Toplum ve Yaşam

Sosyal Kaytarma (Ringelmann Etkisi): Takımların Tembel Olmasının Nedeni

Öğrenci olduğunuzu ve öğretmeninizin sizin diğer 10 arkadaşınız ile birlikte bir proje yapmanızı istediğini düşünün. (Öğretmen yerine iş yerinizdeki bölüm müdürünü de koyabilirsiniz.) Bu işi tek başınıza yapmak zorunda kalsaydınız, işi öncelikle bölümlere ayırır ve hemen çalışmaya başlardınız.

Bununla birlikte, bir grubun parçası olduğunuz için muhtemelen bir miktar kaytaracaksınız. Sonuçta projenin her kısmıyla ilgilenmenize artık gerek yok. Gruptan bir başkası bu işi sizin yerinize zaten yapacaktır.

Gerçekten pek çok ekip çalışmasında, bazıları yükün olabildiğince çoğunu üstlenerek işe katkıda bulunurken, bazıları da aslında öyle olmasa da sadece çok çabalıyormuş gibi davranır. Sosyal psikologlar bu tür etkilere sosyal kaytarma -bireylerin bireysel olarak çalıştıklarına kıyasla toplu olarak çalıştıklarında çabalarında azalma- olarak atıfta bulunurlar.

Başkalarıyla çalışmanın başarının üzerindeki etkilerini ilk olarak 1880’li yıllarda Fransız bir ziraat mühendisi olan Max Ringelmann (1861-1931) incelemiştir. Bu yüzden sosyal kaytarma Ringelmann Etkisi olarak da bilinir.

Sosyal Kaytarma Nedir?

Ringelmann etkisi
Ringelmann etkisi ile ilgili orijinal deneyden bir kare

Başkalarıyla birlikte olmak ve bir grubun içinde eriyip gitmek, yalnız başımıza olduğumuz durumlara oranla daha az fark edilebilir olmak demektir. Bu nedenle de kendimizi rahatlamış hissederiz. Değerlendirilme endişemiz ve dolayısıyla elimizden gelenin en iyisini yapma isteğimiz azalır.

Peki bu durumda neler olur? Kalabalıkta kaybolmanın yarattığı bu rahatlama başarıyı düşürür mü yoksa arttırır mı? Mesela bir halata olabildiğince asıldığımızda sonuç ne olur? Max Ringelmann aslında bu sorunun cevabını merak etmişti. Bu konuyla ilgili de ilginç bir deney yapmıştı.

Ringelmann deneklerden önce bireysel sonra da grup olarak basınç ölçere bağlı bir ipi çekmelerini istedi. Tek başına bir kişi ortalama 85,3 kg çekebiliyordu. Ancak, altı kişi birlikte 390 kg çekebiliyorlardı. Bu kişi başına 65 kg çekme gücü yani yaklaşık % 24’lük bir azalma anlamına geliyordu. Gruba katılan sayısı arttıkça da bireysel performans giderek azalıyordu.

Ringelmann Etkisi
Ringelmann deney sonucunda kişi sayısı ve performans arasında bu tablodaki gibi bir ilişki fark etmişti.

Bir grup adam halata asıldığında her bir bireyin, tek başına oldukları duruma oranla daha az çaba harcadığını bulmuştu. Bu deney ile Ringelmann, grup çalışmalarında birey sayısı arttıkça toplam bireysel performansın azaldığı sonucuna vardı.

Grup büyüklüğü ile performansta gösterilen çaba arasındaki bu ters orantılı ilişki ise “Ringelmann Etkisi” olarak kavramsallaştı. Bir grup araştırmacı, 1974’te Ringlemann’ın deneyini birkaç küçük değişiklikle tekrarladı. Sonuçlar orijinal çalışmasıyla tutarlıydı.

Ringelmann Etkisi Neden Gerçekleşiyor?

Sosyal Kaytarma (Ringelmann Etkisi): Takımların Tembel Olmasının Nedeni

Ringelmann’a, göre üretkenlikteki bu azalmanın iki nedeni vardı. Birincisi, koordinasyon sıkıntısı yani çabanın eşzamanlı olmamasıydı. Bu gruba verimsizlik getirmişti. İkincisi, motivasyon kayıpları aynı zamanda grup üretkenliğini de düşürüyordu.

Sosyal kaytarma ilerleyen süreçte, birçok farklı görev türü için kanıtlanmıştır. Bu durumun hem fiziksel hem de bilişsel görevlerde ortaya çıktığı anlaşılmıştır. Ringelmann’dan neredeyse yüzyıl sonra sosyal psikolog Bibb Latane, Kipling Williams ve Stephen Harkins (1979) insanların başkalarının yanındayken ve bireysel başarıları değerlendirilmiyorsa rahatlama eğilimini sosyal aylaklık – sosyal kaytarma olarak adlandırmıştır.

Bu arada ilginç biçimde gruplarda sosyal aylaklık örneklerine daha sonra alkışlama, yüksek sesle tezahürat yapma ve bir nesnenin kullanılabileceği bütün alanları düşünme gibi basit görevlerde rastlanmıştır. Karmaşık görevlerde ise bunun tam tersi bir etki gözlenmiştir. Ayrıca, sosyal kaytarma üzerine yapılan 150’den fazla çalışmanın gözden geçirilmesi sonucunda aylaklık etme eğiliminin kadınlara oranla erkeklerde daha yüksek olduğu görülmüştür.

Sosyal Kaytarma /Ringelmann Etkisini Azaltmak Mümkün mü?

sosyal kaytarma

İnsanlar, kolektif bir görevde bireysel çabalarının belirlenemeyeceğini hissettiklerinde, sosyal kaytarma olası hale gelir. Ancak insanlar değerlendirildiklerini hissettiklerinde, daha fazla çaba sarf etme eğilimindedirler ve üretkenlikleri artar. Bu nedenle görev ve sorumlulukların net olarak tanımlanması önemlidir.

Tanımlamalar ve kurallar üyeleri üzerlerine düşeni yapmaları konusunda uyarsa bile eğer kişiler grubun onlara veya katkılarına ihtiyaç duymadığını hissederlerse, kaytarma eğiliminde olacaklardır. Ayrıca, diğer grup üyelerinin çok sıkı çalışmadığından şüphelenirlerse aynı eğilimde olma olasılıkları yüksektir.

Grup üyeleri, diğerlerinden daha çok çalışarak bir “enayi” gibi görünmek yerine, çabalarını diğer grup üyelerinin harcadıklarını düşündükleri seviyeye ulaşmak için azaltırlar. Bu durum grup üyelerinin yetkin ama tembel olduklarını hissettiklerinde daha da güçlenir. Bunu engellemek için daha küçük gruplar oluşturmak ve gruba bağlılığı ve aidiyeti arttırmak gerekir.

Net ve zorlayıcı hedefler belirlemek üyeleri gözden kaybolan grupların daha iyi performans göstermesini sağlar. Beklentiler düşükse veya bireyler hedefe değer vermiyorsa motivasyon azalır. Oysa ki bireylerin başarı beklentileri yüksekse ve aradıkları hedefin değerli olduğunu düşünürlerse aylaklık azalır.

Bu bulgular, grupların nasıl örgütlenmesi gerektiği açısından önemlidir. Sosyal kaytarmayı azaltmanın en bariz yolu, her bir katılımcının çıktısını veya çabasını kolayca tanımlanabilir kılmaktır. Bu koşullar altında insanlar arkalarına yaslanıp işlerini başkalarının yapmasına izin veremezler, dolayısıyla sosyal aylaklık azalır.

Örneğin, çalışanlarının yada öğrencilerinin görece basit bir sorunu çözmesini isteyen bir yönetici yada öğretmen sonuçların değerlendireceğini aktarırsa bu durum başarıyı arttıracaktır. Bir çalışmada, grup üyelerinin ortak bir proje boyunca birbirlerine geri bildirim yapmaları sağlanmış ve bunu yapmanın sosyal kaytarmayı azalttığı anlaşılmıştır.

Sonuç Olarak;

Bununla birlikte, kişileri özellikle basit görevlerde bireysel başarının gözlemlenemeyeceği gruplara yerleştirmemek gerekir. Çünkü sonuç büyük olasılıkla sosyal kaytarma olacaktır. Öte yandan, kişileri zor, karmaşık bir görevi yapmalarını istediğinizde, bireysel başarının gözlemlenemeyeceği gruplara yerleştirerek değerlendirilme endişelerini azaltmak büyük olasılıkla daha yüksek bir başarı elde etmelerini sağlayacaktır.

Sosyal kaytarma ile sosyal kolaylaştırma grup içi dinamikler söz konusu olduğunda birlikte incelenen kavramlardır. Bu nedenle göz atmanızı öneririz: Sosyal Kolaylaştırma: Başkalarının Varlığı Performansı Nasıl Etkiler?


Kaynaklar ve ileri okumalar:

  • Social Loafing: Definition, Examples and Theory. Yayınlanma tarihi: 22 Haziran 2022; Bağlantı: https://www.simplypsychology.org/
  • How Social Loafing Is Studied in Psychology, yayınlanma tarihi: 24 Mayıs 2022; bağlantı: https://www.verywellmind.com
  • Jackson, J. M., & Williams, K. D. (1985). Social loafing on difficult tasks: Working collectively can improve performance. Journal of Personality and Social Psychology, 49 (4), 937-942.
  • Ingham, A. G., Levinger, G., Graves, J., & Peckham, V. (1974). The Ringelmann effect: Studies of group size and group performance. Journal of experimental social psychology, 10 (4), 371-384.
  • Harkins, S. G. (1987). Social loafing and social facilitation. Journal of Experimental Social Psychology, 23 (1), 1-18.

Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Merhabalar. Matematik öğretmeni olarak başladığım hayatıma 2016 yılında kurduğum matematiksel.org web sitesinde içerikler üreterek devam ediyorum. Matematiğin aydınlık yüzünü paylaşıyorum. Amacım matematiğin hayattan kopuk olmadığını kanıtlamaktı. Devamında ekip arkadaşlarımın da dahil olması ile kocaman bir aile olduk. Amacımıza da kısmen ulaştık. Yolumuz daha uzun ama kesinlikle çok keyifli.

Bir Yorum

  1. Tesadüf eseri karşılaştım sitenizle. Çok ilgimi çekti. Başarılı olabilirsiniz, biraz daha çaba daha fazla tanınmak için.
    Sizi takip edeceğim ve belki ben de katılırım Size. Bol şans…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu