununla kalmadı. Bu ülkeler Dünya’nın olabildiğince derinliklerine inme konusunda da birbirlerine meydan okudular. Hedefleri gezegenimizin mantosuna ulaşmaktı. ( Detaylar: Uzayda Hakimiyet Kurma Çabası: Geçmişten Günümüze Uzay Yarışı)

Manto, gezegenin sürekli evrimini yönlendiren ana motordur ve Dünya tarihinin çoğunun jeolojik kaydını içerir. Mantonun ne olduğu ve nasıl davrandığı hakkında daha iyi bir bilgiye sahip olursak, volkanlar ve depremler ve bir bütün olarak gezegenin nasıl çalıştığı hakkında daha iyi bilgiye sahip oluruz.
Uzay yarışı gibi, bu bilinmeyen derinleri keşfetme yarışı da mühendislik hünerlerinin ve en son teknolojinin bir gösterisiydi. 1970’de Sovyet jeologları, sondajlarını İskandinav kara kütlesinden doğuya doğru uzanan Kola Yarımadası’na ayarlayarak bu zorluğu üstlendiler.
Ne yazık ki iki ülkede o kadar ileri gidemedi yani mantoya erişemedi. Ama Sovyetler dünyanın en derin deliğini açmayı başardı. Günümüzde dünyanın en derin çukuru Kola Süper Derin Sondajı olarak bilinmektedir
Kola Süper Derin Sondajı Nerededir ve Derinliği Ne Kadardır?
Dünyanın en derin çukuru günümüzde Kola Yarımadası’nda, Norveç ile Rusya sınırının yakınında yer almaktadır. Bir gün yolunuz bu civara düşerse, göreceğiniz manzara muhtemelen sizi etkileyecektir. Kola Yarımadası’nın gölleri, ormanları, sisi ve karı, Rusya’nın bu köşesini peri masallarından bir sahne gibi gösterecektir.
Ancak bu doğal güzelliğin ortasında, terk edilmiş bir Sovyet bilimsel araştırma istasyonunun kalıntıları da yer almaktadır. Yıkılan binanın ortasında beton zemine gömülü, yukarıdaki görselde gördüğünü, ağır, paslı metal bir başlık vardır. Kimilerine göre burası cehennemin girişidir. Oysa bu sadece Kola Süper Derin sondajıdır.
Bu kapağın ardında uzanan ince tünel birkaç kola ayrılır. Bu kollardan en derin olanı 12.200 metre kadardır. Sovyetlerin bu noktaya kadar sondaj yapması ise neredeyse 20 yıl sürmüştür. Bu derinliğinden dolayı bölgede yaşayan yerli halk, buradan cehennemde işkence gören ruhların çığlıklarını duyabildiklerini bile iddia etmektedir. Ancak yine de, bu derinlik kıtasal kabuğun kalınlığının ancak yaklaşık üçte birine denk gelmektedir.

Kola Süper Derin Sondajı Neden Çalışmaya Devam Etmedi?
Bu sondaj girişimi, Dünya’da şimdiye kadar yapılan tüm kazılardan daha fazla jeolojik veriye erişmemizi sağladı. Granit kayacın kazılan tüm derinlik boyunca devam ettiği keşfedildi. Oysaki öncesinde bilim insanları yaklaşık 6. kilometreden sonra granitin yerini bazaltın alacağını düşünüyordu. Bu bilgi, Kola Süper Derin Sondaj Deliği açılırken yeni bir teori olan levha tektoniğine destek verdi.
En ilgi çekici keşiflerden biri, kayacın 6.700 metre derinliğinden toplanan mikroskobik plankton fosilleri oldu. Organik bileşiklerin içinde bulunan bu fosiller çok yüksek sıcaklıklarda ve basınçta korunmayı başarmıştı. Ayrıca, sondaj deliği boyunca helyum, hidrojen, nitrojen ve hatta karbondioksite rastlandı.
1984 yılında ortaya çıkan bir ekipman arızası nedeniyle çalışmalara bir yıl ara verilecekti. Devamında da mühendisler, 1970 yılında açılan ilk sondaj kuyusunu terk edip 7.000 metre noktasından itibaren farklı bir yönde kazmaya başladılar. Sonrasında da 12000 metre civarına ulaşmak ekibin 5 yılını alacaktı.
Ancak ne yazık ki bu derinlikten itibaren 262 metre daha kazdıktan sonra operasyonu durdurmak zorunda kaldılar. Aslında bunun nedenini anlamak için aşağıda görsele göz atmanız yeterli. Sonuçta sıcaklık tahmin edilenden çok daha fazla idi.

tamamen yeni bir matkap icat etmesi gerekiyordu. Ancak bu da bir yere kadar dayanabilecekti.
Mevcut aletler de 180 derece civarından bir sıcaklıkta çalışmaya uygun değildi. Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra, bu tür çabaları destekleyecek para da kalmadı. Bunların sonucunda da üç yıl sonra yani 1992 yılında, sıcak kayacı delmeye devam etmenin çok zor olduğuna karar verilecekti. Devamında ise operasyon resmen sonlandı.
Sonuç Olarak;
Bilim insanlarının Dünya’nın hacminin %84’ünü kaplayan mantoya ulaşmak gibi bir hedefi olsa da bunu şimdiye kadar hiç kimse başaramadı. Ancak ileriki yıllarda devam eden başka projeler ve başka derinlere inen delikler bilim insanlarının pes etmeye niyeti olmadığını bizlere gösteriyor. Bu arada elbette bazen işler ters de gidebiliyor. Bunun bir örneğini okumak isterseniz: Peigneur: Bir Hesap Hatası Sonucunda Bir Delikten Akıp Giden Göl
Kaynaklar ve ileri okumalar
- The deepest hole we have ever dug. Yayınlanma tarihi: 6 Mayıs 2019; Bağlantı: https://www.bbc.com
- Ask Smithsonian: What’s the Deepest Hole Ever Dug? Yayınlanma tarihi: 19 Şubat 2015; Bağlantı: https://www.smithsonianmag.com/
- Where is The Deepest Hole Dug on Earth?- And What did they Find in it? Yayınlanma tarihi: 20 Ekim 2021; Bağlantı: https://www.engineerine.com/
Size Bir Mesajımız Var!
Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel