Kendimizi Geliştirelim

Hangi Yabancı Dilleri Öğrenmek Daha Kolay Veya Daha Zordur?

Daha önce farklı bir dilin konuşulduğu bir ülkeye seyahat etme şansınız olduysa, kelimelerin gücü olmadan dünyayı dolaşmanın ne kadar zor olduğunu bilirsiniz. Günümüzde yabancı bir veya bir kaç dil öğrenmek giderek daha fazla önem taşıyan bir ihtiyaçtır. Peki ama bazı diller diğerlerinden daha mı zor? Mesela Japonca İngilizceden daha mı zor?

Hangi Yabancı Dilleri Öğrenmek Daha Kolay Veya Daha Zordur?

Bir dil konuşulduğu ortamda öğreniliyorsa o dil ikinci dildir. Eğer konuşulmadığı ortamda (sınıf ortamı gibi) öğreniliyorsa yabancı dildir. Bu ayrım, dilin öğrenilme şeklini ve amacını etkiler. Yabancı dil için öğrenim söz konusudur.

İkinci dil için ise hem öğrenim hem de edinim söz konusudur. Öğrenim, bizi hedef dilin yetkin bir kullanıcısı yapar. Edinim ise deneyime dayanan genel bir ikinci dil gelişimi sağlar. Bu sayede o dili sezgilerimizle doğal bir şekilde alarak içselleştiririz.

Hangi Yabancı Dilleri Öğrenmek Daha Kolay Veya Daha Zordur?
İkinci dil ortamı, yabancı dil ortamına göre daha geniştir ve günlük hayattaki kullanımı daha fazladır. Yani yeni bir dili, konuşulduğu ortamda öğrenirsek daha çok etkileşim içerisinde oluruz. Toplumla iletişime girdiğimiz için sınıf ortamındakine kıyasla daha fazla yaşantı yani bilgi ediniriz.

Hangi Yabancı Dili Öğrenmek Daha Kolaydır?

Birçok insan bazı dilleri öğrenmenin diğerlerinden daha zor olduğunu varsayar. Ancak gerçekte bu göreceli bir kavramdır. Örneğin, ana dili İngilizce olan biri için Rusça öğrenme fikri oldukça zordur. Ancak bir Vietnamlıysanız, Çince öğrenmek daha kolay olacaktır. Sonucunda aynı dil ailesinden geldiği için bazı temelleri paylaşacaklardır.

Hangi Yabancı Dilleri Öğrenmek Daha Kolay Veya Daha Zordur?
Türkçe, Azerice, Türkmence, Kazakça, Kırgızca, Karakalpakça, Nogayca, Karaçayca, Başkırca, Kumukça, Özbekçe, Uygurca, Salarca, Yakutça, Çuvaşça).

Dil ailesi, birbiriyle aynı kökten gelen akraba dil topluluğuna verilen addır. Aslında yukarıdaki görsel neden bunca çabamıza rağmen hala doğru dürüst İngilizce öğrenememiş olmamızın da bir cevabı gibidir. Görselde koyu gri renk ile gösterilen bölge Türk dilleri olarak bilinir. Bu bölgelerdeki diller Türkçe ‘ye benzediği için daha kolay öğrenilir. Ancak dilbilimsel sorunlar nedeniyle ana dilinizden büyük ölçüde farklılık gösteren yabancı bir dil öğrenmeye çalışıyorsanız, mücadele edeceksiniz demektir.

Bir dilin diğerinden kökten farklı olabilmesinin bariz bir biçimi de yazı sistemidir. Örneğin Türkçe, birkaç ekstra sembol dışında İngilizce ile aynı yazı sistemini kullanır. Bu nedenle bu dili öğrenmesi, tamamen farklı yazı sistemlerine sahip Japonca veya Hintçe’den çok daha kolaydır.

Hangi Yabancı Dilleri Öğrenmek Daha Kolay Veya Daha Zordur?
İngilizce konuşan ülkeleri temel alan ve diğer yabancı dilleri öğrenmenin ne kadar süreceğini gösteren bir harita görüyorsunuz.

Hangi Yabancı Diller Zordur?

Soruyu cevaplamak için yapmamız gereken ilk şey, ana dilini öğrenen bebekler ile ikinci dili öğrenen çocuklar veya yetişkinler arasında ayrım yapmaktır. Ana dilini öğrenen bebekler için hiçbir dil diğerinden daha zor değildir. Bebeklerin hepsi ilk dillerini yaklaşık aynı sürede öğrenirler. Bunun nedeni, bir dil öğrenmenin, tıpkı yürümeyi öğrenmek gibi tüm bebekler için doğal olmasıdır.

Uygun biçimde öğretilise çocuklar yabancı bir dili kolayca öğrenecektir.

Bir bebeğin beyni, çevresinde konuşulduğunu duyduğu herhangi bir insan dilini öğrenmeye hazır olarak dünyaya gelir. Beyin, herhangi bir dile maruz kaldığında aynı uyarıyı alır, ancak belirli sesler gibi dilin belirli özelliklerine uyum sağlar. Aslında bebekler, düzenli olarak duyarlarsa iki (veya daha fazla) dili bir arada edinebilirler. Diller Portekizce ve İspanyolca gibi benzer veya İngilizce ve Çince gibi çok farklı olabilir ancak bebeğin beyni bunları aynı anda öğrenebilir.

Ancak halihazırda bir dil konuşuyorsanız ve ikinci bir dil öğreniyorsanız bu durum değişir. Zaten bildiğinizden çok farklı bir dil, ana dilinize oldukça benzeyen bir dilden daha zor görünecektir. Dildeki tonalite genellikle üstesinden gelinmesi en zor engel olarak kabul edilir. Bazı dillerde, kelimelerin anlamı tonlarına (perdelerine) ve bir sözcük içindeki vurguya göre bile değişebilir.

İngilizce örneğinden hareket edersek İngilizce kelimelerin diziliş sırası, telaffuzları, vurguları, içerdiği sesteş sözler, deyimler ve bölgesel lehçeler nedeniyle aslında zaten öğrenmesi zor dillerden birisidir. İşin içine bir de aynı dil ailesinde olmadığımızı da dahil edersek bu dili öğrenme aslında hiç de hafife alınacak bir beceri değildir. Aynı durum elbette Bir İngiliz’in Türkçe öğrenmeye çalışması durumunda da geçerlidir.

Yazının uzun zaman önce icat edildiği bazı dillerde, özellikle de Asya’da başka zorluklar da vardır. Özellikle Çince ve Japonca’da yazı, tek tek sesleri temsil eden harfler yerine, kelimeler veya kelime bölümleri için ayrı sembollere dayanmaktadır. Bu dilleri okumayı öğrenmek daha da uzun sürebilir. Dolayısıyla belirli açılardan bazı dilleri öğrenmek diğerlerinden daha zor olabilir.

Ayrıca ne kadar çok yabancı dil bilirseniz diğer dilleri öğrenmek o kadar kolay olur. İki dili aynı anda öğrenen bebeklerin, büyüdüklerinde genellikle üçüncü veya dördüncü dili öğrenmeleri daha kolay olur.

Sonuç olarak

Annesi Çekyalı babası Hollandalı olan Eva Spekhorstova 15 yaşına geldiğinde öğrendiği 17 dili konuşabiliyordu.13 yaşındayken 3 tane dili ana dili seviyesinde konuşabilen Eva daha fazla dil öğrenmeye duyduğu ilgiyi değişik kültürlerden gelen insanlarla kendi dillerinde konuşmak ve bilgi alışverişinde bulunmakla açıklıyor.

Bir bireyin bir yabancı dilde ustalaşma derecesi, büyük ölçüde ana dilinizin öğrenmeye çalıştığınız dille ne kadar benzer olduğuna bağlıdır. Bu nedenle öğrenmesi en kolay diller, gramer, kelime bilgisi, ağız şekli, tonalitesi ve sözdizimi açısından temelde sizinkine benzeyen diller olacaktır.

Ancak bu cümlenin yanlış anlaşılmaması gereklidir. Yaşınız ne olursa olsun, yeni bir dilde ustalaşmak mümkündür. Herhangi bir dilin, dil geçmişine rağmen başka bir kişi tarafından öğrenilemeyeceğini gösteren hiçbir kanıt yoktur. Bazı dillerde ustalaşmak diğerlerinden çok daha uzun sürecektir. Nihayetinde bu, meydan okumanın üstesinden gelmek için ne kadar motive olduğunuzla ilgilidir.

Yeni bir dil öğrenmek sadece kültürel anlamda değil bilişsel anlamda da oldukça avantaj sağlar. Dil öğrenimi durumunda beynin belli birimleri fiziksel olarak büyür ve işlem kapasitesi artar. Tüm bunlar da öğrenme esnasında vereceğimiz çabaya değecektir.


Kaynaklar ve İleri Okumalar:

  • Curious Kids: are some languages more difficult than others? Yayınlanma tarihi: 2 Şubat 2023. Kaynak site: Conversation. Bağlantı: Curious Kids: are some languages more difficult than others?
  • Byers-Heinlein K, Lew-Williams C. Bilingualism in the Early Years: What the Science Says. Learn Landsc. 2013 Fall;7(1):95-112. PMID: 30288204; PMCID: PMC6168212.
  • What makes a language difficult?. Yayınlanma tarihi: 29 Ağustos 2013; Bağlantı: What makes a language difficult/

Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Merhabalar. Matematik öğretmeni olarak başladığım hayatıma 2016 yılında kurduğum matematiksel.org web sitesinde içerikler üreterek devam ediyorum. Matematiğin aydınlık yüzünü paylaşıyorum. Amacım matematiğin hayattan kopuk olmadığını kanıtlamaktı. Devamında ekip arkadaşlarımın da dahil olması ile kocaman bir aile olduk. Amacımıza da kısmen ulaştık. Yolumuz daha uzun ama kesinlikle çok keyifli.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu