Kampüs

Sınava Son Gün Çalışmak Neden Çoğu Zaman İşe Yaramaz?

İşte tanıdık bir senaryo. Yarın matematik sınavın var ve bunun için ders çalışman gerektiğini biliyorsun. Ama ne yazık ki sen de diğer bir çok öğrenci gibi düzenli çalışma tavsiyelerini dikkate almadın. Bu nedenle üzerinde yoğun bir baskı var. Belki de biraz gayret ederek beynine mümkün olan tüm bilgileri sıkıştırmayı denemelisin. Peki ama sınava son gün çalışmak işe yarar mı?

Sınava Son Gün Çalışmak Neden Çoğu Zaman İşe Yaramaz?
Önemli bir matematik sınavından önceki gün ve gece herhangi bir nedenle o zamana kadar çalışmadınız üzerinde büyük bir baskı olacaktır. Akşam 22.00 civarında nihayet oturup matematik ders notlarını gözden geçirmeye başlarsınız. Bir kaç saat uykudan sonra da sınava girmek için okula gidersiniz. Şans eseri sınavınız iyi geçmiş olsa bile bu bir sonraki seferi garantilemeyecektir.

Sınava son gün ya da gece çalışmak bir çok öğrenci için alışkanlık olmuştur. Öğrencilerin çoğunun başarısızlıklarının başlıca nedenlerinden birisi de budur. Hepimiz hayatımızda en az bir kez zorlu bir sınavla yüzleşmek zorunda kaldık. Bu sınavlarda başarılı olmak için işlenen konuları hatırlamanız ve ardından bilginizi göstermeniz gerektiğini bilirsiniz. Ancak eğer bunu son gece çalışarak yapmayı denerseniz sonuç muhtemelen başarısızlık olur.

Sınava Son Gün Çalışmak Hiç mi İşe Yaramaz?

Öğrenciler, ebeveynler ve eğitimciler bunun ideal olmadığını biliyor olsa da, umutsuz durumlarda son gece ders çalışmak bir dereceye kadar işe yarar. Yani tüm bilgileri beyninize sıkıştırarak not ortalamanıza bir miktar katkı sağlayabilirsiniz.

Öğretmenin verdiği çalışma kağıtları, derste çözdüğü örnekler size sınavda ne çıkacağına dair zaten bir fikir verecektir. Ayrıca çoğu zaman kitaplarda konu özetleri de mevcuttur. Sosyal medya ve internet kullanımına kısa bir mola verip son gece bu konu özetleri ile öğretmenin sorması olası soru tiplerini birleştirerek (ve üç fincan kahve ile bir kaç çikolataya) bir çalışma yapabilirsiniz. Ancak sınavda öğretmen sizden yorum tarzı bir soru isterse ya da sorduğu soru tipini değiştirirse başarılı olamazsınız.

Öğrendiklerimizin kalıcılığı için öğrenmeyi sınavlardan önceki bir iki günde toplu olarak gerçekleştirmemeliyiz. Bilgiyi ilk öğrendiğimiz andan itibaren yapılacak tekrarlarla zamana yayarak öğrenmeliyiz. Bu şekilde bilgilerimiz sınavlarda sonra da kalıcılığını koruyacaktır.

Çünkü öğrencilerin bir rutin haline getirdiği son gün çalışma, uzun vadeli bir öğrenme sağlamaz. Haftalar veya aylar öncesinden bir sınava hazırlanmaya başlamak yerine işleri son dakikaya bırakmak ve bunun işi yaramasını beklemek bir hatadır. Sınavdan birkaç saat önce ezberlenerek öğrenilen bilgiler sınav tarihi geçtikten sonra hızla unutulmaya başlanır.

Pek çok konunun arka arkaya anlatıldığı bir dersin sonunda, kendinize “Bütün bunları nasıl hatırlayacağım?” diye kaç defa sordunuz? Muhtemelen pek çok kez. Ne yazık ki kısa süreli belleğinizde gerçekten de sınırlı sayıda bilgiyi sınırlı bir süre boyunca taşıyabilirsiniz. Eğer bunu uzun süreli belleğe aktarmanın bir yolunu bulamazsanız da unutmak kaçınılmazdır. Aşağıda gördüğünüz Ebbinghaus’un unutma eğrisi, kaybetmemek için hiçbir girişimde bulunmazsak bilgiyi zaman içinde ne kadar hızlı unuttuğumuzu bize gösterir.

Ebbinghaus’un Unutma Eğrisi Nedir?

unutma eğrisi
En yüksek unutma hızı, öğrenmeden sonraki ilk zaman dilimlerinde. Öğrenmeden sonraki süre uzadıkça unutma hızı azalıyor.

Hermann Ebbinghaus (1850 – 1909) unutma eğrisi ve aralık etkisinin keşfi ile tanınan, deneysel hafıza çalışmalarına öncülük eden Alman psikologtur. Unutma eğrisi onun ortaya attığı matematiksel bir formüldür. Eğri, bilginin zaman içinde unutulma oranını gösterir.  Eğitim bağlamında, unutma eğrisi, öğrencilerin ilk ay içinde öğrendiklerinin ortalama % 90’ını unutacaklarını göstermektedir. Bilgiyi saklama hafızanın gücü ve öğrenmeden sonra geçen süreye bağlıdır.

Ebbinghaus, bilgileri giderek artan zaman aralıklarında gözden geçirirseniz, unutma eğrisinin daha kademeli olarak azaldığını da keşfetti. Beyninizin, tekrarlanan bilgileri önemli olarak etiketleme olasılığı daha yüksektir. Bilgiyi her tekrarladığınızda elde tutma oranınız % 100’e geri döner.

Bilgiyi detaylandırmak ve anlamlandırmak için zaman ayırmak, bilginin daha kolay hatırlanmasını sağlar. Ancak bu işlem zaman alır ve bir konunun tamamının kısa sürede hafızanıza sığdırılması gerektiğinde derinlemesine işlem yapılamaz. Dolayısıyla, bilginin kısa süreli hatırlanması için tıka basa son gece beyni doldurmak kısa süre işe yarayabilir, ancak bu bilgi hızla kaybolacaktır.

Verimli Çalışma Teknikleri Nelerdir?

Sınava son gece çalışmanın öğrenmenize katlı sağlamayacağına ikna olduysanız, bu noktadan sonra vereceğimiz önerilere de göz atmak isteyebilirsiniz. Geçtiğimiz yıllarda araştırmacılar öğrenciler tarafından benimsenen 10 farklı öğrenme tekniğini incelediler. Ardından da öğrenme hedefe uygunluk açısından derecelendirdiler.

İlginç bir biçimde, ekibin öğrenme açısından zayıf olduğunu bulduğu beş teknik en yaygın kullanılanlar oldu. Bu zayıf çalışma teknikleri altını çizme, özetleme, görsel şemasını oluşturma, tekrar tekrar okuma ve anımsatıcılar kullanmaktı. Önerilen tekniklerden bazıları da aşağıdaki gibiydi.

Kendi kendine açıklama

Süreç yüksek sesle düşünmektir. Bir problem çözümünü, hangi aşamalarda yapıldığını, bir konunun ne anlama geldiğini kendi kendine anlatma biçiminde gerçekleşir. Bu yöntem aynı zamanda belirli bir konuyu gerçek anlamda anlayıp anlamadığınızı da ölçmenize de olanak tanır. Açıklamalarınızın uzun, başıboş veya tutarsız olduğunu düşünüyorsanız, konuyu düşündüğünüz kadar iyi anlamamış olabilirsiniz.

Konuları Karıştırma

Sınavda çıkacak A, B ve C olmak üzere üç konuya çalışmanız gerektiğini hayal edin. Çalışmanız buna benzer bir biçimde olacaktır: AAAABBBBCCCC. Bu, blok çalışma modelidir. Verili bir zamanda bir konuya odaklanır, bu konuyu çalışmayı bitirdikten sonra da bir başka konuya geçersiniz. Dönüşümlü çalışma modeli de ABCABCABCABC biçiminde olacaktır.

Bir seferde yalnızca bir kavrama odaklanmak yerine iki veya daha fazla ilgili kavram arasında geçiş yapmak faydalı olabilir. Örneğin, ​​matematikte grafikleri ve köklü sayıları çalışmanız gerekiyorsa sırasıyla çalışmak yerine birbirine karıştırmayı deneyin.

Blok çalışma bilginin kararlı bir şekilde ve arka arkaya tekrar edilmesidir. Sınav­lardan önce sabaha kadar çalışma yaptığımız zamanlarda bu tekniği kullanırız. Blok çalışma sizin ertesi günkü ara sınavdan geç­menizi sağlayabilir. Ancak final için çalışmaya başladığınız zaman ma­teryalin büyük kısmını unutmuş olacaksınız.

Aralıklı Çalışma

Sınavdan hemen önce yoğun bir şekilde çalışmak yerine, sınav hazırlığınızı dağıtmanız gerekir. Zaman içine yayarak daha fazla bilgi öğrenebilirsiniz. Ayrıca bunları uzun süre kalıcı hale getirebilirsiniz. Yüzyılı aşkın süredir, 200’den fazla araştırma çalışması yöntemin tutarlılığını kanıtlamıştır.

Son Olarak;

Son gece ders çalışan bir öğrencinin tipik bir örneği

Sınava son gün ya da gece çalışmak aynı zamanda sınırlı bir uyku uyumak anlamına da gelecektir. Uyanık kalıp ders çalışarak hafızanıza mümkün olduğunca fazla bilgi aktarmaya çalışmak için gece uykusundan vazgeçmelisiniz. Oysa ki yeni bilgiler öğrendikten sonra iyi bir gece uykusu anıların oluşması için çok önemlidir. Uyanık kalıp dinlenmeden sınava girmek yerine uyumak daha faydalıdır.


Kaynaklar ve ileri okumalar:


Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Merhabalar. Matematik öğretmeni olarak başladığım hayatıma 2016 yılında kurduğum matematiksel.org web sitesinde içerikler üreterek devam ediyorum. Matematiğin aydınlık yüzünü paylaşıyorum. Amacım matematiğin hayattan kopuk olmadığını kanıtlamaktı. Devamında ekip arkadaşlarımın da dahil olması ile kocaman bir aile olduk. Amacımıza da kısmen ulaştık. Yolumuz daha uzun ama kesinlikle çok keyifli.

Bir Yorum

  1. Yayınlarınız hakkında bilgi almak istiyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu