Hayatınızın geri kalanında takvime bakmak zorunda kalmasanız. Mesela, doğum gününüzü hep aynı gün kutlasanız, 1 Ocak her zaman Pazartesi gününe gelse. Y da 4 yılda bir işe karışan 29 Şubat yerine de bir kaç yılda bir yaşayacak fazladan bir haftamız olsa. Bu söylediklerimizin kulağa garip gelmesi elbette normal.
Ancak şu an kullanılan ve 16. yüzyılda benimsenmiş olan Gregoryen takvimi bir kenara atmak, yıldan yıla değişen günlerin, artık günlerin yerine saat gibi tıkır tıkır işleyen bir mekanizma ortaya koymak mümkün olabilir.
En azından Steve Hanke ve Richard Henry bunun mümkün olduğunu düşünüyorlar ve bizlere Hanke-Henry Sabit Takvimini öneriyorlar. Bu takvim ilk olarak 2004 yılında Johns Hopkins Üniversitesinde Astronomi ve Fizik profesörü olan Richard Conn Henry tarafından tasarlandı. Daha sonra da 2011 yılında ekonomist Steve Hanke tarafından yapılan düzenlemelerle son haline getirildi.
Takvimin hazırlanmasındaki asıl amaç mevcut takvimlerden daha doğru bir takvim oluşturmak değil. Amaç, her tarihin yıllar boyu haftanın aynı gününe denk geldiği bir daimî takvim örneği üretmek.
“Planımız, yıldan yıla hiç değişmeyen ve okuldan iş tatillerine kadar faaliyetlerin kalıcı ve rasyonel olarak planlanmasına olanak tanıyan istikrarlı bir takvim sunuyor. Dünyadaki her organizasyonun takvimini yeniden tasarlarken her yıl ne kadar zaman ve emek harcadığımızı düşünün, takvimimizin hayatı ne kadar kolay hale getireceği açıkça belli oluyor. Ayrıca takvimimizi düzenlemek ciddi ekonomik faydalar da sağlıyor.”
Steve Hanke
Hanke-Henry Sabit Takvimi Nasıl Çalışıyor?
Bu takvime göre bir yıl 364 gün uzunluğundadır ve üç aylık dört çeyreğe bölünmüştür. Her ay, her yıl aynı gün başlayacak ve bitecektir. Her üç aylık dönemin ilk iki ayı 30 gündür. Üçüncünün ise 31 günü vardır. Normalde 365,24 gün olan bir yılın 364 kabul edilmesinden dolayı da oluşacak hataları engellemek için her beş veya altı yılda bir Aralık ayının sonuna fazladan bir hafta eklenmesi düşünülmüştür.
Takvimler Bir Kaç Yüzyılda Bir Değişir
MÖ 45 yılında Jül Sezar Jülyen takvimini uygulamaya koydu. Daha sonra, 1582’de Papa XIII Gregory, Gregoryen takvimine geçiş yaptı. Sonrasında da 1793’te Fransız devrimcileri 10 günlük hafta sistemini getirdiler. 1928’deyse Kodak’ın kurucusu George Eastman, personelini 13 aylık bir takvimle çalıştırmayı denedi. Ancak bu tür reformlar dünyanın güneş etrafındaki yörüngesine yetişmek için tuhaf uzunlukta haftalar kullandıkları için başarısız oldular.
Bu takvimin hayatımıza avantaj mi dezavantaj mı sağlayacağı elbette tartışmalı bir konu. Sonuçta bu takvimde bol bol pazartesi günü bulunuyor. Alışkanlıklarımız, ekonomik sistemlerimiz, günlük yaşamımız değişecek olsa da belki de Henry ve Hanke doğruyu söylüyordur.
Kaynaklar ve ileri okumalar:
- Tired of Leap Day? Wish Christmas was always on a Monday? Get on board with the permanent calendar; Yayınlanma tarihi: 29 Şubat 2020; Bağlantı: https://edition.cnn.com/
- Forget Daylight Saving, We Should Adopt a Single, Universal Time, Scientists Say; Yayınlanma tarihi: 5 Kasım 2017; Bağlantı: https://www.sciencealert.com/
Size Bir Mesajımız Var!
Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel
